Kayıp yakınları: Toplumsal barış için geçmişle yüzleşilmeli

HABER MERKEZİ- Kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması talebiyle yapılan eylemlerde iktidara toplumsal barış için geçmişle yüzleşme çağrısı yapıldı. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları tarafından Amed, Êlih ve Colemêrg’te düzenlenen eylemlerde kayıpların akıbeti sorularak faillerin yargılanması talep edildi. 
 
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 843’üncü haftasında Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Yağışlı havaya rağmen kayıp yakınları gözaltında kaybettirilen ve katledilen yakınlarının fotoğraflarıyla eylem alanında yerlerini aldı. Bu haftaki eylemde Amed’de 4 Nisan 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen TÜM SAĞLIK-SEN kurucuları arasında yer alan Necati Aydın'ın failleri soruldu. 
 
Açıklamaya Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi üyeleri de katıldı. Burada ilk olarak konuşan İHD Şube Sekreteri Ömer Saman, iktidarı onarıcı bir adalet ve toplumsal barış için geçmişle yüzleşmeye çağırdı. 
 
SES Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak ise Necati Aydın’ın onursal başkanları olduğunu söyledi. Onların ödedikleri bedellerle sendikal mücadeleyi sürdürdüklerini söyleyen Yıldız Ok Orak, onların mücadelesinin kendilerine ışık olduğunu söyleyerek, “Toplumsal barış için failler bulunsun” dedi.
 
SENDİKAL MÜCADELEDE YER ALDI
 
Aydın’ın hikayesini İHD Kayıp Yakınları Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz okudu. 
 
Okunan hikaye şöyle:“1964 Bismil doğumlu olan Necati Aydın, 1982 yılında Keçiören Sağlık Meslek Lisesinden mezun olur. TÜM SAĞLIK-SEN kurucuları arasında yer alan Necati Aydın aynı zamanda Diyarbakır Sağlık- Sen kuruluş yönetiminde yer alır ve ilk Şube Başkanı olarak görev yapar.Sendikal örgütlenmede aktif rol alan Necati Aydın’ın aynı zamanda toplumsal mücadele alanına da ciddi katkıları olur. Necati Aydın, sendikal mücadelede aktif kimliğinden dolayı üç kez gözaltına alınır. Her gözaltı esnasında ağır işkencelere maruz kalır. 1992 yılında gözaltına alındıktan sonra gördüğü ağır işkenceler sonucu ‘böbrek ezilmesi’ teşhisiyle Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde uzun bir süre tedavi görür. 1993 yılında ise Çorum’a sürgün edilir.
 
MAHKEME BIRAKTI POLİSLER BIRAKMADI
 
27 Mart 1994 tarihinde Amed’de bir akrabasında misafir olarak kalan Necati Aydın ve eşi, misafir olarak kaldıkları evde ev sahipleri ve evde bulunda 5 yaşında ki çocuk dâhil kolluk kuvvetleri tarafından eve yapılan baskında gözaltına alınır. Olaydan dört gün sonra Necati Aydın’ın eşi ve beraberinde gözaltına alınanlar serbest bırakılır. Necati Aydın ise 4 Nisan 1994 günü sabah saatlerinde Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne (DGM) götürülür. Aydın o gün duruşma salonunda gördüğü tanıdık avukatlara ‘beni mahkeme serbest bıraktı ama polisler bırakmıyor’ der. Serbest bırakıldığı halde o gün adliye kapısında saatlerce bekleyen ailesi ve akrabaları dâhil hiç kimse Necati Aydın’ın adliyeden çıktığını görmez ve o günden sonra bir daha Necati Aydın’dan haber alınamaz. 
 
Necati Aydın’ın ailesi 05 Nisan 1994 tarihinde Diyarbakır savcılığına başvurarak bilgi almak istemişse de aileye ‘Necati Aydın’ın serbest bırakıldığı’ bilgisi veriliyordu. Akabinde ailenin avukatı savcı ile görüşme yapar ancak savcılık makamı da Necati Aydın için ‘muhtemelen örgüte katılmaya gitti’ cevabını verir.  Aile, 8 Nisan 1994 tarihinde savcılıkla yaptığı görüşmede ise ön kapı dışında sadece polislerin kullanabildiği tek bir arka kapı olduğu cevabı verilmiş ancak Savcılık yine Necati Aydın’ın akıbetine ilişkin bilgi vermez.
 
