Küçükbalaban: Çözüm isteniyorsa ivedilikle düzenleme yapılmalı 2025-04-21 09:00:36   ANKARA - İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, sürecin sağlıklı ilerlemesi için Abdullah Öcalan ve hasta tutsakların fiziki özgürlüğüne yönelik yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı Heyeti ile birlikte 27 Şubat’ta açıkladığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın üzerinden 1 ay 20 gün geçti. Ancak çağrının muhataplarından olan devlet/iktidar kanadı tarafından somut bir adım atılmadı. Çağrının yankıları devam ederken, sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan'ın özgür çalışma koşullarının oluşturulması ve hasta tutsakların tahliyesi noktasında toplumda büyük bir beklenti söz konusu.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, tutuklulara dönük çifte standarta işaret ederek, "84 yaşındaki anneler cezaevinde tutulurken, adam öldürmekten ceza alan isimler sağlık gerekçesiyle serbest bırakılıyor” dedi. Küçükbalaban, Kürtlerin ve sosyalist çevrelerin ayrımcılığa maruz kaldığına işaret ederek,  "Cumhurbaşkanının en son yapmış olduğu 10 kişilik özel af var. Aslında bu af yetkisi, Anayasa’nın 104’üncü maddesinde düzenlenmiş ve Cumhurbaşkanına verilmiş bir yetkidir. Geçmişte Cumhurbaşkanları bu yetkileri nasıl kullandılar diye hatırlarsanız; 1982 Anayasası’nda düzenlenmiş bir maddedir ve o günden bugüne kadar da bu madde üzerinde bir değişiklik yapılmamıştır. Şimdi, 1982 yılından bu yana toplamda cumhurbaşkanları 450 kişi hakkında Cumhurbaşkanlığının özel infaz erteleme ya da infazı sonlandırma ve tahliyelerini sağlama, yani af dediğimiz yetkiyi kullanmışlardır. Cumhurbaşkanları arasında bugüne kadar en fazla af yetkisi kullanan Cumhurbaşkanı ise 263 kişiyle Ahmet Necdet Sezer’dir. Yine, mevcut cumhurbaşkanı da 2014 yılında göreve gelmiş ve o günden bugüne, 28 Şubat Davası'nda müebbet hapis cezası alan emekli generallerin cezalarının sağlık nedenleriyle kaldırılması da dâhil olmak üzere, İHD olarak derlediğimiz verilere göre 30 kişi hakkında af yetkisini kullanmıştır" dedi.    'KASTEN ADAM ÖLDÜRENLER SERBEST'    Küçükbalaban, iktidarın insanlığa karşı suç işleyen kişileri tahliye ettiğini söyledi. Küçükbalaban, "kasten adam öldürme" ve "ruhsatsız silah kullanmak" suçlamalarıyla cezaevinde tutulan 45 yaşındaki bir tutuklunun cumhurbaşkanının af yetkisiyle tahliye edildiğini belirterek, "Yine 43 yaşında olan ve kasten adam öldürme suçundan ceza almış bir başka mahpus daha bu yolla tahliye edilmiş. Bunların yanında bir de 28 Şubat darbe girişimine yönelik darbeye teşebbüs suçundan ceza almış bir korgeneralin cezası affedilmiş. Bunun yanında ilginçtir, Hizbullah Davası kapsamında olan ve Mehmet Sincar'ın öldürülmesinden sorumlu faillerden olan Mehmet Emin Alpsoy, 2023 yılında Cumhurbaşkanı kararıyla affedilmiş. Mehmet Emin Alpsoy’un oğlu Şeyhmuz Aksoy da benzer şekilde bu af kapsamında tahliye edilmiştir."   'CEZAEVLERİNDE 84 YAŞINDAKİ ANNELER VAR'   Küçükbalaban, en son İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın sağlık sorunlarına ilişkin kamuoyunda bir duyarlılık ortaya çıktığını ve Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) yaptığı değerlendirme sonucu Polat’ın tahliyesine karar verildiğini kaydetti. Küçükbalaban, bu durumun kendilerini sevindirdiğini söyleyerek, "Şimdi 84 yaşındaki anneler var cezaevlerinde. Yine İHD Hapishaneler Komisyonu Üyesi Hatice Onaran 70 yaşında ve belli hastalıklarına rağmen cezaevinde tutuluyor. Biz aylardır bu konuda kamuoyunda bir duyarlılık oluşturmaya çalışıyoruz. Ama ne yazık ki bunlara ilişkin bir af yetkisi bugüne kadar kullanılmadı. İHD olarak biz hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri, hasta mahpuslar, ağır hasta mahpuslar konusunda uzun yıllardır dönemsel raporlar da yayınlıyoruz. En son hazırladığımız 2022 yılı raporumuza göre 651 ağır hasta olmak üzere bin 517 hasta mahpus şu anda cezaevlerinde kalıyor" diye belirtti.    ‘DÜZENLEME YAPILMALI'   Kürt sorunun tartışıldığı bir süreçten geçildiğine ve sürecin tarihsel bir anlamı olduğuna da vurgu yapan Küçükbalaban, devamla şunları kaydetti: “Bir süreç yürütülüyor ve Kürt meselesi gibi Türkiye için tarihsel bir mesele tartışılıyor. Zaten Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'nin taraf olduğu bu komiteler ve mahkemeler, tek kişilik hücre tipi hapishanelerde kalan insanların işkence altında olduklarını ifade ediyor. Yani siz o zaman böyle bir meseleyi çözmek istiyorsanız, en başta da bu sorunun en temel aktörlerinden birisi olan Abdullah Öcalan'ın özel af yetkisini kullanırsınız. Ya genel af çıkartırsınız ya da bu sürecin sağlıklı yürümesi için (Öcalan'ı da kapsayacak) ağır hasta mahpuslara yönelik bir düzenlemenin ivedilikle yapılması gerekir."   MA / Ömer Güngör