Mandela'dan Öcalan'a küresel özgürlük kampanyası

img

İZMİR - Ömrünü ırkçılığa maruz kalan Afrikalıların özgürlüğüne adayan Nelson Mandela için verilen "özgürlük" mücadelesinin bir benzeri günümüzde, 26 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan için veriliyor.  

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük ağırlaştırılmış tecrit ile Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar gündemdeki yerini koruyor. Kürtler ve dostları, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü için 10 Ekim 2023 tarihinden bu yana küresel düzeyde bir kampanya yürütüyor. 
 
Yazar, gazeteci, siyasetçi, sanatçı ve insan hakları aktivistlerinin de öncülük ettiği kampanya devam ederken, Kürt sorununda çözümün kendisini dayatması ve bölgesel gelişmeler üzerine 43 ayın ardından Abdullah Öcalan ile görüşme yapıldı. Abdullah Öcalan, 23 Ekim'de yapılan aile görüşmesinde, "Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim" mesajı verdi. 
 
ABDULLAH ÖCALAN: ÇÖZÜME HAZIRIM
 
43 aylık görüşmenin ardından verilen mesaj tartışılırken, Suriye sahasında yeni gelişmeler ortaya çıktı. Heyet Tahrir el-Şam'ın 61 yıllık Esad rejimini kısa bir sürede devirmesi, hemen paralelinde Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye'ye yeni saldırılar başlatmasıyla bölgedeki dengeler de değişti.  
 
Böylesi bir ortamda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı'da uzun bir aranın ardından Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirdi. Abdullah Öcalan, bir kez daha Kürt sorununun çözümü için hazır olduğunu vurgulayarak, "Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir" mesajı verdi. 
 
ABDULLAH ÖCALAN VE NELSON MANDELA 
 
Abdullah Öcalan'ın tutsak kaldığı süre, fiziki özgürlüğü için verilen küresel mücadele ile "barış ve çözüm" noktasındaki ısrarı, birçok çevre tarafından Güney Afrika lideri Nelson Mandela'nın durumuna benzetiliyor. Nelson Mandela, ırkçı rejimle mücadelesinin 27 yılını cezaevinde geçirmiş, küresel çapta verilen mücadele sonucu fiziki özgürlüğüne kavuşmuştu. 
 
IRKÇILIĞA MARUZ KALAN İKİ HALK 
 
Güney Afrika, uzun yıllar İngiltere sömürgesi altında kaldıktan sonra 1931 bağımsız bir ülke haline geldi. Ancak ülkedeki ırkçılık son bulmadı. Ülke, 1948 yılında tarihin en sistematik ırkçı rejimlerinden biri olarak kabul edilen apartheid rejimi tarafından yönetilmeye başlandı. Afrikalıların siyasi hakları bu dönemde kısıtlanırken, seçilme hakları ise ellerinden alındı. Beyazlar ile aynı mahallelerde oturmaları ve eğitim almaları engellenen Afrikalılar, sadece kendilerine ait mahalle yaşayabiliyor ve buradaki okullarda eğitim görebiliyordu. Bu dönemde insanlar yasalarda "beyaz", siyah", "renkli" ve "Asyalı" olarak ırksal sınıflandırılmaya tabi tutuldu. "Beyazlara" her alanda mutlak üstünlük tanındı.  
 
Mandela, ülkeyi 1948-1994 yıllarında yöneten apartheid rejimini sona erdirip ülkeyi demokrasiye ve özgürlüğe taşıyan bir lider oldu. Mandela, yaşamı ve mücadelesiyle Güney Afrika'da ve dünyada ırkçılık karşıtı hareketin sembolü olarak kabul ediliyor.  
 
