RIHA - Kürdistan'ın dört parçasından yazar, siyasetçi ve gazeteciler, yaşanan saldırılara karşı "şimdi birlik zamanı" çağrısı yaptı.
Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) rejimi devirmeyle sonuçlanan saldırısıyla birlikte Türkiye ve ona bağlı Suriye Millî Ordusu'nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin denetimindeki alanlara saldırması, Kürtler arasında saldırılara karşı ulusal birlik temelinde karşı çıkma tartışmaları başladı. Özerk Yönetim, Suriye'deki Kürt partileriyle saldırılara karşı ve Suriye'de yeni dönemde Kürtlerin ortak bir program etrafında temsil edilmelerine dair görüşmelerini sürdürürken, Kürdistan'ın 4 parçasından yazar, siyasetçiler ve gazeteciler, ulusal birlik çağrısında bulundu.
'KÜRTLER DEĞİŞİMİN TEMEL GÜCÜ'
Kürtlerin yüzyıldır verdiği demokrasi ve barış mücadelesinin en somut örneğinin Kuzey ve Doğu Suriye'de kurulan Özerk Yönetim modeli olduğunu belirten Rojhilatlı yazar Kakşar Oremar, "Suriye'de yaşanan değişimlerin arka planında büyük güçlerin stratejileri yatıyor. Esad rejiminin çözülmesi ve HTŞ'nin sahadaki konumunu güçlendirmesi bu oyunların bir parçası. Ancak Kürtlerin bu denklemin dışında tutulması kabul edilemez bir durum. Ortadoğu'da değişim rüzgarları esiyor. Filistin, Gazze ve Lübnan'da İran'ın etkinliği ciddi şekilde zayıfladı. Hamaney'in bölgedeki etkisi kırılıyor. HTŞ'nin İran'a karşı bir güç olarak sahaya sürülmesi olasılığı göz ardı edilmemeli. Ancak Kürtlerin böylesi bir denklemde stratejik bir güç olarak devreye girmesi engelleniyor" ifadelerini kullandı.
'ŞİMDİ ULUSAL BİRLİK ZAMANI'
Oremar, bütün saldırılara rağmen Kürtlerin bu süreçte hem diplomasi hem de mücadele alanında başarıyla hareket ettiğini belirtti. Kürt halkının "jin, jiyan, azadî" felsefesiyle Rojhilat'ta başlattığı direnişin, özellikle İran ve bölgedeki değişimlerin zeminini hazırladığının altını çizen Oremar, "Kürtlerin bütün halkları ve inançları kapsayan politikaları, değişimin temel dinamiğidir. Bu dönemde ulusal birliğin sağlanması Kürtler için hayati önemdedir. 100 yıllık parçalanmışlık artık son bulmalı. Sayın Abdullah Öcalan'ın fikirleri etrafında bir ulusal güç inşa edilmelidir. Kürtler birleştiğinde düşmanlarının bundan nasıl korktuğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi birlik zamanı" diye konuştu.
'PARÇALI DURUMA SON VERMELİYİZ'
Kürtlerin ulusal birliğinin sadece Kuzey ve Doğu Suriye için değil, 4 parça Kürdistan için bir zorunluk olduğunu ifade eden Partiya Yekîtiya Demokrat/Demokratik Birlik Partisi'ni (PYD) Genel Meclis üyesi Ehmed Xoce, "Son dönem bölgede yaşanan gelişmeler 4 parça Kürdistan'ı ilgilendiriyor. Ve önemli bir dönemeçteyiz. Kürtlerin Kobanê'de DAİŞ'e karşı verdiği mücadele her an akıllardadır. Kobanê ruhu Kürtlerin özgürlük mücadelesinin bir sembolü haline geldi. Kobanê'de ulusal birlik ruhuyla nasıl kazanıldıysa, bugün de aynı ruhla hareket edilmelidir. Kürtlerin 4 parçadaki başarıları için birlik sağlanmalıdır. Bu birlik, özgür yaşamın bir gerekliliğidir. Lozan'dan bu yana yürütülen parçalama politikalarına karşı birleşik bir irade ortaya koymamız gerekiyor. Bu dönemde kendimizi var etmek istiyorsak, yüzyıldır dayatılan parçalı duruma son vermemiz gerekiyor" diye konuştu.
