Oluç: Tezkereye hayır, gelin birlikte barışı örelim

img

ANKARA – Tezkereye hayır diyeceklerini bir kez daha açıklayan HEDEP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Kürtlerin varlığına, siyasi ve idari haklarını kullanmasına düşmanca yaklaşmanın çözümsüzlük olduğuna dikkat çekerek, “Gelin, hep birlikte barışı örelim” dedi.

Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon için cumhurbaşkanına verilen yetkinin iki yıl daha uzatılmasını öngören tezkere, Meclis Genel Kurulu’na geldi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) grubu adına Grup Başkanvekili Saruhan Oluç söz aldı.

“İki yıl önce olduğu gibi bir kez daha Irak-Suriye tezkeresini tartışıyoruz” diyen Oluç, bugün ise Orta Doğu konjonktürünün geçmiş yıllardan çok farklı olduğunu belirtti. Oluç devamla, “Çünkü bugün Filistin ve İsrail topraklarında binlerce insanın öldüğü bir savaş ve işgal politikası sürüyor; çünkü gelişmeler bu savaşın ve şidde-tin büyümesi ve tırmanması ihtimalini içinde barındırıyor; çünkü bu durum savaşın Orta Doğu’da yayıl-ması ve âdeta bir tür Üçüncü Dünya Savaşı provasına dönüşmesi ihtimalini büyütüyor; çünkü Orta Do-ğu’daki temel 2 mesele olan Filistin ve Kürt meselesi çözülmeden Orta Doğu’da sorunların çözülemeye-ceğini yıllardır olduğu gibi bugün de acı bir biçimde tecrübe ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz; çünkü ateşi ateşle söndürmenin mümkün olmadığını, her acının yeni bir acıyı çağırdığını ve Orta Doğu halkları-nın yaşamını hedef aldığını gördüğümüz günleri yaşıyoruz; çünkü halklar arasındaki düşmanlığı arttıran adımların Orta Doğu’da milliyetçi ve dinî bölünmelerin bitimsiz acılara kapı açtığını görüyoruz; çünkü öte yandan bugün Orta Doğu’da yaşanan yoğun gerginlik, çatışma ve savaş ortamını değil, demokratik ve barışçı bir dönüşümü zorunlu kıldığını görüyoruz ve biliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘HAYIR OYU VERECEĞİZ’

Tüm bu nedenlerle halkların yüzlerce yıl bir arada ve barışçıl yaşama deneyimine sahip olduğu bu coğrafyada huzuru tesis etmenin en doğru yolunun demokratik ve barışçı çözümü esas almak olduğunu belirten Oluç, ekledi: “Orta Doğu’da şiddetin, ölümün değil, halkların ve bir arada barışçı demokratik yaşamın tarafındayız. Demokratik ve barışçı yaşamı bu topraklara hâkim kılmanın her zamankinden daha güçlü bir şekilde kendisini dayattığını düşünüyoruz. O nedenle Irak-Suriye tezkeresine “hayır” oyu vereceğimizi belirtmek istiyorum.”

KUZEY VE DOĞU SURİYE’DEKİ TOPLUMSAL YAŞAMI ANLATTI

İktidar vekillere “orayı bir askeri garnizon olarak değerlendirdiğinizi sanıyorum” dediği Kuzey ve Doğu Suriye’de bir toplumsal yaşam olduğunu söyleyen Oluç, şunları anlattı: “O nedenle birkaç örnekle o böl-geyi anlatmak istiyorum. O bölgede toplumsal bir yaşam var. Bakın, 2020’de yapılan nüfus sayımına göre bölgede mültecilerle birlikte yaklaşık 5 milyon insan yaşamaktadır. Halkın çoğunluğu Kürtlerden oluş-maktadır, daha sonra ana yoğunluk Araplardır; Süryaniler, Türkmenler, Çerkezler, Ezidiler ve Ermeniler bölgedeki diğer halklardır yani çoğulcu bir toplum yapısı mevcuttur. Hayvancılık, tarım ve petrol bölgenin ana gelir kaynaklarını oluşturmaktadır. Fırat Nehri’yle iç içe olması sebebiyle bölge verimli topraklara, canlı ve kirletilmemiş bir doğaya sahiptir. Suriye’nin petrol yataklarının yüzde 90’ı bu bölgede bulunmaktadır. İmardan sağlığa, gıda üretiminden tekniğe, su, toprak, petrol ve diğer kaynakların kullanımından doğanın korunmasına, eğitimden doğal yaşam kültürünün geliştirilmesine kadar çeşitli çalışmalar vardır. Örneğin, gıda sanayisinde açılan fabrikaların sayısı giderek artmaktadır; Kobani ve Kamışlı’da konserve fabrikaları, Derik’te günlük 20 ton kapasiteli mercimek fabrikasıyla birlikte mısır ve cips üretimi için açılan fabrikalar da vardır.