MANDELA'NIN MÜCADELESİ 
 
Mandela, 1918'de dönemin Cape eyaletinde dünyaya geldi, ülkenin en iyi üniversitelerinden Witswatersrand'in o dönem "tek siyahi öğrencisi" olarak hukuk eğitimi gördü. Mandela, buradan mezun olduktan sonra ülkenin "ilk siyahi avukatı" oldu. Mandela, 1943 yılında apartheid rejimine karşı mücadelede yer aldı. 1950'lerden itibaren siyahi özgürlük hareketinin merkezi konumundaki Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) önde gelen isimlerden biri haline geldi. Ancak rejimin baskıları sonucu siyaset yapması yasaklandı.
 
Buna rağmen mücadelesinden geri adım atmayan Mandela, 1962'de yakalanıp idam ile yargılandı. Mandela, 1964'te ömür boyu hapse mahkum edildi. Mandela, 18 yılını Robben Adası Cezaevi'nin zorlu şartlarında geçirdi ve burada direnişiyle hareketini örgütlemeye devam etti. Apartheid rejimi, Mandela'nın etkisinden korkarak, onu 1982'de Pollsmor Hapishanesi'ne nakletti. 
 
KÜRESEL ÖZGÜRLÜK KAMPANYASI SONUÇ VERDİ
 
Mandela'nın cezaevi hayatı, apartheid rejiminin uluslararası alanda daha fazla eleştirilmesine yol açtı. Mandela'nın serbest bırakılması için kampanyalar düzenlendi. Yapılan kampanyaların sonucunda Mandela, 27 yıllık tutsaklığın ardından 11 Şubat 1990'da 71 yaşında serbest bırakıldı. Mandela'nın cezaevinden çıkışı, sadece Güney Afrika için değil, dünya genelinde ırkçılığa karşı verilen mücadelede de sembolik bir zafer olarak kabul edildi. 
 
Dönemin Güney Afrika Cumhurbaşkanı F.W. de Klerk ile 1993'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Mandela, 1994 yılında yapılan ilk seçimlerde ise ülkenin ilk siyahi devlet başkanı seçildi. Bu seçim, ülkenin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edildi. Mandela, yönetimi döneminde ülkede ulusal uzlaşıyı sağlayarak, farklı renklerin ve kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı bir toplumun inşasına önemli katkılar sağladı.
 
TÜRKİYE'NİN ÖDÜLÜNÜ KABUL ETMEDİ
 
Mandela, bu süreçte Filistin'in özgürlüğünü savundu. Mandela, Filistin'in özgürlüğe kavuşmadığı sürece, Güney Afrika'nın da özgür sayılmayacağını vurguladı. Mandela, Türkiye'nin kendisine vermesini kararlaştırdığı 1992 yılı Atatürk Barış Ödülü’nü, “Türk hükümetine yönelik insan hakları ihlali suçlamaları” nedeniyle kabul etmedi. 
 
Görev süresi dolduğunda yeniden aday olmayan Mandela, 1999'da devlet başkanlığı koltuğunu Thabo Mbeki'ye devrederek, siyasetten de emekli oldu. Sağlık durumu 2011'den itibaren giderek bozulan Mandela, 5 Aralık 2013'te 95 yaşında solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.
 
KÜRESEL ÖZGÜRLÜK KAMPANYALARI 
 
Mandela ile 4 Nisan 1949'da Riha'nın Xelfetî (Halfeti) ilçesine bağlı Amara kırsal mahallesinde dünyaya gelen Abdullah Öcalan'ın yaşamları ve mücadeleleri arasından birçok benzerlik bulunuyor. Mandela, yaşamı boyunca sömürgeci ve beyazlar tarafından ezilen ve yok sayılan siyahilerin haklarını savunurken; Abdullah Öcalan da bugün Kürtler başta olmak üzere dil ve kimlikleri yok sayılanların haklarının iadesini istiyor. Her iki lider de genç yaşlarda doğdukları köyleri terk ederek, toplumsal ve siyasi hareketlerinin olduğu büyükşehirlerde gençlik hareketlerine öncülük etti. 
 
