'Cezaevlerindeki keyfi uygulamaları son verin' 2025-10-08 15:14:00 ANTALYA - ÖHD, TUAY-DER ve İHD, Antalya'daki cezaevlerindeki ihlallerin yaşam hakkını tehdit eden bir noktada olduğunu belirterek, keyfi şekilde yaşanan ihlallere son verilmesi çağrısı yaptı.  Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Antalya Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), Antalya cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Antalya Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yaptı. Açıklamada, "Siyasi tutsaklara özgürlük" pankartı açıldı.   Açıklamayı yapan ÖHD üyesi Mehmet Baran Sarı, cezaevlerinde sağlık ve sosyal haklara kadar yaşanan sistematik ihlallerin yaşam hakkını tehdit ettiğini ifade etti. Cezaevlerinin adaletin değil, cezalandırma ve intikam mekanizmasına dönüştüğünü, hasta tutsaklara yönelik keyfi tutumların insanlık onurunu hedef aldığını ifade eden Sarı, "Tutsakların hastane sevklerinin geciktirilmesi, revire çıkma taleplerinin yanıtsız bırakılması yaşam hakkının ihlalidir. Adli Tıp Kurumu'nun objektif olmayan raporlarıyla ağır hastalar bile içeride tutuluyor. Bu durum, devletin kendi hukukunu dahi yok saydığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.    'DEVLETİN GÖREVİ İNSAN ONURUNU KORUMAKTIR'   İdare ve Gözlem Kurulları'nın keyfi kararlarla tahliyeleri engellediğini hatırlatan Sarı, "Cezaevlerinde tutsakların gün ışığına erişimi bile kısıtlanıyor. Hücre pencerelerine tel örgüler takılarak insanın temel yaşam alanı daraltılıyor. Devletin görevi cezayı infaz etmek değil, insan onurunu korumaktır. Ancak bugün cezaevleri birer intikam mekanizmasına dönüştürülmüştür" diye konuştu.    Sarı, sağlık hizmetlerine erişimin önündeki engellerin kaldırılmasını, keyfi disiplin cezalarının son bulmasını ve insan onuruna aykırı tüm uygulamaların sonlandırılmasını istedi.    'KURULLAR KENDİNİ ANAYASANIN ÜZERİNDE GÖRÜYOR'   Açıklamada konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, Gözlem Kurulları'nın keyfi kararlarıyla tutsakların yaşamını doğrudan etkilediğini belirtti. Cezaevlerinde uygulamaların kurumdan kuruma farklılaştığını, bunun ise adalet değil keyfilik anlamına geldiğini dile getiren Bozan, "Bir cezaevinde tutsağın tahliyesi 3 ay ertelenirken başka bir cezaevinde 6, 9, hatta 12 ay erteleniyor. Kurullar kendilerini anayasanın ve mahkemelerin üzerinde görüyor. Hasta tutsaklar ayakta muayeneye zorlanıyor, kitaplar imha ediliyor, ağız içi arama ve kelepçeli muayene hâlâ sürüyor. Bu tablo, devletin hukukla değil, keyfiyetle yönetildiğini gösteriyor. Cezaevlerindeki sorunların temel nedeni, adil ve eşit bir infaz sisteminin olmamasıdır. Adalet Bakanı'na çağrımızdır; gelin bu ülkeyi gerçekten bir hukuk devleti yapın" şeklinde konuştu.   Açıklama, sloganlarla sona erdi.