Necati Aydın’ın cenazesi 9 Nisan 1994 günü Farqîn (Silvan) yolu üzerinde, Kâğıtlı Jandarma Karakolu yakınlarında iki kişiyle birlikte bir tarlada bulunur. Necati Aydın’ın cenazesi Diyarbakır Devlet Hastanesine getirilir. Yapılan otopsi işlemi sırasında vücudunda birçok işkence ve darp izleri olduğu, ensesinden tek bir kurşunla öldürülmüş olduğu tespit edilir.
 
AİHM MAHKUMİYETİ
 
Necati Aydın’ın ailesi, iç hukukta bir sonuç elde etmeyince dava dosyasını AİHM’e taşır. Yapılan başvuru sonucunda AİHM, ‘yaşam hakkına müdahale etmek, olguların belirlenmesinde tüm olanakları sağlama yükümlülüğünü ihlal etmek, etkin soruşturma yürütmemek ve öldürülmeden önce işkence yapmak’ suçlarından Türkiye’yi mahkûm eder. Daha önemlisi ise Türkiye’nin AİHM’e yardımcı olmamasından dolayı sözleşmenin 38’inci maddesinden ayrıca mahkûm eder.
 
JİTEM ELEMANI AYGAN İTİRAF EDER
 
İtirafçı ve JİTEM elemanı olan Abdulkadir Aygan, 2004 yılında Özgür Gündem Gazetesi’ne verdiği bir demeçte; emniyetten gelen bilgi üzerine DGM tarafından serbest bırakılacak olan Sağlık-Sen Diyarbakır Şubesi’nin üç üyesi Necati Aydın, Mehmet Ay ve Ramazan Keskin’i adliye çıkışında aldıklarını, yapılan sorgularının ardından Silvan yolunda bir araziye götürdüklerini anlatır. Açıklamalarının devamında ise ‘gözleri kapalı olan gençlerin ellerini arkadan bağladıklarını, yan yana diz çöktürdüklerini ve komutan Abdülkerim Kırca tarafından enselerinden birer el ateş edilerek infaz edildiğini’ itiraf eder.
Binlerce insanımız bu ülkede gözaltında kaybedilmesine rağmen bu suç yok sayıldı ve derin bir sessizlik ve suskunlukla karşılandı. Gözaltında kaybetmeler adalet sistemi eliyle cezasız bırakıldı. Diğer ağır hak ihlallerinde olduğu gibi gözaltında kaybetmelerde de hakikatin açığa çıkartılması ve adaletin sağlanmasına yönelik politikalar hayata geçirilmedi. Aksine AİHM’in de işaret ettiği gibi Türkiye’de cezasızlık, bilinçli ve sistemli bir devlet politikası olarak uygulandı. Bizler hak savunucuları olarak; kaç yıl geçerse geçsin, Necati Aydın için, tüm kayıp ve siyasi cinayetlere kurban gidenler için adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz.”
 
Hikayenin okunmasının ardından oturma eylemi yapıldı. 
 
ÊLIH
 
 
Êlih’te İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 679’uncu haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının açıldığı eyleme, insan hakları savunucularının yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Bu hafta, Êlih’te 2 Nisan 1994 tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Mahmut Demirel’in akıbeti soruldu. 
 
İHD Şube Yöneticisi Melek Atalay, Demirel’e ilişkin kardeşi İbrahim Demirel tarafından kaleme alınan metni şu şekilde paylaştı:  “Abim Mahmut Demirel 1965 doğumlu idi. Şoförlük yapıyordu. Batman merkezinde ‘Çarşı-İpragaz şehir içi hattında çalışıyordu. 2 Nisan 1994 tarihinde, kimlikleri belli olmayan şahıslar tarafından kaçırıldı. Aradan 31 yıl geçmesine rağmen kendisinden, ölü ya da sağ olduğuna dair hiçbir bilgi alamadık. Abim, evli ve çocuk sahibiydi. Evine ve çocuklarına çok bağlıydı. Evinden işine, işinden evine gider gelirdi. Abim Mahmut kaybolduktan sonra, ailece, akıbetiyle ilgili araştırma yaptık. Topladığımız bilgileri bir dilekçeyle Batman Cumhuriyet Savcılığı’na ve Emniyet Müdürlüğü’ne başvurduk. İfadelerimiz alındı. Ne var ki bugüne kadar bize bilgi verilmedi.
 
