Besê Hozat 28 Aralık görüşmesini değerlendirdi

img
HABER MERKEZİ - KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, İmralı’da tecridin devam ettiğine dikkat çekerek, bir “çözüm” sürecinden söz edilemeyeceğini belirtti. İktidarın somut adım atması gerektiğinin altını çizen Besê Hozat, “Önder Apo Türkiye’nin son şansıdır” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, DEM Partili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile 28 Aralık’ta gerçekleşen görüşmede yaptığı değerlendirme ve önerilere ilişkin KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat’tan açıklama geldi. Medya Haber TV’de yayınlanan Özel Program’ın konuğu olan Besê Hozat, Abdullah Öcalan’ın verdiği mesaj, yaptığı çağrı ve iktidarın tutumunu değerlendirdi. 
 
Besê Hozat, görüşen heyetin aktarımlarına göre Abdullah Öcalan’ın çok önemli ve kapsamlı değerlendirmeler yaptığını belirtti, bu görüşmenin 23 Ekim’de yeğeni Ömer Öcalan ile gerçekleştirilen görüşmenin bir devamı, çok daha kapsamlı ve derinlikli hali olduğuna işaret etti. Abdullah Öcalan’ın 23 Ekim tarihli görüşmede “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” değerlendirmesini anımsatan Besê Hozat, 28 Aralık tarihli görüşmede ise çok daha kapsamlı, bölge ve Türkiye’deki gelişmeler değerlendirdiğini kaydetti. 
 
‘EĞER DEVLET SAMİMİ YAKLAŞIRSA…’
 
Besê Hozat, Abdullah Öcalan’ın bölgedeki gelişmeleri, bölgeye dayatılan karanlık senaryoların halklar açısından ne kadar büyük tehlikelere yol açtığını değerlendirmesinin çok önemli olduğunun altını çizdi, şöyle devam etti: “Önder Apo, bölgeye, bölgedeki halklara dayatılan bu karanlık senaryoları ve planların derinliğini, yol açabilecek sonuçları yüksek bir öngörü ile farkında ve görüyor. Bu konuda sürekli uyarılarını yapıyor. İlgili güçlere, ülkelere, iktidara, halklara çağrıları oluyor, muhalefete çağrıları oluyor, tüm demokrasi güçlerine kamuoyuna çağrıları oluyor. Eğer devlet samimi yaklaşırsa, hükümet samimi yaklaşırsa, çözüm iradesini ortaya koyarsa, kendisinin de buna büyük katkı sunacağını, o güçte olduğunu, teorik ve pratik güçte olduğunu, bu konuda rolünü oynayacağını çok net biçimde ifade ediyor.”
 
Abdullah Öcalan’ın işaret ettiği “karanlık planlar” üzerinde duran Besê Hozat, “Gerçekten şimdi bölgenin içerisinden geçtiği durum, yaşanan gelişmeler ürkütücüdür. Bu bir gerçek. Önderlik Gazze örneğini veriyor, Suriye’de yaşanan durumları örnek veriyor. Şu anda Büyük Ortadoğu Projesi uygulanmaya çalışılıyor kapitalist hegemonik güçler tarafından. Bu anlamda İsrail’in güvenliği esas alınarak, İsrail’in bölgedeki gücünü güvenceye alma temelinde bu plan ve proje yürütülüyor. Bu anlamda Suriye’deki gelişmelerden de görüyoruz, Türkiye de bu plan içerisine dahil edilmiş durumdadır” diye belirtti. 
 
‘TÜRKİYE AÇISINDAN BÜYÜK TUZAK DEVREDE’
 
Besê Hozat, Türkiye açısından büyük bir tuzak ve komplonun devreye konulduğu uyarısında bulundu ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu gerçekten çok ciddi problemlere yol açacak, sorunları da Önderliğimizin ifadesiyle kangren haline getirecek, daha da derinleştirilecek. Şimdi burada amaçlanan nedir? Çok açık, bu tarza devam ederse, bölge mezhep savaşlarına, din savaşlarına, etnik milliyetçi savaşlara sahne olacak. Bu anlamda halkların bir birini boğazlaması, kırması, korkunç bir şekilde Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesi, daha derin acıların yaşanması söz konusu olacak. Şu anda mevcut gelişmeler onun işaretidir. Şuanda Suriye’de yaşanan durumlarda öyledir. Mevcut bu çelişki ve çatışmalar derinleşirse, Suriye’de de korkunç bir mezhep savaşı yaşanacaktır. Aynı şey Irak’da yaşanacak.  Hem mezhep savaşı hem çok ciddi etnik savaş bunun Türkiye’ye çok ciddi yansımaları olacak.”
 