BUGÜN DURUM DEĞİŞTİ

Yine, Kobani’de zeytin fabrikası, Dirbesiye yakınında açılan yağ fabrikasında ise günlük 50 ton yağ üretilmektedir. Rojava genelindeki 20’nin üzerinde un fabrikasında günlük 550 tonu bulan un ihtiyacı karşılanmaktadır. Ayrıca, bazı kentlerde kooperatif tarzında fırın ve pastaneler açılmıştır. Alışverişte Suriye lirası kullanılmaktadır, dış alım-satımın tümü dolar üzerinden gerçekleşmektedir. Tekstil alanında da önemli adımlar atılmıştır; tekstil sanayisinin merkezi olarak Efrin öne çıkmaktadır. Efrin’de üretilen ürünler tüm Suriye kentlerine gönderilmektedir. Pamuk ihtiyacı daha çok Serekaniye ve Dirbesiye’den karşılanmaktadır. Kamışlı'da Rojava Üniversitesi faaliyet göstermektedir. Üniversitede tıp, mühendislik, kim-ya, tarımcılık gibi 11 adet fakülte bulunmaktadır. Eğitim dili Kürtçe ve Arapçadır. Kuzey ve doğu Suriye’deki Kürt ve Arapların çoğu İslam’ın Sünni mezhebine bağlıdır. Kısacası, kamusal bir altyapı işlemektedir, okullar yeniden düzenlenmiştir ve şimdi Kürtçe hizmet vermektedirler. Suriye rejiminde Suriye Kürtleri herhangi bir hakka sahip değillerdi, kimlikleri bile yoktu ama bugün durum değişmiştir.

FİLİSTİN’DEN FARKLI DEĞİL

Uzatmayayım; niye bunları anlatıyorum? Orada bir yaşam var, insanlar var, çocuk, kadın, yaşlı, genç, er-kekler var; insanlar yaşıyor. Peki, 2 milyon insanın yaşadığı Gazze'de durum ne? Toplumsal yaşam açısın-dan çok benzeri değil mi? Bugün Gazze'de ve Filistin'in işgal altındaki bölgelerinde yaşananlara haklı olarak itiraz ediyoruz; protesto ediyoruz, kınıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye'nin durumu farklı değildir, orası bir askerî garnizon değildir. İnsanların, 5 milyon insanın yaşadığı topraklardan söz ediyoruz. Sormak istiyorum: Sizin güvenlikçi politikalara dayanan ve büyük icadımız diye anlattığınız dış güvenlik konseptini nereden ithal ettiniz? İsrail'den mi? İsrail'in Filistinlilere uyguladıklarını kopya ederek sorun çözeceğinizi zannediyorsunuz ama bugün durum ortada, sorunlar böyle çözülmüyor. İsrail ve Filistin topraklarında yaşanan çatışma ve savaş bunun böyle olduğunu gösteriyor.”

