HABER MERKEZİ - KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, sürecin ilerleye bilmesi için Abdullah Öcalan'ın özgür, çalışabilir koşullarının sağlanması gerektiğini belirterek, hareket olarak atacakları adımları attıklarını, bu anlamda af değil, tüm halklar için özgür ve demokratik yasalar istediklerini söyledi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Yeni Yaşam Gazetesi’ne verdiği röportajın ikinci bölümü yayınlandı. Bayık, süreç bağlamında attıkları adımları değerlendirerek, bundan sonrası için yapılması gerekenleri anlattı.
'TECRİT SÜRÜYOR'
Bayık, Abdullah Öcalan'ın Türkiye ve Ortadoğu'daki halklara karşı kendisini sorumlu gördüğü böylesi bir süreci başlattığını belirterek, zor şartlarda insanlığa karşı duyduğu sorumluluğu yerine getirmeye çalıştığını vurguladı. Atılan adımların Öcalan'ın bireysel inisiyatifiyle olduğunu söyleyen Bayık, PKK'nin de adımların pratikleşmesi için destek olduğunu, güç verdiğini belirtti. Öcalan ve PKK'nin halklara karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirdiğini dile getiren Bayık, "Türk devleti sadece tecritte biraz gevşeme yarattı. Bunu da sanki tecridi kaldırmış, biçiminde göstermeye çalışıyor. Tecrit sürdüğü için artık bu tarzda yeni adımlar atılamaz. Yeni adımların atılabilmesi için Önder Apo’nun çalışabilmesi için koşullarının değişmesi ve İmralı sisteminin artık bitmesi gerekir" dedi.
'İMRALI LAĞVEDİLMELİ'
İmralı sisteminin lağvedilmesi gerektiğini yineleyen Bayık, "Önder Apo’nun yasayla fiziki özgürlüğünün sağlanması, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için özgürlük yasalarının çıkması gerekir. Yine demokratik entegrasyon yasalarının çıkması gerekir. Bu yönlü adımlar atılırsa işte o zaman biz yeni adımlar atabiliriz. Tek taraflı adımları sonuna kadar atamayız. Bunu bizden kimse isteyemez. Biz atmamız gereken adımları attık. Artık devletin adım atması gerekiyor. Atacağımız tek taraflı adımlar bitmiştir. Gerisi iktidarın-devletin adım atması kalmıştır. Biz şimdi bunu bekliyoruz" diye belirtti.
ERDOĞAN AÇIKLAMASI
Törenin ardından Erdoğan'ın açıklamalarına işaret eden Bayık, "Erdoğan'ın açıklamasında bazı olumlu yanlar var. Aslında bu açıklamayı 2009’da da yapmıştı. Şimdi beyaz toroslar, köylerin yakılıp, yıkılması, faili meçhuller sözleri ile açıklamayı güçlendirmiş. Fakat, beklentileri karşılayan bir konuşma değildi. Olumlu yanlar olmasının yanında bir de olumsuz yanlar var. Bunlar da eleştiriliyor. Açıklamasında herkesi sürecin dışında bıraktı. Süreci ilerletmek isteyen biri herkesi katar. Herkesin dışında tutulduğu bir bir çözüm olabilir mi? Amacında çözüm olan bunu yapmaz. İkincisi Kürt-Türk-Arap ittifakından söz etti. Sadece Kürt, Türk, Arap halklarını esas almak diğerlerini dışında tutmak çözüme hizmet etmez" diye aktardı.
'SÜRECİN ADI OLMALI'
Bayık, devletin ve iktidarın sürece henüz bir isim koymadığını da vurgulayarak, "Türkiye’de Kürt sorununu çözmek isteyen adını koyar. Sürece adını koyma yoktur. ‘Terörsüz Türkiye’ var. Ne anlama geliyor? ‘PKK teröristtir, biz terörizmi ortadan kaldırıyoruz. PKK’yi silahsızlandırıyoruz, ‘Türkiye’yi beladan kurtarıyoruz’ diyor. Sorun PKK’nin silahsızlanma sorunu değil, sorun Kürt sorunun çözümüdür. Eğer PKK doğduysa, silahlı mücadele yürüttüyse bundan Türk devletinin izlediği siyaset sorumludur. Bu siyasetin sonucunda PKK örgütlendi, silahlı mücadeleyi yürüttü" hatırlatmasında bulundu.
