Proje okullarında atama: Öğretmenleri kurumsal dışlanma bekliyor 2025-04-18 09:04:43   ESKİŞEHİR - Proje okullarındaki atamaların nedeninin eğitimde niteliği artırmak değil, ideolojik ve politik kadrolaşmayı sağlamak olduğunu belirten eğitmenler, “Öğretmenleri ne yazık ki belirsizlik, adaletsizlik ve kurumsal dışlanma bekliyor” dedi.    Kamuoyunda “proje okulları” olarak bilinen 30’dan fazla okulda görev yapan 20 binden fazla öğretmenin, “norm kadro” gerekçesiyle 8 Nisan’da görev yerleri değiştirildi. Buna tepki gösteren öğretmenler, öğrenciler ve veliler, ülkedeki okullarda eylem gerçekleştirdi. Tepkiler sonrası Mili Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 17 Nisan’da resen durulan öğretmen atamaları sonbahara ertelendi.   Eskişehir’de matematik öğretmeni Ahmet ve Esin Ekenel çifti, yaşanan sürece ilişkin değerlendirmede bulundu.    KURUMSAL DIŞLANMA    Bakanlığın norm fazlası olarak tanımladığı öğretmenlerin hak etmeği bir muameleyle karşı karşıya olduğunu belirten Esin Ekenel, “Yıllardır aidiyetle çalıştığımız okuldan ya koparılıyoruz ya da hiçbir planlama yapılmadan, gönülsüz bir şekilde başka kurumlara yönlendiriliyoruz. Bu yalnızca bir yer değişikliği değil, mesleki motivasyonun zedelenmesi, öğrencilerle kurduğumuz bağın koparılması ve eğitime olan inancın yara almasıdır. Bizim gibi öğretmenleri ne yazık ki belirsizlik, adaletsizlik ve kurumsal dışlanma bekliyor” dedi.     AMAÇ İDEOLOJİK KADROLAŞMA    Amacın eğitimde niteliği artırmak değil, belirli bir ideolojik ve politik kadrolaşmayı sağlamak olduğuna dikkat çeken Esin Ekenel, Bakan Tekin’in “Kimi öğretmenler 40 yıldır aynı okulda görev yapıyor” şeklindeki açıklaması için şunları belirtti: “40 yıl boyunca bir okulda çalışmak, orayı sadece bir iş yeri değil, bir yaşam alanı, eğitim yuvası olarak sahiplenmek demektir. Bu kadar uzun süre görev yapmanın tek sonucu başarı, güven ve sürekliliktir. Bu tür söylemlerle öğretmenin okuluna ve öğrencisine duyduğu bağlılık küçümsenemez. Aksine, böyle öğretmenler toplumun en büyük kazanımıdır.”    EĞİTİMCİLER KONTROL ALTINA ALINMAK İSTENİYOR   Atama modelinin bilimsel ve evrensel değerlerden uzak, siyasallaşmanın ise en açık adımlarından biri olduğunun altını çizen Ahmet Ekenel de, “Proje okulu uygulamasıyla birlikte artık öğretmenlerin yeterliliği, bilgisi, deneyimi değil, bağlılığı, uyumu ve sessizliği sorgulanıyor. Bu modelin asıl hedefi, eğitimin içeriğini şekillendirmek değil, eğitimin aktörlerini kontrol altına almak” diye belirtti.     BARIŞ AKADEMİSYENLERİ İLE BENZER SÜREÇ   Sürecin “Barış Akademisyenleri”nin ihraç edilme sürecine benzediğini söyleyen Ekenel, şöyle devam etti: “Barış Akademisyenleri sürecinde yaşananlar düşüncenin cezalandırılmasıydı. Bugün proje okullarında yaşananlar ise liyakatin cezalandırılması. Bu kez açıkça ihraç değil, sessiz ve sistematik bir sürgün yöntemi uygulanıyor. Öğretmenler okuldan okula sürülerek yıpratılıyor, yıldırılıyor, itibarsızlaştırılıyor. Resen iptal kararında idari, siyasi ve bürokratik dinamikler etkili oldu. Aynı zamanda mevcut kararın, eğitim camiasındaki tepkilerin ve protestoların yarattığı baskı ışığında, ‘geçici’ bir düzenleme olarak alınmış olması muhtemeldir. Okulların kapalı olduğu, eylemliliğin azaldığı dönemlerde yeniden atama sürecinin devreye girmesi olasılığı mevcut ancak bu durum ilgili tüm paydaşların tepkileri, kamuoyunun tepkisi ve uzun vadeli düzenleme hedeflerine bağlı olarak şekillenecektir.”