Rojhilatlı hukukçudan Kürtçe için mücadele

img

WAN - Bin 224 hukuk terimini Kürtçeye kazandırarak hukuk sözlüğü oluşturan Wan'a yerleşen Rojhilatlı hukukçu Sabîr Ebdulahîzad, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ni Kürtçeye çevirme çalışması başlattı. 

Rojhilat'ın Urmiye kentinden olan hukukçu Sabîr Ebdulahîzad, sürgün yollarından geçerek geldiği Wan'da Kürtçede hukuk terminolojisinin gelişmesi için yıllardır, çalışma yürütüyor. Ebdulahîzad, dört dilli hazırladığı hukuk terimleri sözlüğüyle uzmanlık alanıyla ilgili anadiline katkı sunmaya çalışıyor. Urmiye'nin Mirgevera köyünde 1986'da doğan Sabîr Ebdulahîzad, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 2009'da Urmiye Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Ebdulahîzad, daha sonra Tahran ve Hemedan üniversitelerinde uluslararası hukuk alanında yüksek lisans ve doktora çalışmalarını sürdürdü. Ancak İran rejiminin baskıları nedeniyle 2016'da ülkesini terk etmek zorunda kaldı. O tarihten bu yana Wan'da yaşamını sürdüren Ebdulahîzad, çalışmalarını Komeleya Vekolîn û Perwerdeya Hiqûqê'da (DADSAZ) devam ettiriyor.
 
DÖRT DİLLİ HUKUK SÖZLÜĞÜ 
 
Ebdulahîzad'ın en önemli çalışması, Kürtçe, Türkçe, Farsça ve İngilizce dillerinde hazırladığı "Ferhenga Têgehên Hiqûqa Navnetewî (Uluslararası Hukuk Terimleri Sözlüğü)" oldu. Üç yılı aşkın bir çalışmanın ürünü olan sözlükte bin 224 hukuk terimi yer alıyor. Eser, hukuk öğrencileri, dilbilimciler ve araştırmacılar için başvuru kaynağı olma özelliği taşıyor. Şuanda hukuk alanında çalışma yürüten DADSAZ'da yer alan Ebdulahîzad dernek ile yeni projelere hazırlanıyorlar. Haftanın bir günü kurumda hukuk tartışma masası kuruluyor ve burada hukuk terimleri üzerine Kürtçe tartışmalar yapılıyor. Avukatların ve hukukçuların yerini aldığı masa da yoğun tartışmalar yürütülüyor. Ebdulahîzad, bu sözlüğün devamı niteliğinde olan ikinci bir sözlüğü de Mezopotamya Vakfı ile DADSAZ'la birlikte çıkartı. 
 
HUKUK ÇALIŞMASI
 
Çocukluğundan beridir anadil üzerinde çalışma yapmak istediğini belirten hukukçu Sabîr Ebdulahîzad,"Ben çocukluğumdan beri dile ilgi duyuyorum. Edebiyata olan bir merakım vardı. Bir şeyler üretmek istiyordum. Daha sonra hukuk okumaya karar verdim. Bu kararı almamın çeşitli nedenleri vardı. Ancak hep dil ile hukuk arasında bir bağ kurmak istedim. Düşüncelerimi, fikirlerimi ve hukuk dünyasında, uluslararası hukukta öğrendiklerimi Kürtçe olarak ifade etmeyi istedim. Ne yazık ki, anadilim o dönemde yeterince gelişmemişti. Ne kadar kaynak aradıysam da bana yol gösterecek bir sözlük veya referans bulamadım. Sonra kendi kendime 'Eğer yoksa neden ben yapmayı denemeyeyim?' diye düşündüm" dedi.
 