CHP'YE OPERASYON: SÜRECE PROVAKASYONDUR
Meclis'te kurulacak komisyonun nasıl olması gerektiği üzerine de konuşan Bayık, "Komisyon PKK’nin silahsızlandırılmasını konuşacak, geliştirecek. Geliştireceği yasalar da bu temelde olacak. 'Komisyon kuracağız' diyor ama katılması gereken CHP’nin üzerine gidiliyor. Tutuklamalar yapılıyor. CHP dahil olmazsa ki Özgür Özel ‘komisyona katılmayı erteliyoruz’ dedi. Peki bu komisyon nasıl kurulacak? Nasıl çalışacak? Biz silahları yakıyoruz. Komisyonun kurulması gerekiyor. Tam da bunun arifesinde CHP’ye yeni bir operasyon oluyor. Amacında barış olan, sorunun çözümü olan kesinlikle bunu yapmaz. Bunu yapmak demek çözüm istememek demektir. Bununla hem CHP’de hem Türkiye solunda hem de demokratik çevrelerde Önder Apo’ya, Apocu harekete, Kürtlere tepki yaratılmak isteniyor, bu tarzda yalnızlaştırmak istiyor. Bunu yapmak provokasyondur" ifadelerini kullandı.
'HAKIN KAYGILARI YERİNDE AMA...'
Bayık, sürece dair halkın kaygılarına da işaret ederek, "Toplumun kaygıları yerindedir. Ancak halkın da kaygıları gidermek için Önder Apo’nun geliştirdiği çözüme sahip çıkması gerekiyor. Sadece açıklamalarla değil, yaptıklarıyla destek olması gerekiyor. İktidara yönelik bir baskı oluşturması gerekiyor. Demokrasi güçleri bir demokrasi cephesi oluşturup mücadelesini yürütürse o zaman iktidar mecbur kalır ve adım atar. Bu olmadıkça adım atmazlar. Eksiklik buradadır" diye aktardı.
ÖZGÜR VE DEMOKRATİK YASALAR
Kürtlerin amacının Türkiye’nin demokratikleşmesi olduğunu vurgulayan Bayık, "Özgürleşme yasalarının çıkarılması, demokratik anayasanın geliştirilmesini istiyoruz. Buna da Üçüncü Yol diyoruz. Ne iktidarın, ne muhalefetin hizmetine girmeyiz. Şunu iktidara getirelim, bunu getirmeyelim diye bir anlayışa sahip değiliz. Biz Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesini yürütüyoruz. Demokrasiden yana amacı olan güçlerle bunu geliştirmek istiyoruz, amacımız böyle anlaşılması gerekiyor. Kim bu yönde çaba yürütürse onunla hareket ederiz" dedi.
'SİLAHLARI YAKMA DOĞRU ANLAŞILMALI'
Bayık, silahları yakmanın da doğru anlaşılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "Dünya silahlanmaya doğru gidiyor. NATO silahlanmaya gidiyor. Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor. Biz böyle bir ortamda silahları yaktık. Bunun bir anlamı var; Biz dünyamızı, halkları silahlardan kurtarmak istiyoruz. Yine Kürtlerin bir Newroz’u var. Ateş… Biz ateşin çocuklarıyız. Silahları yakmakla yeni bir dönemi başlatmak istediğimizi çok net ortaya koyduk. silahları bunun için yaktık. Besê arkadaş ifade etti; Türkiye’ye gidip, demokratik siyasette yer almak istiyoruz. Daha önce giden barış gruplarının pratikleri ortada. Gidebilmemiz için yasalarda değişiklik olması gerekir. Kesin güvence gerekli.”
'AF DEĞİL, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ'
Af istemediklerini dile getiren Bayık, "Önder Apo’ya uygulanan yasaların değişmesi, İmralı sisteminin ortadan kalkmasını istiyoruz. Her isteyen gazeteci, akademis, siyasteçinin Önderlikle görüşmesini ve tartışmasını, bu yolun açık olmasını istiyoruz. Türkiye’deki antidemokratik yasaların değişmesi, demokratik ve özgürlük yasasının oluşturulmasını istiyoruz. Şimdi hemen yapmazlar ama en azından kurulacak komisyon adını doğru koyarsa, ne tür çalışmalar yapacağını, ne tür yasaları değiştireceğini söylerse, bunları topluma açıklarlarsa bizde önderliğin belirleyeceği şekilde adım atarız. Komisyonun çalışmalarını, söylemlerinin pratikte ne anlama geldiğini görmeden, yeni adımlar atamayız" diye belirtti.
HERKES BİLMELİ: ATACAĞIMIZ ADIMLARI ATTIK
Dayatmaları kabul etmeyeceklerini kaydeden Bayık, “Amacımıza göre hareket eden bir hareketiz. Öyle bazı dayatmalara göre adım atmayız. Atacağımız adımları attık. Önderliğimiz istedi, bizde adımları attık. Önderliğimiz süreci teorik, felsefik, sosyolojik yönleriyle izah etti. Biz o temelde bu adımları atıyoruz. Bundan sonra da eğer bizim attığımız adımlara hizmet eden adımlar atılırsa karşılık veririz Bunun dışında her hangi bir dayatmayı kabul etmeyiz. Herkes bunu bilmeli" diye aktardı.