YPG Sözcüsü Mehmûd: Hiçbir saldırı karşılıksız kalmayacak

img
ANKARA - Kuzey ve Doğu Suriye’ye en gelişmiş teknolojiyle saldıran Türkiye’nin hiçbir askeri hedefi vuramadığını açıklayan YPG Sözcüsü Nurî Mehmûd, “Türkiye ordusunun elindeki teknolojiyi boşa çıkardık” dedi. 
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 19 Kasım’da başlattığı hava saldırıları sürüyor. Taksim patlamasını Kürtlere başlattığı saldırıların gerekçesi yapan AKP-MHP iktidarı, ilk olarak Federe Kurdistan Bölgesi’nde başlattığı kimyasal silah saldırılarını, Kuzey ve Doğu Suriye’de de sürdürdüğü ortaya çıktı. Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) açıkladığı bilançoya göre, Efrîn’in güneyindeki Tatmeraş köyündeki saldırıda bir kez kimyasal silah kullanıldı.
 
Hastane, yakıt istasyonu ve petrol kuyularının da aralarında olduğu 40’ı aşkın yerin hedef alındığı saldırılarda, son 48 saatte en az 7 yurttaş yaşamını yitirdi. Hesekê’nin kuzeyindeki Uluslararası Koalisyon üssü içinde DAİŞ’e yönelik operasyonlara katılan ve üssü koruyan Anti-Terör Birimi (YAT) de SİHA ile hedef alınırken, 2 YAT savaşçısının yaşamını yitirdiği belirtildi.
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 5’inci gününe girilen saldırıların ilerleyen süreçte kara saldırıları ile devam edeceğini açıklaması sonrası, Yekîneyên Parastina Gel’in (YPG) de içinde bulunduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (QSD) olası bir kara saldırısı karşısındaki pozisyonu merak ediliyor.
 
DAİŞ HÜCRELERİ HAZIRLIK İÇİNDE 
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtlayan YPG Sözcüsü Nurî Mehmûd, saldırılarla birlikte DAİŞ’in yeniden moral kazanmak ve kendini yeniden diriltmek için hazırlık içerisinde olduğunu açıkladı.
 
'ÖZERK YÖNETİM ERDOĞAN'IN İÇİN ENGEL'
 
Savaşın Kuzey ve Doğu Suriye halkları ile birlikte en çok Türkiye halklarına zarar vereceğini vurgulayan Mehmûd’e göre, Erdoğan rejimi, “faşist ve cihadist” projelerini gerçekleştirme planlarına dair en büyük engel olarak Demokratik Özerk Yönetimi görüyor. 
 
Öncelikle 19 Kasım’da Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı hava saldırıları ile başlayalım. Türkiye, 13 Kasım’da Taksim’de gerçekleştirilen bombalı saldırıyı açıkça bu saldırının gerekçesi yaptı. YPG’nin bu saldırıyı kendisinin gerçekleştirmediği yönündeki açıklaması ve saldırganın DAİŞ ile olan bağlantılarının açığa çıkmasına rağmen AKP-MHP iktidarının “ısrarı” sürerken, siz bu başlatılan hava saldırılarının arka planını ve temel amacını nasıl okuyorsunuz?
 
 
Taksim’deki saldırı mafyavari bir yöntemdir. Bu mafyavari örgütler de ancak bir istihbarata bağlı olarak orada bir saldırı gerçekleştirebilir.
 
Taksim’deki saldırı, Erdoğan G20 toplantısına giderken gerçekleşti. O kadının 3 kardeşi DAİŞ içerisinde ölmüş. Bir kardeşi ise işgal edilen topraklarda Türkiye istihbaratlarıyla çalışan El-Kaide ve DAİŞ kalıntıları olan gruplarda görev yapıyor. O yüzden bu tamamen AKP-MHP istihbaratının planladığı bir eylem olarak görülüyor. Erdoğan son dönemlerde özellikle göçmen adı altında Avrupa’ya gönderdiği terörist gönderiyor. Bunun yanı sıra Rusya ile tahıl meselesi üzerinden geliştirdiği ilişki söz konusu. NATO ülkelerini terör tehdidiyle zorlayarak hükümetlerle gizli anlaşmalara gitmiş gibi görünüyor. O yüzden bu patlamayı kendine göre güçlü bir gerekçe yaparak, Rojava topraklarına saldırmak ve buradaki Özerk Yönetimi yıkmak için kullanıyor. Ki kendi faşist ve cihadist projeleri için buradaki özerk yönetimi kendine en büyük engel olarak görüyor. 
 
