İrade gaspı protestosu: 2016'dan bu yana 100'den fazla belediyeye kayyım atandı 2025-01-29 17:42:48   AMED – Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Sêrt Belediyesi’ne kayyım atanmasını protesto ederek "Kayyıma geçit yok" dedi.    Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Sêrt’e atanan kayyımı yaptıkları açıklamayla protesto etti. Yenişehir ilçesine bağlı Ofis Semti’nde bulunan AZC Plaza önünde gerçekleştirilen açıklamaya çok sayıda platform bileşeni kurum temsilcisi katıldı. Açıklamada, “Halk iradesi gasp edilemez. Kayyıma geçit yok” pankartı açıldı.   Açıklamayı platform adına Dönem Sözcüsü Ahmet Baran okudu. 31 Mart seçimlerinden bu yana kayyım atana belediyeleri hatırlatan Baran, “Önce halkın seçme hakkını tanımayan, hukuku bir silah olarak kullanıp seçilmişleri cezalandıran, kayyım atayan ardından da demokratik haklarını kullanmalarını engellemek adına Sêrt’te 10 günlük etkinlik yasağı getiren AKP hükümetinin yaptıkları, açıkça bir darbedir. İsminin kayyım olması bu antidemokratik uygulamaların darbe niteliği taşıdığı gerçeğini değiştirmez. Bu sebeple AKP iktidarının uzun süredir ülkeyi darbe yöntemleri ile yönettiğini açıkça ifade etmek gerekir” tepkisinde bulundu.   YÜZDEN FAZLA BELEDİYEYE KAYYIM ATANDI   Türkiye’de son dönemde yürütülen “çözüm süreci” ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilen kayyım atamalarının, hükümetin samimiyeti konusunda ciddi soru işaretleri yarattığına dikkat çeken Baran, bir yandan barış ihtiyacından bahsedilirken bir yandan kayyım atanmasının demokratik meşruiyet açısından “büyük bir çelişki” doğurduğuna dikkat çekti. Kayyım atamalarının, doğrudan halkın iradesini hedef alan bir uygulamaya dönüştüğünü sözlerine ekleyen Bara, “2016’dan bu yana 100’den fazla belediyeye kayyım atanmış ve milyonlarca seçmenin iradesi yok sayılmıştır. Belediyelere yapılan müdahaleler, seçimlerin anlamsız hale getirilmeye çalışıldığını göstermektedir.  Bu durum, sadece Kürt seçmenlerin değil, Türkiye’de demokratik temsil ilkesine önem veren herkesin sorunu haline gelmiştir” diye belirtti.     İKTİDARIN ‘GÜVEN VERMEYEN’ TUTUMU   “Öte yandan, çözüm sürecinin bir demokratikleşme projesi olup olmadığı konusunda da ciddi şüpheler vardır” diyen Baran, şöyle devam etti: “Sürecin demokratikleşme ve barış amacından ziyade, siyasi manevralarla belirli kesimleri kontrol altına alma çabası olduğu görüşü, Kürt halkının büyük bir çoğunluğunda karşılık bulmaya başlamıştır. Çözüm sürecine dair oluşan temkinli iyimserlik, Bahçeli’nin ‘yeni dönem başlıyor’ açıklamasından hemen sonra yapılan kayyım atamalarıyla zedelenmiş, iktidarın güven vermeyen tutumu barış ihtimalini daha da zora sokmuştur. Türkiye’nin, geçmişte Oslo görüşmeleri ve 2013-2015 çözüm süreci deneyimlerinden ders çıkararak, şeffaf ve hukuki bir zeminde yürütülen bir barış süreci oluşturması gerekmektedir. Kayyım politikaları, çözüm sürecine duyulan güveni sarsmakta ve demokrasiye zarar vermektedir. Eğer gerçekten bir barış ve çözüm süreci yürütülecekse, öncelikle halkın seçme hakkına saygı duyulmalı ve demokratik süreçler korunmalıdır.”   İnsan hakları ve demokrasi kurumlarına antidemokratik darbe yaklaşımına karşı ses çıkarma çağrısında bulunan Baran, “İktidar yıllardır söylendiği darbeci zihniyetin içerisinde olduğunu kabul etmeli ve bu tavrından vazgeçmelidir. Kayyımlara ve darbecilere karşı mücadelemiz devam edecektir” dedi.   Açıklama, “Sêrt ya meye şaredari ya me ye” ve “Bijî berxwedana gelê Kurd” sloganlarıyla sona erdi.