Çiçek: Tecride karşı daha büyük direneceğiz

img
İSTANBUL - HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, uluslararası komploya karşı verilen mücadeleye işaret ederek, "İmralı tecridini parçalamak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Komplocu güçlerin yönelimleri derinleştirilmişse, o zaman daha büyük direneceğiz” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo 25’inci yılını geride bıraktı. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) koordinatörlüğünde NATO ve Almanya’nın dahil edilmesiyle 1985 yılında başlayan, daha sonra İngiltere ile birlikte İsrail, Yunanistan, Suudi Arabistan, Mısır, İran, Suriye, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Fransa, İtalya, Hollanda, Rusya, son olarak İsviçre ve Kenya’nın dahil edilmesiyle sürdürülen uluslararası komplo, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesiyle devam etti. Uluslararası güçlerin baskısıyla 9 Ekim 1999’da Suriye’den çıkan Abdullah Öcalan, 130 gün boyunca süren Avrupa sürecinin ardından 15 Şubat 1999’da getirildiği Türkiye’de özel dizayn edilen İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne konuldu. 
 
Abdullah Öcalan, getirildiği İmralı’da uluslararası komploya dair “Büyük Ortadoğu Projesi’nin ve 3’üncü Dünya Savaşı'nın ilk operasyonu bana yapıldı, ben Ortadoğu'da oyunu bozan bir aktör olduğum için, aslında bana müdahale edildi” tespitinde bulundu. Bu müdahalenin hedefi olan Abdullah Öcalan, İmralı’da geliştirdiği Demokratik Modernite teziyle uluslararası komployu boşa çıkardı.
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, uluslararası komplonun hedefi ve gelişim sürecine dair soruları yanıtladı. Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’daki konumu ve geliştirdiği paradigmanın küresel güçlerin “yeni dünya düzeni” projesinde tehdit olarak görüldüğünü belirten Çiçek, komplocu mantığın bu yönüyle ele alınması gerektiğinin altını çizdi. 
 
 (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek
 
ABD’nin koordinatör olduğu, küresel güçlerin ortaklaştığı, Ortadoğu’ya müdahalenin ilk adımı olan uluslararası komplonun hedefleri neydi?
 
9 Ekim bir başlangıçtan ziyade, aslında bir sürecin sonucu ve başka bir sürecin de başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Komployu tanımlayabilmek için öncelikle ABD’nin küresel politikalarını iyi tanımlamak gerekiyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte yeni Amerikan müdahaleciliği sürecinde, Sayın Öcalan’a ve Kürt özgürlük hareketine dönük adım adım ABD, İngiltere ve NATO öncülüğünde bir süreç örgütlenmeye çalışıldı. ‘Çatışma tezi’ olarak ifade edilen bir tezle küresel terörizm, küresel düşman politikasıyla birlikte Ortadoğu'yu bir şekilde kendi politikalarının kıskacına almak istediler ve aslında bu noktada da Sayın Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi görmezden gelinemezdi.
 
 Küresel güçleri bir araya getiren etkenler neler oldu?
 
Örneğin 1973 yılından sonra ilk defa 1994 yılında Amerikan Başkanı Bill Clinton, Şam'ı ziyarete gidiyor ve o ziyarette Hafız Esad’la yaptığı 4 saatlik görüşmenin 3 saati Sayın Öcalan'ın Şam'daki konumlanışı ile ilgili oluyor. Yine aynı şekilde 1996’ya geldiğimizde, Türkiye İsrail'le çok ciddi anlamda stratejik ortaklık, askeri ve istihbarati anlaşmalar yapıyor. Komplo sürecinde özellikle İsrail'e bağlı Mossad'ın çok ciddi bir istihbarat yardımında bulunduğunu görüyoruz. Yine aynı şekilde 1996 yılının Nisan ayında dönemin Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'le Türkiye arasında Ege Adaları’ndaki uzlaşma karşılığında, aslında Türkiye'nin PKK ile olan mücadelesinde yardım sözü veriliyor. En son 17 Eylül 1998’de KDP ve YNK Washington'da ABD ile birlikte Kürt Otonom Sözleşmesi imzalıyor.
 
