DÎLOK - Hayvancılık politikaları ve girdi maliyetlerindeki artış sebebiyle gençlerin hayvancılık yapmadıklarını belirten besici Mehmet Karataş, "Günlük 700-800 lira zarar ediyoruz” diyerek yaşadıkları zorlanmayı anlattı.
Türkiye’de günden güne artan ekonomik kriz, toplumun her kesimini derinden etkiliyor. Krizden etkilenen kesimlerden olan besiciler de, hayvan besleme maliyetlerinin giderek artması ve yürütülen hayvancılık politikaları nedeniyle çıkmazda. Besicilerin yaşadığı kriz, Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin (UKON) “2024 Yılı Kırmızı Et Sektörü Açısından Değerlendirme Raporu"na da yansıdı.
Raporda, Kasım 2023 ve Kasım 2024 aralığında 100 ila 250 hayvan bulunan bir işletmede kesim fiyatlarının yüzde 49,17 arttığı, ancak üretim maliyetlerinin de yüzde 64,46 oranında artmış olduğu kaydedildi. Yine raporda, 2024 yılının Ocak-Kasım döneminde karkas sığır etinin 11 aylık piyasa kesim fiyatı ortalaması kilo başına ortalama 326 TL’yken maliyetin 430 TL’ye çıkmış olduğu kaydedildi. Hayvan başına 31 bin 200 TL anlamına gelen zarar, 20 hayvanın olduğu bir işletme için 624 bin TL olarak hesaplandı.
Öte yandan süt ve süt ürünlerine yapılan zamların da giderleri karşılamadığı belirtildi. Ulusal Süt Konseyi (USK), son bir yılda süt fiyatını üç defa artırdı. Fiyatlar konsey tarafından Ocak 2024’te 13,50 TL, Mayıs 2024’te 14,65 TL, Ocak 2025’te ise 17,15 TL olarak belirlendi. Süt fiyatının açıklanmasından sonra sütün perakende satış fiyatının da artmasıyla market markalı ürünlerde 1 litre sütün fiyatı 30-34 TL seviyesinden, markalı sütlerde 45-50 TL’ye yükselmişti.
Üreticiler söz konusu zamlara karşı enerji ve yem fiyatlarının yükselişine işaret etti. Dîlok’un Ereban (Araban) ilçesine bağlı Nucuk (Esentepe) Mahallesi’nde yaşayan ve hayvancılık yapan Karataş ailesi, yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
GENÇ NÜFUS YAPMIYOR
Yıllardır mahallelerinin ana geçim kaynağı olan hayvancılığın giderek zarar edilen bir iş olması sebebiyle genç nüfus tarafından tercih edilmediğini kaydeden Mehmet Karataş (38), mahallede hayvancılık yapan en genç insanların eşi ve kendi olduğunu söyledi. 10 yaşından bu yana hayvancılık yaptığını ifade eden Mehmet Karataş, “Ben 37 yaşındayım köyün en genç besicisiyim, ben de gidersem köyde genç besici kalmayacak. Şuan ki durumumuz içler acısı. Geçtiğimiz sene bin TL olan yem fiyatları, bu yıl 4 bin 500 TL oldu. Hayvan fiyatları da arttı, ancak çok cüzi bir miktar. Günlük 700-800 lira zarar ediyoruz” diye konuştu.
‘GELİR GİDERİ KARŞILAMIYOR’
Gelirlerinin giderlerini karşılamadığını söyleyen Mehmet Karataş, “Süt ürünlerini de yaparak satıyoruz. Ancak onların gelirleri de giderlerimizi karşılamıyor. Bir kilo peynir kârımız, 255-260 TL’den 200 TL’ye düştü. Bunlarda da yol ücretimiz, simsar ücretimiz hariç. Mazot fiyatları 50 TL’yi buldu. Aile evimizde 2 kişiyiz ve asla geçinemiyoruz” diye kaydetti.
‘GEÇİNEMİYORUZ’
Üniversiteyi terk ederek hayvancılığı birlikte yapmaya başladıklarını söyleyen Derya Karataş (26) da, geçinemediklerini belirtti. Derya Karataş, “Keyfi bir harcamamız olmamasına rağmen geçim sıkıntısıyla mücadele ediyoruz. Yani ürettiğimizin karşılığını alsak geçinebiliriz ama olmuyor. Köydeki en genç çiftçiler ben ve eşim. Onun dışında köyde genç nüfus yok” dedi.
'PARA NEREYE GİDİYOR BİLMİYORUZ'
Oğlu ve geliniyle birlikte hayvancılık yaptığını ifade eden Ömer Karataş (55) ise, “Kendimi bildim bileli yaptığım iş. 8 kardeşli bir ailede doğup büyüdüm. Hepimiz de bu işi yapıyorduk. 2 koyun ağılı yaptım, toprağı sürdüm. Sadece bunlar 5 bin TL mazot etti. Şimdiye kadar hiç bir şey anlamadık. Para nereye gidiyor bilmiyoruz” dedi.
MA / Ceylan Şahinli