HABER MERKEZİ - Son 3 yıldır Türkiye’ye girişi yasaklanan IPPNW Türkiye Temsilcisi Gisela Penteker, Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün Kürt ve Türk halklarının barışı için bir şans olduğunu belirterek, “Özgürlüğü tüm bölgeye ve tabii ki kadınların yaşadığı sorunlar için de çözüm olacaktır” dedi. 

 

Kadın özgürlüğüne büyük önem atfeden PKK Lideri Abdullah Öcalan, değerlendirme, tespit ve çözümleriyle sadece Kürt kadınlara değil dünyadaki tüm kadınlar için yol gösterici oldu. 21. yüzyıla damgasını vuran “Jin, jiyan, azadî (Kadın, yaşam, özgürlük)” felsefesiyle tüm kadın hareketlerinin gündeminde olan Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için verilen mücadeleye öncülük eden kadınlar, uluslararası ağı büyütüyor. Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden etkilenen kadınlar, kadın haklarının yanı sıra toplumsal özgürlük adına da mücadele veriyor. 

 

Almanya’da yaşayan akademisyen, yazar, ressam ve hukukçulardan oluşan 115 isim, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK) Başkanı Xavier Bettel’e yazdığı mektupta, “Sayın Öcalan'ın serbest bırakılmasına yönelik somut hukuki, diplomatik ve siyasi adımların atılması artık Bakanlar Komitesi'nin görevidir" diye belirtti. İmzacılar arasında yer alan kadınlardan biri de Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler (IPPNW) Türkiye Temsilcisi Gisela Penteker idi. Muayenehanesine gelen Kürtlerle tanışması üzerine Kürt sorunuyla yakından ilgilenmeye başlayan Gisela Penteker, 1998 yılından itibaren Türkiye’yi sık sık ziyaret ediyor. Ancak Gisela Penteker’in, son 3 yıldır Türkiye’ye girişi yasaklanmış durumda.  

 

‘AK TÜRKİYE’YE BASKI UYGULAMALI’

 

Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler’in (IPPNW) aynı zamanda Abdullah Öcalan'a Özgürlük ve Kürdistan'da Barış İnisiyatifi’nin üyesi olduğunu belirten Gisela Penteker, mektubu yazmaktaki amaçlarına ilişkin, “Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olduğu için Avrupa Konseyi'nin Türk hükümeti üzerinde biraz etkisi olabileceğini umuyorum. Ancak geçmişte de tecrübe ettiğimiz üzere önerilerini uygulaması için Türkiye'ye hiçbir zaman baskı yapmadılar. Dolayısıyla bunun gerçekten bir şeyleri değiştirip değiştirmeyeceğini bilmiyorum ama en azından denemeliyiz.  Çünkü bunlar Türkiye'yi etkileyebilecek ya da Türkiye'ye başka bir yol bulması için baskı yapabilecek kuruluşlar” diye belirtti.

 

‘ABDULLAH ÖCALAN BİR ŞANS’

 

İmralı tecridine dikkati çeken Gisela Penteker, “Sayın Öcalan, Kürt halkı için çok önemli bir kişi. Kürt halkı onun fikirlerini takip ediyor. Birçoğu bunu gerçekten kalplerine koymuş ve takip etmeye çalışıyorlar. Tabii ki ondan haber alamadıklarında acı çekiyorlar. Abdullah Öcalan’ın özgür olup rolünü oyması Kürt ve Türk halklarının barışı için gerçekten iyi bir şans. Ama Batı dünyasında çok az insan bu sorunları biliyor. Basınımız, medyamız bu konuda haber yapmaya pek istekli değil. Onlar sansasyonlar hakkında haber yapıyorlar. Herhangi bir olay, herhangi bir sorun olduğunda haber yapıyorlar. Ama iyi şeyler olduğunda haber yapmıyorlar. Dolayısıyla bu yeni girişimin (Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine mektup gönderenler) gerçekten bir şans olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada sadece Kürtler yok ve ilk kez çok sayıda Alman, Avrupalı grup ve örgüt bu girişimin bir parçası” ifadelerini kullandı. Gisela Penteker, Avrupa Konseyi’nin Kürt sorununun çözümü için de Türkiye hükümeti ve Kürt temsilcilerle diyalog arayışında olması gerektiğinin altını çizdi. 

