YPG Sözcüsü Mehmûd: Hiçbir saldırı karşılıksız kalmayacak

img
ANKARA - Kuzey ve Doğu Suriye’ye en gelişmiş teknolojiyle saldıran Türkiye’nin hiçbir askeri hedefi vuramadığını açıklayan YPG Sözcüsü Nurî Mehmûd, “Türkiye ordusunun elindeki teknolojiyi boşa çıkardık” dedi. 
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 19 Kasım’da başlattığı hava saldırıları sürüyor. Taksim patlamasını Kürtlere başlattığı saldırıların gerekçesi yapan AKP-MHP iktidarı, ilk olarak Federe Kurdistan Bölgesi’nde başlattığı kimyasal silah saldırılarını, Kuzey ve Doğu Suriye’de de sürdürdüğü ortaya çıktı. Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) açıkladığı bilançoya göre, Efrîn’in güneyindeki Tatmeraş köyündeki saldırıda bir kez kimyasal silah kullanıldı.
 
Hastane, yakıt istasyonu ve petrol kuyularının da aralarında olduğu 40’ı aşkın yerin hedef alındığı saldırılarda, son 48 saatte en az 7 yurttaş yaşamını yitirdi. Hesekê’nin kuzeyindeki Uluslararası Koalisyon üssü içinde DAİŞ’e yönelik operasyonlara katılan ve üssü koruyan Anti-Terör Birimi (YAT) de SİHA ile hedef alınırken, 2 YAT savaşçısının yaşamını yitirdiği belirtildi.
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 5’inci gününe girilen saldırıların ilerleyen süreçte kara saldırıları ile devam edeceğini açıklaması sonrası, Yekîneyên Parastina Gel’in (YPG) de içinde bulunduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (QSD) olası bir kara saldırısı karşısındaki pozisyonu merak ediliyor.
 
DAİŞ HÜCRELERİ HAZIRLIK İÇİNDE 
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtlayan YPG Sözcüsü Nurî Mehmûd, saldırılarla birlikte DAİŞ’in yeniden moral kazanmak ve kendini yeniden diriltmek için hazırlık içerisinde olduğunu açıkladı.
 
'ÖZERK YÖNETİM ERDOĞAN'IN İÇİN ENGEL'
 
Savaşın Kuzey ve Doğu Suriye halkları ile birlikte en çok Türkiye halklarına zarar vereceğini vurgulayan Mehmûd’e göre, Erdoğan rejimi, “faşist ve cihadist” projelerini gerçekleştirme planlarına dair en büyük engel olarak Demokratik Özerk Yönetimi görüyor. 
 
Öncelikle 19 Kasım’da Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı hava saldırıları ile başlayalım. Türkiye, 13 Kasım’da Taksim’de gerçekleştirilen bombalı saldırıyı açıkça bu saldırının gerekçesi yaptı. YPG’nin bu saldırıyı kendisinin gerçekleştirmediği yönündeki açıklaması ve saldırganın DAİŞ ile olan bağlantılarının açığa çıkmasına rağmen AKP-MHP iktidarının “ısrarı” sürerken, siz bu başlatılan hava saldırılarının arka planını ve temel amacını nasıl okuyorsunuz?
 
 
Taksim’deki saldırı mafyavari bir yöntemdir. Bu mafyavari örgütler de ancak bir istihbarata bağlı olarak orada bir saldırı gerçekleştirebilir.
 
Taksim’deki saldırı, Erdoğan G20 toplantısına giderken gerçekleşti. O kadının 3 kardeşi DAİŞ içerisinde ölmüş. Bir kardeşi ise işgal edilen topraklarda Türkiye istihbaratlarıyla çalışan El-Kaide ve DAİŞ kalıntıları olan gruplarda görev yapıyor. O yüzden bu tamamen AKP-MHP istihbaratının planladığı bir eylem olarak görülüyor. Erdoğan son dönemlerde özellikle göçmen adı altında Avrupa’ya gönderdiği terörist gönderiyor. Bunun yanı sıra Rusya ile tahıl meselesi üzerinden geliştirdiği ilişki söz konusu. NATO ülkelerini terör tehdidiyle zorlayarak hükümetlerle gizli anlaşmalara gitmiş gibi görünüyor. O yüzden bu patlamayı kendine göre güçlü bir gerekçe yaparak, Rojava topraklarına saldırmak ve buradaki Özerk Yönetimi yıkmak için kullanıyor. Ki kendi faşist ve cihadist projeleri için buradaki özerk yönetimi kendine en büyük engel olarak görüyor. 
 