O gün bu gündür, ailenin bütün fertlerinin gözleri yollarda kaldı. 31 yıldır, acılarımız dinmedi, yüreğimizdeki ateş sönmedi. ‘Ateş düştüğü yeri yakar.’’ Bizim yüreğimiz yandı. Başkalarının yüreği yanmasın. 31 yıldır evimizde bayram yapmadık; yüzümüz gülmedi. Abimin hasretiyle yattık; O’nun hasretiyle kalktık… Hala da umutlarımızı yitirmedik; yitirmek de istemiyoruz. Belki de kapımızı çalan biri o olabilir, diye bekliyoruz.
 
Acı çeken bir kardeş olarak, tüm vicdan sahibi kişilere sesleniyorum: Kimin elinde bilgi veya belge varsa, bize veya İHD’ye ya da sorumluluk sahibi bir kuruma iletsin. Abim sağ ise, nerede olduğunu; ölmüş ise, nereye gömüldüğünü söylesinler.’
 
Biz insan hakları savunucuları olarak geçmişte faili meçhul cinayetlere kurban giden, gözaltında zorla kaybedilen ve günümüzde yine sokak ortasında infaz edilen, sebepsiz yere gözaltına alınıp zindanlara atılan insanlarımızın hesabı sorulmadıkça, failleri bulup yargılanmadıkça bu alanları terk etmeyeceğiz.”
 
Hikayenin okunması ardından ardından oturma eylemi yapıldı. 
 
COLEMÊRG
 
 
İHD Colemêrg Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 169’uncu haftasında Gever (Yüksekova) ilçesindeki Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Eylemde, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartı ile kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu haftaki eylemde Yalova'da gözaltına alınarak kaybedilen Zeki Altunbaş’ın akıbeti sorularak ve faillerin yargılanması istendi.
 
İHD Colemêrg Şubesi yöneticilerinden Ozan Akbaş, Zeki Altunbaş’ın Yalova'da Sosyalist Gençlik Birliği Derneği'nin kurucularından ve derneğin başkanlığını yaptığını dile getirerek, Altunbaş’ın 12 Eylül darbesinin ardından gözaltına alınarak kaybedildiğini belirtti. 
 
Altunbaş’ın hikayesine değinen Akbaş, “Altunbaş 18 Nisan 1981 tarihinde askerlik yaptığı Çanakkale Er Eğitim Alayı’nda gözaltına alınıp Yalova'ya getirildi. Yalova Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceyle sorgulandı. 25 Nisan 1981 tarihinde eski bir davası olduğu gerekçesiyle Yalova Emniyeti’nden İstanbul Selimiye Kışlası'ndaki Sıkıyönetim Mahkemesi’ne götürüldü. Aynı gün Mahkeme dönüşünde Yalova-Kartal arabalı vapurunda elleri kelepçeli bir haldeyken kendisine eşlik eden 2 asker ve 2 polisin arasında kaybolduğu iddia edildi” dedi.
 
Polisler tarafından o dönem tutulan kayıp tutanağına dikkat çeken Akbaş, “Tutanakta, Altunbaş’ın arabalı vapurdaki tuvalete girdiği ve bir daha çıkmadığı yazıldı. Bu iddia karşısında aile arabalı vapurda incelemede bulundu, görevlilerle ve aynı seferde seyahat eden bazı yolcularla konuştu. Zeki’nin asker ve polis eşliğinde vapurda olduğunu görenler vardı ama onun denize atladığına tanık olan yoktu. İnceleme sonrasında aile, 188 cm boyu ve 80 kilo ağırlığı olan Zeki Altunbaş’ın yaklaşık 30 cm’lik tuvalet penceresinden, üstelik elleri kelepçeli halde denize atlamasının imkansız olduğunu açıkladı. Baba Tahsin Altunbaş Çanakkale ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanlıkları başta olmak üzere tüm ilgili makamlara başvurdu. Ancak ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı; dosya 2011 yılında Yalova Cumhuriyet Savcılığı tarafından zamanaşımı gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlandırıldı. Baba Tahsin Altunbaş 11 yıl boyunca oğlundan bir iz bulmak umuduyla Marmara Denizi’nden çıkma ihtimali olan tüm cesetleri teşhis etmek üzere Türkiye’nin her yerine gitti” diye konuştu.
 
