RIHA - Şam güçlerince 4 aydır ablukaya alınan Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallelerinde halkın temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, belirten gazeteci Sozdar Rizgar, Şam yönetimi güçlerinin zaman zaman mahalleye dönük saldırıların sürdüğünü, mahallerin de buna karşı direndiğini söyledi.
Esad rejiminin devrilmesinden sonra omurgasını Heyet Tahrir es-Şam'ın (HTŞ) oluşturduğu Şam Geçici Hükümeti başta, Kürt, Dürzi ve Aleviler olmak üzere farklı kesimlere yönelik baskı politikasını son dönemlerde artırmış durumda. İsrail'in Dürzileri koruma altına alması nedeniyle bu kesimlere yönelik saldırılarını kısmen durdurmak zorunda kalan yeni rejimin paramilter güçleri, Alevilerin yoğunlukta yaşadığı Lazkiye merkezli saldırılarını artırırken diğer yandan Halep'te Kürt mahalleleri olan Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'ye yönelik saldırılarına 22 Aralık'ta yeniden başladı. Saldırılarda bir sivil yaşamını yitirirdi. Şam güçlerinin baskı ve ablukasının sürdüğü mahallelere yönelik saldırılar, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in Şam'ı ziyaret ettiği günle aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti.
Söz konusu mahallelerde, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam Yönetimi arasında 1 Nisan'da uygulanan ateşkes anlaşmasına rağmen Şam güçlerinin mahalleler dönük ambargo ve abluka uygulanması, ablukanın saldırıya dönüşmesini gazeteci Sozdar Rizgar değerlendirdi. Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de gazetecilik yapan Sozdar Rizgar, "Bu mahallelerde çoğunluk Kürtlerden oluşuyor. Bununla birlikte Araplar, Süryaniler, Êzidîler, Hristiyanlar ve Aleviler de burada birlikte yaşıyor. Çok kültürlü yapısıyla bilinen mahalleler, 22 Aralık'ta Geçici Şam Yönetimi'ne bağlı güçlerin saldırısına uğradı. İç Güvenlik Güçleri'nin kontrol noktaları hedef alındı ve mahallelerin savunulması amacıyla karşılık verildi. Çatışmalar saatlerce sürdü, büyük maddi hasar oluştu, çok sayıda kişi yaralandı ve sivil Arap bir kadın yaşamını yitirdi" ifadelerini kullandı.
'AMAÇ SİVİL YAŞAM ÜZERİNDEN İSTİKRARSIZLIK YARATMAK'
Saldırıların ardından ateşkes ilan edildiğini, ancak bu ateşkesin Şam güçlerince sürekli ihlal edildiğini söyleyen Sozdar Rizgar, Geçici hükümete bağlı grupların her 2 mahallenin çevresinde ağır silahlarla mevzilendiğini ifade etti. Zaman zaman saldırıların sürdüğünü belirten Sozda Rizgar, "Sivil bir kamyon üzerinden saldırı gerçekleştirildi. Daha önce kontrol noktalarına top atışları yapıldı. Cami ve sivil alanlar hedef alındı. Mahalleler sık sık taciz ateşine maruz kalıyor. Bu saldırıların temel amacı sivil yaşam üzerinden istikrarsızlık yaratmaktır. Halk üzerinde baskı kurulmak, tahrik ortamı oluşturulmak isteniyor. İç Güvenlik Güçleri'nin ateşkesi bozacak bir noktaya çekilmesi hedefleniyor" diye konuştu.
'SİVİL ALANLAR ASKERİ NOKTALARA ÇEVRİLİYOR'
Mahalle meclislerinin de saldırıların sorumlusu olarak hükümeti işaret ettiğini aktaran Sozdar Rizgar, çevre mahallelerdeki okul, hastane ve sivil evlerin Şam Yönetimi'ne bağlı gruplar tarafından askeri noktalara dönüştürüldüğünü, ağır silahların bu alanlara konuşlandırıldığını söyledi.
Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallelerinin yaklaşık 4 aydır abluka altında bulunduğunu aktaran Sozdar Rizgar, "Yaklaşık 4 aydır mahallelere yakıt girişi yok. Kış koşullarında halkın ısınma ihtiyacı karşılanamıyor. Hastaneler ve fırınlar için gerekli mazot yok. Gıda, sebze, ilaç ve çocuklar için süt mahallelere sokulmuyor" diye belirtti.
'ABLUKA YENİ DEĞİL'
Bu durumun özellikle çocuklar ve yaşlılar arasında hastalıkların artmasına yol açtığını ifade eden Sozdar Rizgar, "Çok sayıda öğrenci okula gidemiyor, eğitim fiilen durmuş durumda. Mahalleden çıkan siviller geri dönemiyor, üniversite öğrencileri mahalleye giriş yapamıyor. Çıkışlarda telefon ve kimlik kontrolleriyle yoğun baskı uygulanıyor. Bu abluka yeni değil, önceki yönetim döneminde de defalarca uygulandı" şeklinde konuştu.
1 NİSAN ANLAŞMASI
1 Nisan Anlaşması'na da değinen Sozdar Rızgar, "1 Nisan Anlaşması'na göre bu mahallelerin güvenliği hem İç Güvenlik Güçleri'nin hem de Şam Yönetimi'nin sorumluluğundaydı. Anlaşmada serbest dolaşımın sağlanması ve tacizlerin sona erdirilmesi yer alıyordu. Ancak bugün bu maddeler uygulanmıyor. Mevcut saldırılar bu anlaşmayı boşa çıkarmayı hedefliyor" dedi.
'MAHALLELER DEVRİMCİ HALK SAVAŞIYLA BİLİNİYOR'
Mahallelerdeki direnişe dikkat çeken Sozdar Rizgar, "Şêxmeqsûd ve Eşrefiye yüzyılı aşkın süredir farklı halkların birlikte yaşadığı mahallelerdir. Savaş boyunca Şam'dan, Şehba'dan, Efrîn'den ve Halep'in diğer bölgelerinden gelen binlerce kişi buraya sığındı. Tüm saldırılara rağmen bu mahalleler teslim olmadı. Halk ile savunma güçleri arasındaki güçlü bağ, direnişin temel dayanağıdır. Bu mahalleler devrimci halk savaşıyla biliniyor ve bu birliktelik bugüne kadar ayakta kalmalarını sağladı" diye konuştu.
MA / Melik Varol
