Jineolojî’den Rojda Yıldız: Anasoylu değerler yeniden yeşertilmeli

  • kadın
  • 09:06 19 Haziran 2025
  • |

AMED - Özgürlüğün değişim ve dönüşümle mümkün olduğunu belirten Jineolojî Dergisi Yayın Kurulu üyesi Rojda Yıldız, “Demokrasi ve özgürlük umudunun yükseldiği bugünlerde daha fazla kadınla beraber bilinçlenmek hem barış hem de kadın mücadelesinde kalıcı olmanın ön koşulu” diye belirtti. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 30 Mayıs’ta Jineolojî Akademisi’ne İmralı Cezaevi’nin havalandırmasından aldığı bir eğreti otu dalıyla birlikte mektup gönderdi. Kürt kadınların gündemindeki mektupta, kadınlar için geliştirdiği “umut ilkesi”ni özellikle vurgulayan Abdullah Öcalan, yeni sürecin öncülerinin kadınların olacağı inancını vurguladı. 
 
Jineolojî Dergisi Yayın Kurulu üyesi Rojda Yıldız, Abdullah Öcalan’ın mektubunda yer alan “umut ilkesi”, çalışmaları ve yeni süreçte kadınların öncülüğünün önemine dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘GRUR KAYNAĞI BİR MEKTUP’
 
İmralı Cezaevi’nden gönderilen mektubun kendilerinde büyük bir heyecan yarattığını belirten Rojda Yıldız, “Sayın Öcalan’ın tecrit koşullarında dahi Jineolojî’ye yoğunlaştığını, çalışmalarını yürüttüğünü biliyorduk. Savunmalarında ‘Jineolojî’ kadınlara bir önerme olarak geçiyordu. Kadınlar daha sonra buna dair çalışma başlattı. Böylece savaş, baskı ve çatışma koşullarında büyük bir kaynak, külliyat ortaya çıkardı. Bu kuramı ortaya çıkaran Sayın Öcalan ile birebir tartışma yürütmek çok kıymetli olurdu. Ancak tecrit hali vardı. Kadınlar bu tecrit halini anlamaya çalışarak, aşmaya çalıştı. Yoğunlaşarak, tecridi kırma durumu da söz konusu oldu. En nihayetinde bir mücadele sonucunda böyle bir mektup ve çiçekle çalışmanın selamlanması hepimiz açısından gurur kaynağıdır” diye belirtti. 
 
‘YENİ BİR HAT ORTAYA ÇIKTI’
 
Abdullah Öcalan’ın mücadelenin başından itibaren kadın özgürlüğünü merkezine alıp, erkeklik sorunuyla mücadeleyi temel edinen çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Rojda Yıldız, bu çalışmaların ise pratikte ciddi bir değişim ve dönüşümü getirdiğinin altını çizdi. Özgürlük mücadelesinin Kürdistan’da feodal zihniyetin yıkılması ve kadınlara bakış açısının değişmesinde önemli gelişmeler yarattığını belirten Rojda Yıldız, “Bu anlamıyla Jineolojî, aslında bu deneyimler üzerinden‘Kadın nasıldır? Erkek hakikati nedir? Kadın-erkek ilişkisi hakikati nedir? Kadınların toplumla, yaşamla kurduğu bağ nedir?’ sorularında alternatif yeni bir yaşam oluşturulurken, kuramların çerçevesini de çizdi. Evet, bir erkeklik, cinsiyetçilik sorunu var. Bugün için neyi ifade ediyor bu, aslında kadın-erkek ilişkisinde kölelik durumunun bir fıtrat olmadığı, kadının köleliğe, itaate meyleden bir varlık olmadığıdır. Bu bir köklü bir inşadır. Kadın kimliğinin bugünkü davranış biçimi, düşünce biçimi sadece toplumun ona doğduktan sonra öğrettiği kimi kalıpsal cinsiyetçi rollerle oluşmamıştır. Geçmişin köklü eleştirisini yapmak, cinsiyetçi rollerinden kurtulmak önemlidir. Jineolojî bu anlamıyla yeni bir yöntem açığa çıkardı. Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu toplumsal, analiz, doğa perspektiflerinden faydalanarak, kadın meselelerini, tartışmalarını bir üst aşamaya taşıyan ideolojik, politik bir hat örgütlemeye çalıştı” ifadelerini kullandı. 
 
