Türkiye’nin İklim Değişikliği Performans Endeksi’nde gerilemesine dikkat çeken İklim ve Enerji Uzmanı Önder Algedik, “Türkiye, ‘2053’te sıfır emisyon’ söylemini sattığı ortamda 6 sıra geriye düştü. Bu söylemin hiçbir karşılığı yok” dedi.
Yıkılan Buca Cezaevi arazisinin konut ve ticari alan için yapılaşmaya açılmasına tepki gösteren Buca Cezaevi Özgürleştirme Platformu Üyesi Cuma Kolukısa, bu kararın ilçe için intihar olduğunu, ilçede nefes alacak yer kalmayacağını belirtti.
Türkiye’nin, İklim Değişikliği Performans Endeksi’nde 59 ülke arasında 47’nci sıraya gerilediği açıklandı.
Sütlüce bölgesinde yapımı planlanan katı atık bertaraf tesisine ilişkin açıklama yapan Dersim Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu, projeye tepki gösterenlere,“Dersim ağaçları yakılırken bu arkadaşlar neredeydiler?” diye sordu.
Antakya’dan ekolojik tahribata dikkat çekmek için “İklim Adaleti Çukurova Kervanına Katıl” şiarıyla başlatılan yürüyüş Mersin’e ulaştı. Ekolojistler kentteki eylemlerinin ardından Adana'ya doğru yol alacak.
Danıştay, Zorava Çayı üzerinde yapılmak istenen Hidroelektrik Santrali için verilen ÇED raporu için ikinci kez iptal yönünde karar verdi.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı yürürlüğe koyalı 1 yıl olmasına rağmen, anlaşmanın taahhütlerine uymak yerine, karbon yutak alanları olan ormanları yok etti.
Adana’da birçok siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün yer aldığı Ekoloji Platformu kuruldu.
Mahkeme, İzmir Valiliği’nin su kaynaklarını tehdit eden jeotermal ruhsatlarını kamu yararı olmadığı gerekçesiyle iptal etti.
Milas’tan Fethiye’ye, Datça’dan Kavaklıdere’ye kadar ekolojik talanın artarak sürdüğü Muğla’da halkın geçim kaynakları, doğal yaşam alanları ve özel koruma bölgeleri tahrip ediliyor. Ekolojistler, doğa talanına karşı son nefeslerine kadar direneceklerini söyledi.
Pasur ilçesine bağlı Eskar Mahallesi’nin dağları ve vadileri, tüm renkleriyle sonbaharın güzelliğini sunuyor.
Muğla’nın farklı bölgelerinde yaşanan ekolojik talana karşı bir araya gelen yüzlerce yurttaş, talana ve yıkıma karşı mücadele çağrısı yaptı.
Kurdistan’da 1960’lı yıllarda barajlarla başlayan ekolojik yıkım, kimyasal kullanımıyla sürerken, ekolojist Hüseyin Çağlar, “İnsanı öldüren bir silah doğal olarak kullanıldığı yerde yaşayan bütün canlıları yok eder" dedi.
Mezopotamya Ekoloji Hareketi Üyesi Mırad Bilgiç, kullanılan kimyasal silahların hava, su ve toprağa etkisinin yüzyıl sürdüğünü belirterek, tüm canlıların yaşam hakkını ve doğayı sahiplenmek için Silopi’de düzenlenecek yürüyüşe katılım çağrısında bulundu.