Ayla Akat Ata: Süreç tüm bileşenlerin kolektif hareket etmesini gerekli kılıyor 2025-03-02 09:08:09   İSTANBUL - Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyla Türkiye toplumuna bir şans sunduğunu belirten TJA’lı Ayla Akat Ata, “Süreç tüm bileşenlerin kolektif hareket etmesini gerekli kılıyor” dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, “Barış ve Demokratik Toplum” adlı çağrısını 27 Şubat’ta kamuoyuna açıkladı. Çağrıyı heyetin duyurduğu salonda dinleyen Özgür Kadın Hareketi’nden (TJA) Ayla Akat Ata değerlendirdi.   Kürt sorununun çözümünün ne kadar elzem olduğunun ve Türkiye toplumun buna ne kadar ihtiyacı olduğunu son iki günde yapılan tartışmalarla bir kez daha açığa çıktığına işaret eden Ayla Akat Ata, Kürt sorunun çözümsüzlüğünün neden olduğu sonuçları görüldüğünü söyledi. Ayla Akat Ata, tüm bu sonuçlar ortada iken çözümü ertelemenin Türkiye toplumuna getirisinin olmayacağını vurgulayarak, “Bu çerçevede yıllardır var olan varlık mücadelesinin bugün artık İmralı’dan gelen yeni mesajla buluştuğu bir günü yaşıyoruz. Tabi ki çok heyecanlıyız, çok duygusalız. Ama aynı zamanda yılların getirmiş olduğu bir deneyim ve bilgiyle bir bütün kendimizi var ediyoruz. Bugün var olan ve basına düşen haberler etrafına bile baksak esasında bir umutsuzluğa kapılmak için çok gerekçeler olduğunu ifade edebiliriz. Ama burada asıl önemli olan ne olduğuna bakmak değil, ne olacağını düşünmek ve onu planlayabilmek, tasarlayabilmektir. Sayın Öcalan İmralı’dan Türkiye toplumuna bir şansı sunuyor” diye konuştu.   ‘HERKESİN EMEK HARCAMASI GEREKİYOR’   Türkiye’de başlayan yeni süreçle birlikte bütün kesimlere çok önemli görevler düştüğünü dile getiren Ayla Akat Ata,“Ne olacağını hep beraber tartışacağımız, beraber örgütleyeceğimiz ve hep beraber sonuca ulaştıracağımız bir döneme girebiliriz. Bunun için herkesin çok yoğun emek harcaması gerekiyor. Bu sürecin en önemli mekanı tabi ki parlamentodur ama parlamentonun dışında sivil toplumun önemli bir işlevi ve rolünün olacağımı bir bütün olarak kadın ve gençliğin de bu sürecin toplumsallaşması için yoğun bir çabası gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.   Kürt sorununun tarihsel geçmişinin olduğunu ve bunun 25 yıllık süresinin AKP iktidarı döneminde sürdüğünü belirten Ayla Akat Ata, 30 yılı aşkın süredir Kürt sorununun barışçıl temelde çözülmesine yönelik tartışmalar olduğuna işaret ederek, “1993 Turgut Özal deneyiminden bugüne kadar. Yani ortada sorunun çözümü için birçok done, birçok yaşanmışlık var, çıkarılmak istenirse birçok deneyim var. Ama önemli olan bu deneyimleri ortaya koyarak geçmişte ‘baldıran zehri içmeye hazırım’ diyen bir siyasi irade vardı. Bugün cumhurbaşkanı düzeyinde bu irade hala devam ediyor” diye ifade etti.    Dünyada çatışma ve çözüm süreçleri açısından birçok pozitif örnek olduğunu ve bu deneyimlere bakmak gerektiğini söyleyen Ayla Akat Ata, “Bu deneyimlerden sonuç çıkararak yapılmaması gerekeni tekrarlamadan, yapılması gerekenleri de ertelenmeden biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor” diye belirtti.    ‘ÇÖZÜMÜN REÇETESİ AÇIK’   Kürt sorunun çözüm reçetesinin açık olduğunu vurgulayan Ayla Akat Ata, 2015 yılında çözüm sürecinde tartışılan gerekçeler neyse yine aynı gerekçelerin söz konusu olduğunu ifade etti. Herkesin bu sürece güç ve destek olması için gerekirse elini değil gövdesini taşın altında koyması gerektiğinin altını çizen Ayla Akat Ata, “Süreç tüm bileşenlerin kolektif hareket etmesini gerekli kılıyor. Yani dünya çatışma ve çözüm deneyimlerinden bağımsız olarak Türkiye'de Kürt sorunun çözümü eksenli bunu dayatıyor bunu görmek lazım. Yani geçmişte 2009 Oslo sürecini de değerlendirdiğimizde Habur Sınır Kapısı’nın girişinde kriz oldu. Çünkü devletin bir kısmı süreci desteklerken, diğer mekanizmasının burada yapılacak yargılamaları, tahliyeleri, beraatları örgütlemesi gerekirdi ama Habur'dan giriş bir krize dönüştü. Devlet kolektif çalışmadı” diye belirtti.   KADINLARIN YAŞAMDA ISRARI   Abdullah Öcalan’ın çağrısına ilişkin Kürt halkı, siyaseti, cezaevinde tutulanlar ve Avrupa’daki yapılarına kadar hiçbir dönem olmadığı kadar yekvücut olma durumunun söz konusu olduğunu ifade eden Ayla Akat Ata,  “Bunun değerini bilinmesi gerekiyor. Bu çağrı bir bütün Türkiye'ye toplumunadır. Türkiye halkının tüm bileşenlerindir. Ama Kürt kadınları yapılan çağrının kendi hesaplarına çok büyük bir pay çıkaracaklar. Biz bu sürecin en önemli dinamiği olacağız. En büyük sahipleneni olacağız. Çünkü asıl yaşama iddiası olan biz kadınlarız. Bu yaşam iddiası ölümlere dur diyen, yok sayılmaya, imkâna ve inkara dur diyen bir iradedir. Kadınlar bunun için yıllardır bedel ödemiş bir iradedir ve yaşamda ısrar Sayın Öcalan yapmış olduğu çağrıyla buluşacak” diye konuştu.    MA / Esra Solin Dal