QAMIŞLO - Dêrazor'dan Hesekê ve Qamişlo'ya kadar her yerde Rojava Devrimi'nin öncüleri yaşatılıyor. Ambargo ve saldırılar nedeniyle bir evin yapımı dahi gelişmelerin seyrine göre ilerliyor. DAİŞ halen büyük bir tehdit, buna rağmen devrim komünlerle adım adım ilerletiliyor.
Kuzey ve Doğu Suriye'nin en büyük kentlerinden biri olan Qamişlo, Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinin hemen bitişiğinde yer alıyor. Nisêbîn'de bulunan sınır kapsından buraya gitmek için sadece 1 kilometre yürümek yeterli. Hatta bazı yerlerde bu kadar mesafe bile yürümek zorunda değilsiniz. Ancak Suriye'de 2011 yılında patlak veren iç savaştan burası da payını aldı. Sınır kapısı kapatıldı, akrabalar ve tanıdıklar birbirinden koparıldı, her iki kentin ekonomisine büyük bir zarar verildi.
1 KİLOMETRELİK YOL 3 BİN 600 KİLOMETREYE ÇIKTI
Sadece 1 kilometre mesafede bulunan kente gitmek isterseniz en az binlerce kilometreyi göze almak zorundasınız. 13-20 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 5'nci Rojava Uluslararası Film Festivali'ne katılmak için biz de bir hayli yol kat ettik. Suni sınırların varlığı nedeniyle 1 kilometre yürüme mesafesindeki yol 3 bin 600 kilometreye kadar uzadı. Amed'den İstanbul'a, buradan Şam'a, daha sonra Dêrazor üzerinden Qamişlo'ya...
DEVRİMİN ÖNCÜLERİ HER YERDE
Dêrazor'dan çıktıktan sonraki durağımız Hesekê oldu. Rojava Devrimi'nin izleri yol boyunca kendini hissettiriyordu; DAİŞ'e karşı mücadelede hayatını kaybeden QSD'lilerin fotoğraflarını tüm sembolik yerlerde görmek mümkün. Yine fikirleriyle devrime ilham olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile farklı tarihlerde hayatını kaybeden komutanların fotoğrafları her yerde. Birçok noktada hem Arapça hem de Kürtçe "Önder Apo'ya özgürlük" yazıları ve pankartlarıyla karşılaşıyoruz.
Sabah saatlerinde başlayan yolculuğumuz akşam saatlerinde kadar devam etti. Yoğun toz bulutu altındaki Hesekê'yi geçtikten sonra akşam saatlerinde Qamişlo'ya vardık. Kentin girişinde bulunan noktada "Hûn bi xêr hatin (Hoşgeldiniz)" yazısı, tam karşısında ise Nisêbîn.
BİR EVİN İNŞASI BİLE GELİŞMELERE BAĞLI
Qamişlo, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Süryaniler ve Türkmenlerin (sayıları az da olsa) uzun yıllardır bir arada yaşadığı bir kent. Bu nedenle Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi modelinin temsili konumunda. Çatışmalı süreçlerde göç edenlerin de buraya yerleşmesiyle birlikte 200-300 bin olan nüfusu neredeyse ikiye katlanmış.
Hem ambargo hem savaşın yarattığı belirsizlik hem de sık sık yapılan hava saldırıları kentin tüm alanlarını olumsuz etkilemiş. Yerel yönetimlerin hizmet noktasındaki eksikliklerinin de eklenmesiyle yol, temizlik ve su gibi sorunlar daha da artmış. Bir kent sakininin "Ev yapmak bile bölgedeki gelişmelere bağlı" sözü fazla söze gerek bırakmıyor, bölgedeki durumu özetliyor.
Qamişlo merkezin nasıl yönetildiği, tüm zorluklara rağmen yeni yaşamın nasıl örgütlendiği ve sorunlarının ne olduğuna bir başka haber dizimizde yer vereceğiz. Ancak Qamişlo ile festival sürecinde görme imkanı bulduğumuz çevre kentlerde genel havaya dair birkaç hususu dile getirmekte yarar var.
DAİŞ'İN UYUYAN HÜCRELERİ BÜYÜK TEHLİKE
Kuzey ve Doğu Suriye'den en büyük tehlikenin başında DAİŞ'in gizli hücreleri geliyor. Raqqa'nın da özgürleştirilmesinin ardından birçok DAİŞ'li bölgede dağılmış. Qamişlo, Hesekê, Dêrik ve Kobanê daha güvenli olsa da diğer kent kırsallarında DAİŞ varlığı sürüyor. Özerk Yönetim yetkililerinden alınan bilgilere göre sadece son bir ay içerisinde en az 10 QSD'li saldırılarda hayatını kaybetti.