‘HAK İHLALLERİ CEZASIZ BIRAKILMASIN’
 
Altunbaş’ın gözaltında kaybedilişinin 44’üncü yılında dosyasında maddi gerçeğin açığa çıkarılması talebinde bulunan Akbaş şöyle sonlandırdı: “Bu suçun faillerinin cezalandırılması için adli ve siyasi makamları göreve çağırıyoruz. Artık yeter. Ağır hak ihlallerinin cezasız bırakılması, bu ihlallerin gerçekleşmesini mümkün kılan koşulların desteklenmesi anlamını taşır. Kayıplarımızın faillerinin cezasız kalmaması için devlet cezasızlık politikasına son vermelidir. Kaç yıl geçerse geçsin Zeki Altunbaş için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vaz geçmeyeceğiz.”
 
Açıklama ardından eylem, oturma eylemiyle son buldu.
 

Diğer başlıklar

11/10/2025
16:35 Tahliyesi 3 kez ertelenen Berlik cezaevinden çıktı
16:33 Êlih ‘özgürlük’ mitingine hazır: Kentte Newroz havası var
16:07 İHD: Tutsakların taleplerine kulak verin
16:04 Gar Katliamı panelinde 'çözüm' önerileri: Özgürlükler güvenceye alınmalı
15:42 'Barış bir haktır' talebiyle bildiri dağıtıldı
15:33 Êlih mitingine çağrı: Gelin sürecin sahibi olun
15:28 Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı
15:06 İngiliz filozof Critchley: Öcalan'ın çağrısı antikapitalistler için ilham verici
14:51 Halklar ve inançlar konferansı: Herkes sürece destek vermeli
14:34 ‘Hatice Onaran’ın infazı ertelensin’
14:26 Eşbaşkan Taş tahliye edildi
14:25 Oluç: Üslup ve dil değişikliğine ihtiyaç var
13:58 Gözaltına alınan gazeteciye şiddet
13:31 Kayıp yakınları Gar Katliamı'nın faillerini sordu
13:15 Mehmed Uzun mezarı başında anıldı
12:59 Êlih büyük mitinge hazır: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü haykırılacak
12:58 Cumartesi Anneleri Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu
12:38 Gençler Amed ve Bursa’da ‘özgürlük’ yürüyüşü düzenleyecek
12:29 Amed’de ‘Görsel sanatlar kadın çalıştayı’ düzenlendi
12:24 Demokratik Birlik İnisiyatifi Konferansı: Suriye Kürtlerin kırmızı çizgisidir
12:05 Pervin Buldan: Sayın Öcalan, tehdit dilinin terk edilmesi gerektiğini söyledi
11:45 Kız Çocukları Günü: Geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceğiz
11:29 30 yılın ardından tahliye olan Erden: Özgür yaşayacağımız günler yakın
10:39 Gençlerden özel savaş politikalarına karşı yürüyüş ve açıklama
09:41 DFG gazeteci Erdemci’yi andı: Mücadelesini yaşatacağız
09:40 Gazeteci Demhat Akar yaşamını yitirdi
09:06 ‘Özgürlük’ mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’ tanınmalı
09:05 Eskişehir bu sefer ‘Nadir element’ kıskacında
09:03 Yüksel Genç: Türkler de barışı sağlayana 'bijî' diyebilmeli
09:01 Hevrîn Xelef’in mücadele arkadaşı: İntikamını demokratik Suriye’yi kurarak alacağız
09:00 11 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:37 Mazlûm Ebdî: Askeri bir komite Şam’a gidecek
00:03 Êlih mitingine çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıracağız
10/10/2025
23:55 Avrupa kentlerinde 9 Ekim protestoları
23:42 Macron, Lecornu'yu yeniden başbakan olarak atadı
23:12 ABB Başkanı Yavaş hakkında bakanlıktan soruşturma izni istendi
23:08 Hamas: İsrail ile esir takası 13 Ekim'de başlayabilir
23:03 Geçiş Hükümeti güçleri Dêr Hafir kapısını bombaladı
22:55 Abdullah Öcalan: Komisyon bir an önce İmralı’ya gelmeli
22:34 İki kişinin ölümüne sebep olan elektrik faciasında cezalar açıklandı
20:34 Gar Katliamı paneli: Delillere rağmen cezalandırmalar yapılmadı
