Canbaz: Tecridi kırıp, direnişi yükseltmeliyiz 2022-11-28 09:06:03    İSTANBUL - SMF Dönem Sözcüsü Dilşat Canbaz, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların sonuçlarının ağır olacağına işaret ederek, “Tecridi kırıp, direniş ve mücadeleyi yükseltmek gerek” dedi.    Türkiye, Taksim’de 13 Kasım'da gerçekleşen bombalı saldırının ardından 20 Kasım'da Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini hedef aldı. Bir haftadır bölge kentleri hem havadan hem de karadan yoğun bir şekilde bombalanıyor. Çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği saldırılarda, okul ve hastane gibi yerler de hedef alınıyor. Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinden Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Dönem Sözcüsü ve HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, "seçim endeksli" şeklinde de yorumlanan saldırıları değerlendirdi.     AKP-MHP'DEN ARAŞTIRMA ÖNERGESİNE RET     Taksim patlaması sonrası iktidar kanadından yapılan açıklamalardaki çelişkilere dikkati çeken Canbaz, iktidarın söz konusu saldırıda "parmağı" olduğunu söyledi. Patlama sonrası saldırıların başlamasını "seçim projesi" olarak nitelendiren Canbaz, iktidarın her seçim öncesi "savaş çığırtkanlığı" yaptığını ifade etti. Canbaz, Taksim saldırısının araştırılmasına dönük HDP'nin verdiği önergenin AKP-MHP oylarıyla reddedilmesine işaret ederek, "Önerge reddedildiğine göre bunun arkasında başka planlar var demektir. Bu savaş, Kürt halkı başta olmak üzere inançlara, azınlıklara, kadınlara ve oradaki kazanımlara dönük bir savaş. 7 Haziran ve 1 Kasım arasında da aynı süreçleri yaşadık. Bu iktidar kanla, savaşla, cenazelerle, tutuklamalarla besleniyor. Ama artık bu oyunun tutmuyor" diye konuştu.    MUHALEFETİN TUTUMU    Sınır ötesi saldırılar için Meclis’ten geçirilen tezkerelere muhalefet partilerinin de destek verdiğine dikkati çeken Canbaz, “Mesele savaş, kan, milliyetçilik olduğunda herkes bayrak elde en önde koşuyor, milliyetçilik yarışı yapıyor. Mesele Kürtler, kadınlar, emekçiler, ezilenler olduğunda hepsi ortak bir payede buluşuyor. O ortak paye onların bekaları. Elbette ki Kürt seçmenine ihtiyaçları var. Ama yarın o kapılar ‘helalleşme’ adı altında çalındığında, Kürtlerin farklı planlamaları olacak. Birileri savaş yapacak, işgal edecek, cenaze getirecek, siz bunu destekleyeceksiniz ve sonra bunun adına ‘helalleşme’ diyerek geçeceksiniz. Kürtler buna kanmaz. İktidar da muhalefet de bunu iyi bilsin” şeklinde konuştu.    'BEDELİ AĞIR OLUR'     Canbaz, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik geniş çaplı bir kara saldırısının başlaması durumunda sonuçlarının ağır olacağı uyarısında bulundu. Kuzey ve Doğu Suriye’nin büyük mücadele ve bedellerle inşa edildiğini ifade eden Canbaz, “Oralarda kadınlar öncülüğünde özerklik kazanıldı. Burada çıkacak olan bir savaşın hem Rojava halkı için hem de buradaki Kürt ve Türkiye halkları için çok ağır bedelleri olabileceğini görmemiz gerekiyor. Bu anlamda bu savaşın kazananı olmaz” dedi.    İktidarın savaş politikalarına karşı Emek ve Özgürlük İttifakı’nın her şartta yaşamı savunacağını söyleyen Canbaz, Kürtlerin, devrimcilerin, yurtseverlerin, sosyalistlerin bu saldırılara karşı durmak gibi bir zorunluluğunun olduğunu ifade etti. Canbaz, ittifak olarak birçok kentte yapacakları halk buluşmalarında bu konuyu dile getireceklerini aktardı.    ‘BİZ YAŞAMI, İKTİDAR ÖLÜMÜ SAVUNUYOR’   7 Haziran ve 1 Kasım 2015 tarihleri arasında yaşanan “kaos” sürecinin tekrarlanma riskinin olduğuna işaret eden Canbaz, “Aynı sürecin yaşanmaması için PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması ve yeni bir ‘çözüm sürecinin’ başlatılması gerekiyor” dedi. Son saldırıların olası bir iç savaş tehlikesi taşıdığını kaydeden Canbaz, “Bu tecrit bugün sadece İmralı ile sınırlı değil. Türkiye cephesine baktığımızda tecridin en derinini yaşıyoruz. Buna dair yapılabilecek tek şey çözüm sürecinin yeniden başlatılması ve tecridin ortadan kaldırılması. Ama iktidar bundan yana değil. Bugün Rojava’daki savaş zaten bunu ortadan kaldırma yönünde. O yüzden biz barış istiyoruz, iktidar savaş. Biz yaşamı savunuyoruz, iktidar ölümü savunuyor. Kendisini buradan besliyor. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak, devrimci, sosyalist, yurtsever ve kadınlar olarak hepimiz yaşamı savunmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.    SEÇİME ‘SAVAŞ’ STARTI   İktidarın çözüm gibi bir derdi olmadığını söyleyen Canbaz, şunları söyledi: “Millet İttifakı’na baktığımızda, onun da böyle bir derdi yok. Seçime savaşla start verildi. Kim kendini savaştan beslerse o şekilde kazanacağını düşünüyor. Ama halkın bu meseleye dair çok net bir tutumu var. Taksim’deki patlamaya verilen cevap tam da buradaydı. Halk bile ‘Hayır bu örgütler yapmış olsaydı, bunu üstlenirdi’ diyor.  Buradan bile boşa çıkıyor. Artık buradan da beslenemediğini görmemiz lazım. O yüzden var olan tecridi kırıp, direniş ve mücadeleyi yükseltmek gerek.”   “Savaş demek zulüm, tecavüz, işgal demek. Kimliğimize, bedenimize, yaşamlarımıza saldırı, katliam demek” diyen Canbaz, başta kadınlar olmak üzere herkesin söz konusu saldırılar karşısında durması gerektiğini vurguladı.   MA / Rukiye Adıgüzel