AMED – Diyarbakır Başsavcılığı, Narin Güran Davası’nda Nevzat Baytiyar’a 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine karşı İstinaf’a başvurarak, itiraz etti.
Amed’in Rezan ilçesine bağlı Çûlî kırsal mahallesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında, 28 Aralık’ta karar verildi. “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Narin’in annesi Yüksel, amcası Salim, ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında kararını açıklayan mahkeme, Güran ailesi üyelerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Bahtiyar’a ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Diyarbakır Başsavcılığı, Bahtiyar kararını Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıyarak, itirazda bulundu. Başvurusunda Bahtiyar’ın değişen beyanlarına işaret eden savcı, “Nevzat Bahtiyar’ın tıpkı Narin'in cansız bedeninin üzerine konan ve eksik kalan taşlar gibi ifadelerinde de yerine oturmayan taşlar olduğu aşikardır” diye belirtti.
Sanığın bir çocuğun bedeninin gömülmesi teklifi karşısında tereddüt dahi etmeden teklifi kabul etmiş olduğuna ve büyük bir “soğukkanlılıkla” eylemleri gerçekleştirdiğine dikkat çekilen başvuruda, “Sanığın ifadelerinin aksine bu durumdan en ufak bir rahatsızlık dahi duymamıştır. Sanık Nevzat, Narin Güran'ın cansız bedenini gömdükten sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmiş ve hiçbir aşamada gerçek bir pişmanlık sergilememiştir. Sanığın salt bir tehditle bu olaya karışmış olma ihtimali bulunmadığından olayın başından itibaren diğer sanıklarla iştirak iradesiyle öldürme eylemi üzerinde hâkimiyet kurmuştur” denildi.
‘İŞTİRAK İÇERİSİNDE KONUMLANDIĞI…’
Başvuruda, savcının, Bahtiyar’ın suçu iştirak halinde işlediği yönündeki görüşüne dair, “Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde suç delillerinin bulunamaması (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması) karşısında ki bu durum iştirak iradesini ortaya koyan Nevzat Bahtiyar yönünden iştirak içerisinde konumlandığı yerin adeta bir nişanesi ve göstergesidir” ifadelerine yer verildi.
‘KARAR KANUNA AYKIRI’
Savcının mütalaasını yinelediği başvuruda, “Söz konusu sanıkların eylemleri noktasında iştirak tanımı değerlendirildiğinde; müşterek faillikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Sanık Nevzat Bahtiyar'ın eylemine uyan TCK 37 delaletiyle TCK'nın 82/1-e maddesi kapsamında kalan iştirak halinde çocuğa karşı Kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu oluşturduğundan bahisle TCK'nın 281/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında istinaf kanun yoluna başvuru hususu hasıl olmuştur. Usul ve esas yönünden Kanun'a aykırı bulunduğundan, kararın istinâfen kaldırılması arz olunur” denildi.