Cizîr yasağında katledilenler unutulmadı

ŞIRNEX - Cizîr'de 9 yıl önce ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde katledilenler anıldı. Açıklamada, 11 kişinin akıbetinin halen belirsiz olduğunu belirtildi. 
 
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde 14 Aralık 2015'te ilan edilen sokağa çıkma yasağının 9'uncu yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) binası önünde yapılan açıklamaya, yasaklarda katledilen kişilerin yakınları, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ve çok sayıda kişi katıldı. 
 
11 KİŞİNİN AKIBETİ BELİRSİZ
 
MEBYA-DER Şirnex Temsilciliği yöneticilerinden Fahrettin Salğucak, 9 yıl geçmesine rağmen faillerin yargılanmadığına işaret ederek, "Aradan 10 yıl geçmesine rağmen 11 kişinin cenazesinin nerede olduğu hala bilinmiyor. Katledilenlerin faillerinin yargılanması için yapılan başvurular büyük oranda sonuçsuz kalırken, failler hakkında ya daimi arama kararı çıkartıldı ya da soruşturma dosyalarında takipsizlik kararı verildi. 150 bin nüfuslu ilçemizde yaşayan halkımız 79 gün boyunca bütün insani ihtiyaçlarından yosun bırakıldığı gibi evlerinde aç susuz ölüme terk edildi" dedi. 
 
'UNUTMAYACAĞIZ' 
 
Yaşananları unutmayacaklarını vurgulayan Salğucak, "Kürt halkı cesedi 9 gün boyunca ailesi tarafından buzdolabında bekletilmek zorunda kalan Cemile Çağırga’yı, dedesinin kucağında dedesiyle beraber katledilen 3 aylık Miray bebeği, torunlarına ekmek bulabilmek için evden çıkarken katledilip cesedi günlerce sokakta bekletilen 79 yaşındaki Mehmet Erdoğan’ı hiçbir zaman unutmayacak" diye kaydetti. 
 
BİRDAL: SÜREÇ HEBA EDİLMEMELİ 
 
İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne işaret ederek, "Bildirgenin başlangıcında insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar diyor. Ve insanların diline, dinine, kimliğine ve cinsiyetine bakmaksızın herkesin eşit ve özgür yaşamasını öngörmüştür. Bildirgenin hukuksal yükümlülüğü yok. O ülkelerin rejimlerine, adaletine, vicdanına bırakılmış. Ama ne yazık ki bugün dünyanın şirazesi dağılmış ve halkların hakları korumasız ve savunmasız" dedi.  
 
Bir an önce barışın sağlanması gerektiğine vurgu yapan Birdal, şunları söyledi: "Savaşlar insanları öldürüyor, havayı öldürüyor, suyu öldürüyor, canlı yaratıkları öldürüyor, renkleri ve dilleri öldürüyor. Umuyor ve diliyorum ki bu trajedi ve acılar unutulmayacak. Bir daha aynı acıların yaşanmaması için hep birlikte eşit, özgür, demokratik barışçıl bir Türkiye için çaba gösterelim. 2015-2016 yeni bir umut yaratmıştı ama heba edildi. 1 Ekim’de barışa uzatılan bir el var. Bunun heba edilmemesini umuyor ve diliyoruz. Bu süreci benimsiyor, önemsiyoruz ve barışa gitmesini diliyoruz.”