19:59 Qoser’deki yangında 1 çocuk hayatını kaybetti
19:42 Özerk Yönetim: QSD’nin Suriye’nin yeni ordusunda yerini alma zamanı gelmiştir
19:40 Amed'de 'Marksizm Günleri' başladı
19:21 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê çevresinde yeni noktalar kuruldu
18:31 Özgürlük mitingine çağrı sürüyor
18:13 İsrail saldırılarında 77 bin kişi katledildi ve kayboldu
17:50 Anne ve 3 çocuğunun yaşamını yitirdiği yangında sanıklara tahliye
17:17 Bayrampaşa başkan vekili seçimleri iptal edildi
17:06 Tahliye edilen Bese Ecer hastaneye kaldırıldı
15:39 İstanbul'da 'Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası' düzenlenecek
15:37 Amed 9'uncu Kitap Fuarı’nın tarihi belli oldu
14:55 'Gar Katliamı hukuki ve siyasi olarak aydınlatılmalı'
14:13 Hukuk kurumlarından Kürtçeye resmî statü talebi
13:59 Tahliye edilen Taşdemir memleketinde coşkuyla karşılandı
13:55 Hasta tutsak Bese Ecer için cezaevi önünde oturma eylemi başlatıldı
13:53 Süreci doğru sahiplenmek
13:20 Demhat Baytar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:10 Belediyelerden Koma Amed konserine davet
13:05 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi açıklandı
12:52 9 Ekim protestoları: Temel talep Öcalan'ın özgürlüğü
12:49 Gazze’de ‘ateşkes’ resmen yürürlüğe girdi
12:38 İmralı Heyeti'nden Halk TV yazarı Ergan'a yalanlama
12:09 ‘İstanbul ve Lanzarote Sözleşmesi kız çocuklarının güvencesidir’
11:40 Gar Katliamı anmasına polis saldırısı
11:34 Ölüm Cezası ile Mücadele Günü: İran’da idamlar artıyor
10:09 Gar Katliamı tanığı: Katliam İŞİD'indi, sorumluluk ise devletteydi
09:59 104 kişi katledildiği yerde anıldı: 10 yıl önceki barış şiarı hala etkilidir
09:23 Öcalan'ın avukatı: İktidar, barış isteğini AİHM kararını uygulayarak gösterebilir
09:06 Yazar ve sanatçılar sürece dair ne diyor?
09:05 Pasûr'da halk doğa talanıyla göçe zorlanıyor
09:05 'Tutsaklar ağız içi arama nedeniyle 3 yıldır hastaneye gidemiyor'
09:03 ÖHD Eş Genel Başkanı: Öcalan’ın dinlenmesi tarihi bir sorumluluk
09:02 Kadınlar 'yaşamak ve yaşatmak' için örgütleniyor
09:00 10 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:27 Komplo Marmara Bölgesi’nde protesto edildi
09/10/2025
22:27 Gever sokaklarında 9 Ekim pankartları
22:15 THY Silêmanî seferlerine başlayacağını açıkladı
21:59 İstanbul Altın Rafinerisi operasyonunda 20 tutuklama
21:47 Hamas: Kalıcı ateşkes başladı
21:31 ‘Sürecin başarısı için mücadele edeceğiz’
20:45 DEM Parti’den önerge: Kamu görevlilerinin sorumluluğu açığa çıkartılsın
20:24 Trump Ortadoğu turuna çıkıyor, Türkiye programda yok
20:04 Maxmûr’da komploya karşı yürüyüş
19:31 Amedspor‘un yeni Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu
19:30 Meclis Genel Kurulu'nda Gar Katliamı tartışması
19:06 QSD: Geçiş hükümeti güçleri Tişrîn çevresini bombaladı
18:32 'Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü vazgeçilmez bir gerekliliktir'
18:07 Amedspor’dan transfer yasağı iddialarına yalanlama
18:03 KESK’in Ankara yürüyüşüne çağrı
17:47 ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı komployu boşa çıkardı’
17:35 30 yıl 9 ay ardından İl Göç İdaresi’ne gönderildi
17:29 Amed’te 9 Ekim yürüyüşü: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadele edeceğiz
17:25 Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde 'komplo' protestosu
17:18 Girê Spî’ye 'güvenli dönüş' çağrısı
17:09 Nobel Edebiyat Ödülü Krasznahorkai’ye verildi
