‘Siya Avê’ belgeselinin fragmanı yayınlandı
Ilısu Barajı ile sular altında bırakılacak köylerden biri olan Ewte Köyü’nde yaşayan iki kadının hikayesini konu edinen “Siya Avê” belgeselinin fragmanı yayınlandı.
Ilısu Barajı ile sular altında bırakılacak köylerden biri olan Ewte Köyü’nde yaşayan iki kadının hikayesini konu edinen “Siya Avê” belgeselinin fragmanı yayınlandı.
Günümüzde hızla büyüyen çevre sorunlarının ve toplumsal değişimlerin müzikle kurduğu ilişkinin zayıf olduğunu belirten Karadenizli sanatçı Ayşenur Kolivar, “Artık kendi memleketine turist bir kitle var” dedi.
Yönetmenliğini yaptığı “Roza İki Nehrin Ülkesi” belgeselinden dolayı hakkında “Örgüt propagandası” suçlamasıyla dava açılan Kutbettin Cebe, “Resmi ideoloji sürekli bir ‘öteki’ üretiyor ve buna sinemacıların da uymasını istiyor. Belgesel buna karşı bir bellek oluşturduğu için hedef haline geldi” dedi.
Dil ve Kültürler Ağı’nda yer alan Kürt PEN Genel Sekreteri Ömer Fidan, halkı bir arada tutan şeyin dil olduğunu hatırlatarak, bu ay yapacakları çalıştayda yol haritalarını belirleyeceklerini söyledi.
Unutulmaya yüz tutmuş ritüellerden biri olan yeni yıl kutlaması "Kal Gaxan", son birkaç yıldır yeniden kutlanıyor. Amaçlarının “bu kadim geleneği yeniden hatırlamak ve canlandırmak” olduğunu söyleyen Sanatçı Metin Kahraman, yeni yılın barış, huzur ve demokrasi getirmesi temennisinde bulundu.
Kızıltepe'de tiyatro severler "Dawiya dawî" adlı stand-up oyununa yoğun ilgi gösterdi.
Şiir dinletileri, film gösterimleri ve panellerle 5 gün süren 2'nci Kürt Edebiyat Günleri sona erdi.
Dillerin ve kültürlerin yok olmaması için Diyarbakır’da kurulan ağın içinde yer alan Kürt PEN eski Eşbaşkanı Osman Özçelik, yürüttükleri çalışmayla ulusal birliğe hizmet edeceklerini ve ulusal bilincin gelişmesine katkı sunacaklarını söyledi.
“Kürt Edebiyatı'nda Kadının Rengi” başlıklı panelde konuşan Şair Sultan Yaray ise, kadınlar olarak yaşadıkları trajedilerden birinin yazmaya başladıklarında erkeklerce 'Ne yazdın, ne yazacaksın, sen mi yazacaksın' gibi küçümseyici yaklaşımlar ile karşı karşıya kalmaları olduğunu ifade etti.
DİSA-DER'in düzenlediği etkinlikte dengbêjler kilamlarını Roboski’de katledilenler için seslendirdi.
Vasiyetinde “Kim bu yazıyı silerse, kim onu tahrip ederse bütün tanrılar tarafından mahvedilsin, güneş ışığından yoksun edilsin” diyen Kral Menua’nın mezarının da bulunduğu Van Kalesi çöpten geçilmiyor. Ziyaretçiler, karşılaştıkları manzaraya tepki gösteriyor.
İşitme ve konuşma engelli ressam Ahmet Kısa , 25 gündür tutuklu bulunan annesi Elif Kısa’ya olan özlemini tuvale dökmeye başladı.
Gürcü kültürünün artık köylerde dahi unutulduğunu, gençlerin Türk kültürüyle büyüdüğünü söyleyen Gürcü Sanat Evi yöneticisi İberya Özkan, “Durum böyle olunca köylerde de 20-30 sene sonra dil tamamen yok olacaktır” dedi.
Van'da yaşayan dengbêj Meryem Tuncer, katıldığı her etkinlikte genç bir kadının trajik hikayesini konu alan “Momê” isimli kilamı seslendiriyor.
Yapılan katliamların ve askeri darbelerin Kürt öykücülüğüne de darbe vurduğunu ifade eden Kürt yazarlar, Kürt öykücülüğünün rengini ve dilini aramaya devam ettiğini söyledi.