‘KADIN DOĞRU TANIMLANMALI’
 
Abdullah Öcalan’ın mektubunda yer alan “Kadın varlığının doğru tanımlanması ve kadın kimliği, varlığı özdeşlik yöntemi ile ele alınmalıdır” cümlesine dair Rojda Yıldız, şunları belirtti: “Sayın Öcalan’ın belirttiği tarihsel ve toplumsal toplamdır. Bunun içerisinde en fazla üzerinde oynanan, en fazla köleleştirmek için başka kulvara sürüklenen kadın kimliği olmuştur. O yüzden temel çelişki de ‘kadın-erkek çelişkisidir’ denir. Kadını doğru tanımlamadığınız, kadının hakikatte ne olduğunu tanımlamadığımız sürece ne erkeği tam olarak tanımlayabiliriz ne de toplumsal yaşamın gerçekte ne olduğunu tanımlayabiliriz. Kadınlar ‘dedikoducu’, ‘meraklı’, ‘her kötülüğün başı’ olarak tanımlanıyor. Hakikaten kimliğiyle oynanmış bir kadın varlığından bahsediyoruz. Bunun doğru yorumlanması gerektiğini Sayın Öcalan ısrarla dile getiriyor. Kadınlara atfedilen bu özellikler nereden geliyor? Bu şeytancıl, kötücül özelliklerin kökeni nerede? Sadece modern dünyanın kavramlarıyla bunları açıklayamayız. Bunu iyi çözümlemek gerekiyor. ‘Kadınlar kıskançtır’ diye bir betimleme yaparken kadının kıskançlığının Yunan’da, Roma’da, erkek aklıyla üretilmiş kıskanç tanrıçalardan bağımsız ele almamak gerekiyor. Bu sistem, Zeus’un tanrıçalara reva gördüğü ve sadece bir tecavüz nesnesi olarak kullandığı ama yine de Zeus’u çekemedikleri için kavga eden tanrıçaları bize öğretti. Bu bir nüve, mesele anlatıyor. ‘Kadın kadının kurdudur’ meselesi basit bir kadın düşmanlığı meselesi değil. Kadınların dünya tarihi içerisinde yan yana gelerek, mücadele etmemesi için örgütlendirilmiş bir erkek sistemidir. O yüzden bugün aslında kadın örgütlerinin attıkları ‘Kadın dayanışması yaşatır’ bir sloganın ötesinde tarihsel, toplumsal gerçekliği ifade ediyor. Bu ilişkilerin nasıl inşa edildiğini, nasıl kurgulandığı doğru bir yöntemle açığa çıkarabilirsek nasıl mücadele edilmesi gerektiğini ortaya çıkarabiliriz.” 
 
‘ÖZGÜRLÜK DÖNÜŞÜMLE MÜMKÜN’
 
Abdullah Öcalan’ın işaret ettiği “umut ilkesi”nin kadının özgürlük meselesinden bağımsız ele alınamayacağını dile getiren Rojda Yıldız, “Umut ilkesi aslında her kadının özgürlüğü için mücadele edeceği potansiyeli ortaya çıkaracağına dair toplumsal yaşam inşa etme meselesidir. Bugün her kadın bu mücadele içerisinde yer alıp kalıpları yıkabilir, mücadelesini yürütebilir. Sayın Öcalan uzun yıllar önce ‘Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez’ sözlerini sarf etti ve bunu salt bir evin dışına çıkış olarak değerlendirmiyor. Bunu zihinde özgürleşme meselesi, yoğunlaşması olarak ele alıyor. O yüzden özgürleşmeyi, zihinde vurulan zincirleri, düşünce kapasitemize vurulmak isteyenleri aşmak olarak görmek gerekiyor. Hepimiz geri geleneksel ailelerde büyümüş kadınlarız. Elbette ki o sistemin etkileri üzerimizde yoğun bir biçimde var ve bunu görüyoruz. Mesele bunu özgürlüğe yaklaştıracak bir yoğunlaşmanın olup olmamasıdır” diye belirtti. 
 
