
DBP tecride karşı mücadeleyi büyütecek

2024-12-03 09:07:48


	İSTANBUL- DBP Marmara Bölgesi Eşsözcüsü Mevlüt Aykoç, parti olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü, uyuşturucu, fuhuş, ekolojik tahribat ve kayyıma karşı mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.

	
		Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Bölgesi Eşsözcüsü Mevlüt Aykoç, parti olarak ana gündemleri arasından tecride, fuhuş, uyuşturucu gibi özel savaş aygıtlarına karşı mücadele olduğunu ifade etti.
	
		Uyuşturucu ve fuhuşun az gelişmiş ülkelerde toplumu yozlaştırmanın bir yöntemi olarak kullanıldığına dikkat çeken Aykoç, uyuşturucunun tezgâhta satılır gibi serbestçe satıldığını belirterek, “Özellikle mücadelenin yoğun olduğu mahallelerde, gençleri yozlaştırma ve kadınları düşürme boyutuyla geliştiriliyor. Uyuşturucu çeteleri daha çok halkın yoksul olduğu mahallelere çökerek gençleri yozlaştırıyor” dedi.
	
		Uyuşturucu ve fuhuşa mücadelede net olduklarını dile getiren Aykoç, fuhuş ve uyuşturucunun bu kadar yaygınlaştırılmasının arkasında devletin olduğuna işaret ederek, “Biz buna karşı güçlü bir mücadelenin yürütülmesini esas alıyoruz. Uyuşturucu ve fuhuş son dönemlerde Kürdistan'da geliştirilmeye çalışılıyor. Üniversite öğrencisi genç kadınlar özellikle düşürülüyor. Bu anlamda halen cesedi bulunmayan genç kadınlar var. Bu alanda güçlü bir mücadelenin sürdürülmesi önemlidir. Dolayısıyla bu ülkede demokratik zeminde karşı durmamız gereken demokratik zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
	
		TECRİT VE KAYYIMLARA KARŞI MÜCADELE
	
		Tecrit ve kayyımlara karşı da mücadelelerinin sürdüğünü belirten “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında halk toplantıları, konuyla ilgili bilgilendirmeler, paneller, mitingler yaptıklarını anımsatan Aykoç, “Demokratik zeminde mücadele veren partilerimiz, derneklerimiz ve benzeri kuruluşlarımız mücadelelerini sürekli sürdürürler. Bu ülkedeki hem halka dönük baskılara hem tutuklamalara hem de bunların hepsinin ana temelini oluşturan tecrit boyutuna, Sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle varana kadar birçok alanda eylem ve etkinlikler yapıldı.&nbsp; Bu dönemde de buna benzer çalışmalarımız devam edecek. Özellikle halkı bilgilendirme, halkla süreçleri paylaşma, bu konuda halkı aydınlatma, halkın kendilerini bu süreçlere katmalarını sağlama çerçevesinde bir çalışma, bir mücadele sürüyor” dedi.&nbsp;
	
		‘TECRİT SADECE KÜRTLERİN SORUNU DEĞİL’
	
		Tecridin sadece Kürt halkının sorunu olmadığını vurgulayan Aykoç, “Kürt sorununun çözümü denildiği zaman bütün halkların bu sürece katılmasının sağlanması anlamına geliyor. Bütün halklarla birlikte bir süreci geliştirmek gerekiyor. Farklı toplumsal kesimlerin mücadeleye katılımı için çalışma yapıyoruz.&nbsp; Bütün halklarla birlikte demokratik zeminde mücadele eden sol, sosyalist ve devrimci insanlarla tecridin mücadelesi veriliyor. Tecride karşı mücadeleyi uluslararası zemine taşıyarak uluslararası zeminde de tecride karşı mücadele veriliyor. Biz de kendi bulunduğumuz sahada Kürt dernekleri, kurumları sivil toplum örgütleri dışındaki kurumlarla da bu şekilde ortaklaşarak mücadele boyutunu geliştirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
	
		‘İRADE GASPINA MÜSADE ETMEYECEĞİZ’
	
		Atanan kayyımlara dair mücadele edeceklerini kaydeden Aykoç, “O belediyeler halkımızın belediyesidir. Kimsenin gidip orada rant elde etmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu çerçevede de mücadelemizi güçlü olarak sürdüreceğiz. Belediye eşbaşkanlarımıza ya da kent uzlaşısının çerçevesinde seçilmiş belediye başkanlarına da bu çerçevede sahip çıkacağız” diye belirtti. Türkiye’deki tüm sorunlara karşı mücadele edeceklerine işaret eden Aykoç, “Başta Kürt sorununun çözümü olmak üzere bu ülkedeki uyuşturucuya karşı mücadeleden, ekoloji tahribata karşı çıkmaya kadar mücadelemizi demokratik zeminde sürdüreceğiz. Bunu da hiç kimse engelleyemez” dedi.


	&nbsp;