ERDOĞAN’IN SİVİL SÖZLERİ

Oluç, 11 Ekim’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısından sarf ettiği,  “Sivillere yönelik hiçbir saldırıyı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı olduğuna inanıyoruz” ifadelerini hatırlattı. Oluç, konuşmasına şöyle devam etti: “Çok doğru söylüyor, tamamen katılıyoruz buna; altına ben imzamı atarım. Genel Başkanınız başka bir konuşmasında ‘Adil bir barışın kaybedeni olmaz, bölgedeki gerilimin son bulması gerekir’ diyor. Evet, adil bir barışın kaybedeni olmaz; çok doğru bir söz, aynen destekliyoruz. Şimdi, bu sözlerin bu iktidarın da ilkesel bir yaklaşımı olması gerektiğini düşünüyoruz. Geçen hafta geçmiş dönemdeki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay bu kürsüden ‘İhtiyaç duyulan daha fazla silah de-ğil, hukuktur’ dedi. Evet, ihtiyaç duyulan daha fazla silah değil; hukuktur, demokrasi ve insan haklarıdır ama sadece Filistin-İsrail ilişkileri için değil, bütün Orta Doğu için geçerlidir bu, Kuzey ve Doğu Suriye için de geçerlidir, Irak için de geçerlidir. Ben şimdi size bunları söylüyorum diye biliyorum kızıyorsunuz, içinizden öfkeleniyorsunuz ama barışçı ve demokratik politikaları, önerileri konuşmak bizim görevimiz; kızmayacaksınız, dinleyeceksiniz. Bakın, geçen hafta bir vekiliniz yine bu kürsüde çok güzel bir şey söyledi, hatırlıyor musunuz? Sizin vekiliniz “İsrail parlamentosunda barış için konuşanlar ve mücadele edenler veya medyada barış yazıları yazanlar önemli bir iş yapıyorlar” dedi değil mi? Çok doğru söyledi, işte, bizim de yaptığımız budur, bunda kızacak bir şey yok. Barış için mücadeleyi sürdüreceğiz, demokrasi ve adalet için mücadeleyi sürdüreceğiz.

HER TÜRLÜ İŞGALİN KARŞISINDAYIZ

Bakın, nasıl Yunanistan’daki ve Bulgaristan'daki Türk azınlık hak kaybına uğruyorsa ya da herhangi bir saldırıyla karşı karşıya kalıyorsa, kaldığında soydaşlık bağları nedeniyle hep birlikte bu işi protesto edi-yorsak ve çözüm bulmaya çalışıyorsak aynı şey Suriye’deki ve Irak’taki Kürtler için de geçerlidir. Irak’ta, Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Kürtler bu ülke sınırları içinde yaşayan milyonlarca Kürtün akrabasıdır. Bu nedenle, bu konuyu konuşmaya devam edeceğiz, barışçı çözümleri anlatmaya devam edeceğiz, her türlü savaş ve işgal politikasının da karşısında durmaya devam edeceğiz; bunu size bir kez daha hatırlatalım.

