TJA’dan 25 Kasım deklarasyonu: Şiddetsiz yaşamı demokratik toplumla örüyoruz

  • kadın
  • 11:57 3 Kasım 2025
  • |
img
AMED - TJA, 25 Kasım deklarasyonunu açıkladı. Katledilen kadınların öfkesini kuşanarak alanlarda olunacağı belirtilen deklarasyonda, “Mirabal’lerden bugüne uzanan mirasla, şiddetsiz ve özgür bir yaşamı demokratik toplumla birlikte örüyoruz” denildi. 
 
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla “Bi civaka demokratîk ber bi jiyana azad a bê tundî ve (Demokratik Toplumla Şiddetsiz Özgür Yaşama)” şiarıyla gerçekleştirecekleri etkinliklerin deklarasyonunu açıkladı. Amed’de bulunan Sümerpark’taki Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) önünde yapılan açıklamanın Kürtçesini TJA’dan Hatice Öncü, Türkçesini Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Hazal Kaydu okudu.  
 
MİRABAL KARDEŞLERDEN GÜNÜMÜZE 
 
Okunan deklarasyon metnin tamamı şöyle: “1960’ta Dominik’te diktatörlüğe karşı direnirken katledilen Mirabal Kardeşlerin anısı ve mücadelesiyle simgeleşen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü bugün katledilen kadınların öfkesini ve direnişini kuşanarak karşılıyoruz. Kadın kırımına karşı amasız, fakatsız mücadelemizi büyütüyor; Mirabal’lerden bugüne uzanan mirasla, şiddetsiz ve özgür bir yaşamı demokratik toplumla birlikte örüyoruz.
 
Kadın kimliği bin yıllardır şiddetle evlere kapatıldı, sömürüldü ve katledildi. Yarattığı toplumsal değerler yok olsun ve unutulsun diye her türlü şiddete maruz bırakıldı. Kadınların tarihi yok sayıldı. Varlıkları yok sayıldı. Kültürleri, inançları yok sayıldı. Bunun yerine erkek egemenliğinin örgütlediği hegemonik ilişkiler ve bu ilişkilerin kurumsallaştırıldığı yeni yapılar inşa edildi ve bu yapılar ayakta kalabilsin diye şiddet her gün yeniden üretilmeye ve kadınlar kapatılmaya devam edildi. Bugün bütün dünyada gözlerimizin önünde gerçekleşen kadın ve toplum kırımı binlerce yıllık şiddet tekelinin devamıdır. Kapitalist modernite sistemi, temel dayanağı olan erkek egemenliğini dünyanın farklı coğrafyalarında farklı politikalarla ayakta tutmak için her zamankinden çok daha fazla saldırmaktadır. Her yıl dünya genelinde en az 80 bin kadın erkek şiddeti ile katledilmekte, kadınlara karşı açık bir savaş yürütülmektedir. Statüsüz fakat bütün yapıların ortaklaşarak yürüttüğü bu savaş her gün yüzlerce kadını öldürmekte, yaşamdan koparmakta, psikolojik-fizyolojik geri dönülmez yaralara neden olmaktadır.
 
ÖRGÜTLÜ MÜCADELE 
 
Kadın direnişinin son 100 yıllık örgütlü mücadelesi bu durumu ifşa etmiş, dünya genelinde büyük bir mücadele örgütleyerek erkek egemenliğine karşı sürekli direnişini sergilemiştir. Gelinen aşamada dünya genelinde kadın mücadelesinin sirayet etmediği bir coğrafya kalmamıştır. Fakat bunu bir tehlike olarak gören küresel dünya sistemi son on yılda her yerde kadınların kazanımlarına saldırmış, bu kazanımlara hem yasal hem pratik olarak el konulmuştur.
 
