Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan bir takım temaslarda bulunmak için geldiği Mêrdîn’de basın toplantısı düzenledi. Bir otelin toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya partililer ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de katıldı.

 

Siyasi gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Babacan, 1 Ekim’den bu yana başlayan sürecin Türkiye’nin önemli gündem maddelerinden biri olduğunu ifade ederek, partisinin başından bu yana başlatılan "adı konmamış sürece" destek verdiğini söyledi. Süreci önemsediklerini ifade eden Babacan, sürecin planlı ve ciddi bir program çerçevesinde yürüdüğünü belirterek, Meclis'te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun önemli olduğunu söyledi. Süreci ihtiyatlı bir şekilde izlediklerini ifade eden Babacan, “Biz süreçte eksik olanları, hatalı olanları söyleyeceğiz. Bu sürecin başarıya ulaşma ihtimali yüzde 5 bile olsa biz o yüzde 5’i destekleyeceğiz. Sayın Erdoğan’ın göstermediği cesareti Türkiye’nin en genç partisi olarak biz gösterdik. Sayın Erdoğan’ın oldukça mesafeli, hiç oralı olmadığı dönemlerde biz çıktık açıkça bu konuda konuşmaya başladık, görüşlerimizi söyledik. Bildiklerimizi, dünya örneklerinden de Türkiye örneğinden de bildiklerimizi bu sürece katkı olarak sunduk, sunmaya devam ediyoruz” dedi.

 

Kurulan komisyonun şu an için Türkiye’de sandığa giden halkın yüzde 90’lık kesimini kapsadığını ve bunların güzel gelişmeler olduğunu kaydeden Babacan, sivil toplum örgütlerinin, uzmanların, akademisyenlerin ve daha birçok kesimin süreçte yer almasının sağlandığına dikkat çekti.

 

‘ÖCALAN’IN ÇAĞRILARI ÖNEMLİ OLMUŞTUR’

 

Açıklamalarının ardından Babacan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın da komisyon tarafından dinlenmesi yönünde taleplerin olduğu, bu konuda bir gelişme olup olmayacağı yönündeki sorusuna Babacan, “Bu sürecin başlamasında Öcalan’ın yaptığı çağrılar, bildiğiniz üzere ilki 27 Şubat çağrısıdır. Daha sonra sözlü ve yazılı çağrıları önemli olmuştur. Çünkü örgütü zamanında başlatan ve bugün geldiği safhada ve bundan sonraki safhalarda ne yapması gerektiği ile ilgili görüşlerini ortaya koyması Öcalan’ın önemli bir husustur. Öcalan’ın iletişimi, yani kamusal iletişimi ya da bu komisyonun çalışmasıyla ilgili görüşleri hangi yöntemlerle alınır, nasıl alınır, o tabi süreçte şekillenecektir. Komisyon bunu da değerlendirecektir. Bakıyoruz ki, ilgili devlet kurumları bu işi detaylı bir şekilde çalışmış durumda. Biz zaten biz öyle anladık sürecin başında. Dolayısıyla bu sürecin detaylar ile ilgili önerileri olacaktır diye düşünüyoruz ama henüz bu komisyonun gündemine gelen bir konu değil. Öcalan’ın görüşleri bir şekilde komisyon tarafından dikkate alınabilmesi, değerlendirilebilmesi önemli olacaktır. Yani bunun şekli, yöntemi nasıl olur, bunu komisyon değerlendirecektir” dedi.