TEZKELERİN TÜRKİYE’Yİ GETİRDİĞİ NOKTA

Bu iktidar, Suriye'deki iç savaş ortamına boylu boyunca daldı, vekâlet savaşı sürdürür hâle geldi. Peki ne oldu? Bu alanda petrol kaçakçılığı yok mu? Var. Yasa dışı petrol ticareti yok mu? Var. Peki, bunun uluslararası alanda ortaya çıkan belgeleri yok mu? Var. Peki, yasal olmayan silah ticareti ve kaçakçılığı yok mu? Var. Kuzey ve Doğu Suriye'nin zenginliklerinin talan edilmesi yok mu? Var. Uyuşturucu ticareti yok mu? Var. Bu kirli ve karanlık ilişkilerle, mafyatik yapılarla iktidarın içinde yer alan odakların ilgisi yok mu? Maalesef, var. Ahrar el-Şam’dan El Nusra’ya, IŞİD’den Heyet Tahrir el-Şam’a, El Kaide artığı ve türevi bütün yapılarla maddi manevi lojistik ilişkiler yok mu? Var. Özgür Suriye Ordusu veya Millî Suriye Ordu-su, hangi adla olursa olsun, insanlık suçu işleyen yapılara destek yok mu? Var. Peki, neden bunların hepsi var? Çünkü savaş ve çatışma ortamından nemalananlar var, bu ortamdan beslenenler var. İşte, Suriye, Irak tezkerelerinin Türkiye’yi getirdiği nokta burasıdır; savaş çürütür, yozlaştırır. Bugün yargı mekanizmasıyla ilgili tartışmaların bile bu çürümenin bir parçası olduğunu görmemiz gerekiyor. Mali Eylem Görev Gücü-nün (FATF) Türkiye'yi gri listeye alması da bundan kaynaklı değil. 1991’den beri Türkiye, FATF üyesiydi, ilk kez bu iktidar zamanında gri listeye alındı. Neden gri listeye alındı? Çünkü ‘IŞİD ve El Kaide gibi örgütlerin mali finansmanına soruşturma açmakta kararlı davranmadı bu iktidar’ dedi FATF’nin yöneticisi, müdürü; bunun için dedi. Bu ülkede IŞİD’liler, IŞİD emirleri, IŞİD maliye bakanı; kimisi yakalanıyor, ki-misi bir işe girmiş, kimisi şirketler kurmuş, ortalıkta cirit atıyorlar. Bu nasıl iş? Bu ülkenin sınırlarından 5 kilometre uzaklıkta IŞİD'in en tepesindeki isim, Bağdadi öldürülüyor -Türkiye'nin kontrol ettiği bölgede- ses çıkmıyor kimseden. IŞİD yalnızca Suriye'de değil, yalnızca Irak'ta değil; içimizdedir, içimizde, yüzler-ce hücresiyle bu ülkenin sınırları içindedir. Nasıl oldu bu? IŞİD ve benzeri yapılar Türkiye toplumu için büyük bir tehdit ve sorundur. Bunu duymak istemiyorsunuz ama bu gerçek çok acı, hepimizin sorunudur. İşte, bu durum Irak-Suriye tezkerelerinin Türkiye'yi getirdiği noktadır.

KUZEY VE DOĞU SURİYE’DE İŞLENEN SUÇLAR

Şimdi, bakın, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliğinin zaman zaman raporları açıklanıyor. Haziran 2019’dan Temmuz 2020’ye kadar olan raporlarda ve son yıl açıklanmış olan raporlarda sivillerin infaz edilmesi, kadın ve çocukların kaçırılıp fidye istenmesi, kadınlara yönelik cinsel saldırılar, sivillerin mallarının yağmalanması, doğanın talan edilmesi, sivillerin zorla yerinden edilmesi, sivillerin su ve gıda gibi temel ihtiyaçlara erişiminin planlı bir şekilde engellenmesi, her türlü insan hakları ihlali, işkence, insanlı-ğa karşı işlenen suçlar; bunların hepsini insan sayarken bile tedirgin oluyor, bitiremiyor. Bu raporlarda bu suçlarla ilişkilendirilenler kimler? Süleyman Şah Tugayı, Hamza Tümeni, Sultan Murat Tümeni, Ahrar El Şarkiye, Şam cephesi, Suriye Millî Ordusu ve diğerleri; saymakla bitmez. Bu cümlelerin ardında ise bu raporlarda maalesef bir şey daha okuyoruz, diyorlar ki: ‘Türkiye'nin himayesindeki gruplar.’ Bu paramiliter gruplar açık şekilde insanlık suçu işliyorlar. Bu grupların lojistiğinden finanse edilmesine kadar uzanan kirli ağa son verilmesi gerekiyor, bu kirli oyundan vazgeçilmesi gerekiyor. Neden bu gruplar Türkiye'nin himayesinde; bunun cevabı var mı sizde? Bizde var. Neden, biliyor musunuz? Kürt hakkını almasın diye, Kürt yaşadığı toplumlarda ve topraklarda herhangi bir statü sahibi olmasın diye, Kürdistan coğrafyasında huzur olmasın diye. İşte, bu nedenle bu grupları destekliyor bu iktidar.