Kadının özgürleşmesinin değişim ve dönüşümle mümkün olduğunu örneklerle anlatan Rojda Yıldız, “Binlerce kadını sokağa dökebilir, kadın cinayetlerine karşı hareket edebilirsiniz. Ama esas olan o kadının gerçekten kendini gerçekleştireceği ve özgürleştireceği alanlar inşa edip, oraya dahil etmektir. Bir mücadelenin bel kemiği, onu ayakta tutan şey aslında ideolojik ve politik hattıdır. 3 kişi olursunuz, ideolojik politik hattınız çok güçlüdür bir yerden filizlenir ve büyür. Ancak binlerce kişisinizdir, ideolojik-politik hat güçlü değildir, çok çabuk sönümlenir. Dünya örnekleri bununla doludur. Biraz daha kalıcılaşması, geleceğe umut vermesi tam da ne kadar kadının bilinçlenip, değişip dönüştüğü ile doğrudan alakalıdır” dedi. 
 
TOPLUMSAL SORUNLARIN KAYNAĞI
 
Jineolojî Dergisi çalışmalarının 10’uncu yılını doldurduğunu söyleyen Rojda Yıldız, çalışmalarında yeni bir sıçramaya ihtiyaç olduğunun farkında olduklarını dile getirerek, ekledi: “Şimdiye kadar Jineolojî, anlamaya, olanları yorumlamaya, kendini oluşturmaya çalıştı. Her varlık kendini oluşturduktan sonra harekete geçme ihtiyacı hisseder. Hem dünya kadın mücadelesinin geldiği nokta hem de yeni gelişmeler biraz daha demokrasi ve özgürlük umudunun yükseldiği bugünlerde daha fazla kadınla bilinçlenmek, daha fazla kadını değiştirip, dönüştürmek hem barış hem de kadın mücadelesinde kalıcı olmanın ön koşulu olarak görülüyor.” 
 
Sosyalizm ve kadın özgürlüğü tartışmalarına da değinen Rojda Yıldız, Abdullah Öcalan’ın “Kadın özgürlüğü sosyalizmin temelidir” belirlemesinin burada önemli olduğunun altını çizdi. Abdullah Öcalan’ın toplumsal problemlerin kaynağının kadın-erkek çelişkisiyle başladığına dair çözümlemelerini hatırlatan Rojda Yıldız, “Bu ne demek? Sağlıktan ekolojiye, kültürden dünya savaşlarına, her türlü alanda yaşanan sorunlar hegemonik ilişki biçimiyle doğrudan alakalı olduğunu söylüyor. Bu hegemonik ilişki de aslında kökenini kadın-erkek ilişkisinden alıyor. Erkeklik, erkek egemenlik sistem, kadın üzerinden iktidar kurmaya başlayarak öğreniyor. Toplumu sömürmeyi, kadının duygu, düşüncesini sömürerek öğreniyor. Çünkü bir varlığı zapturapt altına alınca diğerini de alabileceğini düşünüyor. Evdeki kadına kötü davrandığında, şiddet uygulandığında sokaktaki diğer bütün kadınlara şiddet uygulama hakkını kendinde görebiliyor, kendinde meşruluğu oluşturmaya çalışabiliyor. Kadınların yeniden kendilerini anlatabilecekleri, kadın-erkek ilişkilerinin çelişkilerini tartışabilecekleri bir sistem önermesi demokratik toplum sosyalizmidir” ifadelerini kullandı. 
 
