İZMİR - Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile birlikte yeni bir süreç başlarken, bir yandan da gözaltı, tutuklama ve kayyım uygulamaları devam ediyor. Yaşananlar, 2011-2015 süreçlerindeki hem görüşme hem de provakasyonları anımsattı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nin 27 Şubat’ta İstanbul’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısını kamuoyuyla paylaşmasının yankıları sürüyor.
Çağrının ardından PKK ateşkes ilan ettiğini, silah bırakma için ise kongrenin Abdullah Öcalan tarafından toplanması gerektiğini açıkladı.
Ateşkes kararına rağmen askeri operasyonlar sürerken, akıllara 2011-2015 yılları arasında yaşananları getirdi. 2011'de başlayan ve 2012'de dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan görüşmelerde, 28 Şubat 2015'te Dolmabahçe'de yapılan toplantıya kadar diyalog süreci bütün provakasyon ve olumsuzluklara rağmen sürdürüldü. Fakat 22 Mart 2015'de Ukrayna dönüşü uçakta konuşan Erdoğan, Dolmabahçe açıklamasını doğru bulmadığını söyleyerek, sürecin sonunu getiren demeci verdi.
O süreçte yaşanan provakasyonlar;
* O süreçte görüşmelerin sürdüğü 14 Temmuz 2011'de Amed Silvan ilçesinde çıkan çatışmada 13 asker ile 5 HPG'li yaşamını yitirdi.
* 28 Aralık 2011'de savaş uçaklarının bombalaması sonucu Şirnex’ın Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboski köyünde 34 sivil katledildi.
* 9 Ocak 2013'te Paris'te düzenlenen suikast ile Kürt kadın hareketi ve kadın özgürlük mücadelesinin önemli isimlerinden Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan katledildi.
* Bu süreçte 6-8 Ekim 2014'te yaşanan Kobanê eylemlerinde yaşanan saldırılarda 34 kişi hayatını kaybetti.
SÜREÇ BİTTİ ÇATIŞMALAR BAŞLADI
Erdoğan'ın süreci kabul etmediğini açıklamasının ardından ise çatışmalar şiddetlendi, gözaltı, tutuklama ve kayyımlar dönemi başladı.
* 20 Temmuz 2015'te Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 34, 10 Ekim 2015'te Ankara Gar önünde 103, 5 Haziran 2015'te HDP'nin Amed mitinginde 5 kişi canlı bomba saldırılarında katledildi.
* Riha’nın Serêkaniyê (Ceylanpınar) ilçesinde 22 Temmuz 2015'te 2 polis evlerinde öldürülürken,
* 13 Ağustos 2015'te ise Agirî’nin Giyadîn (Diyadin) ilçesinde 16 yaşındaki Orhan Aslan ve 15 yaşındaki Muhammet Aydemir çalıştıkları fırında “terörist” denilerek katledildi.
* Çatışmaların şiddetlenmesi ile birlikte sokağa çıkma yasakları ve antidemokratik uygulamalar da hız kazandı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi verilerine göre; 16 Ağustos 2015’ten 1 Ocak 2020 tarihine kadar geçen süre içerisinde toplam 11 il ve en az 51 ilçede resmi olarak tespit edilebilen en az 381 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
* Birçok kentte eylemler valilik kararları ile yasaklanırken, Wan'da 21 Kasım 2016'da başlayan eylem yasakları 5 yıldan fazla sürdü. Şirnex ve ilçelerinin kırsalında ise 2015’ten beri valilik “özel güvenlik” kararları nedeniyle birçok bölge girişlere yasaklandı. Söz konusu yasak günümüzde de sürüyor.
BAHÇELİ'NİN ÇAĞRISI SONRASI 11 KAYYIM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024’te yaptığı çağrı ile başlayan süreçte ise bir yandan DEM Parti heyeti İmralı'da görüşmeler yaparken bir yandan da gözaltı, tutuklama ve kayyım uygulamaları sürdü.
* Bahçeli'nin çağrısından sonra 31 Ekim 2024'te Esenyurt, 4 Kasım'da Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Riha'nın Xelfetî (Halfeti), 22 Kasım'da Dêrsim ve Pilur (Ovacık), 29 Kasım'da Miks (Bahçesaray), 13 Ocak'ta Mersin Akdeniz, 29 Ocak'ta Sêrt, 15 Şubat'ta Wan Büyükşehir ve 24 Şubat'ta Qers'in Qaxizman (Kağızman) belediyelerine kayyım atandı.
HDK HEDEFE KONDU
* Kayyımların yanı sıra yüzlerce kişi gözaltına alındı, onlarca kişi de tutuklandı. Tutuklamalarla Halkların Demokratik Kongresi (HDK) hedef alırken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü "Kent Uzlaşısı" soruşturması kapsamında 11 Şubat'ta yapılan ev baskınlarında aralarında iki belediye başkan yardımcısının da olduğu 10 kişi gözaltına alındı ve 12 Şubat'ta çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
* Yine İstanbul merkezli HDK'ye dönük başlatılan soruşturma kapsamında 18 Şubat'ta 10 ilde yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, sendikacı, sanatçı ve siyasetçilerin de olduğu 51 kişi “örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alındı. 21 Şubat'ta adliyeye sevk edilen 51 kişiden 30'u tutuklandı, 13 kişiye ev hapsi diğerleri ise adli kontrol şartı verildi.
* İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Fırat Epözdemir de 25 Ocak'ta "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla tutuklandı. Epözdemir'in tutuklanmasına HDK delege listesinde adı olması, HDK'nin etkinliklerine katılması gibi gerekçeler gösterildi.
* HDK bileşenlerinden Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerine yönelik operasyonda 41 kişi gözaltına alındı.
* Bu operasyonda aralarında ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş ve SKM Genel Sözcüsü Tanya Kara'nın da olduğu 34 kişi tutuklandı.
ONLARCA KİŞİ TUTUKLANDI
* Bu süreçte yine gazeteciler de hedef alınırken, 17 Ocak'ta gözaltına alınan gazeteciler Necla Demir, Rahime Karvar, Ahmet Güneş, Welat Ekin, Vedat Örüç ve Reyhan Hacıoğlu ile 22 Ocak'ta gözaltına alınan Eylem Babayiğit ile 7 Şubat'ta gözaltına alınan gazeteci Öznur Değer tutuklandı.
* Yine 21 Aralık 2024'te İstanbul'da Kuzey ve Doğu Suriye'de katledilen gazeteciler için düzenlenen açıklamada gözaltına alınan 7 gazeteci ve 2 siyasetçi tutuklandı.
* Kayyım atanan Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer ile ilişkisi olduğu iddia edilen ve Wan, Mersin ve İstanbul'da yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 11 kişi de “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklananlar arasında DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Reşat Aşan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin eski İl eşbaşkanları Fatmagül Demirtağ ve Alaattin Erdoğan, Selman Günbat, Faik Kaplan ile Wan Kent Konseyi Eşbaşkanı Fikret Doğan ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan eski İl Eşbaşkanı Harun Okay da vardı.
*Öte yandan 22 Ekim'den bu yana Wan, Mersin, Êlih, Dêrsim, Amed, İzmir, Şirnex, Merdin, Riha, Adana, Amed ve Sêrt ile birlikte birçok kentte onlarca kişi tutuklandı.
MA / Tolga Güney