İSTANBUL - İstanbul’da iki gün boyunca dolu dolu geçen “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle sona ererken, paradigmasının da tecride rağmen dünyaya nasıl yayıldığını ortaya koydu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 6-7 Aralık’ta İstanbul’da “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” düzenledi. Konferansa Güney Afrika’dan Meksika’ya, Belçika’dan İtalya’ya, Katalonya’dan Barcelona’ya, Hindistan’dan Federe Kürdistan’a uzanan uluslararası düzeyde katılım gerçekleşti. Kürt sorunun çözümünün tartışıldığı bir süreçte gerçekleştirilen konferansta dünyada yaşanan çatışma-çözüm deneyimleri yanı sıra Abdullah Öcalan’ın paradigmasını ortaya koyduğu demokratik toplum, demokratik ulus, komünal yaşam da önemli başlıklardan oldu.
Dolu dolu geçen iki günlük konferansa dair notlar şöyle:
* Kürt sorunun çözümünde Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebi verilen en önemli mesajlardan oldu.
*Konferansa katılan hem uluslararası hem de Türkiye ve Kürdistan’dan katılan dinleyiciler konuşmalar boyunca salondan ayrılmadı.
*Birçok katılımcının İmralı Heyeti üyesi ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Faik Erol ile İmralı’dan tahliye olan Veysi Aktaş’a hem süreci hem de İmralı koşullarına dair sorular sorması dikkat çekti.
*Abdullah Öcalan’ın İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden gönderdiği mesaj iki gün boyunca yürütülen sohbetler ve tartışmalara da konu oldu.
*Katılımcılar tarafından Abdullah Öcalan’ın mesajında yer alan “demokratik toplum sosyalizmi”, “özgür yurttaş yasası”, “özgürlük yasaları”, “toplumu demokratik temelde yeniden inşa etme” kavramlarının yeni tartışmalara ufuk açacağı yorumları ve tartışmaları da yansıyan noktalar arasında yer aldı.
* Konferansa fiziki olarak katılamayan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Îlham Ehmed, zoom bağlantısıyla yaptığı konuşmada Suriye’de demokratik bir yönetim kurmaya çalıştıklarını vurgulayarak, Türkiye ile diyalog içinde olmak istediklerini vurguladı. İlham Ehmed, “Halen savaş çatışma diyenlerin seslerin kısılması lazım. Türkiye bunu yapabilir. Korkusuzca barış talep edilmelidir” çağrısı da önemliydi.
* Federe Kürdistan Bölgesi’nden KDP Genel Başkanı Mesud Barzani, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ve YNK Genel Başkanı Bafıl Talabani gönderdikleri mesajda sürece dair desteklerini bir kez daha yineledi.
*İmralı Heyeti üyesi Özgür Faik Erol’un konuşması da ilgili ile dinlenen konuşmalar arasında oldu. Büyük bir dikkatle dinlenen Erol’un, Kürtlerin “norm dışı” bırakıldığını ve Abdullah Öcalan’ın Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istediğini vurguladı.
*Dünyada yaşanan çatışma-çözüm deneyimlerinin konuşulduğu oturum en fazla ilgi gören oturum oldu. Güney Afrika’dan gelen Mohamed Bhabba, “Bizi yasal kıldıkları andan itibaren bir dönüm noktası yaşandı. Müzakereler de bazen durumlar kötüleşir ama tarih beklenmedik kapılar açıyor. Ve orada sizin de hazır olmanız gerekiyor” dedi.
* İrlandalı Sinn Fein Ulusal Başkanı Declan Kearney de, en iyi müzakerenin kendi değerlerimizle yapıldığına dikkat çekerek, “Müzakere süreçleri tamamen kapsayıcı olmalı, tüm konular açıkça konuşulmalı, her iki taraf iyi niyetle katılmalı, birlikte güven inşa edilmeli, kararlar uygulanmalı, açıkça tanınmış hedefler esas olmalıdır. Sivil toplum ve taban sürece dahil edilmelidir” mesajı verdi. Kearney, Öcalan’a özgürlük talebini de yineledi.
*Bask deneyimini anlatan Igor Zulaika, Abdullah Öcalan’ın özgür olması gerektiğine dikkat çekerek, “Artık Kürdistan’da ve bölgede barışı desteklemek gerekiyor” çağrısında bulundu.
*Eski Katalonya Başbakanı Pere Aragonès’te, müzakere sürecinde uzun dönemli bir vizyona ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Yüzlerce yıllık bir çatışma 1 yılda çözeceğiniz bir şey değil. Doğru kelimeleri bulmanın önemi var. En önemlisi de halkınızla yaptığınız sözleşmedir” dedi.
*Konferansa katılanlar arasında yer alanlardan biri de ülkücü gelenekten geldiği bilinen ve son dönemlerde Kürt sorununa dair yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Gürkan Çakıroğlu oldu. Kendi deyimiyle “Ben Öcalan okumalarına hasmımı tanımak, onunla daha iyi mücadele etmek maksadıyla başladım. Lakin gerek Öcalan okumalarında gerekse de Türk tarihi okumalarında gördüm ki hasım olarak gördüklerimiz bizim bin yıllık hısımlarımızmış” diyen Çakıroğlu da İmralı Heyeti üyesi Özgür Erol ile sohbet edenler arasında yer aldı. Sohbet sırasında Erol, Abdullah Öcalan’ın Çakıroğlu’nun yazılarını okuduğunu aktardı.
*Konferans ikinci günü de önemli tartışmalarla sürdü. Kentte süren yağmura rağmen ilginin ikinci günde de azalmadığı konferansta, Norman Paech ve John Holloway’ın mesajları dikkat çekti.
*Kürtlerin kolektif haklar yoluyla korunması gerektiğine işaret eden Norman Paech, Türkiye’de başlayan sürecin demokrasiye evrilebilmesinin yolunun Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçtiğine dikkat çekti.
* Konferansa mesaj gönderen HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yürütülen sürecin parçalanma değil onurlu birliği sağlayacak bir süreç olarak tanımlarken, Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla yeni bir dönemin kapılarının açıldığını ifade etti.
* 11 bin kilometreden fazla yol kat ederek gelen Marksist Filozof John Holloway, Abdullah Öcalan’ın ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin ışığının kendisini cezbettiğini belirterek, “Anlamlı barış, toplumsal dönüşüm üzerine inşa edilmelidir” dedi.
*Konferansa video mesaj gönderen Nobel Barış Ödüllü Shirin Ebadi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün önemine dikkati çekerek, “Silahlarını bırakıp, kalemleri seçen herkese sevgilerimi gönderiyorum” dedi.
*İki gün süren konferansta Kürt sorunun çözümü için yürütülen müzakere sürecinin uzun soluklu bir yol olduğu ve müzakere ile mücadelenin birlikte yürütülmesi gerektiği mottolar arasında yer aldı.
*Konferans Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle sona ererken, 26 yıldır ağır tecrit koşullarının Abdullah Öcalan’ın paradigması ve felsefesinin dünyaya yayılmasına engel olamadığı, enternasyonal mücadeleye olan umudun bir kez daha yeşerdiği bir atmosfer yarattı.
MA / Berivan Altan – Hîvda Çelebi