YÜZYILLIK İMHA SÜRECİNİN ADI: LOZAN
Kürt coğrafyasının ikinci defa parçalanmasının onay veren Lozan Antlaşması'nın yüzüncü yılını geride bıraktığını belirten Federe Kurdistan Bölgesi'nden gazeteci Takor Zerdeşt, bu anlaşmanın getirdiği inkar ve imha politikasına karşı Kürtlerin verdiği mücadelenin yeni bir evreye girdiğini kaydetti. Özerk Yönetim'in kazanımlarının Türkiye ve ona bağlı grupların tehdidi altında bulunduğu dile getiren Zerdeşt, "Lozan, Kürt halkı için 100 yıllık bir inkâr ve imha sürecinin adı oldu. Ancak bugün Kürtler, Rojava'da elde ettikleri kazanımlarla bu inkâr politikasını aşma gücüne sahip. Fakat düşman iş birliği ve içimizdeki ihanetçi politikalar bu kazanımları tehlikeye atıyor. Kürtlerin ulusal birliğini engelleyen güçlere karşı ortak bir tutum geliştirilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
Federe Kürdistan yönetimindeki Barzanilerin Türkiye ile kurduğu ilişkiler nedeniyle Kürt ulusal birliğini baltaladığını söyleyen Zerdeşt, bu politikaların, Kürt halkının mücadelesine zarar verdiğini vurgulayarak, "Barzani ailesi, Türk devletiyle yaptığı iş birlikleriyle Kürt halkının mücadelesini zayıflatıyor. Bu politikaların reddedilmesi ve Kürt halkının ulusal birliği için ortak bir tavır alınması gerekiyor" diye belirtti.
'KÜRTLER TARİHSEL BİR FIRSATIN EŞİĞİNDE'
Ortadoğu'daki gelişmelerin Kürtler için büyük tehditler ve aynı zamanda büyük fırsatlar barındırdığını kaydeden diasporadan siyasetçi Faysal Sarıyıldız, Kobanê sürecinde ortaya çıkan direniş ruhunun, bugün Kürt halkının özgürlük mücadelesinde yeniden canlandırılması gerektiğini ifade etti. Sarıyıldız, şunları söyledi: "Kobanê'de kazandığımız ruh, Kürt halkının birlik ve dayanışmasının en somut ifadesiydi. DAİŞ önüne çıkan insani ne varsa bir kasırga gibi yıkıp yok ettiği 2014'ün yaz ayında Rojhilatlı bir üniversite öğrencisi bu vahşete karşı siper olmak için önce Kerkük'e, oradan Şengal'e oradan da Kobanê'ye geçti. Kobanê'de ağır yaralandıktan sonra Kuzey Kürdistan'a getirildi. Ve Suruç'ta yaşamını yitirdikten sonra burada toprağa verildi. Rojava devrimi bu ruh ile gerçekleşti. Bugün bu ruhun gerisinde duran her pozisyon dramatik bir yenilgi yaşamaya mahkûmdur. Bugün bu ruhu yeniden canlandırmazsak, Kürtlerin geleceği büyük tehlikelere açık hale gelir. Uluslararası güçler DAİŞ zihniyetine karşı bütün dünya halkları için mücadele etti. Aynı şekilde uluslararası güçler de Kürtleri desteklemek zorunda. Kürtlerin bu desteği birleştirici politikalarla güçlendirmesi gerekiyor"
'BİRLİK OLMADAN ZAFER MÜMKÜN DEĞİL'
Kürt halkının 4 parçadaki kazanımlarını korumak ve geleceğini inşa etmek için ulusal birliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğuna dikkati çeken Sarıyıldız, Kürtlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fikirleri doğrultusunda bir araya gelerek ulusal bir güç haline gelmesi gerektiğini ifade etti. Sarıyıldız, "Rojava'nın kazanımları ve Kobanê ruhu, Kürtlerin birlik ve özgürlük mücadelesinde temel taşlar olarak görülüyor. Ortadoğu'da değişen dengeler Kürtler için büyük fırsatlar sunarken, bu fırsatları değerlendirmek için ulusal birliğin sağlanması kaçınılmazdır" dedi.
MA / Delal Akyüz