EN HAFİF İFADEYLE KÖTÜLÜKTÜR

Bugün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan demiş ki: ‘Birinin toprağını işgal ediyorsunuz, evine el koyuyorsunuz, dışarı atıyorsunuz, birini getirip oraya koyuyorsunuz, ‘yerleşimci’ diyorsunuz; bunun adı hırsızlıktır.’ Çok güzel söylemiş, çok güzel söylemiş ama sadece İsrail ve Filistin için değil, bütün Orta Doğu için bu konuya böyle bakmak gerekiyor. Kuzey ve Doğu Suriye için de bu konuya böyle bakmak gerekiyor. Aynen bu cümlenin altına imza atıyorum ama bu sözün her yer için geçerli olduğunu bu iktidarın bilmesi gereki-yor. Savaş yorgunu bir ülkeye yani Suriye’ye daha ateş sönmemişken yeni çatışmalarla gitmek yani benzinle gitmek, en hafif tabiriyle kötülüktür. Bugün içinden geçtiğimiz çoklu kriz, bu izlenen politikaların sonucudur; Irak ve Suriye tezkerelerinin Türkiye’yi getirmiş olduğu noktadır.

TEZKERE MÜLTECİ AKININ SÜRMESİ DEMEKTİR

Bir kez daha hatırlatalım: Tezkere demek, FATF’de gri listeye girmek demektir. Tezkere demek Suriye'de vekâlet savaşlarının yürütülmesi demektir; IŞİD’lilerin ve diğerlerinin bu ülkede cirit atması demektir; hukuksuzluk, adaletsizlik demektir. Tezkere demek mülteci akınının sürmesi demektir.

ÇÖZÜM MECLİS ÇATISI ALTINDADIR

Bizler işte, bu nedenlerle tezkereye “hayır” oyu vereceğiz. Bizler savaşın, çatışmanın, tezkerenin ülke ve toplum yararına olmayacağını bildiğimiz için karşı çıkıyoruz. Kürtlerin varlığına, Kürt halkının siyasi ve idari haklarını kullanmasına düşmanca yaklaşmak çözüm değil, çözümsüzlüktür. Her yerde Kürtlerin kazanımlarına itiraz ediyorsunuzdur, Kuzey ve Doğu Suriye'de de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında da Kürtfobik olmak çözüm değildir, Kürt’ün hakkı hukuku olursa Türk de huzur bulur, Fars da huzur bulur, Arap da huzur bulur, herkes huzur bulur. Barış içinde, eşitlik içinde bir arada yaşamanın yolu budur. Kürt sorununa demokratik ve barışçıl çözüm konusunda ısrarcıyız. Bu sorun çatışmalar ve gözyaşlarıyla değil, diyalogla, müzakereyle çözülmelidir. Çare ve çözüm Ankara'da, bu Meclis çatısı altındadır.

ÖLÜME KARŞI OLAN HERKESE ÇAĞRIMIZDIR

Kendi sınırları içinde yaşayan Kürtlerle, komşu ülkelerde yaşayan Kürtlerle barışmaktır doğru olan.  Türkiye’nin güvenliği Suriye iç barışından ve barışçıl politikalardan ve Suriye'nin demokratik bir çoğulcu rejime sahip olmasından geçmektir. Bu Meclisin diyalog kurmak, müzakere etmek gibi tarihsel bir vazife-si vardır. Hangi partiden olursa olsun çağrımız herkesedir; Türk, Kürt ve Arap halklarının birlikte, eşit olarak yaşamaları, ortaklıkları bölge için huzur ve refah adımı olacaktır. Bizler meşru olan demokratik çözüm ve barış mücadelemizin hem ülkemizde hem de komşularımızda kararlı takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Gelin, hep birlikte barışı örelim, eşitliği ve kardeşliği sağlamlaştıralım. Parti, görüş ya da konumu fark etmeksizin insanların ölümüne, yerinden edilmesine karşı çıkan savaş ve çatışma karşıtı olan herkesedir çağrımız.”