SİSTEMATİK ŞİDDET VE KATLİAM 
 
Maalesef ki durum Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyası için de aynıdır. Tanrıçaların yurdu olan bu topraklarda her gün kadınlar sistematik olarak katlediliyor, şiddete maruz kalıyor, intihara sürükleniyor ve adını burada sayamayacağımız kadar çok fazla baskı ve şiddet cenderesine alınarak varlığı adeta parçalanmak isteniyor. Duygusu, düşüncesi küçük görülüyor, kadın olmak şiddet görmek için yeterli bir gerekçe sayılıyor. Resmi makamların açıkladığı verilerin gerçekleri yansıtmadığı aşikardır. Son yıllarda artan intihar olarak not düşülen ‘şüpheli kadın ölümleri’nin arkasında erkek faillerin olduğunu biliyoruz.
 
‘KUTSAL AİLE’ 
 
Son 20 yıllık süreçte hükümetin kadın düşmanı politikaları bu sistemi pekiştirmiş, daha fazla kadını hayattan koparmıştır. Bütün bilimsel ve sosyolojik veriler kadınların en çok evlerde, aile içinde şiddete maruz kaldığını gösterse de ısrarla kadına yönelik şiddeti ailenin zayıflaması olarak ele almasını kabul etmedik, etmeyeceğiz. İlan edilen ‘Aile Yılı’ ve bu kapsamda uygulanan politikalar kadınları daha çok eve kapatmakta erkek şiddetini görünmez kılmaktadır. Kadına yönelik şiddet bir aile meselesi değil erkek egemen sistem sorunudur. Mevcut iktidar aile içinde yaşanan sorunları ‘kutsal aile’ söylemiyle görünmez kılmakta, özel alana sıkıştırılan kadın iradesinin özgürleşmesini engellemektedir. Her gün kadınlar, evlerinde en yakınları tarafından cinsel, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Bu şiddetin üstüne görünmez bir perde çekiliyor; ev içi şiddet hala çoğu zaman şiddetten bile sayılmıyor.
 
YASALAR KAĞIT ÜZERİNDE KALIYOR
 
Mevcut yasalar kadını koruduğunu iddia etse de, uygulamada bu koruma yalnızca kağıt üzerinde kalıyor. Kadınları korumakla yükümlü kurumlar çoğu zaman ‘aile birliğini koruma’ adı altında kadını yeniden şiddet ortamına itiyor. Güvenli alanlar yetersiz, koruma kararları ise etkisiz; çoğu kadın, tehdit altında olmasına rağmen faille aynı mahallede, hatta aynı evde yaşamaya mecbur bırakılıyor. Erkek şiddeti sistematik biçimde ‘bireysel öfke’, ‘kıskançlık’, ‘tahrik’ gibi gerekçelerle hafifletiliyor; erkek failler iyi hal indirimleriyle serbest bırakılıyor. Yine Meclis’e sunulmak üzere hazırlanan 11. Yargı Paketi taslağı bireyin özgür yaşama hakkını tehdit eden, Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerini hiçe sayan ağır ayırımcı düzenleme önerileri içeriyor. Hukukun, toplumun yaşama ve eşitlik hakkını güvence altına alması gerekirken bu tür yasalarla ayrımcı ve antidemokratik uygulamalar meşrulaştırılıyor. Böylece yasa metinlerinde yer alan ‘eşitlik’ ve ‘koruma’ ilkeleri, erkek egemen zihniyetin duvarlarına çarpıp işlevsiz hale geliyor. Kadınlar için adalet arayışı, devlet kurumları içinde yeniden travmatize edildikleri bir sürece dönüşüyor. Bunun en çarpıcı örneği, koruma kararına rağmen katledilen kadınların sayısının her geçen gün artmasıdır. Kadınlar yaşam haklarını savunmak için meşru müdafaa hakkını kullandığında ise, en ağır cezalarla karşılaşıyorlar. Bu tablo, yürürlükteki politikaların kimden yana olduğunu açıkça gösteriyor.
 