HUKUK SÖZLÜĞÜ 
 
Rojhilat'tan ayrıldıktan sonra ise hukuk terimleri üzerinde çalışma yürüttüğünü ifade eden Ebdulahîzad,"Bu yüzden doktora eğitimim sırasında, çeşitli nedenlerle Rojhilat'tan ayrılmak zorunda kaldım. Bu dönemde uluslararası hukuk terimlerini derlemeye başladım. Bu terimler, tez çalışmamda en çok ihtiyaç duyduğum kavramlardı. Aynı zamanda gündelik yaşamda da tartışmak, açıklamak ve kullanmak istediğim terimlerdi. Bu istek gittikçe büyüdü. Bu çalışmanın önemi yalnızca beni egemen bir dilden kurtarmakla sınırlı değil. Aynı zamanda Kürtçe araştırma yapmak isteyen birçok araştırmacı için de faydalı olabilir. Çünkü onların elinde yeterli materyal bulunmuyor. Bu nedenle kendimi şanslı hissediyorum" ifadelerini kullandı.  
 
Bakûrê Kürdistan'a gelmenin kendisine mutluluk kaynağı olduğunu kaydeden Ebdulahîzad, tek hayalinin ise hukuk alanında kendi anadilinde bilimsel bir çalışmak yürütmek olduğunu söyledi. Ebdulahîzad, "Neden mi? Kuzey Kürdistan'a geldiğimde, bu yalnızca benim hayalim değildi; birçok Kürt hukukçu ve avukatın da hayaliydi. Hukuk alanında dilin gelişmesini, hukuk literatüründe nitelikli çalışmalar yapılmasını isteyenlerin hayaliydi. Ben de bu hayali gerçekleştirmek için Kuzey'e geldim. Burada hem düzenli, bilimsel bir biçimde yerimi almak hem de kendi hukuk sözlüğümü yayın aşamasına getirmek istedim. Dil sevgisi ve dilin gelişmesine duyduğum tutku içimde hep vardı. Kuzey'e gelişim bana güç ve fırsat oldu" şeklinde konuştu. 
 
BİN 200 ÜZERİNDE ÖZEL TERİM 
 
Bugüne kadar yürütmüş oldukları çalışmalarda bin 200 hukuki terim elde ettiklerinin bilgisini paylaşan Ebdulhîzade, "Hedefimiz, hukuk terminolojisini Kürtçede kökleştirmek. Bizim temel amacımız şudur: Eğer ülkemizin her yerinde ve dünyada bir Kürt, Kürtçe hukuk tartışmaları yapmak isterse, bizim çalışmalarımızdan faydalanabilsin. Uluslararası hukuk terminolojisinde bin 200'ün üzerinde özel terim bulunuyor. Özellikle bu, benim ilk hukuki çalışmamdı. Daha sonra Mezopotamya Vakfı bünyesinde çalıştık. Dilbilimci ve araştırmacı olarak bu çalışmada yer aldım. Hedefimiz, binlerce terimi derleyip ortaklaştırmaktı. Şu anda bin 200'den fazla terim belirledik. Her bir terim bir düşünceyi temsil ediyor. Biz geniş bir hukuk dünyasından bahsediyoruz ve önemli olan bu terimlerin doğru biçimde kullanılmasıdır" diye belirtti. 
 
HUKUK TERMİNOLOJİSİ
 
Yürüttükleri hukuki terimler çalışmasının kurumsal değil, günlük yaşamın bir parçası haline getirmeyi hedeflediklerinin altını çizen hukukçu Ebdulahîzad, şöyle devam etti: "Hukuk literatürü için bir kurum kurmak yeni bir fikir değil, ama gerekliydi. Bir hukuk literatürü kurumunun kurulması yeni bir fikir değil, fakat bunu gerçekleştirmek için uygun koşullar ancak şimdi oluştu. Hukuk terminolojisi alanında bir adım atmak bizim için önemli bir fırsattı. Artık elimizde materyaller var, terimler derlendi. Bu terimlerin günlük hayatta ve hukuk tartışmalarında rahatlıkla kullanılmasını istiyoruz. Kurum kurmadan önce, özellikle hukuk terimlerine dair bir sözlük oluşturmak bizim için çok önemliydi. Bu çalışma hukukçular ve avukatlar için temel bir kaynak haline geldi. Bu çalışmalardan yararlanarak hukuk alanında yeni tartışmalar yürütmek istiyoruz. Elimize materyaller ulaşınca, artık bunu bir grup olarak değil, doğrudan kurumsal bir çalışma haline getirmeye karar verdik. Hedeflerimizden biri, bu sözlükleri ve literatürü yayınlamak ve bu çalışmayı günlük yaşamın bir parçası haline getirmek."
 