Diğer başlıklar

24/10/2023
11:22 Asrın Hukuk Bürosu’ndan görüşme başvurusu
10:52 MKG: Gazeteci Bal’ı serbest bırakın
10:47 Uzman çavuş eşi ile çocuğunu katletti
10:27 HEDEP’in MYK üyeleri belli oldu
10:17 Gözaltı görüntülerini eleştiren gazeteciye soruşturma
10:16 ‘KDP, MİT’le Mexmûr’u kontrol altına almak istiyor’
10:00 Yazdığı kitabı 'sakıncalı' gerekçesiyle kendisine verilmiyor
09:21 TJA’lılar: Ahlaki politik toplumla özel savaşa cevap olabiliriz
09:19 Akkuyu’da yaşamını yitiren Bul’un annesi: Ambulans 40 dakika geç geldi
09:17 30 yıl sonra tahliye oldu: Bu halk özgürlüğü hak ediyor
09:17 AKP'den seçim hazırlığı: 'Misafirhane'ye 600 asker-polis kaydedildi
09:16 Cûdî Dağı eteklerinde fıstık hasadı
09:15 Semsûr’da enkaz 260 gündür kaldırılmadı
09:13 Mavioğlu: Savunmaya ayrılan bütçe damatlara dağıtılacak
09:13 AKP'ye düşük oy çıkınca sosyal yardımlar kesildi
09:06 ‘Kürt ve Filistin sorunları demokratik yollarla çözülebilir’
09:05 Taşınmaz satan kayyıma tepki: Belediyeyi de satsa borcu ödeyemez
09:01 İmralı'dan 31 aydır haber alınamıyor: Yasalar uygulansın
09:00 Gazeteci Parlak davası: Mahkeme reddettikçe savcı itiraz ediyor
09:00 24 EKİM 2023 GÜNDEMİ
08:30 Cizîr’de HDP binasına polis baskını
23/10/2023
23:16 Barış akademisyeni Körükmez göreve iade edildi
22:16 30 yıl sonra tahliye olan Öztürk: Direnişimizi büyüteceğiz
21:30 Gazeteci Bayram cezaevinden çıktı: Tutukluların sesi olalım
19:20 İran’da bir ayda 9 kişi idam edildi
18:49 Menemen'de kimyasal atık şüphesi
18:25 Filistin ve İsraill'de ölenlerin sayısı 6 bini geçti
17:54 Sêrt’te 5 kişi tutuklandı
17:40 Mahkeme Diyanet’in hakaret içerikli dilekçesini ‘ifade özgürlüğü’ olarak gördü
17:20 İsveç'in NATO'ya katılım protokolu Meclis’e sevk edildi
15:54 10 kişilik koğuşa 26 tutuklu konuldu: Nefes alamıyorlar
15:38 Aşan: İktidar ömrünü uzatmak için anayasa değişikliği istiyor
15:27 HEDEP’ten ‘Kadın Bakanlığı kurulsun’ teklifi
15:20 Slovakya'da gözaltına alınan mültecilerden çağrı
15:01 Hiranur Vakfı’nda tecavüz davası: 3 sanığa 66 yıl hapis cezası
14:58 Tecavüz faili Babat’ın duruşması görüldü
14:44 Gazeteci Kaygusuz’un gözaltı süresi bir gün daha uzatıldı
14:41 Xwebûn editörü Bal gözaltına alındı
14:20 MUÇEP: Muğla'daki 3 termik santral kapatılsın
14:16 Amed Barosu eski yöneticilerine 301’den ceza talebi
14:11 İzlanda'da kadınlardan 1 günlük grev kararı
13:17 Gazeteci Bayram'a hem ceza hem tahliye
13:05 Wan'da depremin üzerinden 12 yıl geçti: Bir toplanma alanı dahi yok
12:59 HDP Mûş İl Eşbaşkanı Nergiz gözaltına alındı
12:50 Ayfer Kaya uzaklaştırma kararına rağmen katledildi
11:47 İsrail'den 'nokta' saldırı
11:39 İstanbul'da ‘Haylo Dîsa Tevlîhev Bû’ izleyiciyle buluşacak
10:56 Tekirdağ’da HDP’li 2 yönetici gözaltına alındı
10:42 Bakırhan'dan yerel seçim mesajı: Kazanımları batıya yayacağız
10:27 Kayyım 420 hektar arsayı daha satılığa çıkardı: Arsalar bitiyor!