ŞİDDETSİZ BİR DÜNYA İÇİN MÜCADELE 
 
Kadına yönelik şiddetin kökeninde binyıllardır süregelen erkek egemen ideolojiler yatıyor. Bu sistem yapısal olarak doğaya, topluma, kadına ve çocuklara karşı her türlü saldırıyı süreklileştiriyor. Eko kırım politikalarıyla kendine, toprağına, hafızasına yabancılaşan bireyler yaratarak yaşam anlamından uzaklaştırılıyor. Kadınlar yaşam alanlarından kopartılarak yoksulluğa mahkum ediliyor. Böylece muhtaç, bağımlı ve çaresiz kılınarak nice yaşamlar azami kar politikalarına kurban ediliyor. Ancak biz biliyoruz ki, kadın direnişi bu ideolojilere karşı bir an bile geri adım atmadı ve atmayacak. Şiddetsiz, sömürüsüz, eşit bir dünya kurulana dek kadın mücadelesi büyümeye devam edecek.
 
27 ŞUBAT ÇAĞRISI 
 
Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni, erkek egemen sisteme karşı verdiğimiz kadın özgürlük mücadelesinden ayrı görmüyoruz. Çünkü biliyoruz ki savaş, bu coğrafyada en çok kadınların ve çocukların yaşamını yıktı. Binlerce Kürt kadın katledildi, işkenceye uğradı, zorla yerinden edildi; körüklenen militarizm kadın bedenini, emeğini ve kimliğini hedef aldı. Özel savaş politikalarıyla kadınlar kimliğinden, inancından, yaşamından koparılmak istendi. Kolluk güçlerinin işlediği suçlar cezasız bırakıldı; karanlık dönemlerin faili meçhul cinayetleri ise bugün kadın kimliği üzerinden güncelleniyor. Hala Gülistan Doku’nun akıbetini soruyor, ‘Rojin Kabaiş’e ne oldu’ diye haykırıyor, Narin Güran cinayetinin karanlıkta bırakılmasını kabul etmiyoruz. Narin, çocukların yaşam hakkının nasıl sistematik biçimde ihlal edildiğinin, yoksulluğun, şiddetin ve cezasızlığın birleştiği bu düzenin sembolü haline gelmiş durumdadır. Onun ardından sorulan her ‘neden’ sorusu, bu coğrafyada çocuk olmanın, kadın olmanın, yoksul olmanın bedelini hatırlatıyor. Gerici ve karanlık ilişkiler ağında katledilen, özgür dünyalarından kopartılıp çalışmaya mahkum bırakılan, eğitimsiz kılınarak geleceksizliğe sürüklenen çocuklar da bu savaşın en büyük mağdurları haline getirilmiş durumdadır. 
 
EN GÜÇLÜ SAVUNMA KADIN MÜCADELESİ  
 
Savaşın yaşamı yok ettiğini, savaş ortamında erkekliğin nasıl kutsandığını, militarizmin şiddeti nasıl meşrulaştırdığını yaşayarak gördük. İşte tam da bu yüzden TJA olarak, barışı yalnızca silahların susması değil, şiddetin tüm biçimlerinin sona ermesi olarak görüyoruz. Barış demek, kadınların öldürülmediği, kimliklerinin inkar edilmediği, bedenlerinin savaş alanı yapılmadığı bir yaşam demektir. Barış aynı zamanda çocukların açlıktan ölmediği, okula aç gitmediği, nefes aldığı havanın, içtiği suyun kirletilmediği bir yaşam demektir. Çünkü savaş sadece insanı değil, doğayı da öldürür; ormanları, nehirleri, kuşları, toprağın bereketini yok eder. Ekolojik kırım da erkek şiddetinin başka bir biçimidir.Kürt halkının büyük bedeller ödeyerek bugüne taşıdığı mücadeleyle filizlenen Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin kadınların öncülüğünde başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Çünkü barış, kadınların sesiyle, emeğiyle, adalet arayışıyla mümkündür. Barış sürecinin kendiliğinden ya da tek taraflı yürümeyeceğini bilerek, her yerde örgütleniyor, barışı toplumsallaştırıyoruz. Biliyoruz ki kadınlar barış süreçlerinin öznesi olduğunda, sadece savaşlar değil, şiddetin bütün biçimleri de son bulur. Bu yüzden bir kez daha haykırıyoruz;
 
Savaşa hayır, barış, hemen şimdi!
 
Komün en temel öz savunmadır!
 