SOSYALİZMDE KADIN ÖNCÜLÜĞÜ 
 
Abdullah Öcalan’ın “sosyalizm bir kadın kültürü” tespitinin anlamının önemli olduğunu söyleyen Rojda Yıldız, şöyle devam etti: “Komünlerin oluşturulması ve bu komünlerle yaşamın oluşturulması son zamanlarda çokça tartışılıyor. Aslında eski süreçlerden beri komün dediğimiz örgütlenme biçimi hep kadınların kendini örgütlediği, birlikte mücadele ettiği, toplumsal değerleri beraber ürettikleri bir süreç demektir. Komün değerlerinin, toplumsal ahlak ve kültür değerlerini bugün hala canlı nüvelerini görüyoruz. Sosyalizm, geçmişin anacıl, anasoylu değerlerinin yeniden yeşertilmesidir. Toplumun bağrında yaşattığı değerleri yeniden güncellemek, yeşertmek yeniden gündemleştirmekten bahsediyor. Bunu yapacak gücünde iktidara daha az bulaşmış, iktidarlaşmamış, hegemonik güç olmamış kadının etrafında oluşabileceğine dair tespitleri çok güçlü. Erkekliğin oluşturduğu iktidar, hegemonik güç, sosyalizm gibi yatay ilişkilenme ağları kurabilecek bir enerjiden uzak. Sayın Öcalan’ın erkeklerin kadınlarla nasıl konuşulması gerektiğine dikkat çekmesi bir etik, estetik kaygısıdır. Toplumda böyle bir kaygı yok. Sistem de böyle kaygı bırakmamış. Etik, estetik kaygıları güçlü tutmak, kadın-erkek ilişkisinde en çok ihtiyacımız olan meselelerden biridir. Bu anlamıyla sosyalizmde kadın öncülüğü modern anlamda değil, geçmişin kadın kültürünün de bugünle bütünleşmesi, yaşatılması manasına geliyor.
 
Kaotik bir dönemeçteyiz, Ortadoğu’da anlık masalar, yıkılıp, kuruluyor.  Yeniden coğrafya dizaynında yine erkek aklı ile barış ve diplomasi meselesi yürütülmeye çalışılıyor. Bu çok tehlikeli bir durum bunu en çok da kadınlar biliyor. Anlık çıkarlar üzerine kurulan her tür diplomatik ilişki her an bozulmaya meyilli, krizi, kaosu kendi içerisinde barındıran niteliği de var. Çıkar ve ranta dayalı barış süreci, çıkar ve rantlar değiştiğinde bozulabilir. Kadınlar kalıcı bir barışın kendisiyle mümkün olduğunu dile getiriyor. Çünkü savaş gerçekliği içerisinde kadınların yaşadıklarını, deneyimlerini bilmeden ve bunları açığa çıkarmadan bir barış açığa çıkarırsanız zaten niceliksel olarak toplumun yarısını yok saymış oluyorsunuz. Niteliksel olarak da aslında gelecek savaşların kötü birer duraklarını inşa etmiş oluyorsunuz. Kadınlar savaşa bir durak değil, bütünüyle ortadan kaldırılmasını talep ediyor. ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı her yerde anlatarak, yaşamı, kültürü koruyarak, şiddete karşı durarak, barışı örgütleyebiliriz.” 
 