Raqqa ve Dêrazor kent merkezinin yanı sıra çorak topraklarda DAİŞ'liler çeşitli suikastlar gerçekleştiriyor. DAİŞ'in en aktif olduğu bölgelerin başında, Hesekê-Raqqa ve Raqqa-Kobanê yolları arasında yer alan çorak topraklar geliyor. Bu nedenle buralarda yolculuk etmek riskli.
EN RİSKLİ YOLLAR
Hesekê-Raqqa yolu herhangi bir engelin ya da kavşağın olmadığı bir yol. DAİŞ'liler, yolun Raqqa'ya yakın noktalarında motosikletlerle hareket ederek, suikastlar gerçekleştiriyor. Yine yol kenarlarında kendilerini kamufle ederek de kimi araçlara dönük saldırılar gerçekleştiriyor.
Benzer bir risk Raqqa-Kobanê arasındaki karayolunda da mevcut. Buradaki DAİŞ'lilerin ise, genelde Türkiye kontrolündeki paramiliter grupların kontrolündeki Serêkaniyê tarafından gelerek benzer saldırılar gerçekleştirdikleri belirtiliyor.
Saldırıların yaşandığı yerler bununla da sınırlı değil. Söz konusu bölgelerin kırsallarında çok sayıda yerleşim yeri bulunuyor. Bu yerleşim yerlerindeki kontrol noktaları sık sık saldırıya maruz kalıyor. Yine Raqqa kent merkezinde de bombalı saldırılar ile süikastler gerçekleşebiliyor. Akşam saatlerinde bu saldırılar artıyor.
Hesekê-Raqqa yolunda başka bir risk daha bulunuyor. DAİŞ'in aktif olmadığı bazı noktalarda ise özellikle akşam saatlerinde "haramiler" devrede. Bazı gruplar yol keserek, araçlara el koyuyor ya da soygun gerçekleştiriyor.
QSD'nin bu yollarda denetimi arttırmasıyla hem DAİŞ'in varlığı hem de yol kesme gibi olaylar son yıllarda azalmış, ancak tamamen ortadan kalkmamış.
İNŞANIN MEKANİZMASI: KOMÜNLER
Kuzey ve Doğu Suriye'de yönetim halkta. Komün ve meclisler yerele dair kararları alıyor. Her kentte hem meclisler bulunuyor hem de komünler. Belediyeler de meclisler ve komünlerle koordineli bir şekilde hareket ediyor. Her halktan temsilciler yönetimde yer alıyor. Ayrıca Ermeniler ve Süryanilerin ayrı meclisleri bulunuyor. Yönetim kademelerinde eşit temsiliyet (eşbaşkanlık gibi) vazgeçilmez bir ilkeyken, yine kadınlar ve gençlerin özgün örgütlenmeleri bulunuyor.
Mahallelerde ihtiyaç temelli komünler bulunuyor. Yine kültür sanat alanında faaliyet yürüten her bir kurum bir komün şeklinde hareket ediyor. Tüm gelirler ve giderler ortak. İhtiyaç temelli bir tüketim söz konusu. Örneğin bir film mi çekmek istiyorsunuz; Rojava Film Komünü'ne başvurarak kolektif bir şekilde filminizi çekebiliyorsunuz. En "ünlü" yönetmeninden kameramanına ve oyuncusuna kadar herkes bu kolektif çalışmaya dahil olabiliyor. Yeterki çekilmek istenen filmin senaryosu ahlaki ölçüler barındırsın; kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmasın, kapitalizm övgüsü yapmasın, toplumun farklılıklarını dışlamasın...
Benzer durumlar diğer komünler için de geçerli. Kapitalizmin egemen olduğu sistemlerde yapılacak bir iş için ağızdan çıkan ilk kelime "para" olurken, Kuzey ve Doğu Suriye'de durum tam tersine. Her istenilen iş istenilen düzeyde yapılabiliyor mu? Elbette koşullar nedeniyle bu çok da mümkün değil. Ancak yapılması için gereken çabanın en üst seviyede gösterildiği söylenebilir.