 

‘KÜRT KADINLAR ÖCALAN İLE GÜÇLÜ’

 

Türkiye’deki Kürt kadınlar ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların, Abdullah Öcalan’ın varlığıyla daha güçlü olduklarını söyleyen Gisela Penteker, “Sayın Öcalan orada olup fikirlerini temsil edebilseydi ve onları daha da güçlendirebilseydi Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi birinin İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırması ve benzeri şeyleri es geçmesi çok daha zor olurdu. Kürt kadınların gerçekten fikirleriyle güç aldığını deneyimledik. Bunun bir daha geri alınabileceğini sanmıyorum. Tüm bu baskıya rağmen bu kalacaktır” dedi. 

 

‘ÇÖZÜM ÖZGÜRLÜK’

 

Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sadece Kürt halkı için değil, daha geniş insan hakları ve kadın özgürlük mücadelesi için de önemli olduğunu dile getiren Gisela Penteker, “Kendisini şahsen tanıma fırsatım olmadı ama meslektaşlarımızdan biri Öcalan esir düşmeden önce Suriye'de kendisiyle tanışmış ve çok etkilenmişti. Çok güçlü bir kişiliği var ve bunca yıldan sonra hala güçlü görünüyor. Dolayısıyla elbette bir siyasetçi ve güçlü bir insan olarak Kürt halkını temsil edebilir ve çözümün barışçıl olmasının önemli olduğunu gösterebilir. Tüm bölge çatışma altında acı çekiyor. Gördüğünüz gibi şu anda Suriye'de Kürt halkı ve onların yeni toplum fikirleri olmadan barışçıl ve iyi bir yol bulmak mümkün değil. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü tüm bölgeye ve tabii ki kadınların yaşadığı sorunlar için de çözüm olacaktır” diye belirtti. 

 

‘KADINLAR AKTİF OLMALI’

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nin Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmelere değinen Gisela Penteker, kadınların çözüm süreçlerinde daha aktif olmaları gerektiğini belirtti. Gisela Penteker, “Kadınlar bunu kendi programları ve fikirlerinin bir parçası haline getirmeliler. Çünkü kadınlar, savaşın insanlara verdiği zararın çok daha farkındalar. Dolayısıyla gerçek diplomatik ve siyasi ortamlarda daha fazla kadın olsaydı, bu dünyanın bazı sorunlarından kurtulmasına yardımcı olurdu. Şu anda gördüğünüz gibi herkes daha fazla silah, daha fazla güvenlik istiyor. Silahlarla neyin güvenliği? Bu yüzden istisnalar elbette var ama kadınların bu süreçlerde aktif yer almaları çok önemli. Çocukları bu şekilde eğitmek, onlara bunun bir kavga olmadığını göstermek için çocukluktan, anaokulundan başlamalıyız. Bu birlikte yaşamaktır. Birbirinize saygı duymak, karşınızdakini bir düşman ya da yaptığınız şeyin öznesi olarak değil, bir insan olarak görmektir. Dolayısıyla daha fazla kadını sorumlu mevkilere getirmeyi başarabilirsek bunun herkes için büyük bir kazanım olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

 

‘MÜCADELEYE DEVAM ETMELİYİZ’

 

Dünyada her şeyin yalnızca kazanç üzerine kurulu olduğunu söyleyen Gisela Penteker,  şöyle devam etti: “Çok iyimser değilim, üzgünüm ama çözüm bulursak, barışçıl bir çözüm bulursak herkesin, her ülkenin gelişeceğini görmelerini sağlamaya çalışmamız gerekiyor. Bu yüzden mücadele etmeye devam etmeliyiz. Sayın Öcalan'ın özgür kalmasını ve rolünü oynayabilmesini gerçekten diliyorum. Hepimiz  hala hayatta olduğunu gördüğümüz için çok mutluyuz, çünkü onun çok hasta olduğuna ya da buna benzer bir şey olduğuna dair çok fazla korkumuz vardı. Bu yüzden mutluyuz ve onun özgür kalmasını, rolünü oynayabilmesini ve Kürt halkı için barışçıl çözümler için ileriye doğru adımlar atmayı diliyoruz.” 

   

YARIN: Üç ülke sömürgesi: Beluç kadınlar Kürt kadın savaşçıları model alıyor

 

MA / Hivda Çelebi-Zemo Ağgöz