Tülay Hatimoğulları: Suriye’nin yeniden inşasında tüm halklar ve inançlar yer almalı

ANKARA - Saadet Partisi’ne yaptığı ziyaret sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Suriye’nin yeniden inşasında bütün halkların ve inançların yer almasının ve demokratik anayasanın yapımının elzem olduğunu belirtti. 

 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan muhalefet partileri ve sivil toplum örgütlerine yönelik başlattıkları ziyaretler kapsamında Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ı ziyaret etti.
 
DEM Parti heyetini Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile beraberindeki heyet karşıladı. 
 
Görüşme sonrası DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan açıklama yaptı.  
 
İlk olarak konuşan Tülay Hatimoğulları, Saadet Partililerin kendilerini karşılamalarından dolayı teşekkür etti. Tülay Hatimoğulları şunları söyledi: “Bugün de Saadet Partisi’ni ziyaret ettik ve belli başlı gündemleri burada bugün istişare ettik. Türkiye’nin ve bölgenin içinden geçtiği iktisadi koşullar, siyasal koşullar, Suriye’deki yeni gelişmeleri değerlendirdik. Elbette 1 Ekim’den bu yana Sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı bazı tartışmalar, bütün bunları hep birlikte istişare ettik” dedi. 
 
SORUMLULUKLARIMIZIN OLDUĞU BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
 
Değerli Türkiye halkları,  Türkiye’nin kadim sorunu olan Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda, partilerle, emek meslek örgütleriyle istişare ettik. Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Bugün bölgenin içinde geçtiği dönemde Türkiye’nin iç barışını tesis etmesinin ne kadar acil ve elzem olduğunu yanı başımızda bulunan Suriye’deki gelişmelere baktığımızda da bunu bir kez daha gördük. Bu sorunun demokratik yöntemlerle ve barışçıl bir zeminde çözülmesi için Türkiye’deki herkesin, hem siyasi partilerin hem bütün toplumsal dinamiklerin bu çorbada tuzunun olması çok önemlidir. Hep birlikte büyük görev ve sorumluluklarımızın olduğu bir dönemden geçiyoruz. 
 
OHAL ARTIĞI OLAN KAYYIM YASASI KALDIRILMALIDIR 
 
Bizler iç barıştan Kürt sorunun çözümünden bahsederken; toplumda da bir yandan bir diyalog olacakmış gibi bir algı oluşmaktadır. Ama aynı zamanda kayyım atamalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bugün Saadet Partisi ile yaptığımız görüşmelerde de kayyım temel gündemlerimizden biriydi. İçinde Saadet Partisi’nin de olduğu, muhalefetteki 10 parti çok kıymetli bir işe imza attı. Parlamentoda OHAL’in devamı olan, o dönemde kararı alınmış olan kayyım yasasının ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir ortaklık sağlanmıştır. Biz buradan bir kez daha Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’a sesleniyoruz; 10 partinin sesi dinlenmeli ve OHAL’in artığı olan bu yasa yürürlükten kaldırılmalıdır. 
 
SURİYE’DEKİ GELİŞMELER 
 
Bizim bugün yine istişare ettiğimiz noktalardan birisi Suriye’de yaşanan yeni gelişmeler. Evet Suriye’de şu an hükümet lağvedilmiş oldu ve şu anda orada devasa büyüklükte bir kaos, devasa büyüklükte geleceği belirsiz bir kanlı bir sürecin yaşandığına da tanıklık ediyoruz. İki noktada buna tanıklık ediyoruz. Biri özellikle farklı halklara ve inançlara yönelik gerçekleşen katliamlar. Özellikle o bölgede yaşayan Alevi toplumuna dönük bir katliam zinciri için düğmeye basılmış. Yine Kürtlere dönük Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt halkına dönük gerçekleşen saldırılar var. Bütün bunların bir an önce bitmesini istiyoruz. Suriye inşa edilmesi, oradaki bütün halklar ve inançların demokratik Suriye’nin inşasında yer alması, demokratik bir anayasanın başlaması çok acil ve elzemdir. Buradan da bu çağrıyı yapıyoruz. 
 
KÜRTLER BÖLGE İÇİN GÜVENCEDİR 
 
Kürtler bölge için güvenlik tehdidi değil, tam tersi güvencedir. Türkiye’nin de siyasetini belirlerken bu çizgiden hareket etmesini gerektiğini düşünüyoruz.
 
Elbette bizim yine bugünkü görüşmemizde Türkiye’nin içinden geçtiği iktisadi kriz, bütçe görüşmelerinin devam ettiği günlerde bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Bunlara dair de kimi değerlendirmelerimiz oldu.  Bugün bu bütçe yoksulun bütçesi değil, ne yazık ki zenginin bütçesi. Buradan da çağrımız; 50 milyon yurttaşımızın açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir dönemde asgari ücret insanca bir yaşamı idame ettirecek bir düzeye çekilmelidir. Yine bütçenin yoksullardan yana bir bütçe olması gerekiyor.   
Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan ise kendilerine ziyarette bulunan DEM Partili heyete teşekkür etti.