Bu toprakların mayası komün örgütlenmesi ve özgürlükçü yaşam felsefesiyle tuttu. Toplum bu bilinçle kendini var etti, eşit ve özgür bir yaşamın ölçülerini yarattı. Bugün tüm bu değerlere yapılan saldırılar karşısında kendini savunma ve özgürleştirmenin yolunun yine komün örgütlenmesi olduğunu biliyoruz. Komünal özgürlük değerleriyle cinsiyetçilik, dincilik, milliyetçilik ve bilimciliğin yarattığı tüm tahribatların aşılmasının mümkün olduğu bilinciyle daha fazla örgütlenecek, savunmamızı ve yaşam hakkımızı komün etrafında inşa edeceğiz. Barışın yolu da özgür yaşamın tohumu da bu değerler birleşkesinde var olacaktır. Bu 25 Kasımı sadece şiddete karşı duruşun değil, yaşamın tüm alanlarını kadın rengiyle inşa etmenin dinamiğini oluşturan ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimimizin ruhu ve etkisiyle karşılıyoruz. En etkili eylemin örgütlenmek olduğu bilinciyle, yaşamı savunmanın yolu ortak kadın mücadelesidir diyoruz.
 
Umutluyuz!
 
Yarım asırdan fazladır devam eden kadın özgürlük mücadelemiz büyük bedeller ödeyerek bugünlere geldi. Fakat vazgeçmedik, geri adım atmadık. Çünkü mücadele ile nelerin başarılabileceğini en iyi biz kadınlar biliyoruz. Erkek egemen sistemin bizi yok etmek isteyen politikalarına karşı bin yıllardır klamlarla, ninnilerle, öfkeyle, umutla, inançla direnerek bugünlere geldik. Bugün kadın yoksulluğu, kapitalist sömürünün en çıplak haliyle görünür olduğu alanlardan biridir. Kadınlar yoksulluğun yükünü taşırken, çocuklarını doyuramadığı için suçlanıyor; üretimden dışlanırken dayanışma ağlarıyla yaşamı yeniden kuruyor. Bu nedenle kadın mücadelesi, sadece şiddete değil, aynı zamanda yoksulluğa, açlığa, güvencesizliğe ve doğanın tahribine karşı da bir direniştir.
 
EKOLOJİK KIRIM, KADIN YOKSULLUĞU 
 
Ekolojik kırım, kadın yoksulluğunun ve savaşın ayrılmaz bir parçasıdır. Sular kururken, topraklar madenlerle oyulurken, ormanlar bombalanırken en çok kadınların emeği, geçimi ve yaşam alanı yok ediliyor. Bu nedenle özgürlük mücadelesi aynı zamanda toprağın, suyun, yaşamın savunusudur. Yoksulluğa, tacize, tecavüze, şiddete, katliamlara karşı sesimiz, sözümüz büyüyerek bugünlere ulaştı. Toplumsal değerlerimizi bağrımızda taşıyarak yürüdük. Bugün ise ‘Umut İlkesi’ne her zamankinden daha fazla tutunarak özgür yaşam kararımızı büyütüyoruz. Bu değerler bugün yeniden komünleşmeyi, toplumsal birlikteliği, beraber üretmeyi ve çoğaltmayı bekliyor. Kadın Rönesans’ını gerçekleştirmek için daha fazla gerekçemiz, mücadele imkanlarımız ve kadim bir tarihimizden edindiğimiz deneyimlerimiz var.
 
Şiddetsiz bir yaşam için demokratik değerler etrafında yeniden birlikte olmak, toplumsal komün değerlerini açığa çıkartmak, sözünün ve iradenin sahibi olmak her zamankinden daha elzem. Bu 25 Kasım’ı da bir yandan katledilen kadınların öfkesi bir yandan coğrafyamızda hakim olan barış inşasının umudu ile karşılıyoruz. Yürünecek yolumuz, verilecek mücadelemiz var. Bütün kadınları özgürlüğe yürümeye, sözü büyütmeye ve kadın Rönesans’ını yaşamsallaştırmaya çağırıyoruz.  Yaşasın Kadın Mücadelesi. Jin, jiyan, azadî.”
 

