İZMİR - Aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer'in de bulunduğu 65 kişinin yargılandığı "kooperatif" davasının ilk duruşması görüldü, duruşmanın ikinci celcesi 22 Eylül'de devam edecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Tunç Soyer'in de aralarında bulundu 11'i tutuklu 65 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması İzmir 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, "İştirak halinde ve zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık", "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık", "Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlamamalarından yargılanan 11 tutuklunun yanı sıra bazı tutuksuz yargılananlar ve avukatları hazır bulundu. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çok sayıda CHP milletvekili, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Milletvekili İbrahim Akın ile kentte bulunan belediye başkanları da takip etti.
Yargılananların avukatları, duruşmanın İzmir Adliyesi yerine Şakran Cezaevi kampüsü içinde yapılmasına itiraz ederek, yargılamanın adliyede devam etmesi gerektiğini söyledi. Bu talep mahkeme başkanı tarafından reddedildi.
Ardından tutuklu yargılananların ifadeleri alınırken CHP İzmir İl Başkanı Şenol Arslanoğlu iddianamenun flu ve kanıtlardan yoksun olduğunu vurguladı. Suçlamaların tamamının hukuki ihtilaf boyutunda kaldığını vurgulayan Arslanoğlu, "O inşaatlarda büyükşehir belediyesinin haberi olmadan 1 kalıp, 1 çivi çakılamaz. Herkesin oradaki inşaatlardan, projelerden haberi var. Ve zaten herkes, ‘Haberim var’ da diyor. Sadece bir kişi, mevcut Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Arzu Özçelik, ‘Benim 6 ay sonra haberim oldu’ diyor. Bu anlaşma imzalandığı gün İZBETON bütün gazetelere haber verdi, sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptı, başkanımız sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptı. 1 ay içinde lansman oldu. Peki Arzu Hanım bu lansmanlarda neredeydi? Elinde limonata, en önde oturmuş diğer bürokratlarla poz veriyordu” ifadelerini kullandı.
SOYER: SUÇLAMALAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Duruşmada savunmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Tunç Soyer ise yapılan suçlamaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, kooperatifin yapıları tamamlayıp, teslim ettiğini anlattı. Yine kentsel dönüşüm ve deprem sonrası yapılara da değinen Soyer, "Ortaya koyduğumuz başarı hikayesi, kentsel dönüşümde kooperatifçilik modelini uygulamamız konusunda bizi cesaretlendirmişti. Bu model her türlü hukuki tartışmaya rağmen, çok sağlam hukuki temeller üzerine oturan, müteahhit karını ortadan kaldıran, en düşük maliyetlerle inşaat yapılmasını mümkün kılan, şenaf, hesap sorulabilir, katılımcı, demokratik bir modeldir. Bu modelin; inşaatlardaki gecikmeler ya da hak sahiplerine yapılan kira ödemelerinin kamu zararına sebep olması gerekçe gösterilerek suçlanması, itibarsızlaştırılması memleketimizin ve şehrimizin gerçekleriyle bağdaşmayacaktır. Depreme dirençli bir kent, depreme dirençli bir ülke yaratmak için verilmesi gereken mücadeleyi zayıflatacaktır. Bu model bazı sorulara cevap aradığım için ortaya çıkmıştır" dedi.
'GELİR ADALETSİZLİĞİ BÜYÜDÜ'
Kapitalizm, gelir dağılımındaki adaletsizliğinin akıl almaz boyutlara getirdiğini söyleyen Soyer, "Dünyanın ürettiği zenginliğin yarısından fazlası, yalnızca yüz kişiden az bir azınlığın elinde toplanmıştır. Türkiye’de de orta sınıf kaybolmuş, milyonlar büyük ekonomik sıkıntılar çekerken çok küçük bir azınlık zenginliğini arttırmaya devam etmiştir. Birleşmiş Milletler bu vahşi düzeni dizginlemek için adeta bir can simidi olarak gördüğü kooperatifçiliğe sarılmıştır. Çünkü kooperatifçilikte, küçük katılım payları birleşerek büyük kaynaklara dönüşür. Böylece yaratılan ekonomik düzenin denge unsurları haline gelir. Nitekim iddia konusu olan kooperatiflerde de bu denetim mekanizmaları işledi ve kooperatif genel kurulları yöneticilerini ibra etti. Kooperatifçiliğe ve ekonomik demokrasiye içtenlikle inandığım için, hiç olmazsa yerelde refahın adil paylaşımına destek olabilmek adına; Ulaşımda kooperatifçilik demek olan İZTAŞIT modelini İzmir’in her ilçesine yaymaya gayret ettik, sokak toplayıcılarını kooperatifleştirerek güçlendirdik, kadınların kooperatiflere katılımını destekledik, tarımda kooperatiflere verilen desteği mümkün olan en üst seviyelere çıkarttık" ifadelerini kullandı.
PAZARTESİ DEVAM EDECEK
11 tutuklunun dinlenmesinin ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti, duruşmanın ikinci celsenin de 22 Eylül Pazartesi günü saat 09.30’da yine Aliağa Şakran Cezaevi’nin mahkeme salonunda görülmesine karar verdi.