ESKİ REJİMİN KALINTILARI
Kimi alanlarda eski rejimden kalan alışkanlıkların halen devam ettiği söylenebilir. Yargı bu alanlardan birisi. Esad rejimi dönemindeki kimi yasaların halen bazı yargılamalarda referans alındığını söylemek mümkün. Yine özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde yargı dilinde halen Arapçanın hakim olduğu belirtiliyor. Söz konusu durumların kimi nedenleri bulunuyor; kimi alanlarda sistemi tamamen yıkmak yerine dönüştürme hedefi, hassas alanlarda geçiş sürecini dengeli yapmak, Özerk Yönetim'in statüsüne dair belirsizlik...
GEÇERLİ PARA BİRİMLERİ
Esad rejimi döneminde basılan paralar, ülkenin halen başlıca para birimi. Yanı sıra dolar da kimi alanlarda kullanılıyor. Ülkenin en yüksek parası 5 bin TL. Bu da 1 doların yarısıyla eş değer. Bu nedenle deste deste parayla gezmek zorundasınız. Hele hele bir alışverişe çıkacaksanız yanınıza çantayla para gezdirmek zorunda kalabilirsiniz.
TRAFİK SİSTEMİ: HER İHTİMALİ DÜŞÜNMEK ZORUNDASINIZ
Hem Suriye hem de Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde trafik ışıkları yok. Olan birkaç yerde de kimse uymuyor. Bu nedenle her ihtimali düşünmek zorundasınız. İleride ışıksız bir araç ya da motosikletli bir sürücü karşınıza çıkabilir, yolda kaç çukur olduğunu tahmin etmek zorundasınız ya da bir kişinin kaldırımdan ayrılarak her an yola atlayabilme ihtimalini düşünmelisiniz. Aynı zamanda bütün aynalara bir arada kontrol etmelisiniz. Karanlık bir yoldaysanız eğer her an kendinizi bir arabanın dibinde bulma ihtimalini de göz önünde bulundurmalısınız.
Ancak tüm bunlara rağmen kimse kimseye ne kızıyor ne hakaret ediyor. Doğal trafik kurallarına aykırı bir durum geliştiğinde yer yer korna sesleri duyabilirsiniz. Onun dışında herkesin memnun olduğu bir trafik akışının olduğunu söylemek mümkün.
EN 'KIYMETLİ' YERLER
Rojava Devrimi sürecinde hayatını kaybedenlerin defnedildiği "şehitliklere" büyük bir önem veriliyor. Her kentin en temiz, düzenli ve korunaklı yerlerinin başında geliyor. Yaşamını yitiren tüm savaşçıların kimlik bilgilerinin yanı sıra fotoğrafları mezar taşlarına işlenmiş. Her bir mezarlık ayrıca büyük bir bedeli simgeliyor. Dört parça Kürdistan'ın neredeyse tüm il ve ilçelerinden savaşçılara rastlamak mümkünn. Yanı sıra dünyanın birçok ülkesinden enternasyonalist savaşçıların kabirleri bulunuyor.
Her ziyaretçi her bir savaşçıyı kendi yakını gibi görüyor; tüm savaşçıların kabirlerini tek tek gezerek göz yaşı döküyor, mezar taşlarını öpüyor.
ÖCALAN'A VE SÜRECE DESTEK BÜYÜK
Kuzey ve Doğu Suriye'de hem yöneticiler hem de halkın gözü kulağı Türkiye'de başlatılan Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nde. Öyle ki bu durum, Özerk Yönetim ve Şam arasındaki görüşmelerden daha çok tartışılıyor ve halkın gündeminde. Nedeni ise süreç ile Kuzey ve Doğu Suriye'nin geleceğinin birbiriyle bağlantılı olarak görülmesi. Abdullah Öcalan'a güven tam, sürece destek büyük.
Sürecin başarıya ulaşmasının Türkiye'yi olduğu gibi Kuzey ve Doğu Suriye'yi de olumlu etkileyeceği görüşü yaygın. Haksız da sayılmazlar. Sürecin başladığı günden bu yana bölgeye dönük fiziki saldırılar azaldı. İnsanların gündemi daha çok daha iyi bir gelecek inşasında.
Türkiyeli yetkililerin tehditvari açıklamaları tepkilere neden olurken, kalıcı bir barışın ve çözümün sağlanması herkesin talebi.
Yarın: DAİŞ'in tahrip ettiği Palmira'yı görüntüledik
MA / Azad Altay