 Abdullah Öcalan, “3’üncü Dünya Savaşı’nın ilk müdahalesi bana yapıldı” tespitinde bulunuyor. İmha ve tasfiye edilmek istenen neydi? 
 
 
Ortadoğu'da halkların, inançların eşitliğine bir bütün olarak özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet kıstaslı bir hareketin varlığı, bu sömürgeci politikaları boşa çıkaran, onu tehdit eden bir varlık. 
 
Ortadoğu'da halkların, inançların eşitliğine bir bütün olarak özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet kıstaslı bir hareketin varlığı, bu sömürgeci politikaları boşa çıkaran, onu tehdit eden bir varlık. Bu açıdan baktığımızda, 9 Ekim 1998 tarihi bir yönüyle ABD, İngiltere ve NATO öncülüğünde günümüze kadar seyreden 3’üncü Dünya Savaşı olarak tanımladığımız sürecin ilk hamlesi ve bugüne kadar olan süreci de 3’üncü Dünya Savaşı'nın aşamaları olarak değerlendirmemiz mümkün. Yani 9 Ekim sonrası bu aktörlerin bir bütün olarak yaklaşık 7-8 yıl boyunca devam ettirdikleri politikaları, Sayın Öcalan’ın 9 Ekim çıkışıyla 15 Şubat’ta Türkiye'ye getirilmesine kadar olan süreçte nasıl roller oynadığını görüyoruz. Bu nedenle 9 Ekim tarihsel olarak bir NATO, Büyük Gladio müdahalesi ve komplosudur. Ama özel olarak hem NATO ve Gladio güçlerinin hem onlarla ekonomik ilişkili olan ulusların bir bütün olarak Sayın Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi etrafında komplocu mantıkta buluşarak anlaştığını da görmek mümkün. Bu aynı zamanda kapitalist modernitenin dayandığı ulus devletçi sisteminde Demokratik Ulus paradigmasına, Demokratik Modernite ve Demokratik Konfederalizme dönük bir tasfiyesi olarak da değerlendirilebilir. 
 
Komplo sürecinde uluslararası hukuk da yok sayıldı. Uluslararası yargılanma talebi karşılıksız kaldı, Türkiye’de bir ay süren bir yargılama söz konusu oldu. Nitekim PKK Lideri Abdullah Öcalan bu süreci “tiyatro” olarak tanımladı. Nasıl bir senaryo yazıldı, sonuç aldı mı? 
 
Egemen sahadaki hukuk, her türlü hukuksuzluğun, sömürgeciliğin ve soykırımcılığın da kılıfı. Ezilenlerin hukuku değil, egemenlerin çıkarlarını kollayan bir hukuk söz konusu.  Zaten kendisinin Türkiye'ye teslim edilmesinin en temel amacı, Kürt sorununun kendisini çözümsüzlük girdabına hapsetmek. Sayın Öcalan'ın fiziksel imhasını hedeflediler ancak Sayın Öcalan bu oyunu bozdu. Kürt halkının direnişi bu oyunu bozdu. Sonra işte çürütme politikasına tabi tuttular ve en son bugün itibariyle baktığımızda, habersiz bırakma politikası devrede. Bu süreci fiziksel imha, çürütme ve habersiz bırakma haliyle 3 aşamalı olarak değerlendirebiliriz. Buradan bile baktığımızda İmralı duruşmalarının kendisi bir bu hukuk değil, tiyatroydu. Sayın Öcalan’ın Türkiye'nin getirilmesiyle birlikte Ecevit'in kendisi, ‘Neden Türkiye'ye teslim edildi, ben bilmiyorum’ diyerek itiraf etti. Bu yönüyle de aslında bir Gladio, NATO operasyonu olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Aslında Sayın Öcalan’ın kendisi de yıllar önce biz avukatlarıyla görüşmelerinde, ‘İşte görüyorsunuz, Türkiye'nin rolü bana gardiyanlık yapmak. “Ben Gladionun, NATO’nun esiriyim” diyordu. Buradan baktığımızda, böylesi büyük bir komployu örenlerin adil bir yargılama yapmasını bekleyemeyiz.
 
