AMED - Pasûr ilçesindeki Hesandin Bölgesi'nde yaşanan doğa talanına karşı direnen yurttaşlar, "Burası yok olursa Pasûr yok olur" dedi.
Amed’in Pasûr (Kulp) ilçesinde bulunan Hesandin Bölgesi maden ve yol çalışmalarıyla talan ediliyor. Kulp Madencilik ve Dış Ticaret Anonim Şirketi, 29 Temmuz 2024’te maden arama çalışmalarıyla bölgeyi tahrip etmek istedi. Şirket, bin 970 metrekarelik alanda maden arama çalışması yapmak isterken, “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” raporunun 16 yıl önce verildiği ortaya çıktı. Yurttaşların Amed Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) başvurmaları ardından ÇED raporunun da 5 yıl içinde faaliyete başlanmadığı gerekçesiyle iptal olduğu ortaya çıktı.
Yapılan usulsüzlüklerin ortaya çıkması ve yurttaşların tepkileri ardından maden arama çalışmaları durdu. Ancak 15 gün önce aynı bölgede farklı bir şirket tarafından asker ve korucuların korumalığında yol yapım çalışmaları başladı. Durumu fark eden Hesandin sakinleri, yolun maden arama çalışmaları için yapıldığı kaygısıyla bir kez daha Amed Barosu ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi ekoloji komisyonlarına başvurarak, hukuki destek talebinde bulundu.
'AĞAÇLAR KESİLDİ'
ÖHD Ekoloji Komisyonu ve Amed Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi avukatlar, yurttaşlarla birlikte 20 Nisan’da Daramori bölgesinde yapılan yol çalışması alanında incelemede bulundu. Asker ve korucuların korumaları eşliğinde yapılan yol çalışmasında ağaçların kesildiği, yüksek alandan taşların yuvarlandığı görüldü.
Duruma tepki gösteren yurttaşlar bölgede görevli komutan ile görüştü. Komutan köylülere yolun maden için olmadığını askeri üs için yapıldığını söyledi. Ancak mahalleliler askeri üs ya da maden arama çalışmaları için doğalarının tahrip edilmesine karşı. Nêrçik, Şînas, Dimilyan, Hêlin, Beyrok, İnika kırsal mahallerinin su ihtiyaçlarını karşılayan Hesandin yaylası aynı zamanda arıcılık ve hayvancılık içinde bölge halkının geçim kaynağı açısından önemli bir alan. Bölgede yaşayan yurttaşlar, doğalarının tahrip edilmesine karşı mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
KÖYLÜLER: TÜM CANLILAR ZARAR GÖRÜR
Köylülerden Remzi Turan, yol çalışmasını istemediklerini belirterek, durdurulması için mücadele edeceklerini söyledi. Herkesin doğaya sahip çıkması gerektiğini söyleyen Turan, “Hesandin bizim toprağımızdır bırakmayız. Doğanın yok olmasına izin vermeyiz. 5 kilometrelik yol yapmışlar, her bir ağaç bir katliam değil mi? Birileri bu vahşete dur demeli. Hesandin’den elini çeksinler. İnsanların ekmeğiyle, doğasıyla kimse oynamasın” dedi.
Recep Aslanhan da Pasûr’da önce HES, sonra barajın yapıldığını belirterek, şimdi de Hesandin Yaylası’nın hedef alındığını söyledi. Yolun yapıldığı dağda en az 14 muhtarlığın hayvancılık ve arıcılık yaparak geçimini sağladığını söyleyerek, "Bizler nereye gideceğiz. Burada yapılacak tahribat ilçeyi yok edecektir” diye belirtti.
Pasur Çayı’nın ilkin baraj ile tahrip edildiğini belirten Sıddık Kartal ise, “Şimdi sıra dağımızda mı? Buradan çekilsinler. Bizim toprağımıza karışmasınlar” diye konuştu.
Hesandin’de yapılan çalışmanın hem doğaya hem de insanlara zarar verdiğini belirten Cevahir Tekin, “Yaşamamızı istiyorlarsa madeni yapmasınlar. Maden ile suyumuz kirleniyor. Canlılar, bitkiler zarar görüyor" dedi.
Medeni Kaya adlı yurttaş ise, “Madene karşıyız. Doğamızın tahrip edilmesini istemiyoruz. Bu bir vahşettir. Buralar Pasûr’un oksijen deposudur. Hesandin yok olursa Pasûr yok olur. Herkes zarar görür. Herkesi buraya sahip çıkmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Bölgede incelemelerde bulunan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ekoloji Komisyonu üyesi avukat Delal Özbey, yurttaşların başvurusu üzerine bölgeye geldiklerini söyledi. Yapılan tahribata karşı hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Özbey, Kürdistan coğrafyasında özel olarak insansızlaştırma politikasının yürütüldüğünü vurguladı.
MA / Müjdat Can