Mandela, 27 yıllık tutsaklığı boyunca ezilenlerin haklarını savunmaktan geri adım atmadı. Abdullah Öcalan da uluslararası komployla 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilerek İmralı Cezaevi'nde tek kişilik hücrede tutulduğu günden bu yana "barış ve çözüm" çabasını sürdürüyor. 
 
Mandela tutsaklığı sürecinde halktan izole edilmek istendi. Abdullah Öcalan 25 yılı aşkın bir süredir ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Söz konusu tecrit, 43 ay boyunca mutlak tecrit olarak sürdürüldü. Öyle ki Abdullah Öcalan'dan tek bir haber alınamadı. 
 
Mandela için yürütülen "özgürlük" kampanyası, bugün küresel düzeyde Abdullah Öcalan için sürdürülüyor. Milyonlar, 1 yılı aşkın bir süredir gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerde "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" talebini haykırıyor. 
 
ÖCALAN'DAN MANDELA İÇİN MEKTUP
 
Öcalan, geçmişten günümüze yaptığı değerlendirmelerde sık sık Mandela'nın mücadelesine vurgu yaptı. Öcalan, Mandela'nın ölümüne dair 5 Aralık 2013'te Özgür Gündem gazetesinde yayımlanan mektubunda da, Mandela’nın mücadele tarihindeki yerine ve yol göstericiliğine dikkat çekti. 
 
Öcalan, mektubunda şu ifadeleri kullanmıştı: "Mandela benim ve Kürt halkının, dünyanın tüm meydanlarında ve dağlarında zalim iktidarlara inat gülümseyen o büyük çoğunluğun, bizim büyük ailemizin bir parçası olarak yaşamaya devam edecektir. Dünyanın dört bir yanındaki insanların Mandela için döktükleri gözyaşı, onun ardından anlatılan hikayeler, aynı zamanda onun tüm diğer özgürlük hareketlerine bıraktığı bilgeliğin ne denli önemli olduğunu gösteriyor bize. Dünya halklarının tarihleri, en çok da onları pençelerine almaya çalışanların pervasız cüretkarlıklarınca şekilleniyor. Bu cüretkarlık, bazen tüm dünyanın zulmü kör biçimde seyretmesiyle ortaya çıkıyor, bazen de büyük bir totaliterliğin kötülüğü ve onun sıradanlığını beslemesiyle. Kötülüklerin sahipleri, daima utançla diz çöküp özür dilerken ya da puslu birer kitap sayfası olarak tarihe geçerken, kötülüğün sıradanlığına ve yükselen totaliterliğe karşı verilen mücadele dünyanın tüm topraklarını aynı anda ıslatan tek şeyde, bir ezilenin gözyaşında kendini gösteriyor. 
 
EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜĞÜN İLKESİ
 
Mandela, öncüsü olduğu demokrasi ve eşitlik mücadelesi, bir arada, özgür ve eşit yaşamı kendileri için ilke edinmiş olanların mücadele kavramını şekillendiren şeyin ta kendisidir. Mandela gibi insanlar için geçmişe dair bir dilin kullanımı imkansızdır. Çünkü halklarının gönüllerinde yer edinmiş kişiler, halk mücadelelerinde Prometheus rolü oynamaya yazgılı şahsiyetlerdir. Onların ateşi taşımaya karar verdikleri gün de o ateşi taşıma biçimleri de tesadüfi değildir. Bu, egemenlerin tarihinin akışı içinde dayattıkları modernist kapitalist düzlemin yol açtığı hasara onurlu biçimde karşı koymak için verilmiş bir mücadeledir. Egemenlerin yazdığı tarih sayfalarını yırtmak ve tarih olduğu sanılan, kader olduğu sanılan düzene müdahale etmek, Güney Afrika halkının ve Mandela’nın ateşini tüm dünyanın ezilenlerine taşıdığının kanıtıdır. 
 