MA / Berivan Altan 
 

Diğer başlıklar

13:37 Af Örgütü’nden Türkiye raporu: Polis şiddeti, tanıklıklar ve videolarla belgelendi
13:34 Köylülerle görüşen Temelli: Zeytinimize ve toprağımıza göz diktiler
13:17 Gazeteci Şahin davasında mütalaa hazırlanacak
13:15 Meclis kapısından seslendiler: Gerekirse açlık grevine gireceğiz
13:07 İsrail-İran savaşı 7’nci gününde: Hastane hedef alındı
13:02 Konfederasyon ve meslek odaları: Zeytinlikleri madenciliğe açan kanun teklifini geri çekin
13:00 HDP'li Selman Günbat tahliye edildi
11:53 Valilik Cilo Buzulları'nı yok etmekte kararlı!
11:52 MKG'den hasta tutsak gazeteci için dayanışma
11:36 Ayşegül Doğan: Komisyon için taslağımız hazır
11:27 Zeytinlikleri madene açacak kanun teklifi görüşmeleri gergin başladı
10:48 Erxenî'de kaybolan 9 yaşındaki çocuk ölü bulundu
10:48 DEM Parti heyeti 'süreç' görüşmesi için Silivri'de
10:30 Barolardan Meclis'e 17 maddelik çözüm önerisi
10:25 İHD’den ‘Barışa giden yol’ buluşması: Asker ve PKK'lilerin aileleri bir araya gelecek
10:07 Rojhilatlı Ebdulla Hicab: 'Jin, jiyan, azadî' alternatif bir zihniyettir
09:59 PJAK Yöneticisi Mûînî: Kürt güçleri ortak hareket etmeli
09:49 6 kez 'iyi halli' raporu verilen Çetin Arkaş'ın tahliyesi yeniden ertelendi
09:19 Yangın felaketinin 1'nci yılı: Yaralılar yaşam, aileler adalet mücadelesinde
09:18 Hazırladığı albümle Alevi katliamlarıyla yüzleşmeye çağırıyor
09:17 Uyuşturucuya karşı nöbetteler: Gelin gençlerimizi kurtaralım
09:16 Gar Katliamı'nda ölen Güney Doğan'ın babası: Onların hayali barıştı
09:15 Eskişehir Cengiz Holding'in siyanürlü altın madeni projesine direniyor
09:14 Tutsak Oğuzsoy: Avukat diye tanıtılan kişiler tehdit, gardiyanlar darp etti
09:13 Hüsünbeyi: Ortadoğu'daki savaşa karşı iç barışı sağlamak önemli
09:12 'Katılımcı Bütçe' ile halk karar alma sürecinde özne olacak
09:11 Marija Arsenkova: Öcalan ve PKK doğru olanı yaptı sıra Türkiye'de
09:10 EMEP Genel Başkanı Aslan: Birleşik mücadeleye ihtiyaç var
09:09 İzmir susuzlukla karşı karşıya
09:07 Akademisyen Berwarî: İran demokratikleşmezse önümüzdeki yüzyılı kaybeder
09:06 Jineolojî’den Rojda Yıldız: Anasoylu değerler yeniden yeşertilmeli
09:00 19 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
18/06/2025
23:06 Türkiye, Guherze’yi bombaladı: 65 dönüm alan yandı
22:48 Trump: İsrail-İran durumu için 1 saat içinde toplantı yapılacak
22:41 İran'dan İsrail'e yeni füze saldırısı
22:32 Fed faiz kararını sabit tuttu
22:27 Meclis Başkanı ve Divan üyesi arasında ‘Ermeni soykırımı’ gerilimi
22:00 KRT TV çalışanları sokaktan seslendi: Hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz
21:47 Uyuşturucu karşı nöbet 5’inci gününde: Çocuklarımıza sahip çıkalım
21:09 Duran Kalkan: Sıra Türkiye’de, tek kurtuluş yolu Önder Apo’nun çözümünde
20:51 İzmir’de kadınlar barışı konuştu
20:42 İran'dan 'Umman'a heyet gönderildi' iddialarına yalanlama
20:30 İstanbul'da Deniz Poyraz anması: Mutlaka hesap soracağız
20:01 Abdullah Öcalan'ın doğduğu evde ilk kez Kürtçe klip çekildi
19:57 Rêya Armûşê Belediyesi’nde eşbaşkan seçimi 23 Haziran’da