ABDULLAH ÖCALAN’IN DİKKAT ÇEKTİĞİ TEHLİKELER!
 
Abdullah Öcalan’ın da bu tehlikelere dikkat çektiğini belirten Besê Hozat, “Giderek, bu çatışma ortamı, atmosferi bölgede derinleşiyor. Önderliğimiz bu anlamda çok ciddi uyarılarda ve çağrılarda bulunuyor. Türk ve Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesinin, aynı zamanda bütün halkların kardeşliğinin de garantisi olduğunu, bu anlamda bütün halklar açısından da kader belirleyici önemde ve aciliyette olduğunu ifade ediyor. Şu anda bu plan engellemezse, devam ederse, Kürt ve Türk halkı arasında korkunç bir düşmanlaşmaya yol açacak. Çatışma daha fazla derinleştirilecek, yoğunlaştırılacak ve bütün bölge halklarının geleceğini tehdit edecek bir noktaya ulaşacak. Bu açıdan önemlidir. Türk ve Kürt halkının kardeşliğinin güçlenmesi, bu anlamda bölge halklarının da kaderini belirleyecek, öneme ve aciliyete sahip bir durumu ifade ediyor. Bu anlamda elbette Önderliğimiz şunu da çok net ortaya koyuyor” şeklinde konuştu. 
 
KÜRT SORUNU ETRAFINDA BAŞLAYAN TARTIŞMALAR
 
1 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin DEM Parti ile tokalaşması ile Kürt sorunu etrafında başlayan tartışmalara değinen Besê Hozat, “Anladığımız kadarıyla Önderliğimiz de durumu anlamaya çalışıyor. Bu açıklamalar, bu yaklaşımlar bir taktik midir? Bir özel savaş mıdır? Yoksa mevcut tehlikeyi Devlet Bahçeli de biraz fark ediyor, ön almaya mı çalışıyor? Bu anlamda Önderliğimizin ifadesiyle AKP-MHP iktidarı yeni bir paradigma mı geliştirdi? Bunun üzerinden mi bu söylemler gelişiyor? Bu tehlikeli planı, bölge üzerinde yürütülen bu konsepti hegemononik uluslar arası güçlerin bu konseptini, planını fark etme temelinde yeni geliştirdikleri paradigma mıdır? Bu söylem biraz buna mı dayanıyor, yoksa tam tersi bu durumdan çok büyük yaralar almadan iktidarın esas olarak çıkması için tekrardan bir özel savaş konsepti midir, psikolojik özel savaş mıdır? Bir taktik midir? Bu geçmişte çok denendi. Elbette bunun çok iyi anlaşılması gerekiyor” uyarısında bulundu. 
 
‘ORTADA ‘ÇÖZÜM’ YA DA ‘BARIŞ’ SÜRECİ YOK’
 
Besê Hozat, bazı kesimlerin tartıştığı gibi bir “çözüm” ya da “barış” sürecinin söz konusu olmadığının altını çizdi ve şunları söyledi: “Bu görüşmeden yola çıkarak, bir çözüm sürecinden, bir barış sürecinden söz etmek çok mümkün değil. Bunun gerçekten turnusol kağıdı, İmralı’ya yaklaşımdır. Önder Apo’ya yaklaşımdır. İmralı’da halen tecrit ve işkence koşulları devam ediyor. Önder Apo’nun sağlık, güvenlik ve özgür yaşam, çalışma koşulları sağlanmış değildir. Kürt halkı üzerindeki soykırım saldırıları durmuş değildir. Bakur’da, Rojava’da, her yerde, Başûr’da çok kapsamlı soykırım saldırıları devam ediyor. Dolayısıyla bu sürecin adını biz bir çözüm ve barış süreci koyamayız. Bu süreç geçmişte olduğu gibi tekrardan böyle bir özel savaş sürecine mi dönüştürülecek, iktidar rantçı yaklaşarak Önder Apo’nun durumunu araçsallaştırarak, sorunu araçsallaştırarak kendini ayakta tutma, iktidarını sürdürme sürecine mi dönüştürecek? 2013-2015 sürecini iktidar bu biçimde ele aldı. Erdoğan tamamen bu amaçla o sürece yaklaştı, taktik yaklaştı, süreci araçsallaştırdı, Önderliği de Kürt sorununu da araçsallaştırdı. Devlete hakim olmak için, egemen olmak için, iktidarını sürdürmek için o süreci kullandı. Bir özel savaş süreci olarak değerlendirdi. Bu dönemi de bu iktidar bu biçimde mi değerlendirecek, yoksa gerçekten bir çözüm iradesi ortaya koyup Önder Apo ile Kürt sorununun demokratik çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi temelinde gerçekten ciddi bir müzakere süreci mi geliştirecek, bunu süreç gösterecek. Bunu pratik gösterecek. Bu anlamda ciddi pratik adımlar atmadan, bu sürecin adı konulamaz. Şu anda bu tartışmalara da bir tanım getirilemez.”
 