Abdullah Öcalan’ın ”Komplo Türkiye’ye yapıldı” tespitine dikkat çekecek olursak, komplonun Türkiye’ye sonuçları neler oldu? 
 
 
Kürt halkının Sayın Öcalan'ın etrafında kenetlenmesi, bir özgürlük duvarı oluşturması hem egemen güçlere hem de ilgili devletlere tekrardan bir hesap yaptırdı.
 
Birincisi Sayın Öcalan'ın esaretiyle birlikte Türkiye'de muazzam bir toplumsal kışkırtma yaratıp, halklar savaşını bu coğrafyaya dayatmak istediler. Sayın Öcalan aslında ilk İmralı yargılamaları olarak ortaya çıkan süreçte, bu oyunu bozmaya çalıştı. Çünkü hepimiz hatırlarız o günleri. Her yerde milliyetçi, ırkçı histeriler Kürt avına çıkıyordu. Gördüğü her Kürt’ün neredeyse “katli vaciptir” atmosferi ortaya çıkıyordu. Bunun hukuki ve adil bir yargılama olmadığı zaten oradan belliydi. Ulus devlet, Sayın Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi karşıtlığında İmralı yargılamaları sürecinde milliyetçi, ırkçı, ulus inşasını sağlamak için o süreci bir avantaja çevirmeye çalıştı ama unuttukları şey Kürt halkının on yıllara dayanan ideolojik duruşu, politik bilinci ve özgürlükteki ısrarı bu oyunu bozdu. Yine aynı şekilde Sayın Öcalan’ın idam cezasına mahkum edilmesiyle birlikte idamın kendisinin yasalardan çıkarılması da aslında bir bütün olarak Kürt halkının, Sayın Öcalan'ın ve Kürt özgürlük hareketinin bu komplocu yaklaşımları boşa çıkarmasıyla ilgiliydi. Kürt halkının Sayın Öcalan'ın etrafında kenetlenmesi, bir özgürlük duvarı oluşturması hem egemen güçlere hem de ilgili devletlere tekrardan bir hesap yaptırdı.
 
İmralı’yı bir avukat olarak ziyaret ettiniz, Abdullah Öcalan ile görüşmeler gerçekleştirdiniz. 31 aydır haber alınamama halinin sürdüğü İmralı Adası’nı nasıl tanımlarsınız? 
 
Ada mantığının kendisi çürütme politikalarının bir göstergesidir. Biz şimdi İmralı Cezaevi diyoruz, ama sanki bir adada cezaevi inşa edilmiş ve Sayın Öcalan orada kalıyor. Hayır, İmralı Adası’nın bir bütünü tecrit mantığıyla örülmüş bir sistemin kendisidir. Kürtlerin statü ve özgürlük mücadelesinin önderliğini, liderliğini yapan bir insan şahsında bu hareketin, bu mücadelenin tasfiyesine dönük bir sistem. O yüzden biz adayı bir yönetim tekniği ve bir sistem olarak değerlendirmek zorundayız.
 
Aile ve avukat görüş başvuruları gerçekleşmiyor, 31 aydır haber alınamıyor. Türkiye, uygulamalarıyla İmralı’da nasıl bir hukuk inşa etti? 
 
İmralı Cezaevi’nin hukukla tek ilişkisi hukukun askıya alınmasıdır. Çünkü hukuk, ahlak ve insan hakları yoktur. Kişiye özel bir sistem vardır ve o sistem başta istisna gibi örgütlenmiştir ama zaman içerisinde olağan hale gelmiştir.  
 