19:45 DEDAŞ çiftçinin buğday ve trafosunu haciz etti
19:13 DEM Parti’den TÜSİAD’a ziyaret
19:11 Êlih’te çocuk istismarı protesto edildi
19:04 KHK’liler: İşlerimize iademiz gerçekleşsin
19:00 İran’dan 3 uçak Umman’a gitti
18:56 Maden yasası teklifi Eskişehir’de protesto edildi
18:52 İYİ Parti ve DEVA ‘ortak çalışma grubu’ kurdu
18:42 KESK’li kadınlar MEB’i protesto etti
18:35 İran'dan Trump'a yanıt: Hiçbir İranlı yetkili Beyaz Saray'ın kapılarında yalvarmayı talep etmedi
18:04 Baro başkanları Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüştü
17:17 Balıkesir'de 2 bölgede orman yangını
17:11 Amed’deki yangında 4 kişi ölmüştü: İhmaller zinciri raporla ortaya çıktı
16:58 DEM Parti Kurtulmuş ile görüştü: Komisyonun kurulup yazın çalışmasında hemfikiriz
16:50 ‘GGM'lerde cinsel ve fiziksel şiddet yaşanıyor’
16:23 Özel’e saldıran Tengioğlu hakkında iddianame hazırlandı
16:03 Baro başkanları AKP grubunu ziyaret etti
15:49 HDP basın çalışanının adli kontrol tedbiri kaldırıldı
15:46 DEM Parti heyetinden MÜSİAD ziyareti
15:42 İşten çıkarmalara tepki: Birleşik emek mücadelesi kazanacak
15:41 Elektrik akımına kapılan çocuk yaşamını yitirdi
15:40 Eğitimciler, ekonomik ve özlük haklarının düzeltilmesini istedi
15:29 DEM Parti’den emekçiler ve emekliler için ara zam önerisi
15:22 Gazeteci Bilen'e 'cumhurbaşkanına hakaretten' beraat
14:57 Hatimoğulları ve Bakırhan uluslararası basınla buluştu
14:45 KJAR: Kadınlar olmadan İran halkları özgür olamaz
14:38 Tabip Odası'ndan yangın açıklaması: İnceleme yapılsın
14:38 Sağlıkçılar: Haklarımızı gasp ettirmeyeceğiz
14:36 DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'ndan 16'lık zam tepkisi: Hakarettir
14:21 Hamaney: Asla teslim olmayacağız
14:08 Baro başkanları Yeni Yol Partisi’yle bir araya geldi
14:04 'Hukuk sindirme aracı değildir'
13:58 Deniz Poyraz Adana'da anıldı
13:33 Erdoğan’dan siyasi partilere sorumluluk çağrısı
12:51 Ayşe Şan'ın oğlu: Annem artık Kürt halkına emanet
12:47 16 baro başkanı Meclis’te İYİ Parti ile görüştü
12:45 Hüda Kaya hakkında ‘İkinci Kobanê Davası’ndan beraat kararı
12:44 Çocuğuna cinsel tacizden yargılanan failin tutuklanması talebine ret
11:47 ‘Ya hep beraber ya hiçbirimiz’
10:20 Ayşe Şan’ın naaşı defnedildi: Ana yurduna döndü
10:11 Doğuş Derya: Kıbrıs sorununun çözümü federal yapıyla mümkün
10:09 Yangından tazminata mahkum edilen DEDAŞ önlem almamakta ısrarcı!
10:00 İzmir'de 2 belediyede işçilerden eylem
09:59 Hasta tutsak Çam’ın eşi: Karar cinayete teşebbüstür
09:32 İstanbul’daki yurttaşlar: Adaletli barış olursa Türk-Kürt kardeşliği sağlanır
09:24 Gazeteci Moskofian: Netenyahu Ortadoğu’ya hükmetmek istiyor
09:19 Yazar Aktaş: Öcalan'ın belirttiği yeni bir bölge anlayışına ihtiyaç var
09:13 Jineolojî’den Aynur Sarıca: Toplum ve kadın köleliğine karşı görev aldık
09:12 'Teröre müzahir bölge' iddiasıyla binlerce hektar orman kökünden söküldü
09:10 Serhat kentlerinde festival vakti
09:09 Şengal Özerk Yönetimi: Öcalan'ın çağırısı Êzidî rönesansının temelidir
09:08 Cilo Buzulları tehlikede!
09:07 ‘Öcalan’ın paradigması Ortadoğu’da akan kanı durdurabilir’