Diğer başlıklar

15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisinde dördüncü aşamaya geçildi
15:35 Talepleri kabul edilen işçiler eylemini sonlandırdı
15:30 ABD, El-Şara’ya yönelik BM yaptırımlarının kaldırılmasını istedi
15:08 DEM Parti Edirne Cezaevi önünde
Demirtaş: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
15:06 Bedlîs’te 4 Kasım protestosu
14:55 Kadın cinayetinde faile ağırlaştırılmış müebbet
14:39 ‘Sınırlar değil, insanlar yaşasın’
14:17 Kurtulmuş siyasi partilerin koordinatörleriyle görüşecek
14:12 Heyelan gerekçesiyle mahalle boşaltılıyor
14:04 Maaşlarını alamayan işçiler Bakanlık önünde
14:00 Şehir hastanesi işçileri maaşları için eylemde
13:58 Erdoğan’dan Demirtaş açıklaması: Yargı bu konuda ne derse ona uyarız
13:56 ‘Gizli elektrik zammı’ 2.5 milyon haneyi etkileyecek
13:38 DEM Parti Sincan Cezaevi önünde: İktidar sürece uygun davransın
13:25 ‘Çerçi Satış Noktası’ açıldı
13:24 Wanlılar: Kobanê Davası tutsakları derhal bırakılsın
13:12 Erdoğan: Süreçte yeni bir kavşağa ulaşıldı, tüm taraflar dinlenmeli
13:08 DEM Parti’den ‘bütçe’ raporu: Barış bütçesi için mücadele vereceğiz
12:55 Akgün için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
12:55 Kimlik kontrolüne tepki gösterdi, kelepçelenerek darp edildi
12:50 Konak Belediyesi'ne soruşturma: 4 gözaltı
12:47 Çocuklara tacize karşı nöbete katılan Eğitim Sen Eşbaşkanı’na soruşturma
12:38 Gülistan Doku ve Rojin Kabaiş’e dair demeç suçlama konusu oldu
11:50 AYM’den yargıya ‘Non bis in idem’ hatırlatması
11:26 Yayıncı Zal hakkında ceza istemi
10:50 Antalya’da belediyeye yönelik 8’inci dalga operasyonu
10:47 Hat ve Investco Holding'e kayyım atandı
10:23 Bosna Hersek'te yangın: 10 ölü, 20 yaralı
10:22 ABD’de UPS kargo uçağı düştü: 7 ölü 11 yaralı
10:14 CHP'nin kayyımı itirazı reddedildi
09:48 Mamdani New York’un ilk Müslüman belediye başkanı oldu
09:26 Tutsak Birkan: Sürecin başlamasıyla baskılar arttı
09:25 57 bin ağaç kesim izni yöre halkının geçim kaynağını bitirecek
09:10 İHD’li Yılmaz: Entegrasyon yasaları ihtiyaçları karşılamalı
09:09 Tahliye edilen eşbaşkanlar: Onurlu barış mücadelemiz sürecek
09:08 Köln’de miting hazırlığı: Sürecin başmüzakerecisi özgür olmalı
09:08 Cizîr’deki taciz davası 20 Kasım’da: Çocukları yalnız bırakmayalım
09:04 Wan’da ev kiralamak da almak da hayal!
09:03 İzmir'de belediyeler ekonomik krizin faturası emekçilere kesiyor
09:03 Cenazesi 5 yıldır 'kayıp'
09:02 Çerkesya Konsey Başkanı: Süreç demokratik ülke inşası için fırsattır
09:01 'Dağ'ın sesi oldular, şimdi de demokratik topluma öncülük etmek istiyorlar
09:00 5 KASIM 2025 GÜNDEMİ
04/11/2025
23:47 Ahmet Özer: Barışa kavuşma arzumuz demir parmaklıkları aşan bir güçtür
23:42 AİHM kararı Meclis gündeminde: Cezaevinin kapıları amasız, fakatsız açılmalı
22:56 Beyaz Saray: Trump-Şara görüşmesi 10 Kasım'da
22:51 Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame hazırlandı
22:46 Sudan Doktorlar Ağı: Evlerde onlarca cenaze yığılı halde bulundu