HEPİMİZE BIRAKTIĞI BÜYÜK MİRASTIR
 
Ezilenlerden bir ‘terörist’, ‘despot’ ya da ‘hain’ yaratmak istedikleri bu ayaklanmalar çağında Mandela, bilgece, gülümser ve yürekli tavrıyla, en zor, en tutsak dönemlerinde dahi ümitli olmayı bilmiş, özgürce, korkmadan verdiği mücadeleyi, hayatının ta kendisi olmuş bu politik dönemi, özgür ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir insan olarak, bir ilham kaynağı olarak özgürce tamamlamıştır. O’nun ölümünün ardından duyulan kederin kardeşi, özgür bir yaşamı birlikte kazandığı halkının yüzündeki mutluluk ve o halkın egemenlere vurduğu darbedir. Güney Afrika’dan yükselen yumruk, bugün bile görülmektedir ki, baskı altına alınan, hapishanelerde umutları yok edilmeye çalışan tüm halkların yumruğu olmuş, onları hapse atanların yüreklerine korku salmıştır. Hapishanelerdeki demirler, cesur insanları parmaklıkların ardına koyacak kadar korkak olanların yürekleri gibi soğuk ve paslıyken, zindanda, en zor anlarda bile pes etmemek Mandela’nın hepimize bıraktığı büyük bir mirastır. 
 
AİLEMİZİN PARÇASI OLARAK YAŞAYACAK 
 
Uluslararası komplo öncesinde tecrübelerine başvurmak için yola koyulmuş olduğum Mandela, benim ve Kürt halkının, dünyanın tüm meydanlarında ve dağlarında zalim iktidarlara inat gülümseyen o büyük çoğunluğun, bizim büyük ailemizin bir parçası olarak yaşamaya devam edecektir. Kendisiyle birbirimize gönülden bir bağlılığımız vardı. Bu bağlılık çerçevesinde kendisinin Kürt halkına olan duyarlılığı ve bağlılığı bizim de kalbimizde ona karşı bağlılık ve saygı olarak karşılık buldu. Afrika halklarını aydınlatan, parlayan bir yıldızdı. Biz de o parlayan yıldızın Ortadoğu halkları üzerinde parlamasını sağlayacağız. Büyük ailemizin başı eğilmesin. Çünkü en baş eğmeyenlerimizden, en bilgelerimizden birini uğurlamış bulunuyoruz. Güney Afrika halkına ve Mandela’yı kendilerine yoldaş gören tüm ezilenlere dostça selamlarla. Umuyoruz ki hepimiz, özgür ülkelerin özgür yurttaşları olarak yaşayacak ve böyle öleceğiz. Onur ve barış içinde tıpkı Mandela gibi...” 
 
AVUKATLARI ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE EDİYOR 
 
Mandela'nın özgürlüğü için mücadele veren birçok avukat, bugün Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü istiyor ve uluslararası temaslarda bulunuyor. Mandela'nın avukatı Essa Moosa, Uluslararası Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin üyesi olarak bugüne kadar birçok konferans ve nöbet eylemine katıldı. 
 
Essa Moosa, bir konuşmasında, “Nelson Mandela’nın mücadelesi ile Abdullah Öcalan’ın mücadelesi arasında çok çarpıcı benzerlikler var. Öcalan’ın durumu, tabii tutulduğu izolasyon Mandela’nın maruz kaldığı tecritten çok daha kötü. Mandela’nın genel olarak diğer siyasi tutsaklarla birlikte kaldı. İmralı’daki tecrit uluslararası hukuka aykırıdır" demişti. 
 