09:05 Abdullah Öcalan’dan İsrail-İran savaşına çözüm önerisi
09:02 Wan’ın Kapıköy sınır kapısında yoğunluk
09:00 18 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:59 Mithat Sancar İmralı Heyeti’nin yeni üyesi oldu
08:55 Ayşe Şan’ın naaşı 29 yıl sonra Amed’de
08:39 İsrail ve İran'ın karşılıklı saldırıları sürüyor
17/06/2025
23:12 Rusya: İsrail'in İran'a yönelik saldırıları nükleer felakete sürüklüyor
22:54 Almanya'dan İsrail'e destek
21:52 İsrail-İran tezkeresi Meclis'te kabul edildi
21:46 Uyuşturucuya karşı 4 gündür nöbetteler: Mücadeleyi yükseltelim
21:19 Tahran’da yoğun patlamalar yaşanıyor
20:50 İzmir'de Deniz Poyraz anması: Düşleri yarım kalmayacak
20:16 Trump: Hamaney'in nerede olduğunu biliyoruz ama şu an öldürmeyeceğiz
19:54 Ayşe Şan’ın naaşı yarın Amed’e getirilecek
19:45 10 Ekim Gar Katliamı belgeseli: Baba Ben de Gideyim mi?
19:33 KESK Dêrsim Şubeler Platformu: KHK’ler derhal iptal edilmeli
19:26 PEN üyesi Yavuzel hakkında zorla getirme kararı
19:21 ABD Başkanı Trump: İran hava sahasında tam kontrol sağladık
19:15 Akdeniz'de deprem
19:14 Açlık grevindeki Akgül'ün ailesinden adalet çağrısı
18:13 Sağlıkçılardan ‘eziyet yönetmeliğine’ ilişkin açıklama
18:11 İsrail saldırılarına misilleme: İran'dan yeni füzeler fırlatıldı
18:09 İş makinesi operatörü, yıktığı binanın altında kalarak yaşamını yitirdi
17:22 KRT işçilerinin direnişi 14’üncü gününde
17:07 Barış Annesi Hamdiye Şimdi hayatını kaybetti
16:56 ‘Jin, jiyan, azadî’ yazılaması yapan öğrenci tutuklandı
16:54 Ayşe Gökkan: Abdullah Öcalan özgürleşirse süreç sonuca ulaşır
16:46 Baro başkanları CHP’yi ziyaret etti
16:22 16 baro başkanı Meclis'te DEM Parti ile görüştü
16:04 Hatice Onaran’a para gönderdiler: Suç ise hepimiz işliyoruz
15:54 İmamoğlu davasında görüntü çekenler hakkında soruşturma
15:27 Emekliler taleplerini sıraladı
15:13 Hukuk örgütleri Avukat Ebru Timtik'i andı
14:39 Ümit Özdağ hakkında tahliye kararı
14:36 Sendika yöneticilerinin tutuklanmasına tepki
14:32 10 Ekim Davası: Tanık ifadesini hatırlamadı!
14:30 Gazeteci Hatice Şahin’in adli kontrolü kaldırılmadı
14:25 Selahattin Demirtaş: Bir arada özgür ve eşit yaşayacağız
14:16 Sağlık sorunları yaşayan belediye eşbaşkanı görevinden istifa etti
14:16 Deniz Poyraz anması: Karanlık güçler açığa çıkartılsın
14:07 İstanbul'da iş yerinde buhar kazanı patladı
13:51 Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri için başvurular başladı
13:14 PJAK: Halkımızı savunmasız bırakmayacağız, örgütlüyüz
13:12 Deniz Poyraz mezarı başında anıldı
13:06 DEM Parti Eş Genel Başkanları 19 Haziran’da Silivri’ye gidecek
12:52 Sema Yüce mezarı başında anıldı
12:51 Mehmet Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:49 Mesleki faaliyetlerinden yargılanan avukata beraat
12:42 Bakırhan: Türkiye demokratik çözümle bu fırtınadan kurtulabilir
11:37 'Dipçik' davasında polisin memuriyeti sonlandırıldı
11:24 Gazetecilere yöneltilen suçlama: Haber karşılığında ücret almak!
10:35 2. Dep Doğa ve Kültür Festivali'nin tarihi netleşti
10:11 İmralı’da konuşulanları MA’ya anlattı: DEM Parti potansiyelini ortaya çıkarmalı