21:38 AKP’li Çewlîg Belediyesi’nden suya yüzde 78 zam
20:11 Düşünmez: AİHM kararı sonrası siyaset elini taşın altına koymalı
20:04 223 işçinin direnişi sürüyor
19:25 İmamoğlu'nun babası ve oğluna yurtdışı yasağı
19:17 Provokasyonlara karşı açıklama: Barışın sesini daha gür haykıracağız
19:12 AYM, Adalet Bakanlığı’nın hak ihlaline karar verdi
19:01 Kuzey Kore askerleri Rusya’ya sevk ediliyor
18:47 MHP: Demirtaş için tahliye kararı gelebilir
18:44 Eskişehir’de 11’inci yargı paketi protestosu
18:22 Bağdat’ta Haşdi Şabi karargahında patlama
18:09 Irak petrol ithalatını durdurdu
18:05 ECHO'dan Türkiye-Irak anlaşmasına tepki
18:02 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
18:00 ABD'nin eski başkan yardımcısı hayatını kaybetti
17:57 ABD’nin Gazze karar tasarısı detayları
17:51 Komisyon ‘Abdullah Öcalan’ı ziyaret' gündemi ile toplanacak
17:42 Erzincan Cezaevi önünde açıklama: Baskı son bulsun
16:55 Demirtaş'tan Bahçeli ve Özel’e teşekkür
16:44 Tutsaklardan Hüseyin Aykol’a: Devrimciler pes etmez
16:18 TÜSİAD'tan DEM Parti'ye ziyaret
16:12 Kadınlara saldırıya tepki: Amed’i karanlığa teslim etmeyeceğiz
16:10 İmamoğlu'nun babası ve oğlu ifade verecek
16:07 Emekli-Sen’den Rojin için eylem: Failleri bulunsun
15:30 Recep Unuş’un taziyesine ziyaret
15:14 Özgür Özel’den ‘dokunulmazlık’ özrü
15:10 4 Kasım protestosu: Ne kayyımlar ne siyasi darbeler halk kazanacak
15:08 Daştan ve Bilgin’i anan gazeteciler beraat etti
14:48 Micheal Adufu şüpheli ölümü: Çöp poşeti içinde ifadesi alındı
14:23 Kadınlara yönelik saldırı protesto edildi
14:20 Bakırhan: Komisyon derhal Sayın Öcalan’ı dinlemeli
13:45 MKG: Basın üzerindeki baskılar derinleşti
13:38 Sudan’da iç savaş: Binlerce kişi yerinden edildi
13:03 İnşaat kazısı sırasında göçük altında kalan bir işçi kurtarıldı
12:44 Bakırhan: Demokratik Entegrasyon yasaları birlikte yaşamanın anahtarıdır
12:10 Demirtaş’ın avukatlarından tahliye başvurusu
12:03 Dêrgul’de iki aracın yakıldığı iddia edildi
12:02 Bahçeli: Komisyon İmralı’ya giderek ilk elden mesajları almalı
11:33 Amed'de fuhuş ve uyuşturucuya karşı 'öz savunma' çağrısı
11:26 Bahçeli: Demirtaş'ın tahliyesi Türkiye için hayırlı olacaktır
11:02 16 dernek Erxevan Doğa ve Kültür Platformu Girişimi'ni kurdu
10:53 Gülistan Sönük: Demokratik Türkiye için halkın iradesi tanınmalı
10:36 4 Kasım darbesi: Demokratik siyasetin özgürleşmesi çıkış yoludur
09:58 Abdullah Öcalan'dan 'pozitif aşama' çağrısı
09:20 Xaçort Mahallesi hedefte!
09:19 Wan’daki parti ve örgüt temsilcileri: Temel adım Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür
09:18 Dêrsimli yurttaşlar: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
09:10 Doç. Dr. Çelik: Barış için geçiş dönemi hukuku gerekli
09:08 Emekliler: Halkın kaynakları savaş baronlarına akıyor
09:04 Irak'ta seçimin nabzı: Partiler güven vermiyor, çatışma riski yüksek