MA / Semra Turan

Diğer başlıklar

09:10 Gazeteci Şah: Ticaret ve enerji hatları savaşı genişleyecek
09:09 Bir baba ve 2'si hasta 4 tutsak oğul
09:08 HDK ve DEM Parti toplumsal barış için kolları sıvadı
09:07 Rojin Kabaiş'in babası: Oda arkadaşıyla konuşmamız engellendi
09:05 Çözülmeyen su sorununa tepki: Sanki çölde yaşıyoruz
09:02 Eskiden 8 hayvan aldığı parayla şimdi tek hayvan alabiliyor
09:00 03 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:36 Mêrdîn Barosu kayyım kararını yargıya taşıdı
08:00 Bazı kentler için sağanak uyarısı
07:53 Tunus'ta göçmenleri taşıyan tekneler battı: 27 ölü
02/01/2025
23:59 Yangında mahsur kalan 6 çocuk kurtarıldı
23:26 İsrail heyeti, esir takası için Doha'ya gidecek
22:57 Suudi Arabistan: Suriye'de artık istikrar ve kalkınma zamanı
21:56 Otobüs duraklarına katledilen gazetecilerin isimlerini verdiler
21:17 Suriye’de mayın patlaması: 4 yaralı
21:13 Irak, DAİŞ sığınağını bombaladı
20:59 Riha Kent Konseyi seçimlerinde yürütmenin durdurulması kararı
20:30 QSD: Türkiye ‘Huras El Dîn’ çeteleriyle Minbic ve Tişrîn Barajı’na saldırıyor
20:18 DEM Parti PM üyesi Rohat Güvercin tutuklandı
19:45 Peyas’ta yangın: Bir bebek yaşamını yitirdi
19:42 Toroslar Meclis toplantısında Rojin Kabaiş için ‘ses olalım’ çağrısı
19:38 Tunus'ta göçmenleri taşıyan tekneler battı
18:52 Antakya’dan seslendiler: Suriye’deki Aleviler için direnişi büyüteceğiz
18:20 Konya’da 2 kız çocuğu 6 gündür kayıp
18:16 İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 iklim karnesi
18:10 Hezex'te şüpheli ölüm
17:48 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar yürüyüşle protesto edildi
16:46 İptal edilen taş ocağına bakanlıktan ikinci onay
16:43 DAKAP'tan Rojin’in ailesine ziyaret: Sorumlular yargılanmalı
16:33 Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırılar sürüyor
16:19 QSD’den diyalog çağrısı
15:56 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi sona erdi
15:44 Gazeteci Yalçın Kırşehir Cezaevi’ne sevk edildi
15:38 İptal kararına rağmen inşaata devam eden maden hakkında suç duyurusu
15:34 Barış Anneleri: Savaşın bitmesi için herkes sorumluluk almalı
15:29 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
15:25 Cezaevleri raporu: Darp, ters kelepçe, çıplak arama, ayakta sayım
15:00 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi başladı
14:29 Dicle Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş için eylem: Failler bulunsun
14:28 Önder'den 'Erdoğan' yanıtı: Konuşuluyor
14:25 Maden şirketleri zeytin ağaçları sökümü için hazırlıklara başladı
14:23 Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi: Prodüksiyonun kapatılma kararı siyasidir
14:18 Genel-İş'ten kayyımın işçi kıyımına tepki
14:05 On binler Qamişlo sınırına yürüdü: Toplumsal muhalefete Öcalan çağrısı
13:31 DEM Parti İmralı heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
