İSTANBUL - CHP’ye dayanışma ziyareti gerçekleştiren DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar, “Türkiye’de demokrasinin inşa edilmesi ve barışın bu topraklarda yaşam bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Yönetimi'nin görevden alınıp, Gürsel Tekin’in kayyım olarak atanmasına tepkiler devam ediyor. Birçok siyasi parti CHP’yle dayanışarak karara tepki gösterdi. Aralarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eşbaşkanı Murat Çepni, DEM Parti İl Eşbaşkanı Arife Çınar’ın da bulunduğu DEM Parti heyeti, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’e destek için Sarıyer’de bulunan il binası önüne geldi.
Burada konuşan Arife Çınar, kayyım politikalarının yalnızca partilere değil halka da zarar verdiğini belirterek, “Şu anda DEM Parti heyetimizle birlikte CHP il binasına yakın bir yerdeyiz. Maalesef bina abluka altında ve giriş yapamıyoruz. Türkiye’de sistematik hale gelen bir kayyum politikasıyla karşı karşıyayız. Kayyum sadece seçilmişlere değil, halkların iradesine de zarar veriyor. Bu durum bize şunu gösteriyor: Demokrasinin olmaması demek, halkların, inançların, eşit ve özgür yaşayamaması demektir. Biz, Türkiye’de demokrasinin inşa edilmesi ve barışın bu topraklarda yaşam bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Demokrasi mücadelesini sürdürmekten başka bir yol olmadığını biliyoruz” dedi.
‘BU OPERASYON DEMOKRASİYE YAPILMIŞTIR'
Kezban Konukçu da dayanışma açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “DEM Parti olarak biz dün gece de buradaydık. İl başkanımız, vekillerimiz barikatların önündeydi, sadece vekillerimiz geçebildi. Bu dayanışmayı sürdürüyoruz. CHP’ye yapılan bu operasyon yalnızca bir partiye değil, demokrasiye yapılmıştır. Halkın seçme-seçilme hakkına ve iradesine yönelik bir müdahaledir. AKP saray rejimi, faşizmi kurumsallaştırmak için seçimsiz, sandıksız bir ortam yaratmak istiyor. Biz çok iyi biliyoruz ki barış istiyorsak bu, adalet ve demokrasi olmadan gerçekleşemez. Barış, demokrasi ve adalet birbirinden ayrı düşünülemez. Bu nedenle biz her zaman demokrasinin yanında yer almaya devam edeceğiz.”