Kobanê Davası'nda son sözler alındı: Son sözü direnenler söyler

img

ANKARA – Kobanê Davası’nda hüküm öncesi son sözleri alınan tutsak siyasetçiler, mahkeme salonunun kendileri için direniş alanı olduğunu belirterek, son sözü ise direnenlerin söylediğini belirtti.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 108 kişi hakkında açılan davada bugün son gün. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafında Sincan Kampüsü’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada tutsak siyasetçiler hüküm öncesi son sözlerini söyledi. 

YAĞLI: İSTER CEZA VERİN İSTER VERMEYİN

Duruşma verilen aranın ardından tutsak siyasetçi Dilek Yağlı’nın savunmaları ile sürdü. Yargılama usulüne tepki gösteren Yağlı, “İddia makamı böyle bir yargılama var diyecek, biz yok diyeceğiz. Kim karar verecek? Siz karar vereceksiniz. Ki verdiniz.  Bugüne kadar bizi tutuklu yargıladınız. Artık bir hükme varacaksınız. Bu varlık ve yokluk meselesini neye dayandıracaksınız? Bugüne kadar hukuki olmayan delillere dayandırdınız. Yani bizleri ilk günden beri talimatla hareket edecek insanlar olarak görmenizi kişisel olarak da kabul etmiyorum. Etmeyeceğim. Hayatımın hiçbir döneminde herhangi birinin yönlendirmesiyle iradem dışında hiçbir şey kabul etmedim. Bundan sonra da etmeyeceğim. İster ceza verin ister vermeyin ama iradem dışında bana hiçbir şeyin dayatılamayacağınızı bildirmek istiyorum. Ben kendimi hiç yalnız hissetmedim. Söylediğimi de ilk günden bu yana, hatta 2014'te o çağrıyı nasıl benimsediysem, bugün de benimsiyor hatta çağrının yetersiz olduğunu düşünenler arasındayım” dedi.

YÜKSEKDAĞ: HALKIMIZA KARŞI GEREĞİNİ YAPMAYA ÇALIŞTIK

HDP Eski Eş Genel Başkanı tutsak Figen Yüksekdağ ise uzun ve zorlu bir maratonun sonuna geldiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Takdir edersiniz ki yaşamda maratonlar bitmez. Hele bizim gibi uzun ve zorlu yürüyüşleri olanların hiç bitmemiştir. Bu dava süresince de yargılanan bütün siyasetçiler olarak elimizden geleni yapmaya çalıştık. Her şeyden önce halkımıza karşı, kadınlara karşı, ezilen bütün halklara ve inançlara karşı politik sorumluluğumuz gereği elimizden geleni yapmaya çalıştık.

KARŞINIZDA SIZLANAN YAKILAN OLMADIK

Hiçbir zaman karşımızda sızlanan, yanan, yakılan insanlar olmadık. Yine hiçbir zaman pişmanlık duyan, nedamet getiren insanlar olmadık. Bugüne kadar meydanlarda, kürsülerde ne konuşmuşsak, neyi söylemişsek, bu mahkeme kürsüsünde de aynı şeyleri söyledik. Öncesinde söylediğimiz sözleri savunduk. Her şeyden önce bu davayı bir onur savunması olarak, bir kadın savunması olarak ve bir halkın savunması olarak gördük. Bu değerleri, bu mücadeleyi bizler sadece vicdanımızı rahatlatmak için vermedik. Dar anlamda kendimizi savunmak değil, hukukun bir takım olanakları içerisinde kendimize güvenli yerler, güvenli kurumlar bulmak ve oralara sığınmak için değil, tas tamam halkımızın ve kadınların mücadele değerlendirileni ve kazanma iddiasını savunmak için söz söyledik ve bir irade ortaya koyduk. Bu davada sizin için bugün son sözler söyleniyor olabilir. Ama o sizin gerçeğiniz, o sizin düşünceniz. Bizim gerçeğimiz bu memleketteki ezilen halkların, kadınların, bütün inançların toplumun hakikati ise sözün yeniden üretileceği hakikatidir. Uğruna nice bedeller verdiğimiz, uğruna ölümlerden döndüğümüz, yeni geldiğinde canımızdan vazgeçip ondan vazgeç dediğimiz söz kendi hakikati, kendi gücünü yenilebilmek için. O yüzden bugün sözün bittiği aşamadayız demiyorum.