13:23 Barış Vakfı: Türkiye'nin prangalarından kurtulması için umut doğdu
13:22 Kelepçeli muayeneye karşı çıkan tutsağa kötü muamele
12:54 Eski istihbarat başkanı gözaltına alındı
12:49 QSD: SNHR Türk devletinin suçlarını gizliyor
12:46 Tişrîn Barajı’nda çatışma
12:37 İYİ Parti'den bir istifa daha
12:02 Asrın Hukuk Bürosu İmralı’ya gitmek için başvurdu
12:01 Kültürpark Platformu’ndan ‘Basmane Çukuru’ tepkisi
11:57 Türkiye’de basın özgürlüğü karnesi
11:16 Êlih ve Dêrsim kayyımlarından işçi kıyımı
11:12 Merakınızı cezbetmeye aday bir eser: Özgürlüğün Etimolojisi
11:03 DEM Parti İmralı heyeti Bahçeli ve Kurtulmuş’la görüşecek
10:19 Özgür Özel: Yeni sürece 'evet' diyorum
10:02 Ankara’daki esnaflar: Günlük giderleri dahi karşılayamıyoruz
10:01 'Rojava'yı birlikte koruyacağız'
09:59 'Barolar Birliği rolünü oynamalı, tecride karşı çıkmalıdır'
09:56 Zaxo’da 2 araca SİHA saldırısı
09:52 Qamişlo sınırındakiler: Görüşmeler devam etmeli, devlet adım atmalı
09:51 Kapatılan prodüksiyon çalışanı: Kararı reddediyoruz
09:51 Mêdêa Kürdistan turnesine çıkıyor
09:49 Sosyalistlere sorumluluk çağrısı: Öncü rol doğmuştur
09:12 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
09:11 1 yılda 12 bin 863 ÇED duyurusu: Kürdistan hedefte
09:10 ÖHD’li Demirel: 'Umut hakkı'nın uygulanması samimiyetin ilk adımı olabilir
09:04 Sêvê Demir'in annesi: Kızımın hayalleri Rojava'da yaşıyor
09:03 Francesca Baruffaldi: Öcalan’ın özgürlüğü demokratikleşmenin ilk adımı olur
09:01 02 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:48 Karadağ'da silahlı saldırı: 10 ölü
08:37 Mêrdîn ve Şirnex'te ekmeğe zam
08:35 3 kent için sağanak uyarısı
01/01/2025
23:22 New Orleans'ta OHAL ilan edildi
20:17 İstanbul'da kiliseye ait derneğe silahlı saldırı
20:09 Roboskî Katliamı’na dair ırkçı paylaşım yapan kişi hakkında suç duyurusu
20:05 Bursa'da bir kişi başından vurulmuş halde bulundu
19:34 İran’da bir kişi katledildi
19:30 2024 yılında 59 kolber katledildi
19:24 Kobanê ve Eyn Îsa'ya saldırı
18:56 Yalova’da bir kadın evinde çıkan yangında hayatını kaybetti
18:42 Kayyımdan ulaşıma yüzde 50’lik zam
17:19 Rojin Kabaiş'in kuzeninden adalet çağrısı
17:09 ABD'de araçlı saldırı: 10 ölü, 35 yaralı
15:36 Tişrin’de çatışma, Tabqa'da bombardıman
15:33 ‘Süreç için somut adım Öcalan’ın özgürlüğüdür’
15:16 Baluken: Süreç olarak adlandırılması için müzakere mekanizması oluşturulmalı
14:58 İTO açıkladı: İstanbul'daki yıllık enflasyonun yüzde 55,27
14:46 Kobanê sınırında seslendiler: İmralı'dan gelen mesaj bizim taleplerimizdir
14:46 Uluslararası meslek örgütlerinden İran’da tutuklanan İtalyan gazeteci için çağrı
14:33 Denizli'de eğitim uçağı zorunlu iniş yaptı: 1 yaralı
13:33 Ahmet Baysoy'un taziyesine kitlesel ziyaret
13:22 Kobanê sınırında kilamlar eşliğinde nöbet
13:01 Kayyım 26 işçiyi daha işten çıkardı
12:43 Hunergaha Welat’dan yeni klip: Gujje Çemê Me
12:39 Qereqozak’ta Türkiye’ye ait SİHA düşürüldü
