HABER MERKEZİ – AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Bu sürece katkı olarak ortaya koyulan yaklaşımlar, diyaloglar, karşılıklı istişareler fevkalade sonuçlar doğurmuştur” açıklaması yaptı.
AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), partinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının sona ermesiyle beraber AKP Sözcüsü Ömer Çelik gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Çelik, “Cumhurbaşkanımızın yakından takip ettiği üzere yaptırımlarda ileri noktalara gelindi. Trump da yaptırımların kalkmasında cumhurbaşkanımızın verdiği önemi bilerek olumlu tutum aldığını bildirdi. Suriye'ye siyasi biçim çizmek değil bu kritik günlerinde Suriye halkının yanında olmak. Esas olan bütün grupların birlik halinde yaşaması noktasında yüksek iradenin ortaya çıkması.
Biz Suriye'ye baktığımızda bütün kesimlerin bütün boyutlarıyla bir arada kardeşçe yaşamasını, hem toplumsal hayatta hem yönetimde temsil edilmesinin kıymetli olduğunu ifade ettik. Bundan sonra Suriye'ye katkı sağlamak en doğru iş olacaktır. Esad görevdeyken Suriye'nin yeni bir Afganistan'a dönüşmesinden bahsediliyordu. Şimdi bu tehlikelerden giderek uzaklaşıldığını görüyoruz. Şu anda istikrarsızlaştırıcı tek unsur İsrail saldırıları. İsrail saldırıları bölge barışını tehdit eden birinci etkendir” dedi.
DAİŞ’LE MÜCADELE VURGUSU
Çelik, “Suriye'de birtakım vekalet savaşlarına imza atanların en büyük argümanlarından bir tanesi DAİŞ’le mücadeleydi. Hem Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler hem Suriye yönetiminin hassasiyeti, asıl istikrarı sağlayacak olanın DAİŞ’le mücadeleyi yapacak olanın Suriye'nin kendi dinamikleri ile ortaya koyduğu irade olduğunu göstermiştir. Suriye'nin istikrarı konusundaki bütün bu adımları hassasiyetle takip ettiğimizi ve bundan sonrasında da aynı desteği vereceğimizi ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
İsrail’in saldırılarına da değinen Çelik, ülkelerin yaptırımlarının önemli olduğunu vurguladı.
‘DOĞRU BİR DİLİN ORTAYA KONMASI ÖNEMLİ’
Sürece dair de konuşan Çelik, “Irak'taki süreçte, Irak hükümeti ile aramızdaki anlaşmalar çerçevesinde diyalog yakın şekilde sürdürülüyor. Bağdat, Süleymaniye, Erbil'le koordine edilecek konularda ilerleme sağlanmaya devam ediyor. MİT, TSK sahada kurdukları mekanizmalarla silah bırakma sürecini doğrulama mekanizmaları oluşturuyorlar. Bunun ne düzeyde olduğu teyit edilecek, her aşamada kontrol edilecek. Suriye'de de terör yapılanmasının sona ermesi gerekiyor. Bu mesele hem Türkiye'nin sınırları içinde hem dışında çeşitli mekanizmalarla, İçeride İçişleri Bakanlığı'nın kuracağı mekanizmalarla takip edilecek. İnşallah bir sonuca ulaşılacak. Bölge açısından da bölgeyi istikrarsızlaştırmak isteyen unsurların sürekli olarak terör örgütlerini araç olarak kullanması bölgede büyük istikrarsızlıklar ortaya çıkarmaktadır. Terörsüz Türkiye hedefinden ayrılınmaması çok önemlidir. Farklı anlayışlardan ve farklı tutumlarla yanlış değerlendirmeler yapılabiliyor, bunlara verilecek en büyük cevap terörsüz Türkiye konusunda kararlı, sabırlı, süreci izanla yöneten, odağını kaybetmeyen yaklaşım sergilemektir. Türkiye'nin hukuk devleti, Türkiye Yüzyılı hedefleri açısından terörsüz Türkiye stratejik olacaktır. Sahada somut olarak görülmesi gereken meseledir. Bu meselenin doğrulama mekanizmalarının çalışması, siyasi partiler açısından bu süreçleri olgunlaştıracak şekilde doğru bir dilin ortaya konması çok önemlidir” sözlerini kullandı.
‘DİYALOGLAR FEVKALEDE SONUÇLAR DOĞURDU’
Çelik, devamında şunları söyledi: “Bu sürece katkı olarak ortaya koyulan yaklaşımlar, diyaloglar, karşılıklı istişareler fevkalade sonuçlar doğurmuştur. Dolayısıyla bu trafiği önemsediğimizi ifade etmek isterim. Siyasi sabotaj ve söylemler hariç tabii ki siyasi eleştiri olacaktır. Demokrasinin doğası gereğidir. Bunlarla ilgili son derece makul cevaplarımızın olduğunu ifade etmek isterim. En önemli meselenin eleştiriler Türkiye'nin terörden kurtulmasına odaklanmalıdır. Türkiye'nin milli değerlerinden taviz verildiği milli kazanımlarının heba edildiği konusundaki yaklaşımların hiçbir değeri yok. Devletin nitelikleri ve milletin nitelikleri konusunda hiçbir pazarlık yapılmıyor. Doğru olan bütün vatandaşlarımızın ortak geleceği çerçevesinde terörü Türkiye gündeminden çıkarmaktır.
Vatandaşlarımızın kendilerini çeşitli kimliklere ait görüyorlar. Mezhep, dini aidiyetlerden yola çıkıyorlar. Her zaman söylediğimiz gibi adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı meseleyi kendi irademizle, kapasitemizle, Türk, Kürt, Alev, Sünni ve diğer unsurlarla kardeşliğimizi pekiştirerek ortaya koymamız başlı başına kıymettir. Önümüzdeki günlerde daha hassas süreçler karşımıza gelecek. Türkiye'nin içinde ve dışında daha çok yoğun tartışma yapılacak. Odağımızın Türkiye Yüzyılı'nda terörsüz Türkiye çerçevesine ulaşmak çok doğru olacaktır. Cumhurbaşkanımızın devam etmesini arzu ederiz. Demokraside millet ne derse o olur. Cumhurbaşkanımızın siyasi birikimi hazine değerindedir.”