HABER MERKEZİ - Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, BM Özel Raportörü Mai Sato’ya dönük bir mesaj kaleme alarak, Rojhilat’ta öğretmenlik yapan 16 kişiye verilen cezaları hatırlatarak, bu haksız kararın iptali için baskı yapmaya çağırdı.

 

İnsan hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Özel Raportörü Mai Sato’ya gönderdiği bir mesajda, 1979’dan bu yana Rojhilat’ta öğretmenler sendikasının faaliyetlerinin baskı altında olduğunu belirtti. Nergis Muhammedi, baskının bugün de sürdüğünü, Rojhilat Kürdistan’da en az 16 öğretmenin ihraç, zorunlu emeklilik ve sürgün cezalarına maruz bırakıldığını bildirdi.

 

Nergis Muhammedi, BM Özel Raportörü Mai Sato’ya gönderdiği mesajında, İran İslam Cumhuriyeti hükümetinin kurulmasından bu yana öğretmenler sendikası faaliyetlerinin her dönemde en ağır biçimde baskı gördüğünü, bu baskının Mesud Pezeşkiyan hükümeti döneminde de devam ettiğini vurguladı.

 

‘YÜZLERCE ÜYESİ TUTUKLANDI’

 

İran’daki “jin, jiyan, azadî” halk ayaklanmasının ardından öğretmen sendikası aktivistlerine yönelik baskının yoğunlaştığını söyleyen Nergis Muhammedi, yüzlerce sendika üyesinin tutuklanarak hapse atıldığını, 300’den fazla öğretmen, sendika aktivisti ve öğrencinin de ihraç, görevden alma ve hizmetine son verme kararlarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Nergis Muhammedi, “Bu ağır hükümler, İran halkına, özellikle de Doğu Kürdistan’daki insanlara yönelik çifte şiddetin açık bir simgesidir. Aynı zamanda rejimin onların bağımsız sesini yok etme çabasıdır. İran makamları, her türlü bağımsız sendikal, sivil ya da siyasi girişimi acımasızca bastırmaya devam ediyor; en küçük barışçıl protesto işaretine bile en sert baskı ve sindirme yöntemleriyle karşılık veriyor” dedi.

 

‘KORKUNUN SONUCU’

 

Nergis Muhammedi mesajının devamında şu ifadelere yer verdi: “Jina/Mahsa hareketinin yıldönümü arifesinde verilen bu işten çıkarma, uzaklaştırma, zorunlu emeklilik ve sürgün kararlarının zamanlaması, rejimin İran halkının demokratik reformlar ve sosyal adalet talep eden yeni bir ayaklanmasından duyduğu ve artan korkuyu ortaya koymaktadır. Öğretmenlere yönelik devam eden baskıları şiddetle protesto ediyor ve tüm insan hakları örgütlerini ve uluslararası kuruluşları eğitimciler ve sendika aktivistleriyle dayanışma göstermeye, bu güvenlik ve yargı tedbirlerini kınamaya ve İran'daki sendika ve sivil toplum aktivistlerine yönelik artan baskının önlenmesine yardımcı olmaya çağırıyorum. Ayrıca UNESCO ve Uluslararası Çalışma Örgütü'ne, İran Eğitim Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı yetkililerinin uluslararası toplantılara katılmalarını yasaklamaları çağrısında bulunuyorum. Uluslararası ve insan hakları kuruluşlarının, İslam Cumhuriyeti'ne, özellikle Kürdistan'daki öğretmenler olmak üzere tüm öğretmenlere yönelik haksız kararlarını iptal etmesi için baskı yapması görevidir.”