10:03 Sudani, Qereçox’daki çatışmaya dair soruşturma istedi
09:09 Keskin: Savaşa karşı çıkarken dile de dikkat etmeliyiz
09:08 ‘Rojava'yı görmeyip Filistin'e destek vermek ikiyüzlülüktür’
09:08 Akdeniz: Filistin için de Kürt sorunu için de çözümü savunmak zorundasınız
09:02 'Tecrit insanlık suçudur'
09:01 10 yılda 383 bin hektarlık alan orman dışı kullanıma açıldı
09:00 Şivon taş ocağı tehdidi altında
09:00 23 EKİM 2023 GÜNDEMİ
08:49 DBP PM üyesi Gültepe gözaltına alındı
22/10/2023
23:33 Qamişlo’daki patlamada bir kadın yaşamını yitirdi
22:49 Gundikê Melê'de kadın şöleni
22:41 Kadın Festivali dengbêj dinletisiyle sona erdi
21:17 Amedspor, Isparta 32 Spor’u 2-1 yendi
20:16 İranlı Pavir itirafçılık dayatmasına karşı açlık grevinde
20:02 Komadaki Armita Ground'un beyin ölümü gerçekleşti
19:08 DBP’den Sevilgen’e ziyaret: Yolun sonunda zafer var
17:49 HEDEP Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu oldu
17:20 DFG gazeteci Bulut’a yönelik saldırıyı kınadı
17:12 HEDEP ve DBP husumetli aileleri barıştırdı
16:42 Emek ve Demokrasi Güçleri: İsrail ile ilişkileri kesin
16:35 Cegerxwîn mezarı başında anıldı
16:05 Koyun sürüsüne tren çarptı
15:44 Aslan: Abdullah Öcalan 24 yıldır tecrit sitemine karşı direniyor
14:58 Tutuklu yakınlarından cezaevlerine dair 11 ihlal
14:34 Gazze'de ölenlerin sayısı 4 bin 651'e çıktı
13:46 Jîna Emînî'nin katledilmesini duyuran gazetecilere hapis cezası
13:26 Anket: AKP ve CHP düşüşte, HEDEP yükselişte
12:37 30 yıl sonra tahliye olan Karaağar’a ziyaret
12:09 Avukatlardan 'Abdullah Öcalan’a özgürlük' kampanyasına destek
11:52 Cegerxwîn'in aramızdan ayrılışının üzerinden 39 yıl geçti
11:41 DBP kongresinde 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' çağrısı
11:14 Amed Şehir Tiyatrosu’nun Kasım ayı programı
10:58 ABD üssüne füze saldırısı
10:16 İşçileri taşıyan servisler çarpıştı: 28 yaralı
10:12 Hatimoğulları: Kaybettirme siyaseti yeterli değil, birlikte yönetmeye talibiz
09:59 Saldırılar 1 milyar dolar hasara neden oldu
09:45 Jin'ın bu haftaki kapağı tecrit
09:14 Gazete çalışanı Bayram’ın duruşması 23 Ekim’de
09:14 Üniversiteliler: Yaşamı ekonomiye göre belirliyoruz
09:12 Tutuklunun ailesi ‘şüpheli’ ölümün aydınlatılmasını istiyor
09:11 Savaşın kiralara yansıması: Yüzde 300 zam
09:10 ‘Üniformalılar özel savaşın aktörü haline geldi’
09:09 Annesinden haksız hapis isyanı: Tokatlı olsaydı teşekkür ederlerdi
09:08 Gazeteci Avesta: KDP meşruiyetini yitirdi
09:04 Sanatçı Şerif Omeri: Tecridi tüm dünyaya duyurmalıyız
09:02 Kanser hastası ve yüzde 80 engelli tutuklunun durumu ağırlaşıyor
09:00 '115 milyar nerede' sorusu 8 aydır yanıtsız
09:00 22 EKİM 2023 GÜNDEMİ
21/10/2023
22:42 Gazze'de Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki çarşı bombalandı
22:14 Êlih’te kadın, kültür ve sanat festivali
21:52 Son 24 saate 248 Filistinli öldürüldü
21:14 Bandırma'da tutukluların yataklarına el konuldu