Abdullah Öcalan, İmralı tecrit sistemine karşı kendisini yaşatmaya çalışarak ortaya koyduğu duruşla komployu da boşa çıkardığını belirmişti. İmralı duruşunun esası nedir? 
 
 
Sayın Öcalan bugün mutlak sessizliğe gömülmek isteniyor. Ancak Ortadoğu’da filizlenmiş olan Rojava Devrimi, Sayın Öcalan’ın komplocu akla, Gladio ve NATO güçlerine verdiği en büyük cevaptır.
 
Sayın Öcalan’ın İmralı'daki yoğunlaşmaları ve pratik müdahaleleriyle aslında bir bütün olarak uluslararası komplocu akla dönük hem de yerel komplocu akla dönük çok ciddi hamleler yaptı ve bu komplocu aklı birçok yönüyle de boşa çıkardı. Sayın Öcalan'ın kendisi şu anda habersiz bırakılmış bir şekilde ama kendi önermeleri, kendi fikri, kendi paradigması, bugün itibariyle sadece Kürt halkı ve Kurdistan'a değil, aynı zamanda Ortadoğu ve dünya halklarına dönük çok ciddi bir karşılık bulmuş durumda. Zaten Sayın Öcalan 5 ciltlik savunmalarında Büyük Gladio Komplosuna, Batı güçlerine, ABD’ye, İngiltere'ye, kapitalist modernist güçlerin hepsine tarihsel bir cevap verdi. Bir hamleye, bir hamleyle karşılık verdi. Şimdi bu hamleden duyulan korkunun sonucu olarak zaten Sayın Öcalan bugün mutlak sessizliğe gömülmek isteniyor. Ancak Ortadoğu’da filizlenmiş olan Rojava Devrimi, Sayın Öcalan’ın komplocu akla, Gladio ve NATO güçlerine verdiği en büyük cevaptır.
 
Uluslararası komplonun etkilerine değindiniz, İmralı tecrit sisteminin Türkiye’ye yansımaları neler oluyor?
 
Devlet aslında İmralı'da Öcalan üzerindeki tecridi kurumsallaştırdıkça, sistemleştirdikçe ve İmralı tecrit sistemine karşı toplumsal muhalefetin başarısızlığını gördükçe, adım adım bu tecridi derinleştirdi. Bunun yanında tecridin ana mantığı ise Kürt sorununun çözümsüzlüğüne dayanıyor. Türkiye'deki çoklu krizin en temel halkası da Kürt sorununun çözümsüzlüğüdür. Bugün ekonomik krizden bahsediyorsak, savaşa ayrılan bütçeleri hesapladığımızda, ekonomik krizin en temel payının savaşa harcandığını görüyoruz. Savaşa harcanan her kaynak, eğitim, kültürel, ekonomik sorun olarak bize geri dönüyor.
 
Tecridin temelinde Kürt sorununda çözümsüzlük olduğunu söylediniz. Çözüm için toplumsal muhalefete nasıl bir rol düşüyor? 
 
Türkiye'de barışı savunmak, barışın toplumsallaştırılmasını savunmak, Türkiye halklarını Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümüne taraf yapmak, toplumsal muhalefetin de önceliği olmak zorunda. Bu sadece Kürtlerin üstüne yığılacak, yıkılacak bir görev değil. Türkiye'de bütün bu çoklu krizden muzdarip olmuş tüm farklı grupların da Kürt sorununu demokratik çözümünü önceleme gibi bir derdi olmak zorunda. 2013- 2015 yılları arası başlatılan diyalog ve müzakere süreci bize psikolojik olarak da ekonomik olarak da bir rahatlamayı gösterdi. O nedenle tecrit politikasına karşı Türkiye'deki bütün toplumsal direniş öznelerinin taraf olması ve bütün mücadelesinin ana halkalarından biri olarak tecride karşı mücadeleyi görev edinmesi gerekiyor.
 
