Mehmet Öcalan: Özgücümüze güvenelim, tecridi aşalım 2023-03-24 09:00:51   RIHA - Abdullah Öcalan'dan en son haberi 2 yıl önce alan kardeşi Mehmet Öcalan, İmralı kapılarının açılmasının büyük bir toplumsal baskıya bağlı olduğunu belirterek, "Hiçbirimiz kimseden bir şey beklemeyelim. Kendi özgücümüze güvenelim, birliğimizi sağlayalım, tecridi aşalım" dedi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999'dan beri İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli cezaevinde ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. İki yıldır Öcalan ile Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'tan hiç haber alınamıyor. Hukukçuların, tüm başvuruları yanıtsız bırakılırken, tecridin sonlandırılmasına yönelik eylem ve etkinlikler devam ediyor.    Öcalan ile son görüşmeyi, 25 Mart 2021 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan telefon üzerinden yaptı ancak bu görüşme sadece 3-4 dakika sürdü.   Öcalan ile son görüşmenin 2'inci yıldönümünde Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Mehmet Öcalan, tecrit uygulamalarının son bulması için kamuoyuna çağrıda bulundu.    'KENDİ KANUNLARINI AYAKLAR ALTINA ALIYORLAR'   Son telefon görüşmesinde Abdullah Öcalan'ın tecrit uygulamalarına tepki gösterdiğini aktaran Mehmet Öcalan, "2 yıl önceki telefon görüşmesinde başkan bana 'Seni gönderdiler mi yoksa kendin mi geldin?' diye sordu. Bende cezaevi müdürünün aradığını ve görüşme yapabileceğimizi söylediğini, ben de kabul ettiğimi söyledim. Bunun üzerine başkan, 'Benim hukuksal haklarım var, her şeyden önce avukatlarımla görüşmeliyim. Devlet yanlış yapıyor, sende buna alet olarak yanlış yapıyorsun, bunu düşünerek kabul etmemeliydiniz' dedi. Daha sonrasında ise telefon kapandı zaten. Türkiye'nin kendi koymuş olduğu yasalara göre de her ailenin kendi tutuklusuyla görüşme hakkı var. Bu tecrit uygulamaları ne hukukla, ne demokrasiyle, ne de insanlıkla tanımlanamaz. 2 yıldır İmralı'da tutulan 4 siyasi tutukluyla ilgili hiçbir haber alamıyoruz. Kendi kanunlarını da ayaklar altına alıyorlar" dedi.    'ORTADOĞU'DA BÜYÜK BİR AĞIRLIĞA SAHİP'   Abdullah Öcalan'ın sadece bir kişi değil, Ortadoğu’da büyük bir ağırlığı olduğunun altını çizen Öcalan, tecrit uygulamasına şöyle tepki gösterdi: "Her şey ortada. 24 yıldır ağır tecrit uygulanıyor. 2 yıldır hiçbir haber alamıyoruz. Devlet nasıl bakıyorsa baksın ama kendi koymuş olduğu kanunları uygulamak zorunda. Türk devleti, demokratik ve hukuka bağlı bir devlet olduğunu söylüyor, bu ne kadar doğru? Kendi koymuş oldukları kanunları uygulamıyorlar, bu hukuka uzak bir yaklaşım."   'TOPLUMSAL TEPKİYİ BÜYÜTSÜNLER'   CPT ve diğer uluslararası kurumların tecrit uygulamalarından haberdar olduklarını, ancak buna sesiz kaldıklarını ifade eden Mehmet Öcalan, kendisine ben insanım ve demokratım diyen herkesin tecrit uygulamalarına tepki göstermesi gerektiğini söyledi. İmralı kapılarının açılmasının büyük bir toplumsal baskıya bağlı olduğuna dikkat çeken Mehmet Öcalan, "İmralı kapılarının açılması, sadece bir şahıs için değil, yıllardır Ortadoğu’da akan kanın durması için gerekiyor. Onların televizyonlarını da izliyorum, aydınları aydın değil, muhalifleri, muhalif değil. Hiçbiri gerçeği konuşmuyor. Hiçbiri İmralı cezaevinde uygulanan ağır tecrit uygulamasından bahsetmiyor. Bu da onların utancı. HDP ve Kürt kurumları dışında tecritten bahseden yok. Bu kabul edilemez. Çağrımız, aydınlara ve Kürt halkına o dur ki, toplumsal tepkilerini büyütsünler ve İmralı kapılarının açılması için devlete baskı yapsınlar" ifadelerini kullandı.    'ÖZ GÜCÜMÜZE GÜVENELİM'   Muhalif partilerin tecrit uygulamaları karşısındaki sessizliklerini eleştiren Mehmet Öcalan, muhalefetin İmralı cezaevinde uygulanan tecrit konusunda konuşması gerektiğine vurgu yaptı. Kürt sorununun İmralı’da uygulanan tecritle bağlantılı olduğuna değinen Öcalan, "50 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Milyonlarca kişi yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kaldı. Muhalefet şunu desin; biz eğer iktidar olursak, Kürt meselesini demokratik bir şekilde çözeceğiz. Bunları söylemesini istiyoruz. Ancak bunları söyleyebileceklerine pek inancım yok. Bugüne kadar ne bir şey söylemişler, ne de bir şey yapmışlar. Bizim isteğimiz o dur ki muhalefetin iktidarın yaptığı gibi yapmaması. Ortadoğu’da Kürt meselesi çözülmeden hiçbir sorun çözülmez. HDP'de kimseden beklenti içinde olmasın, hiçbirimiz kimseden bir şey beklemeyelim. Kendi özgücümüze güvenelim, birliğimizi sağlayalım. Eğer Kürt sorunu çözülürse Ortadoğu’daki bütün sorunlar çözülür" şeklinde konuştu.    'KAPILAR AÇILIRSA SORUNLAR ÇÖZÜLÜR'   İmralı kapılarının açılması durumunda Kurdistan, Türkiye ve Ortadoğu’daki birçok sorunun çözüleceğine vurgu yapan Mehmet Öcalan, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Kürt meselesi tüm dünyanın meselesi, başkanın meselesi de bununla bağlantılı. Bu nedenle çağrımız, demokratlara, aydınlara ve Avrupa'da diplomasi yürüten, insan hakları mücadelesi veren herkese o dur ki; her kes elini vicdanına götürsün, bu tecrit kabul edilemez. Özelikle de Kürtlere çağrım, mücadelelerini her yerde büyütsünler, bundan başka bir çaremiz yok. Eğer biz bilgelikle mücadelemizi yürütür ve birliğimizi sağlarsak, ilerde büyük bir etkisi olur. Eğer İmralı kapıları açılırsa bütün sorunlar çözülecektir. Onun için bir an önce İmralı kapılarının açılması gerekiyor. Bunun içinde herkese çağrıda bulunuyorum."   MA / Mahmut Altıntaş