17:06 Barzani-Erdoğan görüşmesi bitti
16:59 Komisyon Amed'e gidecek
15:45 9 Ekim protestoları: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü barış için en somut adım olacak
15:32 Gazeteci Rahime Karvar'a hapis cezası talebi
15:29 AB'den Eylül iklim raporu
15:09 Gemi söküm tesisine ÇED muafiyetine tepki çekti
15:00 Gazeteci Reyhan Hacıoğlu'nun duruşması ertelendi
14:56 QSD’den geçici hükümetin saldırılarına ilişkin açıklama
14:30 Neçirvan Barzani Fidan’la görüştü
14:22 Özel’den İmralı ziyareti açıklaması: Önce AKP tutumunu belirlesin
13:59 DFG: Gizli tanıklarla gazetecilik faaliyetleri kriminalize edilemez
13:54 30 yıl sonra tahliye olan Erden'e kitlesel ziyaret
12:59 78 yaşındaki ağır hasta tutsak Bese Ecer ölüme terk edildi
12:57 Gar Katliamı: 'Adalet Arayışında 10 Yıl' raporu açıklandı
11:35 Ayşegül Doğan: Süreç kritik bir aşamada
11:25 'Kitaptan propaganda' davası görüldü
11:13 '10 Ekim Gar Katliamı'nda adaletin nasıl gelmediğini teşhir edeceğiz'
11:07 'Demokratik Toplum Manifestosu komployu boşa düşürdü'
11:06 31 yılın ardından Efrîn'e dönmek için bekliyor
10:50 Gizli tanık açıkladı: Gök, Kurkut'un öldürülmesini fotoğraflayandır
10:35 İsrail ve Hamas planın ilk aşamasında anlaştı
10:34 Amed’te havai fişek kullanımı izne bağlandı
10:26 Gar Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçti: ‘İnsanlık suçu’ yargıya takıldı
09:20 Prof. Dr. Erdem: Somut atılabilecek adım çok, yeter ki irade ortaya çıksın
09:07 Dorşîn'de ağaç kıyımı devam ediyor
09:06 Cezaevinde 'bomba' ayrımcılık
09:05 'Kadınlar, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için alanlara akacak’
09:03 Komploya tanıklık eden Barış Anneleri: Kara bir gündü
09:02 Salih Müslim: Komplo bitmedi, Önder Apo hala rehin
09:00 09 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:03 Erden 30 yıllık tutsaklığın ardından tahliye oldu
08/10/2025
23:27 Trump: Gazze anlaşması için Ortadoğu'ya gidebilirim
23:18 Efrîn’de zeytin hırsızları bir kişiye işkence etti
22:52 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê'nin yolları hala kapalı: Türkiye engelliyor
22:42 Komisyon toplantısı bitti: Öcalan'la görüşme belirsizliği süreci zora sokacak
22:12 Hak İnisiyatifi Derneği: İnfaz düzenlemeleri bir an önce yapılmalı
22:02 Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri sahiplerine verildi
20:52 Mehmet Metiner: Kürt-Türk ittifakı için gerekli adımlardan kaçınmamalıyız
20:36 İşçilerin direnişi 70'inci gününde
20:01 Abdullah Öcalan’dan ödül törenine mesaj: Gurbetelli silinmez bir iz bıraktı
19:47 Êlih’teki 'özgürlük' mitingine çağrı
19:44 Riha’da komploya karşı yürüyüş çağrısı
19:40 MSD: 6 yıllık işgal sonlandırılsın, geri dönüş sağlansın
19:35 İzmir'de 10 Ekim Gar Katliamı anması
19:32 MEBYA-DER temsilcileri komisyonda: Ailelerimizin rızası için Öcalan ile görüşün
19:00 KHK eyleminde Gar Katliamı'nda yaşamını yitirenler anıldı
18:56 Kaçırılan Kürt gencinden iki gündür haber alınmıyor
18:22 BM önünde 'Öcalan'a özgürlük' eylemi
17:45 Sekasur’daki çadır nöbetine kadınlardan destek
17:17 Korkmaz ve Demir’in taziyesine kitlesel ziyaret
17:07 Tülay Hatimoğulları Hewler’de: Öcalan’ın dört parça Kürdistan’da barış için çalışacağını biliyoruz
17:03 İdam kararı olan Kürt aktivist sınır dışı elilmek isteniyor
16:44 Yürüyüşten dönen kadınlar çiçeklerle karşılandı
16:21 'AİHM'in Demirtaş kararına itiraz çözümsüzlükte ısrardır'