AMED/ ADANA – DAKAP ve Adana Kadın Platformu, Bahar Aksu’nun katledilmesine tepki göstererek, kadın katliamlarına karşı mücadeleyi yükselteceklerini belirtti.
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), dün İstanbul’un Şişli ilçesi Kazır Orbay Caddesi’nde boşandığı erkek Rüstem Elibol tarafından katledilen Bahar Aksu'ya (34) ilişkin açıklama yaptı. Şêx Seîd/ Dağkapı Meydanı’nda yapılan açıklamaya çok sayıda kadın kurumları ve Sivil Toplum Örgütleri (STK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Amed Kadın Kolları katıldı.
Açıklama öncesi Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, 2020 yılında eskiden birlikte olduğu erkek tarafından katledilen Pınar Gültekin’i hatırlatarak, “Pınar Gültekin’in hunharca ve canice katledildiğini kayıtlara geçmesini istedi. Avukatların bütün ısrarlarına rağmen Pınar Gültekin'in hunharca ve canavarca katledildiği hakimler tarafından kayda geçilmedi. Çünkü bunu bu şekilde kayda geçirseydiler bu katil aldığı cezadan bir daha asla çıkamazdı ve ömür boyu hapse mahkûm edilirdi. Bu gibi katiller birçok yerde kadınları bu şekilde katlediyorlar ama az ceza verilerek, kısa sürede bırakılıyorlar” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 1 Nolu Şebe Sekreteri Arzu Koç da ortak açıklamayı yaptı.
‘KADIN KARŞITI TOPLUM OLUŞTURULUYOR’
Türkiye’de kadın cinayetlerinin sıradanlaştığını, şiddetin her yönüyle kurumlaştığını vurgulayan Arzu Koç, buna karşı mücadelelerini büyüterek, haykıracaklarını söyledi. Bahar Aksu'nun katledilmesinden kaynaklı öfkeli olduklarını ifade eden Arzu Koç, "Kadın cinayetleri, kadınların kendilerine kader olarak sunulan şiddeti reddederek girdikleri yaşam ve özgürlük mücadelesine karşı, tüm kurumlarıyla organize olmuş erkek egemenlikli bir sistemin yol açtığı cinayetlerdir. Bu cinayetleri 'anlık cinnet’, ‘aşk cinayeti’, ‘kıskançlık’ gibi içi boş kavramlarla manipüle etmeye çalışan da yine bu sistemin ta kendisidir. Devlet bugün; hukuk, medya, eğitim, sağlık, ekonomi gibi tüm kurumlarıyla kadınların aleyhine bir sistemi organize ediyor, kadın karşıtı bir toplum oluşturmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
'AİLE YILINDA 98 KADIN KATLEDİLDİ '
Arzu Koç “Aile yılı” olarak ilan edilen 2025 yılının ilk 3 ayında 98 kadının katledildiğini 156 kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini, 207 kadın şiddet ve yaralanmaya, 41 kadın cinsel tacize, 5 kadın tecavüze maruz bırakıldığını vurguladı. "Cinayetlerin çok büyük bölümü eş veya eski eş tarafından işlenmiş” diyen Arzu Koç, “Bunun yerine ailenin mevcut şiddet üreten yapısını kutsayan bu anlayış toplumsal değerlerimizi de yozlaştırıyor. Maalesef bugün tüm dünyada ataerkil kapitalizmin ürettiği savaşlar ve sömürü düzeni sağ-popülist iktidarları ve bunların kullandığı erkek egemenlikli siyaset dilini organize etti. Buradan başlayan kadın düşmanı politik dil toplumsal açıdan kadın cinayetleri olarak, kadına ve çocuğa dönük şiddet olarak açığa çıkıyor. Bunun karşısında toplumsal barışı, barışın dilini organize etmek ve barış için kadın örgütlenmesini büyütmek zorunluluktur” dedi.
'MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ'
Kadınların ve çocukların toplumsal eşitliğini gözeten, demokratik toplumun inşasının tüm toplumsal kesimlerin demokratik-özgür geleceklerinin de güvencesi olacağını kaydeden Arzu Koç, demokratik toplum ve kadın özgürlüğü için mücadeleyi yükseltecekleri mesajını verdi.
Açıklama "Jin, jiyan, azadî" sloganıyla son buldu.
ADANA
Adana Kadın Platformu da İnönü Parkı’nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Kadınlar, Bahar Aksu’nun yaşam hakkının devletin ihmaliyle elinden alındığını ve kadın cinayetlerinin durdurulması için İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini istedi. Platform adına basın açıklamasını okuyan Zeliha Korkmaz, Bahar Aksu’nun Rüstem Elibol ve üç arkadaşı tarafından kaçırılmaya çalışıldığını, direnmesi üzerine defalarca ateş edilerek öldürüldüğüne işaret ederek, “Şişli gibi yürüyüşlerde, 1 Mayıslar ’da onlarca polisin bulunduğu bir yerde Bahar’ı koruyacak tek bir polis yoktu” sözleriyle kamu otoritesinin sorumluluğuna dikkat çekti.
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
Kadınların adalet arayışının sistematik olarak karşılıksız bırakıldığını ifade eden Zeliha Korkmaz, Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı’ya ilişkin Yargıtay kararını da gösterdi. “Canavarca hisle öldürmedi” gerekçesiyle tahrik indiriminin onanmasını “hukuk garabeti” olarak nitelendiren Zeliha Korkmaz, bu kararın failleri cesaretlendirdiğini belirtti. Zeliha Korkmaz, “Cezasız bırakılan erkekler, güvensiz sokaklar, kutsal aile palavralarıyla her gün öldürülen, şiddete uğrayan biz kadınları bu sistem yok sayıyor” diye konuştu. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ve 6284 sayılı yasanın etkin biçimde uygulanmamasının kadınların hayatına mal olduğunu vurgulayan Zeliha Korkmaz, “Bu sistem bizden hayatlarımızı çalıyor, ama biz birbirimizden, mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Bugün Bahar için yan yana geldik. Katiller hak ettiği cezayı alana kadar sorumlulara huzur vermeye niyetimiz yok! Eşit, adil, yaşanabilir bir dünya kurana dek sokaklarda olmaya devam edeceğiz” dedi.