Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, 23 Şubat'ta "Örgütlenerek Özgürleşiyoruz" şiarıyla 3'üncü Olağan Kongresi'ne gitmeye hazırlanıyor. Küçükçekmece'de bulunan Yahya Kemal Beyatlı Spor Salonu'nda saat 11.00'de başlayacak olan kongrenin hazırlıkları devam ediyor. 39 ilçesinde devam eden çalışmalarda bildiri dağıtımı, esnaf ve halk ziyaretleri gerçekleştiriliyor. Kongre günüde ulaşımın ulaşımının sağlanması DEM Parti ilçe örgütlerinin önden araçlar, kaldırılacak. 

 

Kongre hazırlıklarını anlatan DEM Parti İstanbul İl Kongresi Komisyon Üyesi Attila Özdoğan, Ortadoğu'da ve Suriye'de Türkiye'nin de dahil olduğu halklar arasında çatışmaların kışkırtıldığı bir dönemde, halklar arasında kışkırtılan çatışmanın aksine DEM Parti'nin birlikte yaşamı kurmaya hazırlandığını ifade etti. Bu gelişmelerin Türkiye'ye yansımasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Özdoğan, "DEM Parti’de Türkiye’de bütün halkların eşit, özgürce yaşadığı yeni yaşamı kurmaya çalışıyor. Bu düşünce ekseninde İstanbul İl Kongremize hazırlanıyoruz" dedi. 

 

'TALEBİMİZ DEMOKRATİKLEŞMEDİR'

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'la başlayan görüşmelerin ve buna bağlı tartışmaların yaşandığı bir süreçte kongreye gideceklerini, bununda kongre gündemine yansıyacağını ifade eden Özdoğan, birlikte yaşamı ve kimsenin ikinci sınıf vatandaş olarak görülmediği, kadınların eşit temsiliyeti üzerinden bir yaşam arzuladıklarını belirtti. DEM Parti'nin Türkiye'nin demokratikleştirilmesi hedefine işaret eden Özdoğan, "Türkiye'nin demokratikleşmesinin olmazsa olmazı Kürt sorunun demokratik çözümüdür. Buda Kürt halkının kendi ana dilini, kendi kimliğini yaşayarak bir statüye kavuşmasıdır. Bu ülkede sadece Kürt halkı sorun yaşamıyor, ama en başat sorun Kürt sorundur ve bu sorun demokratik bir zeminde çözülmediği sürece ne Türkiye'ye ne de Ortadoğu'ya barış gelmez. Eğer barışı dillendirenler varsa samimiyetle şuna cevap vermeliler; Kürt sorunu çözmek gibi bir iradeniz var mı? Eğer yoksa ve Kürtleri yine yok sayacaksanız barıştan söz etmesinler. Barışı inşa etmenin yolu Kürt sorunun demokratik çözümünden ve diğer halkların eşit, özgür yaşamından geçiyor" ifadelerini kullandı.

 

'HALKLARIN ORTAK İTTİFAKINI KURACAĞIZ'

 

Kongrede birleşik mücadele hedefi açısından önemli bir dönemeç olacağını kaydeden Özdoğan, iktidarın bu mücadeleyi hedef aldığına dikkati çekerek, Halkların Demokratik Kongresi, bileşenlerine ve “Kent Uzlaşısı”yla seçilen belediyelere operasyonları hatırlattı. Özdoğan, "Biz de buradan soruyoruz o zaman Türklerle, Kürtlerin ittifakı suç mu? Onlara göre bu bir suç. Oysa olması gereken en elzem durumun Kürt ve Türk ittifakının gerçekleşmesidir. Biz bu ülkede Kürtlerle Türkler başta olmak üzere halkların ortak ittifakını kuracağız. DEM Parti bunun partisidir, bunun mücadelesini ve müzakeresini yürütüyor. Dolayısıyla önce en dinamik örgütlü olan Kürt halkına saldırıyorlar. Eğer Kürtler zayıflatırlarsa ya da azaltırsa diğerlerini çok rahat bertaraf edebiliriz diye düşünüyorlar. Bu sarı öküz hikayesidir, sarı öküzü verdiğimizde diğer zaten gelecek. Nazi Almanya'sında bir papaz en son sıra kendisine geldiğinde 'Yanımda kimse yoktu' demesi gibi. CHP'lisi de diğer muhaliflerde şunu görmeli sıranın kendilerine gelmesini beklemeden bu saldırılara karşı ortak bir irade ve ortak bir direniş ortaya koymalılar" diye konuştu.

 

İktidarın 2015'teki yenilgisinin ardından partilerine dönük saldırı üst seviyeye çıkarttığını, eş genel başkanları, milletvekilleri, belediye başkanlarını tutukladığını, belediyelere kayyım atamaya başladığını ve uygulamayı sürdürdüğünü hatırlatan Özdoğan, bu politikalara karşı mücadele için kongrelerinin önemli olduğuna dikkati çekti. İktidarın halkın iradesini yok sayan savaş ve kayyım politikalarıyla halkın örgütlülüğe dönük çok büyük saldırılar olduğunu kaydeden Özdoğan, nedenle bu seneki kongrelerine "Örgütlenerek Özgürleşiyoruz" şiarıyla gittiklerini dile getirdi. 

 

KONGREYE ÇAĞRI

 

Sistemden ve iktidardan rahatız olan herkesi kongreye davet eden Özdoğan, "Biz bu iktidara mecbur değiliz, bu iktidarı dönüştürme, değiştirme gücümüz var. Gelin gücümüzü birleştirelim, birleşik güçlendirirsek bu ceberut iktidarı çok rahatla sona erdirebiliriz. Gelin hep beraber toplumsal yaşamı ve barışı inşa edelim" çağrısında bulundu. 

 

MA / Esra Solin Dal