RIHA - Jineolojî Akademisi’nin eğitimlerinde kadını hakikatini keşfeden erkekler, bunun da bakış açılarını, kadınla kurdukları ilişki ve iletişimi değiştirdiğini belirtti.
Kuzey ve Doğu Suriye’de devrim 13’üncü yaşına girerken, bu zaman zarfında toplumsal anlamda büyük değişim ve dönüşümler yaşandı. Devrime öncülük eden kadınlar, aynı zamanda erkeklerin de değişim ve dönüşümünde büyük rol oynadı. Jineolojî Akademisi bünyesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama temelinde sadece erkeklerin katıldığı birçok eğitim devresi düzenlendi. Devreler halinde gerçekleştirilen atölyelerde, kadın tarihi, jineolojî ve özgür eşyaşam başta olmak üzere birçok konuda binlerce erkeğe eğitim veriliyor. Bu atölyelere katılan erkekler, erkekliği sorgulayarak, hakikati keşfediyor.
Derîk Halk Belediyesi Eşbaşkanı Ciwan Hesen ve Demokratik Toplum Akademisi yöneticisi Xemîs Nezîr Xidir, kendilerinin de katıldığı bu eğitimlerin birey ve toplum üzerindeki etkisine dair konuştu.
JINEOLOJÎ EĞİTİMLERİNİN ETKİLERİ
İki yıl önce Jineolojî eğitimlerine katılmaya başladığını belirten Ciwan Hesen, eğitimler sonucunda “iktidar erkek” ve “köle kadın” zihniyetinin fark edildiğini söyledi. Eğitimlerde özellikle “Kadının görünmezliğini nasıl kırabiliriz?” sorunu üzerinden tartışmaların yürütüldüğünü dile getiren Ciwan Hesen, “Eğitime katılan erkekler toplumsal yaşamı daha iyi kavramaya başladı. ‘Birlikte yaşamı, özgür eş yaşamı nasıl kurarız’ üzerinde durduk. Böylece eşit temsiliyet zemininde şekillenen belediyecilik anlayışını daha iyi anlamış olduk. Pek çok adımı rahatlıkla atabildik” dedi. Eğitimlerin ardından pek çok erkeğin hayatlarının belirgin anlamda değiştiğini söyleyen Ciwan Hesen, bu sonuçlar fark edildikçe jineolojiye merakların da arttığını söyledi.
Eğitim süresince kendilerinden başlayarak aile ve toplumu kadın üzerinden çözümlediklerini dile getiren Ciwan Hesen, “Özgür toplum özgür kadınla mümkün. Bu dersleri görenler şu an anlattıklarımı çok daha iyi anlıyordur. Eğitimin en büyük katkılarından biri değişimi öze indirgemek oldu. Öte yandan yine eğitimler Rojava Devrimi’ni daha iyi tanımamızı sağladı. Çünkü devrimin ardından kadınların oluşturduğu sistemi görüyor ve yaşıyoruz. Bu anlamda toplumu özgürleştirmek, ahlaki-politik toplumu oluşturmak ve gelecek nesillere bu fikirleri taşımak istiyorsak kadın özgürlüğünü anlamamız, kendimizi bu alanda derinleştirmemiz gerekiyor” diye belirtti.
‘KADINLA İLETİŞİMİM DEĞİŞTİ’
Eğitim devresine katılan Xemîs Nezîr Xidir ise, atölyelerden sonra kendisinde pek çok değişim ve dönüşümün yaşandığını söyledi. Xemîs Nezîr Xidir, “Kadın arkadaşlarla kurduğum ilişki ve iletişimim değişti. Bu devreye katıldıktan sonra pek çok yanlışımı gördüm bunların farkına vardım” dedi. Kadın hakikatini öğrendiklerini dile getiren Xemîs Nezîr Xidir, şöyle devam etti: “Dêrik toplumu, her ne kadar diğer kentlere göre biraz daha ileride olsa da ataerkil zihniyet burada da hakim. Devletin kuruluşundan bu yana kadın hem devlet hem de ataerkil düzenden baskı görmüş. Aileden tutun toplumun tüm kesimlerinde bu zihniyet ve yaklaşım hakim kılınmış. Aile içerisinde kendisine rol verilmeyen kadın, toplum içerisinde de kendine bir rol bulamamış. Bu sebeple dünden bu yana yaşanan sıkıntılar katlanarak artmış. Aile içerisindeki sorunun çözümü özgür eş yaşam modelidir. Demokratik aile kuramını geliştirecek bu kavram, toplumu da demokratikleştirecek temel adımlardan bir tanesi. Bugünlere gelişimizin en önemli sebeplerinden bir tanesi Önder Abdullah Öcalan’ın felsefesiydi. Bu eğitimlerde de biz bunları gördük ve öğrendik.”
8 Mart Kadınlar Günü’nün tarihçesi ve kadın mücadelesine değinen Xemîs Nezîr Xidir, “Kadınlar kendilerine dönük yok etme politikalarına karşı ayaklandı. 8 Mart’ı büyük bedellerin ardından kazanılmış bir hak olarak görüyor ve biz erkekler de bu günü ‘Jin-jiyan-azadî’ sloganlarıyla karşılayacağız” dedi.
MA / Ceylan Şahinli