HUKUK TARTIŞMALARI MASASI KURULDU 
 
Hukuki terimler sözlüğünde dört parça Kürdistan'da yer alan hukukçuların faydalanması için dört dilli hazırladıklarını söyleyen Ebdulahîzad, şöyle devam etti: "Amacımız Kürt hukuk geleneğinden günümüze bir köprü kurmak. Bizim temel hedeflerimiz şunlardır: Birincisi, Kürt hukuk tarihinden başlayarak modern hukuka, farklı hukuk sistemlerine ve hukuk dallarına kadar uzanan bir inceleme yapmak; bu alanlarda araştırmalar yürütmek ve kendi toplumsal yapımız içinde hukuk eğitimini geliştirmektir. Bu nedenle DADSAZ adlı kurumumuz eğitim açısından da çok önemli. Kuruluşundan bu yana birçok düzenli proje yürüttük. Şu anda ana projemiz 'Hukuk Tartışmaları Masası'dır. Her çarşamba DADSAZ'da belirli bir hukuki konu seçiliyor; bir avukat veya hukukçunun moderatörlüğünde, üyeler arasında o konu tartışılıyor. Şu anda Mezopotamya Vakfı bünyesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu projede yer almak benim için büyük bir gurur kaynağı. Hukuk terimleri üzerine yoğunlaşmış durumdayız. İlk bin terimlik sözlüğümüz neredeyse tamamlandı. Aktif biçimde çalışıyoruz ve yakında ikinci baskı için hazırlık yapıyoruz. Bu hukuk çalışmasında yaklaşık bin terim tespit edildi. Bu terimlerin Arapça, İngilizce ve Farsça karşılıkları da hazırlandı. Kuzey Kürdistan’daki hukukçular için Türkçe, Güney ve Rojava’dakiler için Arapça referanslar eklendi. Ana hedefimiz bir hukuk sistemi kurmak değil, bir kaynak (sözlük) oluşturmaktı. Ana referans dilimiz İngilizceydi ve sözlükte İngilizceyi temel aldık. Hukuki kavrayışımızı sadece sözlükte bırakmıyor, bu anlayışı günlük hayata taşımaya çalışıyoruz." 
 
ULUSLARARASI DÜZEYDE İLK KÜRTÇE SÖZLEŞME 
 
Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ni çevirdiklerini ve ilk kez böylesi bir çalışmanın yapıldığını aktaran Ebdulahîzad, şunları dile getirdi: "Uluslararası insan hakları terimlerini Kürtçeye kazandırıyoruz. Şu anda üzerinde çalıştığımız bir diğer proje, 'Hukuk Tartışmaları Masası'nı genişletmek. Amacımız, bu sayede hukuki tartışmalar yapabilmek ve hukuk düzeyimizi yükseltmek. Ayrıca uluslararası sözleşmelerin Kürtçeye çevirisi üzerinde çalışıyoruz. İlk olarak Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesini çevirdik. Çeviri tamamlandı ve şu anda editöryal aşamada. Yakında yayımlayacağız. Bu, Kürtçe yayımlanan ilk uluslararası belge olacak. Bunun dışında başka bir proje üzerinde de çalışıyoruz. Şu anda hazırlıkları bitmek üzere. Bu proje, uluslararası insan hakları terimlerinin Kürtçeye kazandırılmasına yönelik bir eğitim programı. Özellikle insan hakları alanında Kürtçe savunma yapmak, farklı bakış açılarıyla tartışmalar yürütmek istiyoruz. Yakında bu proje kapsamında yüz yüze sertifikalı bir eğitim programı da duyuracağız. Bunların yanı sıra birkaç projemiz daha sürüyor." 
 
MA / Zeynep Durgut