12:25 MKG’den Kompanya Gizîngê Berbeyan’ın kapatılmasına tepki
12:24 Yeni yıl vergi artışları başladı
12:14 Doğalgaz abonelik ücretlerine zam
12:13 Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz sevkiyatı durdu
11:55 Fransız Senatör: Rojava modeli Suriye’nin inşası için bir referanstır
09:29 Yeni yılda Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü temennisi
09:08 Federe Kürdistan'da hükümet muamması çözülemiyor
09:07 Patnos Cezaevi’ne ziyaret: İşkence izleri hala duruyordu
09:07 Sınırda nöbet: Kobanê ve Pirsûs birdir
09:06 Canpolat: Abdullah Öcalan her kesimle görüşmeli
09:04 Öcalan'ın mesajlarına destek: Her adımı destekleriz
09:04 Cengiz Holding'in madenine karşı çıkan ekolojistlere soruşturma
09:03 Colemêrg'de ihlaller yıl boyu sürdü
09:00 01 OCAK 2025 GÜNDEMİ
31/12/2024
23:38 UNICEF: Gazze’de bebek ve çocuklar ölümle karşı karşıya
22:24 Elektrik hizmet bedellerine zam
22:18 Kompanya Gizingî Berbeyan Prodüksiyon şirketi kapatıldı
21:21 Bafil Talabani’den yeni yıl mesajı
20:11 Kayyım Êlih’te 6 işçiyi içten çıkardı
19:54 ABD ve İngiltere'den Yemen'in başkenti Sana'ya hava saldırıları
18:42 Katledilen gazetecilerin fotoğraflarını paylaşan 2 kişi tutuklandı
17:34 Kayyım protestosunda tutuklanan 2 kişi tahliye edildi
17:30 DİSK Genel İş’ten 9 işçinin işten çıkarılmasına tepki
16:52 KNK Süleymaniye’deki temasları sürüyor
16:29 Şerife Muhammedi hastaneye kaldırıldı
16:19 Tahliyesi 2 kez engellenen tutsak cezaevinden çıktı
16:06 16 vekil hakkındaki 26 fezleke Meclis'te
15:25 Ahmet Nesin hakkında yakalama kararı
15:23 Deniz Poyraz mezarı başında anıldı
15:17 Sınırdaki direnişte Abdullah Öcalan'ın mesajlarına destek
15:08 Serav’da Kadın Yaşam Merkezi açıldı: Yeni yaşamı kuracağız
15:05 Bahçeli: Ortada açılım diye bir süreç yoktur
14:45 ‘Gün Öcalan'ın mesajı etrafında birleşme günüdür'
14:27 Kayyım 9 kişiyi işten attı
14:01 Hukukçulardan son zamanlarda artan işkencelere tepki
13:59 Aram yayınevinden 17 kitap
13:36 IFJ: 2024'te 122 gazeteci öldürüldü
13:14 Biradost kırsalına hava saldırısı
13:11 Uluslararası Af Örgütü: Gazetecilere dönük ihlaller araştırılmalı
12:49 Kobanê-Pirsûs sınırındaki nöbet 9’uncu gününde
12:08 Qereqozak Köprüsü ve Sirîn kavşağı bombalanıyor
11:58 32 yıllık tutsaklığın ardından memleketinde
11:17 Ömrünü mücadeleye adayan Baysoy yaşamını yitirdi
11:02 DEM Parti'den yeni yıl mesajı
10:21 OHAL Komisyonu'nun kararları 'inek dağa kaçtı' tekerlemesine döndü!
10:16 KCK: Önderliğimizin görüşleri yeni yılda mücadele pusulamız olacaktır
09:31 Meteoroloji’den sağanak uyarısı
09:26 Heskîf yok edildi, yenisine uğrayan yok
09:25 Mele Bilgin: Barış ve demokrasi olursa ülke kalkınır
09:24 Barışa Çağrı imzacıları: İmralı görüşmesi tüm taraflara mesaj niteliğinde
09:16 Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için 1 buçuk yıldır nöbetteler
09:13 Mandela'dan Öcalan'a küresel özgürlük kampanyası