31 aydır haber alınamıyor, İmralı tecridine karşı tepkiler yeterli mi? 
 
 
İmralı tecridini parçalamak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Bu görevden hiçbirimiz kaçamayız ve tam tersine yüzleşmeliyiz. Komplocu güçlerin yönelimleri derinleştirilmişse, o zaman daha büyük direneceğiz.
 
31 ay boyunca bir ülkenin cezaevinden, cezaevinde tutulan bir insandan haber alamıyorsunuz ve sıradan bir insan değil. Milyonlarca Kürt’ün, milyonlarca ezilen kimliğin kendisine saygı duyduğu, lideri olarak gördüğü bir kişi. Buradan baktığımızda, 31 ay boyunca habersiz bırakılması çok tehlikeli, kritik bir aşama ama aynı zamanda ama şu özgüvenle hareket etmeliyiz; Sayın Öcalan’ın İmralı’da yıllara yayılan düşünsel, zihinsel, fiziksel, politik ve ideolojik direnişi ve bir bütün olarak coğrafyanın ezilenlerine sundukları göz önünde bulundurulmalı. Bir yönüyle de bir politik vefa duygusu ile Sayın Öcalan’a yoldaşlık yapmanın, ona omuz vermenin yollarını aramak, bunu bir halklar mücadelesi ve günlük mücadelenin en temel parçası haline getirip, tarihe ve güne karşı özeleştirimizi vermeliyiz.
 
 HDK olarak Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü savunuyorsunuz. Uluslararası komplonun 26’ncı yılında, nasıl mücadele hattı izleyeceksiniz? 
 
İmralı tecridini artık parçalamak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Bu görevden hiçbirimiz kaçamayız ve tam tersine yüzleşmeliyiz. Tecrit politikaları ile sürekli olumsuz, sürekli negatif ve sürekli olmazı dayatan akılla karşı karşıyayız. Ama biz geçmişte daha büyük komploları boşa çıkardık ve daha da büyük direnişlerin içerisine girebiliriz. Bugün baktığımızda komplocu güçlerin yönelimleri derinleştirilmişse, şu unutulmamalı; O zaman daha büyük direneceğiz. Bir direniş geleneği mirasını devralmışız ve birçok zaman bu komployu direnişimizle boşa çıkarmışız. Bu mücadelenin yarattığı yüzlerce mevzi, kazanım var. Gerçekten kendisini bir dünya hareketine getirmiş bir hareket söz konusu. Bu mücadelenin içerisinde olan insanlar olarak, bugün daha fazla İmralı sistemi ile yüzleşmeli, lağvedilmeli ve Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü başta olmak üzere önümüzdeki mücadele engellerinin aşılmasına dönük büyük bir kararlılık, büyük bir direniş çizgisinin geliştirilmesi yine bizim elimizde.
 
