COLEMÊRG - Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardından devletin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini belirten tutsak anneleri, bunun için de Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın etkileri devam ederken, Colemêrg'in Gever (Yüksekova) ilçesindeki tutsak aileleri, süreci desteklediklerini belirterek, ilerleme sağlanabilmesi için devletin adım atmasını istedi.
Müebbet hapis cezası verilen Mehdi Mıhçı'nın annesi Gülbeyaz Mıhçı, oğlunun bir hafta önce başka bir cezaevine kendi isteği dışında sevk edildiğini belirterek, "Madem bir barış arayışı ve süreci var neden cezaevlerindeki bu baskılar son bulmuyor?" diye sordu. Bu dönemde, baskıların son bulması gerektiğini ifade eden Gülbeyaz Mıhçı, "Önderlik şahsında bir süreç başlatıldı ve devletin artık bu noktada taleplerimiz doğrultusunda adım atması gerekiyor. Temel taleplerimiz; tecridin tamamen ortadan kaldırılması, hasta tutsakların acilen serbest bırakılması ve genel bir affın yapılması. Bizler artık en temel talebimiz olan Önderimiz Abdullah Öcalan'ın özgür olmasını istiyoruz. Onun özgürlüğüyle zaten bu saydığımız diğer talepler de yerine getirilecektir" diye konuştu.
'BU SÜREÇ HEPİMİZ İÇİN İYİ OLACAKTIR'
Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasından sonra ancak gerçek bir barışın olabileceğini dile getiren Gülbeyaz Mıhçı, "Bizler bu sürece bütün bu yaşadıklarımıza rağmen destek çıkıyoruz. Bu hafta içerisinde Adalet Bakanlığı ile bir görüşme olacak. Bizler, bu görüşmeden cezaevleri nezdinde güzel açıklamalar bekliyoruz. Adaletin sağlanacağı, herkesin huzur içerisinde yaşayacağı bir ülke istiyoruz. Bu süreç hepimiz için iyi olacaktır bu nedenle herkesin bu sürece destek çıkması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'HERKES SÜRECE DESTEK ÇIKMALI'
Yerine kayyım atanan ve 6 yıldır tutsak olan Gever Belediye Eşbaşkanı Remziye Yaşar ve 9 yıldır tutsak olan Dilgeş Yaşar'ın annesi Mahsima Yaşar, destekledikleri sürecin olumlu sonuçlanması gerektiğini söyledi. Tutsakların, sürgün edilenlerin, yaşamını yitirenlerin ailelerinin hayalinin bir barışın yapılması olduğunu söyleyen Mahsima Yaşar, "Bu süreçte en temel talebimiz Sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüdür. Sayın Öcalan'ın özgürlüğüyle beraber bir halk özgür olacaktır. İmralı Heyeti, Adalet Bakanlığı ile bir görüşme yapacak. Bizlerin de, gözü kulağı o görüşmede olacak. Çünkü adaleti sağlayacak kişilerin başından biri de odur. Artık devletin Önderliğin uzattığı eli tutması gerekiyor. Bu ülkeyi saran ve savaş ateşini el birliğiyle bitirebiliriz. Bir barışın sağlanması gerekiyor, vicdanı olan herkesin bu sürece destek çıkması gerekiyor" şeklinde konuştu.
'UMUDUMUZ SAYIN ÖCALAN'DIR'
Savaşın kazananı olamayacağını dile getiren Mahsima Yaşar, şöyle devam etti: "Bizler artık somut bir adım talebinden ziyade bir pratik istiyoruz. Artık devletin bu noktada hareket etmesi gerekiyor. Barışın konuşulduğu bir ortamda hala Kürdistan'da dağlar bombardımana tabi tutuluyor. Böyle bir ortamda gelişen barışa nasıl güvenebiliriz? Bize somut ve resmi adımlar lazım artık. Taleplerimizin yerine getirilmesi lazım artık. Umudumuz Sayın Öcalan'dır, inancımız yine Sayın Öcalan'dır. Dünya çapında halkların kardeşliğini isteyen bir önderdir. Türklerin de artık bunlara kulak vermesi gerekiyor. Sayın Öcalan'ı dinleyen kimse zarar etmeyecektir."
'BARIŞ İÇİN ÇABALAYALIM'
Kocaeli Kandıra 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde 8 yıldan fazladır tutsak olan Necla Atak'ın annesi Emine Atak ise, Kürtlerin aylardır devletin adım atmasını beklediklerini belirterek bu adımın gecikmesi durumunda sürece olan güvenin sarsılacağını söyledi. Emine Atak, şunları dile getirdi: "Artık devlet nezdinde doğru ve temel adımlar bekliyoruz. Aylardır, taleplerimizin yerine getirilmesini bekliyoruz. Önderliğimizin özgürlüğünü, diğer bütün tutsakların özgürlüğünü bekliyoruz. Kürt halkının haklarının verilmesini, Kürtçenin resmi anadil olmasını istiyoruz. Önderliğin özgürlüğünün sağlanmasıyla bizler bu barışa daha çok sarılacağız. Her iki tarafta savaştan ve bu toplumsal sorunlardan yoruldu. Artık savaş için değil, barış için çabalayalım."
Kürtlerin taleplerinin en yakın zamanda gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Emine Atak, "Önderliğimiz elinden geleni ve üzerine düşeni yaptı. Sıra artık devlette. Barışa dair bir adımın atmasını istiyoruz. Her konuştuklarında muğlak bıraktıkları bir şeyler var. Bizler bunca zulme, işkenceye, katliamlara rağmen barış demekten geri durmuyoruz. Hala onlar bir adım atmış değil. Bizler, burada devletin bizde yarattığı bütün tahribatlara, katlettiği çocuklarımıza rağmen barıştan yana olduğumuzu belirtiyoruz. Barış bütün acıların merhemi olacaktır."
MA / Ruken Polat – Mazlum Engin Deniz