Taksim’deki saldırı hakkında açıklamalar yaptık. Bu asla bizim yöntemimiz değildir. Bu mafyavari bir yöntemdir. Bu mafyavari örgütler de ancak bir istihbarata bağlı olarak orada bir saldırı gerçekleştirebilir. Tamamen yol verilmiş bir saldırıdır. Biz YPG olarak DAİŞ ile savaşırken, tüm dünya bizim savaşımızı takip etti. Birçok ülkeden gazeteciler oradaydı. O savaş sırasında DAİŞ sivilleri kalkan olarak kullandığı için, bölgeleri özgürleştirmek için sivillere zarar gelmesin diye aylarca planlarımızı geriye çevirdik. DAİŞ’e karşı en çok sivilleri koruyan biziz. Bunu da sadece söz ile değil, dünyaya göstererek yaptık. Buna dair binlerce rapor da mevcuttur.
 
 ABD ve Rusya da dâhil olmak üzere uluslararası boyutta saldırılara dair birtakım açıklamalar geldi. Açıklamalarda Türkiye’ye itidal çağrıları yapılmasına rağmen somut olarak saldırıların durması için bir adım atılmıyor. Geçmişte de özellikle Efrîn işgali sırasında da benzer durumlar yaşandı. Sizce Türkiye Kürtler üzerinden bir pazarlık mı yapıyor?
 
Dünyada var olan iktidarlar, halklarının ve ülkelerinin çıkarlarından çok kendi hükümetlerinin dönemlerini koruyabilmek için siyaset yapıyorlar. Bu nedenle Erdoğan gibi birine dayanıyorlar. Oradaki halklar iktidarlardan farklı düşünüyor ama iktidarların çıkarları söz konusu olduğu için gizli olarak Erdoğan ile anlaşmalar sağlayabiliyorlar. Sonrasında da tam olarak yaptıkları anlaşmalara sahip çıkamıyorlar. Yapılan açıklamalar zayıf açıklamalardır.
 
 
Türkiye ordusunun en gelişkin tekniklere sahip olmasına ve NATO desteği almasına rağmen Rojava’da şimdiye kadar 30 kilometre sınır uzunluğunda hiçbir askeri hedef vuramamıştır.
 
Türkiye ordusu, en gelişkin tekniklere sahip olmasına ve NATO desteği almasına rağmen Rojava’da şimdiye kadar 30 kilometre sınır uzunluğunda hiçbir askeri hedef vuramamıştır. Tamamen ekonomik, sağlık ve eğitim kurumlarını hedef almıştır. Sivil vatandaşlarımızı hedef almıştır. Garantör devletler de burada ama buna rağmen sessiz kalıyor. Açıklamalar, sivillerin hedef alınması sanki normal bir durummuş gibi Kürtlerin ve Kuzey Suriye’deki diğer halkların öldürülmesi dünya hukuku ve kriterleri içinde yeri yokmuş gibi yapılıyor.
 
Daha önce ABD buradan çekilirken dünya halkları büyük tepki göstermişti. O yüzden Trump geri adım attı. Irak’tan çekildiğinde ise hiçbir tepki olmadı. Neden? Çünkü Kuzey ve Doğu Suriye’de dünya terörüne karşı tek doğru direniş ortaya çıktı. İnsan onuru ve insanlığı koruyan tek direnme yöntemi ortaya çıktı. O yüzden dünya Kobanê etrafında toplandı ve DAİŞ’i bitirdi. Şimdi de DAİŞ savaşında ortaya çıkan toplum vicdanı ve ahlakı ile demokratik onur ve özgür bir yaşam için gelişen bu sistem, Erdoğan rejimi tarafından yok edilmeye çalışılıyor. Bugün eğer dünyadan zayıf da olsa açıklamalar geliyorsa, nedeni dünya toplumlarının Kobanê’ye sahip çıkmasıdır. Kobanê, Afganistan ya da Irak gibi değildir. Kobanê halkı kendi onur savaşını veren ve bunu aynı zamanda dünya için de savunan bir toplumdur.
 
Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük olası “kara harekâtı” saldırılarına dair açıklamalar yapmaya başladı. Olası bir kara saldırısında QSD ve YPG güçleri ne yapacak?
 
 
Türkiye halkları kendi çocuklarına sahip çıksın. Biz onlarla savaşmak istemiyoruz. Biz onları Rojava topraklarından cenaze olarak göndermek istemiyoruz.
 