MA / İbrahim Irmak

Diğer başlıklar

10:14 1 yıldır kayıp olan kadının katledildiği ortaya çıktı
09:54 Kırkazak: Sürecin ilerleyebilmesi için Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
09:41 Putin'den Ukrayna'ya ön koşulsuz 'barış müzakeresi' daveti
09:29 Jin derginin yeni sayısı ‘Kürtçe: Yasak, Hak, Gelecek’ kapağıyla çıktı
09:19 Colemêrg Barosu Başkanı: PKK üzerine düşeni yaptı, sıra devlette
09:17 DAD Eşbaşkanı Doğan: Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu için bir umut
09:16 Yüzde 91 engelli tutsağa ceza üstüne ceza: Tahliyesi 5 yıl uzatıldı
09:14 Kadınlar Birlik İnisiyatifi’ne öncülük edecek
09:10 Heval Dilbahar: Bu topraklara barış gelecekse önce Kürtçeyle barışılmalı
09:08 Narin Güran davasında 'sessizlik yemini' sürüyor
09:06 'Erkek aklı şiddeti durdurma çabasında değil'
09:02 Kadını görünmez kılan zırh: Kutsal annelik
09:01 11 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
06:30 Tazminatını isteyen Eğrek’i öldüren 4 kişi tutuklandı
01:44 Tekik'in cenazesi saat 13.00'te Êlih'e götürülecek
00:21 ‘Mustafa Mesut Tekik ömrünü barışa ve onurlu yaşama adadı’
10/05/2025
23:59 DEM Parti: Mustafa Tekik’in anısı mücadelemizde yaşayacak
23:26 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Tekik yaşamını yitirdi
22:48 İHD Dêrsim Şubesi yeni yönetimini belirledi
22:33 Cizîr’de Bekoyê Ewan oyununa yoğun ilgi
22:29 Avukat Saldıroğlu tutuklandı
21:29 Bursa'da yangın çıkan evde bir kadın ölü bulundu
20:34 Erol Eğrek’i öldüren 6 kişiye tutuklama istemi
19:46 Lozan’da Kürt Dil Bayramı kutlandı
19:38 Ukrayna, 30 günlük ateşkese hazır olduğunu duyurdu
19:25 Öldürülen işçinin ailesi adalet talebinde bulundu
18:50 Amedspor ligin son maçından mağlup ayrıldı
18:18 ABD-Çin arasında ilk görüşme
18:14 Bir genç Avaşîn deresinde akıntıya kapıldı
18:11 Şara, Bahreyn’de temaslarda bulundu
17:51 ‘Gırona manifestosu’ konferansı: Örgütlenmemiz gerekiyor
17:46 Gever’de bir caddeye Sırrı Süreya Önder ismi verildi
17:39 Önder’in taziyesine binlerce kişiden ziyaret
17:27 Rehabilitasyon merkezinde 5 yaşındaki çocuğa darp
17:23 DEM Parti Kadın Meclisi Alevi kadınlarla buluştu
17:15 Anneler Günü etkinliklerinde barış çağrısı
17:08 Gözaltına alınan Barbaros Şansal serbest bırakıldı
17:03 Belediyenin işten çıkarttığı kadınlar CHP'nin önünde seslendi
16:51 PKK kongresi ardından Erdoğan’dan ilk açıklama
16:21 Uyuşturucu ve fuhuşa karşı mücadele çağrısı
16:19 Kürtçeye duyarlılığı arttırmak için çadır kuruldu
16:05 Tutuklu gazetecilerin özgürlüğünü istediler
15:59 Mêrdîn'de ilk hasat yapıldı: Kuraklık etkisini gösterdi
15:29 Trump duyurdu: Pakistan ve Hindistan acil ateşkes konusunda anlaştı
15:03 Ömer Öcalan: Sürecin samimiyetle yürütülmesi için hükümet adım atmalı
14:34 KHK eylemi 131’inci haftasında
14:30 Anneler Günü etkinliğinde Öcalan’ın çocuklar için yazdığı şiir okundu
14:27 Çanakkale'de kaza: 6 ölü
14:26 Hasta tutsaklar Gurban ve Polat'ın durumu kötüye gidiyor
14:24 CHP'li belediye başkanlarından Önder'in taziyesine ziyaret
