WAN - DEM Parti Wan Gençlik Meclisi’nin “Demokratik toplumu örerken, yerel yönetimler ve gençlik” buluşmasında yapılan konuşmalarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik toplum inşası için mücadele çağrısı yapıldı.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Gençlik Meclisi tarafından “Demokratik toplumu örerken, yerel yönetimler ve gençlik” konulu bir buluşma gerçekleştirildi. Yerlerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan’ın katıldığı buluşmaya çok sayıda genç katıldı. Bostaniçi TOKİ’de bulunan Berivan Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleşen buluşmada gençler, eşbaşkanlara merak ettikleri soruları sordu.

 

‘ÖCALAN’IN FİKRİ BELİRLEYİCİDİR’

 

Buluşmanın açılış konuşmasını yapan Gençlik Meclisi üyesi Abdullah Görkan, “Gençliğin bu alandaki sesi, iradesi ve örgütlü duruşu, yalnızca bugünün değil yarının da belirleyicisi olacaktır. Gençler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik toplum fikrini sadece bir yönetim modeli değil, aynı zamanda halkların özgür iradesiyle kendi yaşamlarını kurabilecekleri bir mücadele biçimi olarak tanımlar. Sayın Öcalan’ın ‘Demokratik toplum, gençliğin enerjisi ve kadının özgürlük bilinciyle kurulabilir’ sözü bizim için belirleyicidir. Bu sözler, gençliğin yalnızca destekleyici bir güç değil, demokratik yaşamın kurucu ve dönüştürücü bir öznesi olduğunu vurguluyor. Kürt gençliği, uzun yıllardır sadece direnen değil, aynı zamanda inşa eden bir pozisyonda yer alıyor. Bugün halk meclislerinden kampüslere, sokaktan yerel meclislere kadar birçok alanda bu inşa sürecinin aktif yürütücüsüyüz” dedi.

 

‘DEMOKRATİK BİR MÜCADELE ÖRECEĞİZ’

 

Türkiye’de yerel demokrasinin tarihsel olarak bastırılmış bir zeminde gelişmeye çalıştığını söyleyen Görkan, “Ancak bizler, özellikle Kürt gençliği olarak, yerelden başlayan bu demokratik mücadeleyi büyütmek, halklarımızın söz ve karar hakkını güçlendirmek için buradayız. Gençliğin bu süreçteki örgütlenme gücünü, yerel demokrasideki rolünü ve toplumu birlikte nasıl ördüğümüzü tartışacağız. Bu tartışmalar, sadece bir değerlendirme değil; aynı zamanda, özgür, eşit, katılımcı bir yaşam için birlikte yürüme çağrısıdır” diye konuştu.

 

‘AHLAKİ POLİTİK TOPLUMUN SORUMLUĞU GENÇLİKTEDİR’

 

Ardından konuşan Neslihan Şedal, “Gençlik, tarihte nasıl bir iz bıraktı bunu görmek gerekiyor. Kadın ve gençlik toplumun dinamizmidir.  Ahlaki politik toplumun tüm sorumluluğu gençliğin sırtındadır. Demokrasi, politik toplumun tüm sorumluluğunu gençler sırtlarına alarak buraya getirdi. Ataerkil toplum tüm kirli politikalarını gençler üzerinden yürüttü. Yüzyıldır ulus devletler tüm çıkarları için gençleri kullandılar. Bugün de gençler politik yaşamasınlar diye özel savaş politikaları gençler üzerinden hayata geçiriliyor. Bugün barıştan söz ediyorsak gençlerin sayesindedir. Hangi hareketten söz edersek edelim bunun yürütücüsü gençler olmuştur. Kürt hareketinin de en büyük gücü gençliktir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ilk görüşmesinde kadın ve gençlere selam gönderdi. Bunun için gençlerin tüm alanlarda örgütlenmesi gerekiyor. Özellikle özel savaş politikalarına karşı örgütlenmesi lazım” diye konuştu.

 

‘TOPLUMU ÖRGÜTLERSEK KAZANIRIZ’

 

Son olarak konuşan Abdullah Zeydan da “Bundan 52 yıl önce gençler öncülüğünde ulusal bir mücadele ortaya çıktı. Bu gençler; varlığı kabul edilmeyen Kürtleri tüm dünyaya tanıttılar. İnkara karşı demokratik bir toplum yaratmanın mücadelesini verdiler. O gün ortaya konulan paradigma bugüne kadar devam etti. Kürt hareketi ve Sayın Öcalan, çözüm için sürekli bir muhatap aradı. Bizim savunduğumuz paradigma aslında halkın kendi kendisi yönetmesi ve kendi kararını kendi vermesidir. Birlikte toplumu örgütlersek tüm bunları başarabiliriz. Bunun örgütlenme örneği 2013-2015 yılında ortaya çıktı. Birlikte çalışırsak toplumun demokratikleşmesini sağlayabiliriz. Tüm saldırı ve yok etme politikalarına karşı bu halk başını eğmedi ve direndi. Bu direniş işte örgütlenmenin sonucuydu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasını hayata geçirdiğimiz gün işte o zaman başarırız. Demokratik ve özgür bir toplum mutlaka hayat bulacak ve bu paradigma kazanacaktır” dedi.

 

Konuşmaların ardından buluşma basına kapalı olarak devam etti.