Taksim’deki saldırı hakkında açıklamalar yaptık. Bu asla bizim yöntemimiz değildir. Bu mafyavari bir yöntemdir. Bu mafyavari örgütler de ancak bir istihbarata bağlı olarak orada bir saldırı gerçekleştirebilir. Tamamen yol verilmiş bir saldırıdır. Biz YPG olarak DAİŞ ile savaşırken, tüm dünya bizim savaşımızı takip etti. Birçok ülkeden gazeteciler oradaydı. O savaş sırasında DAİŞ sivilleri kalkan olarak kullandığı için, bölgeleri özgürleştirmek için sivillere zarar gelmesin diye aylarca planlarımızı geriye çevirdik. DAİŞ’e karşı en çok sivilleri koruyan biziz. Bunu da sadece söz ile değil, dünyaya göstererek yaptık. Buna dair binlerce rapor da mevcuttur.
 
 ABD ve Rusya da dâhil olmak üzere uluslararası boyutta saldırılara dair birtakım açıklamalar geldi. Açıklamalarda Türkiye’ye itidal çağrıları yapılmasına rağmen somut olarak saldırıların durması için bir adım atılmıyor. Geçmişte de özellikle Efrîn işgali sırasında da benzer durumlar yaşandı. Sizce Türkiye Kürtler üzerinden bir pazarlık mı yapıyor?
 
Dünyada var olan iktidarlar, halklarının ve ülkelerinin çıkarlarından çok kendi hükümetlerinin dönemlerini koruyabilmek için siyaset yapıyorlar. Bu nedenle Erdoğan gibi birine dayanıyorlar. Oradaki halklar iktidarlardan farklı düşünüyor ama iktidarların çıkarları söz konusu olduğu için gizli olarak Erdoğan ile anlaşmalar sağlayabiliyorlar. Sonrasında da tam olarak yaptıkları anlaşmalara sahip çıkamıyorlar. Yapılan açıklamalar zayıf açıklamalardır.
 
 
Türkiye ordusunun en gelişkin tekniklere sahip olmasına ve NATO desteği almasına rağmen Rojava’da şimdiye kadar 30 kilometre sınır uzunluğunda hiçbir askeri hedef vuramamıştır.
 
Türkiye ordusu, en gelişkin tekniklere sahip olmasına ve NATO desteği almasına rağmen Rojava’da şimdiye kadar 30 kilometre sınır uzunluğunda hiçbir askeri hedef vuramamıştır. Tamamen ekonomik, sağlık ve eğitim kurumlarını hedef almıştır. Sivil vatandaşlarımızı hedef almıştır. Garantör devletler de burada ama buna rağmen sessiz kalıyor. Açıklamalar, sivillerin hedef alınması sanki normal bir durummuş gibi Kürtlerin ve Kuzey Suriye’deki diğer halkların öldürülmesi dünya hukuku ve kriterleri içinde yeri yokmuş gibi yapılıyor.
 
Daha önce ABD buradan çekilirken dünya halkları büyük tepki göstermişti. O yüzden Trump geri adım attı. Irak’tan çekildiğinde ise hiçbir tepki olmadı. Neden? Çünkü Kuzey ve Doğu Suriye’de dünya terörüne karşı tek doğru direniş ortaya çıktı. İnsan onuru ve insanlığı koruyan tek direnme yöntemi ortaya çıktı. O yüzden dünya Kobanê etrafında toplandı ve DAİŞ’i bitirdi. Şimdi de DAİŞ savaşında ortaya çıkan toplum vicdanı ve ahlakı ile demokratik onur ve özgür bir yaşam için gelişen bu sistem, Erdoğan rejimi tarafından yok edilmeye çalışılıyor. Bugün eğer dünyadan zayıf da olsa açıklamalar geliyorsa, nedeni dünya toplumlarının Kobanê’ye sahip çıkmasıdır. Kobanê, Afganistan ya da Irak gibi değildir. Kobanê halkı kendi onur savaşını veren ve bunu aynı zamanda dünya için de savunan bir toplumdur.
 
Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük olası “kara harekâtı” saldırılarına dair açıklamalar yapmaya başladı. Olası bir kara saldırısında QSD ve YPG güçleri ne yapacak?
 
 
Türkiye halkları kendi çocuklarına sahip çıksın. Biz onlarla savaşmak istemiyoruz. Biz onları Rojava topraklarından cenaze olarak göndermek istemiyoruz.
 
Erdoğan, Efrîn, Girê Spî ve Serekanîye saldırıları döneminde kendine göre “çok iyi bir başarı” elde ettiğini düşünüyor. O dönemde biz öncesinde halkımızla da paylaştığımız gibi koalisyon güçleriyle birlikte dünyayı tehdit eden ve karanlığa çevirmek isteyen DAİŞ’e karşı birlikte savaştık. O dönemki savaş stratejimizde sadece DAİŞ’ karşı savaşmak üzerine yoğunlaştık. Çünkü bir NATO devletinin bize saldıracağı düşüncesinde değildik. Tecrübemizde o kadar yoktu ama Efrîn, Girê Spî ve Serekanîye’den sonra biz tecrübe edindik. Görüyoruz ki saldırıların dördüncü gününde Erdoğan, en gelişmiş teknolojiyle saldırmasına rağmen hiçbir şey elde edemedi. Askeri güçlerimize zarar veremedi, hepsi boşa çıktı. Türkiye ordusunun elindeki teknolojiyi boşa çıkardık. Türkiye halkları kendi çocuklarına sahip çıksın. Biz onlarla savaşmak istemiyoruz. Biz onları Rojava topraklarından cenaze olarak göndermek istemiyoruz.
 
Bu iktidar Türkiye halklarının çocuklarını ölüme gönderiyor. Hava saldırılarını durduracak tekniğimiz yoktur ama karada biz savaşçı bir halkız. Sadece savaşçı değil, onuru ve özgürlüğü için savaşacak bir halkız. Ölüm artık bizim için doğru bir kavram değildir. Biz başaracağız. Bunu Türkiye halklarına söylüyorum. Erdoğan, Türkiye’yi kaosa sürüklemeye çalışıyor. Bu savaş Kuzey ve Doğu Suriye halkları ile birlikte en çok Türkiye halklarına zarar verecektir. Buradaki toplumlar özgürlük için savaşıyor ve onurlarından başka kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur.
 
Son saldırıların Türkiye’ye ne tür etkileri olur? 
 
Biz meşru savunma çerçevesinde savaşan bir gücüz. Türkiye içerisine dönük bir saldırı niyetinde değiliz ama hiçbir saldırıyı da cevapsız bırakmayız.
 
QSD’nin açıkladığı raporlara göre, Türkiye Efrîn’de de kimyasal silah kullandı. Bu konuyu teyit edebildiniz mi?  
 
Erdoğan, Soylu ve Akar çetesi, Federe Kurdistan Bölgesi’nde kimyasal silah kullanımına izin veriyor. Bunu gördük. Hem kimyasal kullandılar hem de kendi cenazelerini yaktılar. Niye kimyasal kullanıyorlar? Çünkü başarısız oluyorlar. Dört gündür en gelişmiş teknoloji ile saldırıyorlar ama tüm saldırılar sivillere zarar vermiştir. Zorlanan bir canavar gibi elinden geleni yapıyorlar.
 
Türkiye’nin saldırıları ile birlikte DAİŞ’in de yeniden bölgede canlandığı ihtimali konuşuluyor. Bu saldırılar ile eş zamanlı olarak DAİŞ hücrelerinde hareketlenmeler var mı?
 
Hapishanelerimizde tutuklu olan DAİŞ’liler, bu saldırılarla birlikte kendilerini örgütlemeye çalışıyor. Belli oluyor ki, DAİŞ yeniden moral kazanmak ve kendini yeniden diriltmek için hazırlık içerisindedir.
 