20:53 Gazeteci Kaygusuz’un gözaltı süresi uzatıldı
20:49 Almanya ve Kıbrıs'ta Türkiye'nin saldırılarına karşı eylem
19:33 Dr. Ceylan: Meme kanserinde erken teşhis önemli
19:12 Cumartesi Anneleri eyleminde gözaltına alınanlar serbest
19:05 Kadınlar Düsseldorft’ta: Özgür kişiliğimizin güvencesi için İmralı surları yıkılmalı
17:58 AKP’nin Torba Kanunu ile 80 bin 415 kişi tahliye oldu
17:54 Çerkezoğlu: Vergide adalet mücadelesini yükselteceğiz
17:47 KESK panelinde bütçe yorumu: İktidarın kimliğini ortaya koydu
17:16 Bayındır: Elinde Kürt kanı olanlar Filistin direnişini istismar ediyor
17:06 İlçe müftüsü çocuğa cinsel tacizden tutuklandı
16:46 Kürt şair Cegerxwîn Wan’da anıldı
16:43 'Öcalan'a özgürlük' kampanyasına Şengal'den destek
16:06 Katledilen Deniz Bülbün’ün kardeşi: Saldırgan ne açıklanıyor ne de yakalanıyor
15:50 Kadın Kültür ve Sanat Festivali başladı
14:19 ‘Hasta tutuklular tedaviye erişemiyor’
14:13 Amed ve Êlih’te kayıp yakınları ‘adalet’ talebini yineledi
14:03 'OHAL Komisyonu keyfi kararlarla hukuki cinayetler işledi'
13:58 İHD: Yılmaz Özalp ihlaller sonucu yaşamını yitirdi
13:41 Gözaltında kaybettirilen Fehmi Tosun’un akıbeti soruldu
12:47 Kaya’nın kaçırılmasına tepki: Olayın takipçisi olacağız
12:10 Cumartesi Anneleri eyleminde 26 kişi gözaltına alındı
11:25 Kafkas Üniversitesi’nde adrese teslim öğretim üyesi alımı
11:23 Mersin’de kaçırılan gence 'IŞİD'e teslim ederiz' tehdidi
10:30 İzmir depremi sonrası uzmanlardan açıklama
10:12 Tiryaki: Aday belirleme sürecinde her hanenin kapısını çalacağız
09:36 Manisa'da 350 işçi yemekten zehirlendi
09:30 Abdullah Öcalan’a yeni ‘disiplin’ cezası
09:14 İstinaf, Recep Hantaş cinayetinde ‘nasıl ceza verilmez’in yolunu gösterdi
09:13 AKP, zenginlerin vermesi gereken 2,2 trilyon vergiden vazgeçti
09:12 Hastalığı tüm vücuduna yayıldı: Songül Adın tedavi edilmiyor
09:12 Kürt hastaya Arap tercüman: Muayene olamadı
09:11 Belediye eşbaşkanına aynı gerekçeyle ikinci soruşturma
09:10 PYD Girkê Legê Eşbaşkanı Murad: Ekmeksiz de kalsak direneceğiz
09:09 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılara tepki: İsrail ve Türkiye aynı
09:04 Barış Anneleri: Zulüm her yerde zulümdür
09:02 Depremde yıkılan Musolar'a ne gelen var ne giden!
09:00 21 EKİM 2023 GÜNDEMİ
08:36 Wan'da 4 büyüklüğünde deprem
20/10/2023
22:50 ÇHD’li avukatlar: Filistin ve Rojava’da savaş suçu işleniyor
22:38 30 yıllık tutuklu Karaağar tahliye oldu
21:48 Eskişehir’de düğüne operasyon: 23 gözaltı
21:41 GÖÇİZDER’e açılan kapatma davası ertelendi
21:36 Filistin Sağlık Bakanlığı: Bin 400 kişi kayıp
20:56 Danıştay, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir davaya daha bakacak
20:31 Yanardağ’a verilen cezanın gerekçesi: Tecride karşı sözleri ‘iç acıtıcı’ bulundu
20:22 Ülkelerin Filistin için temasları sürüyor
19:41 Emek ve demokrasi güçlerinden barış çağrısı
19:34 Pîrsus Katliamı’nın 99’uncu ayında adalet talebi yinelendi