14:10 Fenalaşan yurttaşa ‘kimliksiz’ olduğu için tıbbı müdahale yapılmadı
14:09 Wan'da konuşan Özel: Meclis zemininde adımlar atılmasını bekliyoruz
14:08 Kayıp yakınları 4 kentte adalet talep etti
13:23 Halil ve Kasım Alpsoy’un faillerini soran Cumartesi Anneleri: Erdoğan sözünü tutsun
13:13 TBB ile Mülkiyeler Birliği'nden taziye ziyareti
13:03 ‘Darağacı bizi kırmaz; sadece köklerimizi toprağın derinliklerine salar’
12:53 Barbaros Şansal gözaltına alındı
12:42 Gar Katliamı’nda hayatını kaybedenler anıldı
12:36 Şirnex’te 15 Mayıs startı
12:31 ‘Girona manifestosu’ konferansı: Kürtçe için herkese sorumluluk düşüyor
12:29 ‘Hozan Mizgîn sanatıyla onbinleri etkiledi’
12:13 Askerler bir genci darp etti
11:42 Önder’in Abdullah Öcalan ile ilk karşılaşması
11:37 PKK’nin kongre açıklaması gazete manşetlerinde
10:52 'Canika Dêrsim’i kaybedeli 3 yıl oldu: Ömrünü mücadeleye adadı
10:40 Barış Anneleri: Devlet bir an önce adım atmalı
10:16 Amed’de ‘Birlik İnisiyatifi’ ilan edildi
09:37 23 kent için sarı kodlu fırtına ve sağanak uyarısı
09:35 Tutsak yakınları: Hasta tutsaklar için adım atılsın
09:07 Yahya Yavuz’dan 2 aydır haber alınamıyor
09:06 İddianamesi 2 kez iade edilen Turan 6 aydır tutsak
09:05 TÜMAD kapasite arttırıyor: Susuzluk ve yeni bir İliç faciası uyarısı
09:04 Hukukçular: Toplumsal barış isteniliyorsa TMK kaldırılmalı
09:03 Besta’da asker gözetiminde orman kıyımı
09:00 10 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:59 Hindistan-Pakistan gerilimi artıyor: Havalimanları hedef alındı
09/05/2025
23:09 ‘Kuyu tipi’ cezaevlerine karşı açlık grevi başlatıldı
22:36 Hakan Fidan 4-5 sene önce zehirlendiğini iddia etti
22:28 Remzi Kartal’dan ‘telekonferans’ düzeltmesi
22:01 PKK kongresi sonrası AKP’den ilk açıklama
21:41 Gözaltına alınan öğrenciler serbest
21:39 HDK'den 'kongre' açıklaması: Demokratik örgütlenme seferberliğinde buluşalım
21:25 Bern'de Alevi mezarlık alanı açıldı
20:45 Giresun'da kadın cinayetlerine tepki
20:42 Artemêt’te şölen: Evde sokakta anadilimizi konuşalım
20:22 Bakanlığın toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan açıklamasına tepki
20:18 Büyüknohutçu çifti İzmir'de anıldı
20:08 Bakırhan: Ülkenin önünde yeni ve tarihi bir kapı aralanabilir
20:02 PKK Kongresi’ni yaptı, sıra iktidarın atacağı adımlarda
19:42 Meral Danış Beştaş: PKK kongresi yeni bir döneme kapı araladı
19:08 Önder’in taziyesine ziyaretler gün boyu sürdü
19:03 PKK’nin 12’nci Kongresi dünya basınında
18:47 Amed’de Kirmanckî Meclisi kuruldu: Örgütlenip güçleneceğiz
18:25 Yargıtay, Gamze Açar'ı katledenlere verilen cezayı onadı
17:53 Erdoğan'dan Papa Prevost’a tebrik mektubu
17:43 Kadınlardan yürüyüş: Susmadık susmayacağız
17:40 Amed’de ‘Kürt meselesi’ paneli: Anayasayı bu utançtan kurtarmalıyız
17:40 Mûş’ta ‘Kadın Dinlenme Merkezi’ açıldı
17:12 Semsûr'da maaşlarını alamayan işçilerden eylem
16:50 Pervin Buldan, Önder'in taziyesinde konuştu: Tarihi açıklamayı görmedi ama yattığı yerde huzur bulacak
