Üniversiteli kadınlar kendini güvende hissetmiyor

ESKİŞEHİR - Kendilerini güvende hissetmedikleri için akşamları sokağa çıkarken yakınlarına konum attıklarını, çantalarında biber gazı taşıdıklarını belirten üniversiteli kadınlar, şiddete karşı örgütlü mücadele çağrısı yaptı. 

JINNEWS’in 11 aylık şiddet çetelesine göre, 347 kadın katledildi, 195 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun (KCDP) 2024'ün verilerine göre, yılın 11 ayında 375 kadın katledildi, 233 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Şiddet ve katliamlardaki cezasızlık politikası nedeniyle genç kadınlar da kendilerini güvende hissetmiyor. 
 
'CİNAYETLER ARTIYOR, ÖNLEMLER AZALIYOR'
 
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencisi Cennet Gündoğdu, bir kadını ya da herhangi bir canlıyı öldürmenin basit bir meseleye dönüşmemesi için caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini belirterek, "Gün geçtikçe kadın cinayetleri artıyor, fakat buna karşı alınan önlemler azalıyor. 'Az ceza alırım' mantığı ile bile erkekler kadınları katledebiliyor. Biz kadınların adalete güveni kalmadı. Sesimiz sosyal medya platformlarında daha fazla duyuruluyor. Bu durum çok üzücü" dedi. 
 
'ÖZGÜRCE VE RAHAT GEZMEK İSTİYORUM'
 
Cezasızlığın kendilerinde "güvensizlik" yarattığını ifade eden Cennet Gündoğdu, "Sokakta herhangi bir kişi beni sırf kadın olduğum için ya da güçsüz gördüğü için öldürebilir. Gece dışarıdayken aileme ya da arkadaşlarıma konum atmak zorunda kalmak, gezerken ara sokaklardan değil de daha merkezi yerlerden gitmek, toplu taşımada kalabalık olduğunda biri taciz eder mi korkusu... Hiçbir şekilde, hiçbir yerde kendimi güvende hissetmiyorum. Çok bilinen bir üniversite şehri olmasına rağmen, kendimi bu kadar güvensiz hissetmem korkunç bir duydu. Artık sokaklarda özgürce ve rahat bir şekilde gezmek istiyorum" ifadelerini kullandı. 
 
'CEZASIZLIK DAHA BÜYÜK KORKUYA YOL AÇIYOR'
 
Cezasızlık politikasının fail erkekleri ve potansiyel failleri güçlendirdiğini söyleyen Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Zeliha Aslan, bununla birlikte taciz ve tecavüzün artacağına işaret ederek, "Çünkü failler iyi hal indirimlerinden yararlanarak cezaevlerinden çıkıyorlar. Bu da kadınlarda daha büyük korkuya yol açıyor. Çevremdeki kadınların kesici, delici alet ve biber gazı taşıdıklarını görüyorum. Artık sosyal medyada 'Evde kendimiz nasıl biber gazı yaparız' videolarının çoğaldığını görüyoruz" diye konuştu. 
 
'GÜVENDE HİSSETMİYORUM'
 
Hayatlarına giren her erkeği potansiyel fail olarak gördüklerini ifade eden Zeliha Aslan, "Yargı tarafından erkek korunuyor, haklarım devlet tarafından korunmuyor. Kendimi yalnız hissediyorum ve bu yüzden korkuyorum. Güvende hissetmiyorum" dedi. 
 
'ERKEK DEVLETİ TANIYORUZ'
 
Kadınların sadece erkekler tarafından öldürülmediğini aynı zamanda erkek devlet tarafından da şiddete maruz kaldığına işaret eden Ceren Leventoğu, "Kadınlar erkek devletin tanıdığı alan ölçüsünde yaşayabiliyor. Erkek devleti, tarihten, sokaklardan, göstermelik meclislerinden, söylemlerinden ve üniversitelerden tanıyoruz. Erkek egemenlikle ve bu sömürü düzeniyle baş etmenin tek yolunun örgütlü mücadele olduğunu biliyoruz" diye konuştu. 
 
'JİN JİYAN AZADÎ SORUŞTURMA KONUSU'
 
Üniversitelerdeki tacizlere dikkati çeken Ceren Leventoğlu, "Sokaklarda, kampüslerde sürekli erkek şiddetine maruz kalıyoruz. Kaldığımız yurtlarda Rojin Kabaiş meselesinde olduğu gibi güvende değiliz. Kampüslerimizde taciz faili öğretim üyeleri olduğunu görüyoruz. Sesimizi çıkardığımız zaman faşist saldırılara maruz kalıyoruz. Bugün 'Jin, jiyan azadî' sloganını dahi kampüslerde bir soruşturma konusu oluyor. Kadınlar ve LGBTİ'ler 'Okulda haklarımızdan vazgeçmiyoruz' dediği için okuldan atılmakla tehdit ediliyor" diye anlattı. 
 
TACİZ FAİLLERİ DEĞİL KADINLAR YARGILANIYOR
 
Kadınların devlet, erkek, aile işbirliği ile katledildiğini söyleyen Anadolu Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı öğrencisi Senem Çelik, şunları belirtti: "Kadınların yaşamlarına, bedenlerine hükmedilmeye çalışılıyor, yargı da bunları koruyor. 6284 sayılı yasanın tartışılmaya açılmasıyla failler cesaretlendiriliyor. Kadınlar kampüste öz savunma kullandığı için okuldan uzaklaştırma cezası alırken fail bir disiplin soruşturmasına tabi tutulmadan eğitimini görmeye devam ediyor. Akademide tacizci olduğu teşhir edilmiş akademisyenler bulunurken, kadın cinayetlerine karşı mücadele vermiş kadınlara disiplin soruşturması başlatılıyor." 
 
DAYANIŞMAYLA KAZANACAKLAR 
 
Kadınların barınma ihtiyacını karşıladığı yurtlarda kendilerini güvende hissetmediklerine de dikkat çeken Senem Çelik, özellikle yurda gidiş gelişlerde ciddi sorun yaşadıklarını bu anlamda yaptıkları başvurulara da yanıt verilmediğini söyledi. Senem Çelik, kadınlar güvenli alanlarını mücadele ve dayanışmayla kazanacaklarını ifade etti.