MA / Fırat Can Arslan 

Diğer başlıklar

22:35 Rusya'da 7.8 büyüklüğünde deprem
22:00 İBB'den Kobanê Davası açıklaması: İstinaftan vazgeçilecektir
21:53 Adnan Çelebi 31 yılın ardından tahliye edildi
21:27 Şam kırsalında 3 kişi öldü
21:24 BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen istifa ediyor
21:10 Özgür Özel: Kent uzlaşısı davası Türkiye için bir utançtır
19:46 32 yılın ardından tahliye olan Esin'e ziyaret
19:40 DEM Parti'li üyeler: Komisyondan çekilmedik, zehirli dile tepki gösterdik
19:17 Mûş İl Özel İdaresi'nden 'meclis üyelerinin taleplerini değerlendirmeyin' talimatı
18:52 Kobane Davası’ındaki beraat kararına itiraz: Et ve Süt Kurumu bin 500 liranın peşinde
18:38 Kadınlardan İmralı'ya mektup
18:34 MKG, Wan'da şube açtı
18:10 Barış Anneleri: Sürecin gereklilikleri yerine getirilmeli
18:07 Çanakkale'de orman yangını
18:03 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kent uzlaşısı suç değildir
17:45 Cizîr'de bir caddeye Sırrı Süreyya Önder ismi verildi
17:40 ‘Kent Uzlaşısı’ davası sonrası açıklama
17:16 DEM Parti, Çanakkale’de kadınlarla süreci konuştu
17:11 Kent Uzlaşısı davasında sadece bir tahliye çıktı
17:08 Komisyonun 11’inci toplantısı sona erdi: Koruculuk sistemi son bulmalı
16:58 Birçok kentte ‘Barış için imza’ kampanyası YENİLENDİ
16:48 Abdulbaki Esen’in taziyesine kitlesel ziyaret
16:33 Türkdoğan: Komite kararı beklentinin altında, ama Öcalan'ın siyasi kabulüdür
16:28 Komisyon'da Öcalan’a teşekkür ve hukuki güvence vurgusu
16:25 İsrail’in Gazze saldırıları sürüyor: 79 kişi katledildi
16:17 Asrın Hukuk Bürosu: Meclis acilen ‘umut hakkı’ kararını gündemine alarak yasallaştırmalı
16:12 Mêrdîn’de doktora saldırı protesto edildi
16:03 Fransa’da 100 binler alanlarda
16:02 Öcalan’ın mesajını alan Eyn İsalı kanaat önderleri: QSD’nin yanındayız
15:22 RTÜK'ten dijital platformlara ceza
15:16 Eren Keskin: Komite’nin verdiği süre çok uzun
15:01 Kurum temsilcilerinden AK Bakanlar Komitesi yorumu: Komisyon hızlı ve etkili adım atmalı
14:48 ABD, Suriye üzerine çalışan bazı diplomatlarını görevden aldı
14:43 Hizbullahçı dernekten komisyonda provokasyon: DEM Parti salonu terk etti
14:34 Komisyonun 11'inci toplantısı: Kürtlerin barış arayışı sadece silahların susması değildir
13:53 15 il için 'sarı kod' uyarısı
13:52 19 gazetecinin davası: 10 tanık dinlenmeyecek, yurt dışı yasağı kaldırılmadı
13:29 KESK’ten OVP ile dayatılan kölelik koşullarına karşı mücadele çağrısı
13:27 Bedirhanoğlu'ndan komisyona: Yerinden yönetim talep ediyorum
13:17 31 yılın ardından tahliye edildi
12:38 Barış Anneleri'nden konferans hazırlığı
11:56 Amed'deki 'umut hakkı' yürüyüşünde öne çıkan talepler
11:47 AK, Türkiye'yi Demirtaş'ı serbest bırakmaya çağırdı
11:19 Meclis komisyonunun 11’inci toplantısı başladı
11:01 AK'den 'umut hakkı' kararı: Türkiye’ye süre verdi, komisyona işaret etti
10:16 İddia: Müdür karanlık geçmişini perdelemek için tahliyeleri erteliyor
10:12 ‘Rant’ projeleri reddedilince DEM Parti’yi karaladılar
09:59 İşte Türkiye’nin 'statüsüz Kürt' diplomasi trafiğinin detayları
09:51 Wan’daki kayyımdan kışkırtıcı adım
09:35 Wan'dan haykırdılar: Öcalan'ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür
09:10 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı
09:05 Rapor: Depremzedelerin koşulları değişmedi, sağlık sorunları arttı
09:03 Gimgim’da bal hasadı: Bu sene verim de kalite de düşük
09:02 Sağlıkta şiddetin boyutu: 13 yılda 123 bin başvuru
09:00 ‘Kadınların dahil olduğu bir çözüm süreci birlikte yaşamı temin edebilir’
09:00 18 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
17/09/2025
23:27 Şara ile Kalın görüşmesinde anlaşmazlık
23:15 Hunergeha Welat'tan 'Vê carê rast e' klibi
22:57 Keskin Bayındır: Kanunlar artık 'Öcalan özgür olmalı' diyor, uygulayın
21:27 Fed’den yılın ilk faiz indirimi
21:18 Komisyonun 10'uncu toplantısı sona erdi: Etkili adımlar atılsın
21:08 Amed'de sağlıklı yaşam için bisiklet turu
20:44 Mersin'de polisin 2 saatlik ablukasını aşan kitle yürüdü
20:28 ‘Barış istiyoruz’ kampanyasına yoğun ilgi
19:50 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı demokratik entegrasyon için önemli anahtardır
19:14 İsviçre'den seslendiler: Umut hakkı tanınsın, barış yolu açılsın
19:04 KHK eylemi 338'inci haftasında
18:55 Wan’da binler Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yürüdü
18:33 Akademisyenler Meclis komisyonunda: Anayasa barışa dönük bir dille yeniden kaleme alınabilir
17:47 Gazze'de katledilenlerin sayısı 65 bini geçti
17:40 Amed yürüyüşünde Abdullah Öcalan’ın dev posteri açıldı
17:02 MİT Başkanı Şara ile görüşecek
16:45 Bayrampaşa Belediye Başkanı görevden alındı
16:44 Cemaatteki tecavüz davasında karar bozuldu, cezalar arttırıldı
16:40 Çadır eylemindeki işçilerden yeni kararlar
16:35 Geçici hükümet Nepal’de ulusal yas ilan etti
16:20 Tahliyeye kurul engeli
15:39 Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
15:35 Wan'da yürüyüşe son çağrı
15:04 3 yılda İran 2 bin 910 kişiyi idam etti
14:52 Meclis Başkanı Kurtulmuş: Elimizi çabuk tutmalıyız
14:43 Sanatçılardan ‘Barışı toplumsallaştırmak’ buluşması
14:42 30 yıllık tutsağın, kardeşinin cenazesine katılma talebine ret
14:40 Êlih'te aynı aileden 4 kişinin katledilmesi protesto edildi
14:22 ‘Kent uzlaşısı’ davasına çağrı
14:13 Komisyonun 10’uncu toplantısı başladı
14:06 İnsan hakları örgütlerinden Zeyneb Celaliyan’ın tedavi hakkı için çağrı
13:38 Abdullah Öcalan: Hukuksal çözüm aşamasına gelindi
13:02 ‘Komisyon Öcalan ile görüşmeli, yasal düzenlemeler konuşulmalı'
12:34 Zeyneb Celaliyan'dan mektup: Zulme sessiz kalmayın
12:18 Kayyımın kapattığı Alo Şiddet Hattı yeniden hizmete sunuldu
11:59 AYM kararı hiçe sayılıyor: 'Sanal devriye'den 25 hesaba erişim engeli
11:42 Mêrdîn'de doktor saldırıya uğradı
11:30 Z.Ş.'yi öldürmeye teşebbüs eden sanığın duruşması ertelendi
11:29 Kazanhan'ın annesinden mahkemeye: Katili siz mi saklıyorsunuz?
11:28 DBP'den hükümete 'umut hakkı' çağrısı: Kararlar uygulanmalı
11:02 İranlı Prof. Dabashi: Bilge Öcalan’ın çağrısı bölgede kalıcı bir etki yaratacak
10:52 Köyceğiz Belediyesi Başkan Yardımcısı Örnek gözaltına alındı
10:34 Muğla'da orman yangını
10:11 'Kent Uzlaşısı' davası: Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına saldırıdır
10:08 Arap aşiretleri öncüleri: Öcalan’ın mesajı halkların kardeşliğini güçlendiriyor