16:38 Leyla Zana: Hepimize yeni görevler düşüyor
16:21 'Kongre' değerlendirmeleri: Adım sırası devlette
16:08 Tülay Hatimoğulları: Demokratik ve hukuki zeminin inşa edilme zamanı geldi
15:52 Uzman çavuşun katlettiği Şen'in davası ertelendi
15:34 Cezaevinden tahliye oldu, iki kadını katletti
15:28 DEM Parti'den 'kongre' açıklaması: Tarihi bir eşik
15:18 Pervin Buldan: Kongre oldukça tarihi, Öcalan'a ‘teknik bir iletişim’ sağlandı
14:12 Amed’de 7 öğrenci gözaltına alındı
14:12 Önder'in memleketindeki taziyeye ziyaretçi akını
13:05 Hasta ve tahliyesi engellenen tutsaklar için eylem: Çözüm için reform süreci başlatılmalı
13:00 PKK'den önemli açıklama: 12. Kongremizi gerçekleştirdik
12:51 Belediye meclis toplantısını mahallede halkla birlikte alındı
12:49 31 yıl tutsaklığın ardından memleketinde
12:45 DEM Parti’den çocuklara Kürtçe kitap
12:35 Wan-Bedlîs karayolunda iki araç koyun sürüsüne çarptı
11:57 'Orhan Doğan' ismine ret kararı mahkemeye taşındı
11:35 DEM Parti Sözcüsü: PKK'nin kongresini topladığını duyurması an meselesi
11:16 Sırrı Süreyya Önder için memleketinde taziye kuruldu
11:14 Hindistan ve Pakistan’da karşılıklı saldırılar yoğunlaşıyor
11:12 Çözüm karşıtları devrede!
10:52 Ailelerden İmralı'ya gitmek için başvuru
10:37 Gardiyan saldırısından şikayetçi olunca sanık durumuna düştü
10:00 Koçerlerin zorlu yolculuğu başladı
09:55 Gazeteci Kanbal hakkında dava açıldı
09:23 Kürt sorununun çözümünde heba edilen süreçler
09:08 Gabar'da orman kıyımının yeni görüntüleri
09:07 Semt pazarındaki yurttaşlar: Çözüm Öcalan’ın çağrısında
09:06 Dicle Anter: Sırrı gerçeklerle yüzleşilmesi için savaştı
09:05 Antalya'daki cezaevlerinde 90 hasta tutsak var: Serbest bırakılmalılar
09:04 Şirnex’te öldüren sağlık hizmeti: Ekipman ve doktor yok
09:03 Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali: Dayanışma güçlendiriyor
09:02 Tutsak yakınları: Gözümüz televizyonda büyük barışı bekliyoruz
09:01 ‘Umut hakkı düzenlemesi tartışmasız atılması gereken adımdır’
09:00 09 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:30 31 yıl sonra memleketinde coşkulu karşılama
08/05/2025
23:44 ‘Suriye’de 5 ayda 5 bin 500 sivil öldürüldü’
22:48 SOHR: Silahlı gruplar Şam’da yurttaşların evlerine el koydu
22:07 Birçok kentte Abdullah Öcalan posterleri asıldı
21:34 Êlih’te kadınlar buluştu: Kayyım zihniyetine karşı dayanışacağız
21:22 Wan’da Kürt Dili Bayramı şöleni
21:08 Yeni Papa Robert Francis Prevost oldu: Barış sizinle olsun
21:02 Federe Kürdistan’da yaşamını yitiren Işık’ın taziyesine kitlesel ziyaret
20:57 Sırrı Süreyya Önder anısına Beynelmilel gösterimi
20:54 ‘Kürtçe hukuk literatürünün oluşturulması gerekiyor’
19:32 15 yaşında girdiği cezaevinden 46 yaşında çıktı
19:21 Eskişehir'de kadın katliamları protesto edildi
19:15 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan davasında karar
19:03 Türkiye ile Irak arasında 11 anlaşma imzalandı
18:55 Taciz failine verilen cezanın bozulması protesto edildi
18:45 Şarbajêr’de bir kolber katledildi