‘ÖNDER APO’NUN ÇALIŞMA KOŞULLARI SAĞLANMADI’
 
İktidarın özel savaş oyunlarına başvurduğuna dikkatleri çeken Besê Hozat, gerekçelerini de şöyle sıraladı: “Bir; İmralı’da tecrit ve işkence sistemi devam ediyor. Önder Apo’nun sağlık, güvenlik ve özgür yaşam ve çalışma koşulları sağlanmış değil. Önder Apo halen avukatları ile görüşemiyor, sivil toplum kurumları ile görüşemiyor, istediği her kesimle görüşemiyor. İmralı’ya her gün bir sürü başvuru oluyor, görüşme başvuruları oluyor, Türkiye’den oluyor, siyasetçilerden oluyor, aydınlardan oluyor, sanatçılardan oluyor, Avrupalı birçok kesim, akademisyen, aydın, siyasetçi başvurularda bulundu, hiçbir karşılık bulmadı. İşkence tecrit sistemi olduğu biçimiyle devam ediyor. Önderliğin özgür yaşam ve çalışma koşulları da mevcut durumda sağlanmış değildir. Saldırılar, soykırım saldırıları, her yerde çok yoğun bir biçimde devam ediyor. Rojava’da Kürtlerin özsavunmasına karşı çıkan, Özerk Yönetimi tasfiye etmeye çalışan, Kürtleri soykırımdan geçirmek isteyen bir zihniyet ve iktidar Türkiye’de Kürt sorununu nasıl demokratik temelde çözecek! Nasıl gerçekten Kürt sorunun demokratik çözümüne samimi yaklaşacak. Bu çok büyük bir soru işaretidir. Tartışma konusudur. Bu anlamda mevcut uygulamalar, mevcut politika, saldırılar, hiçbir biçimde güven vermiyor, kimseyi inandırmıyor. Kimsede güven oluşturmuyor. Tamamen nereden bakarsan inkar, imha, soykırım politikaları tüm yoğunluğuyla devam ediyor, tüm şiddetiyle devam ediyor. 
 
Dolayısıyla bizdeki algı, düşünce, değerlendirme, tüm bunların bir özel savaş oyunu olduğu noktasındadır. Çok geniş kamuoyunda da bu algı var. Tüm demokratik kesimler de çevreler de Kürtler de hatta AKP içerisindeki Kürtler de tartışırken bile, hep böyle bir soru işareti var. Çünkü dikkat edelim, şu anda söylemlerde köklü bir değişiklik, çözüme katkı sunacak, çözüme zemin oluşturacak bir söylem var mıdır? Devlet Bahçeli’nin söylemlerinde ya da Erdoğan’ın söylemlerinde, iktidarın söylemlerinde? Yok. Devlet Bahçeli ağzını açıyor, PKK’yi yok etmekten bahsediyor, Rojava’yı tasfiye etmekten bahsediyor, Kürtleri soykırımdan geçirmekten bahsediyor. Erdoğan ağzını açtığında da benzer şeylerden bahsediyor. Hep ifade ettikleri şeyler, öldürme, yok etme, saldırıdır, savaştır. Bunun dışında ortaya koydukları bir şey yok. Farklı olarak algılanan ya da algı yaratmak istedikleri şey nedir? Türk-Kürt kardeşliği. Ağızlarına pelesenk etmişler. 
 
