İSTANBUL - Asimilasyon politikalarının Kürtlerin mücadelesiyle başarıyla ulaşmadığını ifade eden Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Heno Ronak, Kürtçeye resmi statü tanınmasını istedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelerle Kürt sorunun çözümüne dair yürütülen tartışmalara işaret eden Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Heno Ronak, Kürtçeye yönelik engellerin kaldırılmasının sürece katkı sunacağına işaret etti. 2013-2015 tarihleri arasında yürütülen diyalog sürecini hatırlatan Ronak, o dönem bu Kürtçenin önündeki bazı engellerin kaldırılması için adım atıldığını anımsattı. Ronak, "Fakat bizim kast ettiğimiz Kürtçe eğitim bu değil. Kürtler yaşamın her alanında dillerini konuşmak, kendilerini anadilleri üzerinden yaratmak istiyor. Okullarda Kürtler birinci sınıftan itibaren üniversiteye kadar kendi dillerinde eğitim görmeli" ifadelerini kullandı.
'KÜRTÇEYE RESMİ STATÜ VERİLMELİ'
Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Heno Ronak
Anadilin insani bir hak olduğunu ve pazarlık konusu yapılamayacağını ifade eden Ronak, "Bu yüzden bu süreçte ne olacağı henüz belli değil, o farklı bir şey. Ama Kürtçe burada tartışma konusu yapılmamalı. Kürtçenin her alanda olması gerekiyor" dedi.
Kürtçeye resmi statü tanınması talebinde bulunan Ronak, "Kürtçenin yok olmasının da önü kesilsin. Biz insani bir hak istiyoruz. Çünkü anadil insani bir hak. Özetle biz yaşamın her alanında Kürtçe olsun diyoruz" diye belirtti.
ANADİLİN ÖNEMİ
Toplumun kolektif ruhunu oluşturan ana unsurun anadil olduğunu vurgulayan Ronak, "Çünkü anadil aslında bir insan yaratılınca ve yaşamını idame ettirince var olan karakteri şekillendirir. İnsan içinde yaşadığı kültürün içinde büyüyor, anadilde onun ruhunda etkisini gösteriyor. Bu yüzden önemi odur ki anadiliyle büyüyen ve anadiliyle eğitim alan kişiler daha iyi karakterli, zeki bir kişilikleri ortaya çıkıyor. Önemi de buradan geliyor. Anadil toplumda bir evren yaratıyor. O evrende de insan oluşuyor ve bir topluluk haline geliyor. Bu da ortaya edebiyat, sanat ve benzerlerini açığa çıkarıyor. Bunların hepsi dil ile meydana geliyor. Ancak ülkede ise 4, 5 yaşına kadar anne babasıyla onların diliyle büyüyen bir Kürt çocuk, okula gittiğinde farklı bir dil ile yüz yüze kalıyor. Buda çocuk üzerinde farklı bir etki yaratıyor. Çocuk anadilini henüz yarım öğrenmişken, yeni dili de yarım şekilde öğreniyor. Türkiye'deki eğitim sistemi bu şekilde Kürt çocuklarını etkiliyor. Yani ne anadili öğreniyorlar, ne de Türkçeyi çok iyi şekilde öğreniyorlar. Bu şekilde yarım bir karakterli bir kişilik ortaya çıkmış oluyor" diye konuştu.
'ASİMİLASYON POLİTİKALARI AMACINA ULAŞMADI'
Kürtlerin 4 parça Kürdistan'da anadil mücadelesinin yıllardır devam ettiğinin altını çizen Ronak, Kürtlerinin amacının Kürtçenin yaşamın her alanında kullanmak olduğunu söyledi. Türkiye'nin asimilasyon politikalarının anadil üzerindeki amacına ulaşamadığını belirten Ronak, "Dilimizin çokça yaralandığını da görmek lazım. Bugün Kürt Araştırmaları Derneği olarak biz de bu dilimizi öne çıkarmak ve devletlerin yaraladığı dilimizi de iyileştirmeye çalışıyoruz. Fakat Kürtçe yüzyıl öncede iki yüzyıl öncede vardı. Bugün de var, yarında olacaktır. Bugün Kürtçenin üzerinde yapılan baskı başka bir dil üzerinde olsaydı belki de yok olacaktı. Bu da bence Kürtlerin mücadeleci ruhuna bağlıdır" şeklinde konuştu.
'ARAŞTIRMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ'
Kürtçe üzerinde devam eden baskılara değinen Ronak, "Dün Kürtçenin önü kapanmıştı. Bugün de görüyoruz ki Kürtçe gazeteler yasaklanıyor, internet siteleri yasaklanıyor. Yani her alanda Kürtçe üzerindeki baskı devam ediyor. Fakat Kürtler dün nasıl bu alanda dilleri olan Kürtçeyi yalnız bırakmadılarsa biz de bırakmayacağız. Kurumlar, oluşumlar ve Kürtler dillerini bırakmayacaktır. Biz de Kürt Araştırmaları Derneği olarak çalışmalarımıza, dil üzerine araştırmalarımıza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
MA / Ömer İbrahimoğlu