10:00 Amed ve Mêrdîn'de Musa Anter anması yapılacak
09:38 ‘Komisyon anadilde eğitimin önündeki bariyerleri kaldırmalı’
09:21 Öcalan Avrupa'ya gidişleri eleştirdi: Gençlere bilinçli bir göçertme politikası uygulanıyor
09:19 Türkiye Suriye'de ateşle oynuyor
09:18 Prof. Kariane Westrheim: Konsey ‘umut hakkı’na dair Türkiye’yi harekete geçirmeli
09:17 HDK’li Çakmak: Temel hedefimiz barışın toplumsallaşması
09:17 Katliam ihalesi: Av kotası arz talep doğrultusunda belirleniyor
09:12 Görme engelli dengbêjlerin dünyası: Xewnên Tarî
09:11 Av. Tekin: Komite 'umut hakkı' için Türkiye'ye baskı kurmalı
09:09 Şerzan Kurt’un babası: Süreçten umutluyuz, eşitlik istiyoruz
09:07 Amed-Wan arasında yaklaşık 1 yıldır adalet arıyor: Rojin’e ne oldu?
09:04 Tutsak yakınlarının süreç beklentisi: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
09:01 Üniversite kütüphanesi valiliğe tahsis edildi: Eğitimciler tepkili
09:00 ATK’den yüzde 94 engelli tutsağa: DAİŞ’e karşı neden savaştın?
09:00 17 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
16/09/2025
23:27 Bayrampaşa Belediyesi Başkanı dahil 20 kişi tutuklandı
23:05 DEM Parti'li Çandar: Demirtaş ve Mızraklı serbest bırakılmalı
22:13 İngiliz sendikalarından Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan çağrısı
22:07 KESK'ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava
21:06 Kalkan: Çözüm Önder Apo’nun özgürlüğüyle gelişir
20:54 Mersin ve Amed’de ilçe ilçe ‘umut hakkı’ yürüyüşüne çağrı
20:36 DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması
19:44 İran rejimi 16 günde 126 insanı idam etti
19:41 Direnişteki işçilerden destek çağrısı
19:20 UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor
19:15 Kayyım atanan belediye eşbaşkanlarından ‘Barış için imza standı’na ziyaret
19:10 Adana’dan Akbelen’e destek: 7554 sayılı yasa iptal edilmeli
18:14 Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî
17:32 Trump'tan Hamas'a: Tüm rehineleri hemen serbest bırakın
17:23 Wan’nın tüm ilçelerinde 'umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
16:54 İran Konsolosluğu önünde Jîna Emînî anması: Özgür yaşamı inşa edeceğiz
16:53 BES'ten TİS kararlarına karşı imza kampanyası
16:42 'Öcalan'ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür'
16:18 HDK soruşturmasında beraat ve ‘kovuşturmanın durması’ kararı
16:10 Mezopotamya Su Forumu Amed'de gerçekleştirilecek
15:26 ‘Özgürlük felsefesi dünyaya yayıldı’
15:20 Yandaş medyanın Pınar Aydınlar manipülasyonu
15:18 Tevriz Dora davası 10 Şubat’ta ertelendi
15:04 Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
15:00 Türkiye futbolunda ilk: Formada Kürtçe slogan yer aldı
14:18 Wan'da yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
14:10 Gazi Yaşargil'de sağlıkçılara dönük şiddet protesto edildi
14:07 Sûrfest programı belli oldu
13:49 Seqiz'da 'Jîna Emînî' grevi
13:39 Erdoğan: Süreç ivme kazanıyor
13:29 ÖHD'den Meclis'e çağrı: Kürtçeyi resmi statüye kavuşturun
13:25 Tutsaklara kitap engeli: Kurum güvenliğini bozabilir
13:24 ‘Jin, jiyan, azadî özgür bir yaşamın manifestosu’
12:51 İran'ın rejiminin 'affı' siyasi tutsakları kapsamayacak