ORTADA SAMİMİYET YOK, TECRİT DEVAM EDİYOR 
 
Peki, bu kadar yoğun soykırım saldırıları yürütülürken, Kürtlerin varlığı ve özgürlüğüne dönük bu kadar büyük bir saldırı içerisinde olurken, büyük bir bedelle, çok ağır bedellerle, can vererek, kan dökerek bir özerk statü, bir özerk sistem Kürtler Kuzey ve Doğu Suriye’de oluşturmuş, Rojava’da oluşturmuş, bunu ortadan kaldırmak için her türlü kontra yapıyı, çeteyi, gücü kullanarak her yerde bunun diplomasisini yapıp, Kürtleri yok etmeye çalışarak, Kürt-Türk kardeşliğini nereye oturtabilirsin. Kürt-Türk kardeşliği üzerinden bir hamaset yapıldığı ortaya çıkıyor. Kürt var fakat, ben özgür Kürt’ü, hak arayan Kürt’ü kabul etmiyorum, özgürlük mücadelesi veren Kürt’ü kabul etmiyorum, kendisini yönetmek isten Kürt’ü kabul etmiyorum diyor. Benim kabul ettiğim Kürt, köle Kürt’tür diyor. Kürt bana hizmet edecek, bana kölelik yapacak, benim yayılmacı işgalci politikalarıma hizmet eden temelde işbirlikçilik yapacak bana, her türlü desteği bana sunacak, benim emperyal politikalarıma hizmet edecek, ben böyle bir Kürt’ü kabul ederim diyor. Kabul ettiği Kürt ölü Kürt’tür, köle Kürt’tür. Mevcut durumda bunu kardeşlik ile de bağdaşan bir tarafı yoktur. Şu anda halen bu iktidarın bu devletin bir çözüm iradesi ortaya çıkmış değildir. Ortada bir samimiyet yoktur, buna uygun bir politika yoktur, bir uygulama yoktur. Dolayısıyla inandırıcı da olamıyor, güven de veremiyor. İnkar, imha, soykırım politikalarını tüm şiddetiyle sürdürüyor. İmralı işkence tecrit politikalarını sürdürüyor. Bir iki görüşmenin yapılması, işkence ve tecrit sisteminin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. 
 
ABDULLAH ÖCALAN’IN ORTAYA KOYDUĞU ÇÖZÜM İRADESİ 
 
Besê Hozat, Abdullah Öcalan’ın çözüm iradesi ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Devlet bunun koşullarını oluşturursa, çözüm zemini yaratırsa, bu konuda samimi olursa, gerçek anlamda paradigmasını ve politikasını değiştirirse, ben her türlü pozitif katkıyı sunmaya hazırım dedi. Benim bu pratik ve teorik gücüm var dedi. Çok güçlü rol oynarım dedi. Bu görüşmede bunu net bir biçimde ortaya koyuyor. Muhalefete de çağrıda bulunuyor, tüm siyasi çevreler de bu sürece çok güçlü katkı sunmalı, bu sürecin çözüm sürecine evrilmesi için gerçek bir çözüm sürecine evrilmesi için tüm siyasi güçler ve yapılar pozitif rol oynamalı, katkı sunmalı, inisiyatif almalı diyor. Muhalefete inisiyatif alma çağrısında bulunuyor. İktidar dışındaki tüm siyasi güçlere de inisiyatif alma, pozitif rol alma, katkı sunma çağrısında bulunuyor. Bunu biz de çeşitli süreçlerde yaptık. CHP’ye de çağrıda bulunduk, bu sürecin inisiyatifini al dedik. Ortaya bir çözüm planı koyun dedik. Çözüm politikan olsun dedik. Diğer siyasi partilere, güçlere, kesimlere, sivil toplum örgütlerine, herkesin bu konuda güçlü rol oynaması için Önderliğimizin de çağrıları var” dedi. 
 
‘ÖNDERLİĞİMİZİN ÇÖZÜM İRADESİNİN ARKASINDAYIZ’
 
Besê Hozat, Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu çözüm iradesinin arkasında olduklarını belirterek, şöyle devam etti: “Biz bir bütünen Önderliğimizin çağrılarını destekliyoruz, Önderliğimizin ortaya koyduğu çözüm iradesinin arkasındayız, bu iradeyi biz destekliyoruz. Dolayısıyla Kürt sorununun demokratik çözümünde başmüzakereci Önder Apo’dur. Biz bunu hep söyledik, tekraren söylüyoruz. Fakat Türk devleti, AKP-MHP iktidarı, iktidarı ve muhalefetiyle bir bütünen devletin kendisi, gerçek bir çözüm iradesi ortaya koymalıdır. Gerçekten Kürt sorununun demokratik çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi temelinde bir irade ortaya koymalı, Önder Apo’nun bu çağrılarına olumlu cevap vermeli, karşılık vermelidir ve bu konuda pratik somut adım atmalıdır. Türkiye’de Kürt sorunu çözülmezse, Türkiye mevcut politika ile devam ederse, Türkiye bölgede kaybeden en büyük güç olacaktır. Hiç kendisini kandırmasın. Türkiye paramparça olur. Önder Apo Türkiye’nin son şansıdır. Kürdistan özgürlük hareketi Türkiye’nin son şansıdır.”
 