HALA DİM DİK KARŞINIZDAYIZ

Mahkeme salonlarında olabiliriz ama hala dimdik ve gururla söylediklerimizin doğru çıktığını görme haklılığı ile karşınızdayız ve bu siyasi iktidarın karşısındayız. Yıkamadılar, ortadan kaldıramadılar.  Tabi bunu görmeyi çok istediler ama dediğim gibi başaramadılar. Göreceksiniz ki bizim temsil ettiğimiz, inandığımız, içinde var olduğumuz bu siyasi irade yine büyüyüp kazanacak. Ve kazandıklarından vazgeçmeyecek. Hayal etmekten vazgeçmeyeceğim. Büyük düşülmekten vazgeçmeyeceğim.  Kazanmayı istemekten korkmadık, yine de bu cesareti kazanma cesaretinin ve iddiasını bundan sonraki süreçte de sürdüreceğiz. En başta da belirttiğim gibi söz bitmez, sonuna kadar savunulur ama bugün eğer söz söylenecekse bu davada da hayatta da kısa ve nettir. Bizim sözümüz Newrozdur, bizim sözümüz 8 Mart’tır, bizim sözümüz Newroz’un ruhudur. O nedenle esas olan hayatın içerisinde mücadelenin içerisinde sözünüzü söyleme iradesini yükseltmektir.

RABE DEMA AZADÎYÊ YE

Ben o nedenle Nevroz'un ruhuyla, Nevroz'un sözüyle seslenmek istiyorum herkese, bütün Türkiye halklarına Rabe, Dema, Azadîyê, Serkeftine'ye. Rabe diyoruz. Kalkın ve sözünüzü söyleyin diyoruz. Peşine inanıyoruz. Tarihin en güzellerinde, en güzel zamanında son sözü daima direnen gösteriyor. Direnenler sözün gerçeğin özgür bedeller bu davalara bütün mücadele meydanlarında da son sözü söyleyenler direnenler olacaktır.”

KUBİLAY: ÇOCUKLAR ÖLÜRKEN DEĞİL, UYURKEN SUSULUR

Savunma yapan bir diğer tutsak Günay Kubilay ise şunları söyledi:Son sözün ön sözü şudur; benim başım dik, alnım ak, vicdanım rahattır. Benim gerek HDP’ye gönül vermiş milyonlarca insan ve demokratik kamuoyu karşısında, gerekse genelde kadınlar, özelde kız kardeşlerim ve kızlarım karşısında başım eğik, yüreğim buruk olmayacak. Çünkü IŞİD’e karşı demokratik bir protesto çağrısı yapmak suç değildir, olamaz da… Aksine Ezidi soykırımının altına imza atan, kadınlara tecavüz eden, esir pazarlarında satan, çocukları kaçıran, kitlesel katliam yapan bir barbarlık çetesine karşı sessiz kalmak, insanlığa karşı işlenen suçları görmezden gelmek suçtur. Şairin dediği gibi ‘çocuklar uyurken susulur, ölürken değil!’ bu Şengal’de, Kobane’de, Filistin’de de böyledir. Dünyanın her ülkesinde dünyanın her yerinde böyledir. Tam da bu nedenle IŞİD gibi bir barbarlık çetesine karşı demokratik protesto çağrısı yapanları cezalandırmak, IŞİD’i ödüllendirmek olacaktır. İnsanlık tarihi IŞİD’e bu ödülü bahşedenleri asla affetmeyecek, asla unutmayacaktır.

SON SÖZ HENÜZ SÖYLENMEDİ

Son söz henüz söylenmedi… Bütün insanlık tarihi boyunca son sözler mahkeme salonlarında değil, mücadele alanlarında söylenmiştir. Bugüne kadar böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Son sözü mahkemeler değil, tarih söyler… Tarih en büyük yargıçtır, zamanı gelince hepimiz için hükmü kuracak, son sözü söyleyecektir.