09:00 04 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:17 AİHM'in kararı kesinleşti: Kobanê Davası'ndaki tüm tutsakları bırakın
03/11/2025
23:59 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Toplumsal barışın tesisi hukuka uymaktan geçer
23:45 Demirtaş'tan AİHM kararı sonrası ilk açıklama
22:41 Bartın'da üniversite öğrencilerine saldırı
21:39 Eğitim Sen’den Narin Güran Öykü Yarışmasına katılım çağrısı
21:26 AİHM’in Demirtaş hakkında ihlal kararı kesinleşti
21:08 Hüda Kaya tahliye edildi
20:31 Rojin Kabaiş için Amed’de futbol turnuvası
20:19 Semra Güzel: Mücadelem sürecek
19:51 Yargı paketine tepki: Kimliğimiz devletin denetiminde olamaz
19:45 Amed’de polis aracı bir yurttaşa çarptı
19:01 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Kazanan 86 milyonun tamamı olacak
18:33 'Tarım destekleri artırılsın, köylünün hakkı verilsin'
18:29 İsrail ordusu Refah’ta 2 Filistinliyi öldürdü
18:11 Wan’daki işçilerin eylemi 96’ncı gününde
17:53 Minguzzi davası gerekçeli kararı açıklandı
17:45 MHP'li belediye hakkında inceleme başlatıldı
17:41 CMB rezervlerinde azalma
17:37 Bursa'da bir kadın katledildi
17:32 Trump: Maduro'nun sayılı günleri var
17:27 Barrack: İsrail ve Türkiye yakında anlaşma imzalayacak
17:09 Agit Akgün için memleketinde taziye kuruldu
17:05 Semra Güzel tahliye edildi
17:05 DEM Parti Heyeti İmralı’dan döndü
16:50 Gazeteci Aykol enfeksiyon nedeniyle uyandırılamıyor
16:39 Karakaya Köyü'nde maden ocağı protestosu
16:18 Yanardağ’ın ‘tecrit’ açıklamasından tutuklanmasına ihlal
15:57 Balıkesir'de 5.1 büyüklüğünde deprem
15:42 DEM Parti'den 4 Kasım çağrısı: Kayyımlar geri çekilmeli
15:37 Polis engellemesine rağmen taziyeye kitlesel ziyaret
15:02 Abdulsamet Sakık katledilişinin 33'üncü yılında anıldı
14:48 Evrensel’e silahlı saldırı davası: Azmettiriciler için ek soruşturma kararı
14:33 Kurtulmuş: Silahlar susacak, kardeşlik hâkim olacak
13:41 Gardiyanlar eşarbın bağlanışını beğenmedi görüşü engelledi
13:39 Valilikten taziye katılımına engel, polisten saldırı
13:19 Gazeteci Ruvanas'ın 'orman kesimi eleştirisine' takipsizlik
12:55 8 aylık hamile kadın GGM'ye gönderiliyor
12:51 10 yaşındaki E.T.’nin kolunu kıran uzman çavuş hakkında iddianame
12:41 Kürt müzisyen Akay serbest bırakıldı
12:40 DFG Ekim ayı hak ihlalleri raporunu paylaştı
12:19 Gazeteci Kanbal'a açılan 'sansür' davası görüldü
12:16 DEM Parti Heyeti İmralı'da
12:15 HDP eski Milletvekili Hüda Kaya cezaevine girdi
12:07 Kadın istihdamı için Amed'in 5 ilçesinde mandıra kurulacak
11:58 Temelli’den iktidara: Neden hala silaha bu kadar kaynak ayırıyorsunuz?
11:57 TJA’dan 25 Kasım deklarasyonu: Şiddetsiz yaşamı demokratik toplumla örüyoruz
11:46 Ahmet Özer’e ‘Kent Uzlaşısı’ndan ceza talebi
11:46 Harç, vergi ve cezalara zam
11:27 Cezaevinde 8’inci yılını dolduran Kavala’dan açıklama
11:25 Cumhurbaşkanlığı kabinesi toplanıyor
11:06 Terlik dayatmasını reddeden tutsağın hastane sevki 1 yıldır yapılmıyor
10:25 Gerekçeler çöktü ama kayyım uygulaması devam ediyor