‘ÖNDER APO’NUN ELİNİ GÜÇLENDİRECEK OLAN DİRENİŞTİR’
 
Besê Hozat, görüşmeye dair şu uyarılarda da bulundu: “Tüm bu tartışmalardan, Önder Apo ile yapılan bu iki görüşmeden yola çıkarak, halkımızda, demokratik kamuoyunda yersiz beklentiler oluşmamalıdır. Bu anlamda mücadelede, direnişte bir zayıflama asla olmamalıdır. Önder Apo’nun çözüm iradesini güçlendirecek olan da Önder Apo’nun elini güçlendirecek olan da bu süreci gerçek bir çözüm sürecine dönüştürecek olan da halkımızın, halklarımızın mücadelesi ve direnişidir. Topyekûn mücadele ve direniştir. Bu ancak süreci gerçek bir çözüm sürecine dönüştürebilir.” 
 

Diğer başlıklar

18:20 Konya’da 2 kız çocuğu 6 gündür kayıp
18:16 İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 iklim karnesi
18:10 Hezex'te şüpheli ölüm
17:48 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar yürüyüşle protesto edildi
16:46 İptal edilen taş ocağına bakanlıktan ikinci onay
16:43 DAKAP'tan Rojin’in ailesine ziyaret: Sorumlular yargılanmalı
16:33 Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırılar sürüyor
16:19 QSD’den diyalog çağrısı
15:56 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi sona erdi
15:44 Gazeteci Yalçın Kırşehir Cezaevi’ne sevk edildi
15:38 İptal kararına rağmen inşaata devam eden maden hakkında suç duyurusu
15:34 Barış Anneleri: Savaşın bitmesi için herkes sorumluluk almalı
15:29 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
15:25 Cezaevleri raporu: Darp, ters kelepçe, çıplak arama, ayakta sayım
15:00 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi başladı
14:29 Dicle Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş için eylem: Failler bulunsun
14:28 Önder'den 'Erdoğan' yanıtı: Konuşuluyor
14:25 Maden şirketleri zeytin ağaçları sökümü için hazırlıklara başladı
14:23 Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi: Prodüksiyonun kapatılma kararı siyasidir
14:18 Genel-İş'ten kayyımın işçi kıyımına tepki
14:05 On binler Qamişlo sınırına yürüdü: Toplumsal muhalefete Öcalan çağrısı
13:31 DEM Parti İmralı heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
13:23 Barış Vakfı: Türkiye'nin prangalarından kurtulması için umut doğdu
13:22 Kelepçeli muayeneye karşı çıkan tutsağa kötü muamele
12:54 Eski istihbarat başkanı gözaltına alındı
12:49 QSD: SNHR Türk devletinin suçlarını gizliyor
12:46 Tişrîn Barajı’nda çatışma
12:37 İYİ Parti'den bir istifa daha
12:02 Asrın Hukuk Bürosu İmralı’ya gitmek için başvurdu
12:01 Kültürpark Platformu’ndan ‘Basmane Çukuru’ tepkisi
11:57 Türkiye’de basın özgürlüğü karnesi
11:16 Êlih ve Dêrsim kayyımlarından işçi kıyımı
11:12 Merakınızı cezbetmeye aday bir eser: Özgürlüğün Etimolojisi
11:03 DEM Parti İmralı heyeti Bahçeli ve Kurtulmuş’la görüşecek
10:19 Özgür Özel: Yeni sürece 'evet' diyorum
10:02 Ankara’daki esnaflar: Günlük giderleri dahi karşılayamıyoruz
10:01 'Rojava'yı birlikte koruyacağız'
09:59 'Barolar Birliği rolünü oynamalı, tecride karşı çıkmalıdır'
09:56 Zaxo’da 2 araca SİHA saldırısı
09:52 Qamişlo sınırındakiler: Görüşmeler devam etmeli, devlet adım atmalı
09:51 Kapatılan prodüksiyon çalışanı: Kararı reddediyoruz
09:51 Mêdêa Kürdistan turnesine çıkıyor
09:49 Sosyalistlere sorumluluk çağrısı: Öncü rol doğmuştur
09:12 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
09:11 1 yılda 12 bin 863 ÇED duyurusu: Kürdistan hedefte
09:10 ÖHD’li Demirel: 'Umut hakkı'nın uygulanması samimiyetin ilk adımı olabilir
09:04 Sêvê Demir'in annesi: Kızımın hayalleri Rojava'da yaşıyor
09:03 Francesca Baruffaldi: Öcalan’ın özgürlüğü demokratikleşmenin ilk adımı olur
09:01 02 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:48 Karadağ'da silahlı saldırı: 10 ölü
08:37 Mêrdîn ve Şirnex'te ekmeğe zam
08:35 3 kent için sağanak uyarısı
01/01/2025
23:22 New Orleans'ta OHAL ilan edildi
20:17 İstanbul'da kiliseye ait derneğe silahlı saldırı
20:09 Roboskî Katliamı’na dair ırkçı paylaşım yapan kişi hakkında suç duyurusu
20:05 Bursa'da bir kişi başından vurulmuş halde bulundu
19:34 İran’da bir kişi katledildi
19:30 2024 yılında 59 kolber katledildi
19:24 Kobanê ve Eyn Îsa'ya saldırı
18:56 Yalova’da bir kadın evinde çıkan yangında hayatını kaybetti
18:42 Kayyımdan ulaşıma yüzde 50’lik zam
17:19 Rojin Kabaiş'in kuzeninden adalet çağrısı
17:09 ABD'de araçlı saldırı: 10 ölü, 35 yaralı
15:36 Tişrin’de çatışma, Tabqa'da bombardıman
15:33 ‘Süreç için somut adım Öcalan’ın özgürlüğüdür’
15:16 Baluken: Süreç olarak adlandırılması için müzakere mekanizması oluşturulmalı
14:58 İTO açıkladı: İstanbul'daki yıllık enflasyonun yüzde 55,27
14:46 Kobanê sınırında seslendiler: İmralı'dan gelen mesaj bizim taleplerimizdir
14:46 Uluslararası meslek örgütlerinden İran’da tutuklanan İtalyan gazeteci için çağrı
14:33 Denizli'de eğitim uçağı zorunlu iniş yaptı: 1 yaralı
13:33 Ahmet Baysoy'un taziyesine kitlesel ziyaret
13:22 Kobanê sınırında kilamlar eşliğinde nöbet
13:01 Kayyım 26 işçiyi daha işten çıkardı
12:43 Hunergaha Welat’dan yeni klip: Gujje Çemê Me
12:39 Qereqozak’ta Türkiye’ye ait SİHA düşürüldü
12:25 MKG’den Kompanya Gizîngê Berbeyan’ın kapatılmasına tepki
12:24 Yeni yıl vergi artışları başladı
12:14 Doğalgaz abonelik ücretlerine zam
12:13 Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz sevkiyatı durdu
11:55 Fransız Senatör: Rojava modeli Suriye’nin inşası için bir referanstır
09:29 Yeni yılda Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü temennisi
09:08 Federe Kürdistan'da hükümet muamması çözülemiyor
09:07 Patnos Cezaevi’ne ziyaret: İşkence izleri hala duruyordu
09:07 Sınırda nöbet: Kobanê ve Pirsûs birdir
09:06 Canpolat: Abdullah Öcalan her kesimle görüşmeli
09:04 Öcalan'ın mesajlarına destek: Her adımı destekleriz
09:04 Cengiz Holding'in madenine karşı çıkan ekolojistlere soruşturma
09:03 Colemêrg'de ihlaller yıl boyu sürdü
09:00 01 OCAK 2025 GÜNDEMİ
31/12/2024
23:38 UNICEF: Gazze’de bebek ve çocuklar ölümle karşı karşıya
22:24 Elektrik hizmet bedellerine zam
22:18 Kompanya Gizingî Berbeyan Prodüksiyon şirketi kapatıldı
21:21 Bafil Talabani’den yeni yıl mesajı
20:11 Kayyım Êlih’te 6 işçiyi içten çıkardı
19:54 ABD ve İngiltere'den Yemen'in başkenti Sana'ya hava saldırıları
18:42 Katledilen gazetecilerin fotoğraflarını paylaşan 2 kişi tutuklandı
17:34 Kayyım protestosunda tutuklanan 2 kişi tahliye edildi
17:30 DİSK Genel İş’ten 9 işçinin işten çıkarılmasına tepki
16:52 KNK Süleymaniye’deki temasları sürüyor
16:29 Şerife Muhammedi hastaneye kaldırıldı
16:19 Tahliyesi 2 kez engellenen tutsak cezaevinden çıktı
16:06 16 vekil hakkındaki 26 fezleke Meclis'te
15:25 Ahmet Nesin hakkında yakalama kararı
15:23 Deniz Poyraz mezarı başında anıldı
15:17 Sınırdaki direnişte Abdullah Öcalan'ın mesajlarına destek
15:08 Serav’da Kadın Yaşam Merkezi açıldı: Yeni yaşamı kuracağız
15:05 Bahçeli: Ortada açılım diye bir süreç yoktur
14:45 ‘Gün Öcalan'ın mesajı etrafında birleşme günüdür'
14:27 Kayyım 9 kişiyi işten attı
14:01 Hukukçulardan son zamanlarda artan işkencelere tepki
13:59 Aram yayınevinden 17 kitap
13:36 IFJ: 2024'te 122 gazeteci öldürüldü
13:14 Biradost kırsalına hava saldırısı
13:11 Uluslararası Af Örgütü: Gazetecilere dönük ihlaller araştırılmalı
12:49 Kobanê-Pirsûs sınırındaki nöbet 9’uncu gününde
12:08 Qereqozak Köprüsü ve Sirîn kavşağı bombalanıyor
11:58 32 yıllık tutsaklığın ardından memleketinde
11:17 Ömrünü mücadeleye adayan Baysoy yaşamını yitirdi
11:02 DEM Parti'den yeni yıl mesajı
10:21 OHAL Komisyonu'nun kararları 'inek dağa kaçtı' tekerlemesine döndü!
10:16 KCK: Önderliğimizin görüşleri yeni yılda mücadele pusulamız olacaktır
09:31 Meteoroloji’den sağanak uyarısı
09:26 Heskîf yok edildi, yenisine uğrayan yok
09:25 Mele Bilgin: Barış ve demokrasi olursa ülke kalkınır
09:24 Barışa Çağrı imzacıları: İmralı görüşmesi tüm taraflara mesaj niteliğinde
09:16 Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için 1 buçuk yıldır nöbetteler
09:13 Mandela'dan Öcalan'a küresel özgürlük kampanyası
09:09 Türkiye'den Suriye'ye: Aleviler hep hedefte
09:08 Yasak ve sansür üretimi durduramadı
09:00 31 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:45 DEM Parti Gebze İlçe Eşbaşkanı Yıldız gözaltına alındı
08:10 Gazze'de bebekler soğuktan donarak ölüyor
30/12/2024
23:34 Fransa Adalet Bakanlığı’na ‘Paris Katliamları’na ilişkin mektup
22:55 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
22:28 PYD Kadın Meclisi: Suriye’nin geleceği için en uygun model Özerk Yönetim
21:05 Besê Hozat 28 Aralık görüşmesini değerlendirdi
20:54 Tutsak gazetecilere özgürlük çağrısı
20:22 Elkê’de yolu açmaya çalışan ekibin üstüne çığ düştü
19:12 Siyasi tutsak Serunaz Ahmedi tahliye edildi
18:42 İngiltere'de Başbakanlığa Suriye'deki saldırılara ilişkin mektup
18:34 Temizlik yaparken zehirlenen kadın yaşamını yitirdi
17:21 194 askerin yargılandığı davada mütalaa sunulacak
16:59 Kürdistanlı kadınlardan Trump ve BM’ye 'Özerk Yönetim' mektubu
16:49 Türk-İş: Açlık sınırı 21 bin, yoksulluk sınırı 68 bin TL
16:32 Alevilere hakarette bulunan kişi hakkında suç duyurusu
16:13 Jandarma istedi mahkeme jet hızıyla erişime engelledi
16:01 32 yılın ardından özgürlüğüne kavuştu
15:37 Tutsak gazetecilere kitap gönderildi
15:27 Saliha Aydeniz: Süreç Rojava’nın statüsünün tanınmasıyla başlar
14:58 Mehmet Öcalan: Görüşmeler devam etmeli