ŞENGÜL: IŞİD KATLİAMLARINI DURDURMAYA ÇALIŞTIK BU YÜZDEN TUTUKLUYUZ

Tutsak İsmail Şengül, “IŞİD’in katliamları hepimizin gözü önünde oldu. Hepimiz bunu gördük, izledik. Ha biz bunu durdurmak için elimizden geleni yaptık. Girişimde bulunduk, duyarlılık çağrısı yaptık. Bizim çağrımız bununla sınırlıydı. Bunun ötesine geçmemişti. Üç buçuk yıldır süren bu yargılamada bunların hepsinin anlaşıldığını düşünüyorum. Ancak biz hala tutukluyuz. Bunun nedenini de tabii ki siz biliyorsunuz. Çünkü bu kararları veren sizlersiniz. Evet. Bunlar gerçeklerdir. Bunların dışında bu çağrı meselesinin dışında iddia makamının buraya getirdiği tanıkların söyledikleri de oldukça tutarsız ve spekülasyona dayalı beyanlardır. Bu dosyanın hiçbir yerinde yüksek yargının örgüt üyeliğiyle ilgili kriterlerini karşılayacak herhangi bir delillendirmede söz konusu değildir” diye konuştu.

ADIBELLİ: ESKİ DOSYALARI ÖNÜMÜZE KOYDUNUZ

Davanın en başından beri yargılandıkları davanın hukuki ve meşru olmadığını söyleyen Meryem Adıbelli ise  “Bu davanın siyasi amaçlı olduğunu sürekli dile getirdik. Avukatlarımız da suçun maddini unsurunu oluşturan hiçbir delil olmadığına dair önünüze belgeler, dosyalar koydu. Ancak siz eski dosyalarımızı toplayıp getirdiniz. Üç yıldır bu dosyalardan dolayı tutukluyuz. Ben suçlandığım tüm iddiaları reddediyorum. Şuna inanmak istiyorum. Sizin hukuk esaslarına göre, vicdana göre ve önünüzdeki delillere göre onlara bakıp, ona göre karar vermenize inanmak istiyorum” diye belirtti.

GÜR: BARIŞ VE DEMOKRASİ İÇİN MÜCADELE ETTİK

Tutsak Nazmi Gür, “Bu dört başı mamur üretilmiş bir dava. Savcıların dosyada unuttuğu o belge aslında kumpas davasının deliliydi. Türkiye için, Türkiye'deki barış mücadelesi için, demokrasi mücadelesi için mücadele ettik. Bu konuda asla umudumuzu kaybetmedik. Umudumuzu yitirmedik. Biz sonunda haklıydık ve biz kazandık. Fakat barışı kazanmak, demokrasiyi getirmek, özgürlükleri getirmek yetmiyor. Bunları korumak ve sürdürmek mühimdir” dedi.

ODUNCU: CEZANIZ CEBİNİZDE GELDİNİZ

Tutsak siyasetçi Pervin Oduncu “Çözülmeyen Kürt sorunu bu ülkenin handikabıdır, bu ülkenin yarasıdır ve bu yara kapanmadığı sürece bizler burada hep yargılanan konumda olacağız. Egemenler de hep bizi yargılayan konumda olacaklar. Ama biz haklılığımızı, doğruluğumuzu kendi düşüncelerimizden alıyoruz. Bundan da vazgeçmenin niyetinde değiliz. Ağır ceza tehditliyle karşı karşıyayız. Biz başından beri, ben hani ilk savunmamda da söyledim; cezanız cebinizde geldiniz. Şimdi o cezayı çıkarıp çıkarmamanın siyasi erkin tercihlerine bağlı olacak. Bunu da biliyoruz adımız gibi. Siyasi irade cezayı bas geç derse vereceksiniz. Ya da bir kısmını çıkar, bir kısmını tut derse öyle de yapacaksınız. Ya da ne bileyim hepsini bırak derse de hepsini bırakacaksınız. Çünkü bu davanın hukukla açıklanabilecek bir tarafı yok” dedi.

TUNCEL: BU SALON BİZİM İÇİN DİRENİŞ SALONU OLDU

Sebahat Tuncel ise kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Tuncel, yargılama sürecinde tüm tutsak arkadaşları ile birlikte tarihe not düşen bir direniş sergilediklerinin altını çizdi. Tuncel şöyle devam etti: Biz bu kürsüyü direniş kürsüsü haline getirdi. Bu salon bizim açımızdan bir direniş salonu oldu. Dava arkadaşlarıma, bu dirençleri dolayısıyla da teşekkür ediyorum. Size de teşekkür etmek isterdik aslında. Çünkü adil bir yarılama yaptınız! Gerçekten hakikati ortaya çıkardınız! Dolayısı ile kumpasa ortak olmadınız! Maalesef bunları diyemiyoruz. Çünkü siz her defasında hakikati katlettiniz. Hakikat mutlaka bir gün açığa çıkacak. Hakikatin böyle bir özeliği var. Her zaman açığa çıkacaktır. Ben buradan bir kez daha Rojava devriminin Kobanê direnişini selamlıyorum. İyi ki o devrim gerçekleşti. Bütün dünya halklarına başka bir yaşamın mümkün olduğunu ifade etti.  Bu mücadelede de yaşamını yitirenleri saygıyla anıyorum. Sizler bu kumpasla dayanışmayı öldüremediniz, mümkün değil. Bizim eşitlik ve özgürlük demokrasi mücadelenizde vazgeçirdiniz mi? Asla. Biz her zaman daha da güçlenerek mücadele edeceğiz.   

KARAMAN: SAVCI KENDİ GÖZLÜĞÜNE GÖRE BAZI ŞEYLERİ GÖRÜYOR

Tutsak siyasetçi Zeynep Karaman ise Savcı kendi gözlüğüne göre bazı şeyleri görüyor. Bazı şeyleri görmezden geliyor. Bizim kendi şahsi kişiliklerimiz üzerine bu yöntemi yürüttü. Ve yakın tarihe de bu şekilde yaklaştı. Biz daha çok bu zihniyetten dolayı yargılanıyoruz. Mahkeme heyeti ile savcılık birlikte çalışmış. Bu da bir hukuksuzluktur. Ancak şunu söylemek istiyorum; biz bugüne kadar boynumuz bükmedik, bundan sonra da bükmeyiz. Boyun eğmedik, eğmeyiz. Bizim için asıl olan özgürlük, demokrasi ve halkların özgürlüğüdür. Cezaevindeki arkadaşlarım bizim için de halklarımızın Newroz’unu kutlayın dediler. Ben şimdi onlar için de halklarımızın nevrozu kutlu olsun diyorum. Yaşamamak özgürlük, özgürlük direnmektir” diye belirtti.

ÖLBECİ: HUKUKU ESAS ALAN KARAR VERMENİZİ TEMENNİ EDİYORUM

Ardından söz alan tutsak siyasetçi Zeynep Ölbeci ise herkesin Newroz’unu kutladığını belirterek, Newroz’un Ortadoğu halkları üzerine kurulan hegemonik ilişkileri sonlandırması dileğinde bulunarak, “Ben bu Newroz'u dışarıda gerçekten halkımla beraber kutlamak istemiştim. O yüzden daha büyük bir engel de yoktur inşallah. İnşallah siz de bu gerçeğe göre karar verirsiniz. Hakikati esas alan ve hukuk vermenizi temenni ediyorum” dedi.                                                                          

MEMİŞ: SÖYLENMESİ GEREKEN HERŞEYİ SÖYLEDİK

Tutuksuz yargılanan siyasetçi Can Memiş ise bugüne kadar söylenmesi gereken her şeyi söylediklerinin ve söylenecek hiçbir şeyin kalmadığını ifade etti.

ÜSTÜN: GARİP SÜRECİ HALA SÜRDÜRÜYORSUNUZ

Tutuksuz yargılanan siyasetçilerden Beyza Üstün’de yargılamaya tepki göstererek, garip bir sürecin hala mahkeme heyeti tarafından sürdürüldüğünü söyledi. Üstün şunları kaydetti: “Savcı suç olmayan suçlarla önümüze dosya koydu. Bu bir siyasi müdahaleydi. Aslında HDP'nin politikalarına yapılan bir müdahaleydi. HDP'nin temel politik düzeyini yok ediyorsunuz. Bu süreç devam ediyor. O yüzden sizi de kapsayan yani ‘yapıyorsunuz’ sözünü kullanıyorum. Akla aykırı bir şekilde ‘Son sözünüz nedir’ diye soru yöneltip, tekrar mahkemeye davet edildik. Ben ideolojik mücadeleye devam edeceğim. Bu ülkede eşit barış içinde kadınların, çocukların, gençlerin ekosistemlerin, yaşam alanlarının yok edilmediği, sömürülmediği bir düzenlik buluncaya kadar bu ideolojik mücadele hattımı sürdüreceğim. Dolayısıyla bu sözler hiç son olmayacak.”

AKKAYA: BU DAVA SİYASİ BİR DAVADIR

Tutuksuz yargılanan bir diğer siyasetçi Gülfer Akkaya da, “Açıkçası içimden size hiçbir şey söylemek gelmiyor. Çünkü sözlerimin karşılığının olup olmadığını bilmiyorum. Şimdiye kadar yaptığım tüm savunmalarda söylemek istediğim her şeyi fazlasıyla söyledim. Bu dava zaten siyasi bir davadır. Siyasi bir dava olmasaydı ben de arkadaşlarımla bu davada yargılanıyor olmazdım. Üç buçuk yıldır devletin şiddeti altındayım. Özgürlüğüm kısıtlanıyor. Baskı altındayım. Artık buna bir son vermenizi talep ediyorum. Beratımı istiyorum” şeklinde ifadeler kullandı.

TÜM ARKADAŞLARIMIN BERAATİNİ TALEP EDİYORUM

Duruşmada son olarak konuşan ve tutuksuz yargılanan Mesut Bağcık ise şunları söyledi: “Anlattığımız siyaset hiçbir zaman savaşı değil, her zaman barışı esas aldı. Bizler hiçbir zaman şiddetin yanında olmadık. Haliyle siyaseten yürütülen bu komployu ve bu komplonun parçası olan tanıkları ve tanıkların beyanlarını tümden reddediyorum. Sadece tanıklarla oluşturulan bu davanın çöktüğü çok açıktır. Ama ben yine de bazı vurguları yapacağım. Tüm tanıklar yalan söylediler. Her söylemleri satır satır çürütüldü. Bunları çok detaylı şekilde anlattığımı ve somut deliller ile çürüttüğümü ifade etmek isterim. Önümüzdeki günlerde de yazılı savunmamı göndereceğim. Tüm arkadaşlarım beraatini talep ediyorum.”

Diğer başlıklar

19/04/2024
09:02 Adalet Nöbeti eylemcileri: Mücadelemiz devam edecek
09:01 Baharın müjdecisi kardelenler çiçek açtı
09:00 19 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
01:24 Kobanê’de SİHA saldırısı
01:18 ABD, Filistin'in BM üyeliğini veto etti
01:14 Kenya’da helikopter kazası: Genelkurmay Başkanı ve 10 asker öldü
01:10 Meclis İliç Komisyonu’nun üyeleri Resmi Gazete’de
18/04/2024
23:17 Tokat'ta 4.4 büyüklüğünde bir deprem daha
23:09 Amed Tiyatro Festivali’nin startı verildi
22:49 Dêrik Belediyesi’nde x-ray cihazları kaldırıldı
22:31 Rönesans Rezidans davası: İmar affı yapan, imzası olan herkes yargılansın
21:31 Tokat’ta ev ve ahırlarda ağır hasar oluştu, halk sokakta
21:18 DİSK’ten 1 Mayıs’a katılım çağrısı
20:16 Erdoğan, AYM başkanıyla görüştü
20:06 AKP’li belediye, kömür küllerini dereye döktü
19:35 ‘Gardiyanlar, Örkmez ve Uğur’u ‘sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ diye tehdit ediyor’
19:22 SES eski Eş Genel Başkanı Erden'in ev hapsi kaldırıldı
19:10 Kadınlar Amed’den seslendi: Devlet şiddetine karşı mücadeleye devam
18:27 Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem
18:23 DEM Parti, AK Genel Sekreteri Pejcinovic ile görüştü
17:54 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbetine ÖHD ve DEM Parti’den destek
17:18 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanına ilişkin rapor
17:06 Et ve Süt Kurumu’ndan yüzde 25’lik zam
17:01 Hastane deposunda bir işçi ölü bulundu
15:54 Amed’de kaza: 2’si çocuk 10 yaralı
15:48 21 kişinin hayatını kaybettiği otelin 5 kolonu eksikmiş
15:46 MEB’de ‘ihale’ soruşturmasında 3 gözaltı
15:26 AKP'li Beyoğlu'nun kaldırdığı kadın heykeli yeniden dikildi
14:47 Özerk Yönetim ve Şam yeniden diyalog masasında
14:46 Êlih kayyımı 3 milyar 53 milyon 970 bin TL borç bıraktı
14:44 Wan’da düzenlenecek 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
14:22 Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları CPT ile görüştü
14:21 Uzman çavuş tacizini takip eden Şirnex Barosu’na tehdit
14:20 Kaçak kazıda 3 kişi hayatını kaybetti
14:15 AKP'li yönetim belediye araçlarını bu hale getirdi
13:57 Gazeteci Gültekin hakkında beraat kararı
13:45 Taşımalı oylarla seçilen AKP'liler birbirlerini 'kirli işlerle' suçladı
12:52 Konya’da kuran kursu patlama davasında yeniden karar çıktı
12:43 CHP’nin yeni grup başkanvekili belli oldu
12:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:40 Wan-Gever yolu heyelan nedeniyle kapandı
11:39 AKP’nin bıraktığı borç billboardlara asıldı
11:04 Gazeteci Yalçın’a 1 yıl hapis ve para cezası
10:59 DEM Parti MYK'si toplandı
10:54 1 kolber katledildi, 1 kolber kayıp
10:36 Gülistan Doku Futbol Turnuvası: Özel savaşa karşı sahaya çıkıyoruz
10:10 Cinsel saldırıdan tutuklanan askerden 'saygın biriyim' savunması
09:45 Remziye Bor davasında AYM’den karar bekleniyor
09:28 Kayyımdan Erdoğan mitingi ve hediyelik eşyaya 8 milyon 886 bin TL harcama
09:04 177 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:03 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
09:02 Ahtamar’da ilkbahar güzelliği
09:00 MİT’in çocuk etkinliğine tepki: Eğitim eğitimcilere bırakılmalı
09:00 'Tutsakların direnişine ortak olalım'
09:00 Gazeteci Özuğurlu: Egemenlerin düzeni arıza vermeye başladı
09:00 Gazeteci Oynaş: Cezaevinde baskılara karşı direniş arttı
09:00 18 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 Uluslararası 'Öcalan’la Diyalog' etkinlik günleri düzenlenecek
08:48 Deprem yaşanan Tokat’ta okullar tatil
00:43 Furkan Nesli Derneği’nde bıçaklı saldırı
17/04/2024
22:08 Şengal’de Çarşema Sor kutlamaları
20:44 Çanakkale'de kanal çalışmasında göçük: 2 işçi hayatını kaybetti
20:20 Binarê Qendîl’e saldırı
18:31 Uzman çavuş ‘cinsel saldırı’ suçundan tutuklandı
18:24 Evli olduğu Enes Suna tarafından şiddet gören kadın hayatını kaybetti
18:01 Japonya’da 6.4 ve 5 büyüklüğünde deprem
17:43 Cenevre’de CPT’ye çağrı: Tecrit işkencesini sonlandır
17:34 Şenyaşar: Üstünlerin hukukuna karşı nöbetimiz devam ediyor
17:26 Irak Parlamentosu'ndan Türkiye'ye ziyaret
17:02 Kobanê Davası’nda tahliye çıkmadı
16:45 Misirc kayyımının borçları bilboardlara asıldı
16:31 Sırrı Süreyya Önder Meclis oturumunda rahatsızlandı
16:14 Esenyurt’ta mobilya imalathanesinde yangın
15:55 Bafil Talabani: Seçimler zamanında yapılacak
15:53 Hezex’te renkli Çarşema Sor Bayramı kutlaması
15:35 Kayyım seçime 2 gün kala tüm kamera kayıtlarını sildirdi
15:29 Colemêrg’te 3 bölge 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
15:24 Belediyede 4 görev verilen AKP'li başkan görevden alındı
15:21 Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatları AK’de: Bu kanunsuzluğu durdurabilirsiniz
15:17 Emekli ve emekçilerin maaşlarının düzenlenmesi için komisyon kurulması talebi
15:08 YSK, Hatay ve Ordu başvurularını reddetti
15:06 İşkence görüntüleri ortaya çıkan Veli’den günlerdir haber yok
14:44 Tutsak Rozerin Kalkan’ın tahliyesi 11 ay engellendi
14:38 Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışma
14:33 Wêranşar'da ilk 'Çarşema Sor' kutlaması
14:24 İYİ Parti'den istifa
14:05 BES mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep etti
14:00 Sağlıkçılardan 'sağlıkta şiddete son' çağrısı
13:42 Erdoğan'dan seçim yorumu: Tek iktidar Cumhurbaşkanı’dır
12:31 Bakan Işıkhan: Temmuz'da asgari ücrete ara zam olmayacak
12:16 Kobanê Davası: 13 tutsak siyasetçi duruşmaya katılmadı
11:49 Tutsak kadınlara tehdit
11:35 Türkiye, Yeşil Gelecek Endeksi'nde son sıralarda
11:11 Yargıtay başkanı seçimi 20'nci tura kaldı
10:50 'Bêrû'nun yasaklanması hukuka aykırı bulundu
10:22 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kobanê Davası tarihi fırsata çevrilebilir
10:19 AYM'den 'tek tip elbise' kararı
10:12 İsrail’den Gazze’ye saldırı: 18 kişi yaşamını yitirdi
10:11 Giyadîn’de gözaltı
09:09 Gazeteci Ahmet 176 gündür KDP istihbaratının elinde
09:07 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:05 Mêrdîn kayyımları 3 milyar 502 milyon TL borç bıraktı
09:03 Hak savunucuları: Eylemdeki tutsakların talebi karşılanmalı
09:00 Av. Kaya: Abdullah Öcalan için yeni başvurularımız olacak
09:00 17 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:48 Kato'ya girişlere 15 günlük yasak
16/04/2024
21:43 Özel, Kobanê Davası için heyet görevlendirdi
20:34 Erdoğan, İsrail ile ticarete tepki gösterenleri hedef aldı
19:33 Çukurova’da kadınlardan öz savunma çağrısı
19:20 Wan direnişinin güler yüzlü çocuğu: İrademize sahip çıktık
19:07 Grevdeki işçiler gözaltına alındı
17:19 YSK, 2 il, 11 ilçe ve 7 beldede seçim itirazlarını reddetti
17:07 Şenyaşar, bariyerlere rağmen eylemini sürdürdü
16:55 Wan direnişinin sembolü Muhammed Orhan tahliye edildi
16:47 Seçimlerdeki şaibelerin araştırılması için önerge
16:44 Leyla Güven’e 5 ay ceza
16:41 Şiddet uygulayan polisler açığa alındı
15:24 Amed’de trafik kazası
15:13 Seçim sonrası yeni anket
14:37 İzmir’de asbestli gemi tepkisi
14:18 17 ve 18'inci turlarda da yeni başkan seçilemedi
13:35 1 Mayıs çağrısı: Adaletsiz düzene karşı alanlara çıkalım
12:46 Hatimoğulları: İktidarın 'çöktürme planı' çökmüştür
12:31 9. Amed Tiyatro Festivali'nde 19 oyun sahnelenecek
12:16 6 kadın gazetecinin davası ertelendi
11:49 Bahçeli seçim başarısızlığını görmedi: Oyumuz yüzde 16,62!
11:38 Cezaevi ve savcılığa İmralı başvurusu
11:37 ÇGD’nin ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödülleri sahiplerini buldu
11:31 Eylemdeki tutsağın annesi: Talepleri talebimizdir
11:05 BİSAM: Yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL
11:01 Kobanê Davası'nda yarın tutukluluk incelemesi yapılacak
10:57 İstanbul’da ev baskınları
09:58 Altın fiyatlarında yeni rekor
09:10 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 175 gündür haber yok
09:09 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:06 Ayşe Gökkan: Özel savaşa karşı özsavunma halkası genişletilmeli
09:03 Celadet Elî Bedirxan için saygı gecesi düzenlenecek
09:02 Hevsel'de çok emek az kazanç
09:01 Wêranşar'da Çarşema Sor kutlanacak
09:00 16 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:30 Qileban’da kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
08:17 DAİŞ’liler 100 küçükbaş hayvan kaçırdı
08:10 91 kurum ve isimden CPT'ye İmralı mektubu
15/04/2024
21:55 AK önünde Abdullah Öcalan için miting: Sessizliği kabul etmeyeceğiz
21:34 İsrail'den İran saldırısına karşılık verme kararı
21:27 Filistinli Gazeteciler Sendikası: İsrail mart ayında 6 gazeteciyi öldürdü
19:14 Girê Sor’da aracın çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
18:34 Adana Kadın Platformu’ndan fail H.İ’nin beraatine tepki
17:12 Şemzînan’da polisten yurttaşlara tehdit ve hakaret
16:48 DEDAŞ'tan boş daireye 34 bin TL fatura!