Erdoğan, Efrîn, Girê Spî ve Serekanîye saldırıları döneminde kendine göre “çok iyi bir başarı” elde ettiğini düşünüyor. O dönemde biz öncesinde halkımızla da paylaştığımız gibi koalisyon güçleriyle birlikte dünyayı tehdit eden ve karanlığa çevirmek isteyen DAİŞ’e karşı birlikte savaştık. O dönemki savaş stratejimizde sadece DAİŞ’ karşı savaşmak üzerine yoğunlaştık. Çünkü bir NATO devletinin bize saldıracağı düşüncesinde değildik. Tecrübemizde o kadar yoktu ama Efrîn, Girê Spî ve Serekanîye’den sonra biz tecrübe edindik. Görüyoruz ki saldırıların dördüncü gününde Erdoğan, en gelişmiş teknolojiyle saldırmasına rağmen hiçbir şey elde edemedi. Askeri güçlerimize zarar veremedi, hepsi boşa çıktı. Türkiye ordusunun elindeki teknolojiyi boşa çıkardık. Türkiye halkları kendi çocuklarına sahip çıksın. Biz onlarla savaşmak istemiyoruz. Biz onları Rojava topraklarından cenaze olarak göndermek istemiyoruz.
 
Bu iktidar Türkiye halklarının çocuklarını ölüme gönderiyor. Hava saldırılarını durduracak tekniğimiz yoktur ama karada biz savaşçı bir halkız. Sadece savaşçı değil, onuru ve özgürlüğü için savaşacak bir halkız. Ölüm artık bizim için doğru bir kavram değildir. Biz başaracağız. Bunu Türkiye halklarına söylüyorum. Erdoğan, Türkiye’yi kaosa sürüklemeye çalışıyor. Bu savaş Kuzey ve Doğu Suriye halkları ile birlikte en çok Türkiye halklarına zarar verecektir. Buradaki toplumlar özgürlük için savaşıyor ve onurlarından başka kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur.
 
Son saldırıların Türkiye’ye ne tür etkileri olur? 
 
Biz meşru savunma çerçevesinde savaşan bir gücüz. Türkiye içerisine dönük bir saldırı niyetinde değiliz ama hiçbir saldırıyı da cevapsız bırakmayız.
 
QSD’nin açıkladığı raporlara göre, Türkiye Efrîn’de de kimyasal silah kullandı. Bu konuyu teyit edebildiniz mi?  
 
Erdoğan, Soylu ve Akar çetesi, Federe Kurdistan Bölgesi’nde kimyasal silah kullanımına izin veriyor. Bunu gördük. Hem kimyasal kullandılar hem de kendi cenazelerini yaktılar. Niye kimyasal kullanıyorlar? Çünkü başarısız oluyorlar. Dört gündür en gelişmiş teknoloji ile saldırıyorlar ama tüm saldırılar sivillere zarar vermiştir. Zorlanan bir canavar gibi elinden geleni yapıyorlar.
 
Türkiye’nin saldırıları ile birlikte DAİŞ’in de yeniden bölgede canlandığı ihtimali konuşuluyor. Bu saldırılar ile eş zamanlı olarak DAİŞ hücrelerinde hareketlenmeler var mı?
 
Hapishanelerimizde tutuklu olan DAİŞ’liler, bu saldırılarla birlikte kendilerini örgütlemeye çalışıyor. Belli oluyor ki, DAİŞ yeniden moral kazanmak ve kendini yeniden diriltmek için hazırlık içerisindedir.
 
MA / Fırat Can Arslan 

Diğer başlıklar

08:44 PİRHA muhabiri Cihan Berk gözaltına alındı
08:18 26 şirkete eş zamanlı operasyon: Gözaltılar var
18/12/2025
23:22 DEM Parti’den TFF’ye çağrı: Cezai yaptırım ağırlaştırılmalı
22:33 İlk 8 maddesi görüşüldü: Bu bütçe emeğin değil
21:44 Ayşe Şan, konser ile anıldı
21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı
09:04 Tutsağa işkencenin görüntüleri çıktı, bilirkişi işkenceyi raporladı
09:03 Yasaklı köyler petrol ve madene açılıyor
09:01 Belçika: Merkezi yönetim yerele karışmıyor, komüniteryen anlayış hakim
09:00 Kadınlar 2025’ten 2026’ya mücadeleyi devrediyor
09:00 18 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:47 ‘Uyuşturucu’ operasyonu: 4 gözaltı
17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir